Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/962 E. 2021/644 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2018/962 Esas
KARAR NO : 2021/644

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. …….
Av. ……
DAVA :Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin 2014, 2015 ve 2016 yılı olağan genel kurulu kararları ile aylık aidat ödenmesine karar verildiğini, davalının davet edilmesine rağmen müvekkili kooperatifin olağan genel kurula ilişkin toplantılarına iştirak etmediğini, müvekkili kooperatifin amacını gerçekleştirmekle tasfiye haline girdiğini, davalıya da ortakların üzerinde bulunan borçların acilen sıfırlanması gerektiğinin bildirildiğini ancak bu bildirime karşı da ödemede bulunulmadığını, kooperatif kayıtları dikkate alınarak Ankara… İcra Müdürlüğünün 2018/14470 Esas numaralı dosyası üzerinden ilamsız takip yapıldığını, davalının ödemediği 2017 Nisan-2018 Nisan ayı dahil 12 aylık aidat, 2017-2018 arası 875 TL işlemiş faizi, 2018 Nisan-11.12.2018 arası işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.538,23 TL’nin takip tarihinden itibaren aylık %2 gecikme faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, davalının yetkiye, üyelik sözleşmesine, faize, ana borca ve fer’ilerin tamamına itirazı üzerine takibin durduğunu, davacı kooperatifin merkezinin Ankara’da olduğunundan davalı borçlunun yetki itirazının hukuki niteliği bulunmadığını, davalının miras yolu ile kooperatife üye olduğunu, bu yöndeki itirazlarının davalının kötü niyetinin bir göstergesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, genel kurul kararıyla belirlenmiş gecikme cezası oranına itirazlarının hukuken geçerli kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafın faize ilişkin itirazlarının da hukuki bir dayanağı bulunmadığını belirterek; davalı borçlunun Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2018/14470 Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 17.12.2019 havale tarihli dilekçesi ile işbu itirazın iptali davasının alacak davası olarak ıslah edildiğini, 6.000 TL’lik aidat alacağının, 2017 Nisan/ 2018 Nisan arası 875 TL işlemiş faizi, 2018 Nisan ayından 11.12.2018 arası işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.538,23 TL’nin 11.12.2018 tarihinden işleyecek aylık %2 gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; yetkili İcra Müdürlüklerinin Antalya İcra Müdürlüğü olduğunu, söz konusu sözleşmenin tarihi belirtilerek bir nüshasının tebliğinden itibaren sözleşme altındaki imzaya ilişkin olarak beyanda bulunma haklarının ortadan kaldırılamayacağını, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla asıl alacağa yürütülen aylık %2,5 faizin 2016 yılı genel kurul kararları ile sabit olduğunu, TBK’nun 120. Maddesi kapsamında olduğunu, kooperatif ile üye arasındaki ticari ilişki bulunmadığından yasal faiz uygulanması gerektiğini, ayrıca tarafları konusu ve tutarı aynı Ankara … İcra Müdürlüğünün 2018/3513 Esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, itiraz sonrası takibin durdurulduğunu, yapılması gereken bu icra dosyası üzerinden işlem yapılması olduğunu, derdestlik sebebi ile davanın reddinin gerektiğini belirterek Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2018/3513 Esas sayılı icra takip dosyasının delil olarak değerlendirilmeye alınmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2018/3513 Esas ve Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2018/14470 Esas sayılı takip dosyalarının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Dosyanın mahkememizce resen seçilecek nitelikli hesap bilirkişisine tevdii ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde yönünden takip talebi ve dava dilekçesinde talep olunan alacaklar gözetilerek taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde var ise davacının takip dosyasında mevcut alacak miktarını (asıl alacak, faiz ve ferileri olmak üzere) belirler rapor alınmasına karar verilmiş olup, 25.01.2021 tarihli bilirkişi raporu ve taraf vekillerinin beyan ve itirazlarını karşılamak üzere 12.04.2021 tarihli ek rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Hükme esas alınan 25.01.2021 tarihli bilirkişi kök raporunda; davacı kooperatifin ferdileşmeyi tamamlayarak tasfiye haline girdiği, kooperatif ortağı olan…’ın vefat etmesi üzerine davalının kendisi ve mirasçı kardeşi … ‘a vekaleten kooperatife verdiği 17.03.2014 tarihli 2 adet “ortaklığa devam etmek istedikleri, yeni ortak olarak Mahmut Uygar OKUYAN”ın ortaklık kaydı yapılması yönündeki” dilekçe ile kooperatife mirasçı olarak ortaklığa devam etme talebini ilettiği, kooperatif yönetim kurulunun 01.04.2014 tarih ve 545 nolu kararıyla mirasçılardan Hasan A. OKUYAN’ın vekaleten hisse payını …’a devrettiğinden bahisle davalının ortaklığa kabulüne karar verildiği tespit edildiğini, kooperatifçe sehven hisse devri gibi değerlendirilerek davalının ortaklığına karar verilmiş ise de, ortada bir hisse devri olmayıp, davalının mirasçı ortaklar adına temsilci ortak olarak atandığını, kooperatif yönetim kurulunun ne şekilde karar verdiğinin şu aşamada sonuca bir etkisi bulunmadığı, davalı mirasçılar adına temsilci olduğundan kooperatifin muhatabının da davalı olduğunu, diğer hususlar davalı ile mirasçı olan dava dışı kardeşi arasındaki iç ilişki olduğunu, sonuç olarak davalının kooperatif ortağı olduğu hususunda bir niza bulunmadığını, davalı tarafça her ne kadar imzaya karşı haklar saklı tutulmuş ise de ferdileşme yapıldıktan sonra mirasçıların ortaklığa devam etmek istememeleri halinde dahi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 81. Maddesi uyarınca ortağın/mirasçılarının tasfiye giderlerine katılma yükümlülüğü bulunmadığını, Tip Anasözleşmenin 21. Maddesinde ; “Ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere genel kurulca kararlaştırılacak miktarlardaki, arsa, altyapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ödemek zorunda olduklarını, bu kararlarda anasözleşmenin 33’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında gösterilen nisap aranır.” hükmünün düzenlendiği, yine tip anasözleşmenin 23/1-6 maddesi uyarınca “Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek” genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri arasında sayıldığını, bilindiği üzere genel kurul kararları iptal edilmediği müddetçe tüm ortakları bağladığı, kooperatifçe sadece ortakların genel kurula davet edilmesinin zorunlu olduğu , ayrıca genel kurul kararlarının ortaklara tebliği yükümlülüğü bulunmadığı, davacı kooperatifin aidat ödemelerinin belirlendiği genel kurul tutanakları incelendiğinde davacı kooperatifin davalıdan; 5,300,00.TL. aidat alacağı (2017 Nisan/2018/Nisan dönemi), 1.150,40.TL. işlemiş faiz (11.12.2018 tarihi itibarıyla) toplam 6.450,40.TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalının yetki itirazı HMK’nın 14/2. Maddesi uyarınca reddedilmiştir.
YARGITAY … . Hukuk Dairesi 2014/3752 Esas, 2014/7859 Karar sayılı ilamı; ” Faiz hesabı yapılırken de, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülen sınır, yani davacı kooperatif genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı hususu gözetilmelidir” şeklindedir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalının kooperatif aidat alacağını ödemediği iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği ve aidat borcunun ödenmediği davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davaya konu aidat alacağının davalı tarafından ödenmediği, kooperatif ana sözleşmesinin 23/I-6. Maddesi ve değinilen Yargıtay içtihadı uyarınca aylık % 1,5 oranında faiz talep edilebileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE 5.300 TL asıl alacak ve 1.150,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.450,40 TL’nin 11.12.2018 tarihinden itibaren aylık %1,5 oranında temerrüt faizi işletilmekle takip dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 440,63-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 145,82-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 294,81-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ göre hesaplanan 2.087,83-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 145,82-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 181,72TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
7-Davacı tarafından yapılan; 873,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 873,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 659,91-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır