Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/866 E. 2021/828 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2018/866 Esas
KARAR NO : 2021/828

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. … -…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 07.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait olan ve şirketin Gaziantep’teki şantiyesinde bulunan 31.980 kg muhtelif galvanizli demir direk ve travers malzemelerinin davalı … Enerji Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından 3,40TL 4 KDV birim fiyatı üzerinden satın alındığını ve dilekçe ekinde sunulan irsaliyelerle 02.12.2017 tarihinde davalı şirkete teslim edildiği, davacı şirket tarafından 04.12.2018 tarihli ve 128.303,76.-TL tutarlı mal satışını gösterir E-faturanın düzenlenerek davalı şirkete gönderildiği ve davalının itiraza konu etmeksizin faturaları ticari defterlerine işlediğini ancak fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından Ankara … İcra Müdürlüğü marifetiyle 128.930,60.-TL asıl alacak ve 4.624,84.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 132.930,60.-TL üzerinden İlamsız İcra takibinin başlatıldığını, davalının yetkiye, borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın hiçbir geçerli nedene ve gerekçeye dayanmadığı, davalının haksız olarak icra takibini durduğu ve zaman kazanmak maksadıyla itiraz ettiği savını ileri sürdüğü, davalının yetki itirazı yönünden itirazının TBK’nun 89/1 md. uyarınca “Sözleşmede aksi bulunmadığı müddetçe borcu alacaklının yerleşim yerinde ödeneceğinden” yasal dayanağının bulunmadığı, edimin davacı şirket tarafından yerine getirildiği halde ödemenin yapılmadığı ve asıl alacağa işletilen takip öncesi faiz miktarında ya da türünde yasaya aykırılık olmadığı, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunun izahtan vareste olduğu, İcra takibini uzatmak, akamete uğratmak maksadıyla borca itiraz ettiği, bu nedenlerle davalının itirazının iptali (asıl alacak, ferileri ile faize ve takibe itirazının iptaline) takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu şartları oluştuğundan asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatı hükmedilmesine karar verilmesi ve yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket 6100 sayılı HMK 6. Maddesi gereğince davanın,“ Genel yetkili mahkemenin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinde açılmasının gerektiği..” hükmü doğrultusunda …Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasının gerektiği, dosyanın …Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesinin gerektiği, davalı tarafından iddia edilen 31.980 kg. muhtelif galvanizli demir direk ve travers satışının gerçekleşmediği gibi bu minvalde teslim edilmiş mal olmadığı, davacı şirkete karşı herhangi bir borçlarının olmadığı, davacının dosyaya sunduğu irsaliyeler ve bu irsaliyeler üzerindeki imzaların ve davacının ticari defter ve belgeleri incelendiğinde davacının haksız olduğunun ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari mal alım satımına dayalı fatura alacağının tazminine yönelik icra takibine karşı davalı tarafça yapılan yetkiye ve borca yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Kordon, Şahinbey Vergi Daireleri ile İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere yanıt verildiği, verilen cevabi yazıların dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Ankara … İcra Müdürlüğü’ nün 2018/4683 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine toplam 132.930,60 TL üzerinden takip başlatıldığı, boçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraf vekillerine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, taraf vekillerinin müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği görülmüştür.
Davacı defterlerinin incelenmesi için bilirkişiden rapor tanzimi istenilmiş alınan rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı defterlerinin incelenmesi için ….. ATM’ye talimat yazıldığı, talimat ile alınan bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
13/07/2020 tarihli bilirkişi raporundan özetle, davacı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğundan lehe delil olarak ileri sürülebileceği, davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkinin Davacı …Mühendislik Elektrik İnşaat Turizm Sanayi A.Ş’nin 31.980 kg Muhtelif galvanizli demir direk ve(tTavers 4 gizi malzemelerini 3,40TL KDV birim fiyatı üzerinden 02.12.2017 tarihinde davalı şirkete satmasıyla başladığı, Davacı şirket tarafından düzenlenen 04.12.2018 tarih ve 174 numaralı 128.303,76.-TL tutarlı e-faturanın davalı şirkete 21.12.2017 tarihinde gönderildiği, faturanın kabul edildiğine yönelik Uygulama Yanıtını 21.12.2017 tarihinde aldığı, kanuni defter ve belgelerine usulüne uygun olarak kaydedildiği, Davacı şirketin davalı şirkete yaptığı satışını 2017 yılı Aralık ayına ait BS formunun 6 numaralı maddesine kaydederek KDV hariç net satış tutarını beyan ettiği, 02.12.2017 tarihinde satışa konu malzemenin (11.200 Kg. ve 8.450 Kg.) 19.650kg’ lık kısmının … Nakliye ve Sanayi Limited Şirketine tarafından nakledildiği, nakliye firmasının davacı şirkete 02.12.2017 tarih 95457 numaralı 2.596.-TL tutarlı ve 02.12.2017 tarih 138871 numaralı 2.596.-TL tutarlı nakliye faturalarını düzenlediği, davacı şirket tarafından Türkiye İş Bankasının 05.12.2017 tarih 4394 Sıra ve 771 Fiş Sıra numaralı dekontuyla toplamda 5.192,00.- TL nakliye bedelinin … Nakliye ve Sanayi Limited Şirketine havale edildiği, 02.12.2017 tarihinde satışa konu malzemenin 9.750 Kg’lık kısmının…nakliye firması tarafından nakledildiği, nakliye firmasının davacı şirkete 02.12.2017 tarih ve 126023 sıra numaralı 2.596.-TL tutarlı nakliye faturasını düzenlediği, davacı şirket tarafından Türkiye …. Bankasının 05.12.2017 tarihinde 173214 sorgu no’lu dekontuyla … ‘nun … ‘taki hesabına 2.596,00.-TL EFT yapıldığı, sevk irsaliyeleriyle taşıtılan malzeme toplamının 11.20048.45049.750— 29.400 kg olarak hesaplandığı, muhteviyatı itibariyle VUK ‘a göre hazırlanmamış irsaliyede yazan ve taşımaya konu edilmeyen tutarın 2.580 kg olduğunun ve takdirinin Mahkemeye ait olduğu, Muvazaalı nakliyeye konu mal teslimine ait nakliye faturası olmadığı gibi davacı firma tarafından herhangi bir nakliye ödemesinin de yapılmadığı, tüm bu işlemlere defter, belge ve kayıtlarında rastlanılamadığı, gerekli edimin eksik yerine getirildiği takdirinin Mahkemeye ait olduğu hususu değerlendirilerek davacı şirketin alacaklı olduğu miktarın 128.303,00.-10.350,99= 117.952.01.-TL olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
14/12/2020 tarihli talimat yolu ile alınan rapordan özetle, Davalının dava dosyasına 2017 ve 2018 yılları ait yevmiye, envanter ve kebir defterlerini yerinde ibraz ettiği, davalının dava dosyasına yerinde ibraz ettiği bu yasal defterlerinden 2017 yılı yevmiye ve kebir defterleri 2017 yılında yapılan ticari münasebet kayıtlarına yetmediğinden, bu anılan 2017 yılı defterleri için ikinci/üçüncü defterlerin ara noter açılış tasdiklerini yaptırdığı, yaptırılan bu açılış ve ara noter tasdiklerini zamanında ve usulüne göre yaptırdığı, gibi Türk Ticaret Kanununda belirtilen 2017 ve 2018 yılları yevmiye defterlerinin kapanış noter tasdiklerinin de zamanında ve usulüne göre yaptırdığı, bunun yanında, yukarıda (c) bentte tablo halinde detaylıca verilen davalı taraf 2017 ve 2018 yılları yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre, davalının davacıdan dava dosyasına konu icra takibine dayanak olan 04.12.2017 tarih …. seri numaralı faturayla 128.303,76 TL tutarında alış yaptığı, yaptığı bu alış karşılığında davacıya herhangi bir ödeme yapmadığı, böylece incelenen davalının bu ticari münasebet kayıtlarına göre davalının davacıya dava dosyasına konu icra takibine dayanak olan 04.12.2017 tarih…. seri numaralı fatura nedeniyle 128.303,76 TL borcunun olduğu v borcunun 2018 yılı yasal defterlerinde de kayıtlı olduğu, Diğer yandan Esas Mahkemesinin 15.09.2020 tarihli 2 nolu ara kararında belirtilen Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevaplarının incelenmesinde, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesi olan Şahinbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 07.10.2019 havale tarihli cevabi yazısı ekinde ek belgelerin olmadığı, ancak incelenen davalının yasal defter ticari münasebet kayıtlarında dava dosyasına konu icra takibine dayanak olan 04.12.2017 tarih… seri numaralı 128.303,76 TL tutarlı faturanın alış olarak kayıtlı olduğu ve bu alış olarak kayıtlı olan fatura karşılığı davalının davacıya herhangi bir ödeme yapmadığı kaydının olduğu belirtilmiştir.
Talimat Mahkemesince alınan raporu irdeler, taraf vekillerinin beyan ve itirazlarını karşılar ek rapor tanzimi için dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir. 20/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporundan özetle, Davacının davalıdan talep edebileceği bakiye alacağın 117.952,01.- TL olduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Davalının yetki itirazı TBK’ nın 89. Maddesi uyarınca reddedilmiştir.
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 2010/13-246 Esas, 2010/267 Karar; “..Davalının cevap dilekçesi içeriğinde ve aşamalardaki savunmalarında, sadece takip dayanağı faturaya konu malları satın almadığını ileri sürdüğü, herhangi bir şekilde ödeme iddiasında bulunmadığı açıktır. Davalı ödeme iddiasında bulunmadığına göre, olmayan bir iddianın ispatına yönelik olarak yemin yöneltme hakkı bulunduğunun hatırlatılmasına, yemin delili ve ispat yükü ile ilgili tartışmalara girilmesine de gerek bulunmamaktadır.” şeklinde olup ispat yükü davacıda olduğundan davalı tarafın yemin teklifi talebinin reddine karar verilmiştir.

Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari mal alım satımına ilişkin alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında yetkiye, borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin bir kısmının davalıya teslim edildiği taraf defterleri, vergi dairelerinden gelen müzekkere cevapları ile fatura içeriğinden görüldüğünden tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin kısmen ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu irsaliyede yazan ve taşımaya konu edilmeyen tutarın 2.580 kg’a yönelik bedelin talep edilemeyeceği, bu bedelin çıkarılmasıyla davacının davalıdan 117.952,01 TL alacaklı olduğu ve bu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2018/4683 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 117.952,01-TL asıl alacak yönünden devamına, davacı işlemiş faiz talep etmiş ise de; usulüne uygun temerrüt bulunmadığından hükmedilen tutara takip tarihinden avans faiz işletileceğinden, sasıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABÜLU ile; davalının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2018/4683 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 117.952,01-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 117.952,01-TL’nin %20’si olan 23.590,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Davalının tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 8.057,30-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.605,48-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.451,82-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 15.155,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 1.605,48-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 1.641,38TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
9-Davacı tarafından yapılan; 1.750,00-TL Bilirkişi ücreti, 996,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.746,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.437,03-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza