Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/663 E. 2021/43 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/647 Esas
KARAR NO : 2021/14

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı şirket vekili 19.09.2018 kayıt tarihli dava dilekçesinde Özetle ; Davalı adına taşıma/nakliye hizmetini gerçekleştirmiş olduğunu, hizmeti karşılığında fatura düzenlediğini ancak davalının ödemeden kaçındığını, müvekkil şirket tarafından geç teslimat yapılıp zarara uğradıklarından bahisle taşıma sözleşmesindeki cezai şart maddesi sebep gösterilerek alacağı olan toplam fatura bedelinden, 2.500 USD’nin haksız şekilde mahsup edilip eksik ödeme yapıldığını, davalı borçlu şirketin her biri 1.250.00 USD bedelli 03.11.2017 tarih ve D408508 seri no ile 03.11.2017 tarih ve D498509 seri nolu olan davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile 29.09.2017 tarihli Uluslararası Karayolu Nakliye Sözleşmesinin v/6 maddesine istinade 5 günlük teslimat gecikme bedeli açıklamalı 2 adet fatura gönderdiğini, faturaları defter kaydına almayıp Beyoğlu … Noterliğinin 16 Kasım 2017 tarih ve ….yevmiye nolu ihtarname ile itiraz edildiğini, yükün tesliminde gecikme olmadığını, bir gecikme olsa bile, gecikme faturası 10 günlük cezai şarta denk geldiğini, bu 10 günlük gecikmenin ne zaman oluştuğunun bilinmediğini, müvekkilinin defter ve kayıtlarına göre, davalı şirketten alacaklı olunduğunu, belirterek icra takibine itiraz etmiştir.
SAVUNMA
Davalı şirket vekili 15.10.2018 kayıt tarihli dava dilekçesinde özetle ; 29.09.2017 tarihli sözleşme acısından, dava konusu taşıma işinin davacı şirket tarafından sözleşmeye uygun yerine getirilmediğini, sözleşme 5″ İnci maddesinin 6 fıkrasında, yükleme tarihinden itbaren en geç 12 gün içerisinde teslim adresinde olması gerektiği, 02.10.2017 tarihinde davacı şirket tarafından yükleme yapılarak nakliye işlemine başladığını, Özbekistan gümrük giriş evrağı incelendiğinde, ilgili gümrük işlemlerinin 24.10.2017 tarihinde yapıldığını, 02.10.2017 tarihinde yüklemesi başlayan ve maksimum 17 gün gecikme imkanı tanınan nakliye işleminin en geç 19.10.2017 tarihinde tamamlanması gerekirken, davacı şirket tarafından 24.10.2017 tarihinde tamamlandığı, böylece 27.09.2017 tarihli sözleşme açısından 5 günlük bir cezai şarta tabi gecikme vuku bulduğunu, sözleşmeye göre bunun 1.250-USD cezai şarta tekabül ettiğini, 06.10.2017 tarihli nakliye sözleşmesi açısından; Yükleme tarihinin 09.10.2017 olduğunu, gecikme cezasının olmaması için teslimatın 17 gün içinde yapılması gerektiği bunun da 26.10.2017 tarihine denk geldiği, ancak aracın 03.11.2017 tarihinde Özbekistan gümrüğüne giriş yaptığını, bu itibarla sözleşme gereği cezai şarta tabi 8 günlük bir gecikmenin meydana geldiği, bu geçikmeye göre 1.250 USD cezai şart hesaplandığını, davacıya eksik ödemenin sebebinin faturaya itiraz değil Cezai şart faturalarının mahsup edilmesinden kayanaklandığını belirtmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava: itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davacının defterlerinin incelelenmesi amacıyla İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat yolu ile mali müşavir bilirkişiden alınan rapordan özetle, Davacı …’nin dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış/kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, Davacı … Davalının düzenlemiş olduğu, 03.11.20017 tarih D 498508 numaralı ve 1.250 USD tutarlı fatura ile 03.11.2007 tarih D 49850 numaralı ve 1.250 USD tutarlı faturaları defterlerine kaydedilmediği, BA Formu ile bildirilmediği, Davacı …’nin davalı … dan faturalardan kaynaklı 11.208,50 TL tutarında alacağı bulunduğu ve Şüpheli Alacak olarak kayıtlarda izlendiği, Taşıma işlerinde teslim sürelerinin sırasıyla 22 gün ve 25 gün olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı beyan etmiştir.
Davalı defterlerinin incelenmesi amacıyla alınan rapordan özetle, İcra takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı, miktarı hususu; Davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 11.208,50 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 5.823,18 TL alacaklı olduğu, aradaki farkın davalı tarafından sözleşme hükümlerine göre düzenlenen toplam bedeli KDV dahil 9.551,00 TL olan 2 adet faturadan kaynaklandığı, Taşıma sözleşmesi gereğince edimin zamanında yapılıp yapılmadığı hususu; Taşıma sözleşmesi gereğince edimin zamanında yapılmadığı, Cezai şartların oluşup oluşmadığı hususu dosyadaki taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine göre Cezai şartların oluştuğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Dava karayolu taşımacılığına ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu “
XIII – EMİR, TALİMAT VE TASARRUFLAR
Madde 868- (1) Gönderen taşıyıcıya, taşımanın yapılması için emir ve talimât verebileceği gibi, taşımanın durdurulması, eşyanın geri getirilmesi, başka bir varma veya teslim yerine götürülmesi ya da başka bir gönderilene teslim edilmesi şeklinde tasarruflarda da bulunabilir. Gönderenin bu tür emir, talimat ve tasarrufları, taşıyıcının işletmesi için sakıncalıysa veya diğer gönderenlerin ve alıcıların gönderileri için bir zarar tehdidini beraberinde getiriyorsa, taşıyıcı bunları yerine getirmekle yükümlü değildir. Taşıyıcı, gönderenden aldığı emir ve talimat ile tasarruflarının yerine getirilmesi için gerekli olan giderleri ve uygun bir ücret isteyebilir. Taşıyıcı emir, talimat ve tasarrufların uygulanmasına başlanmasını bir avansın ödenmesi şartına bağlayabilir.
(2) Eşyanın teslim yerine ulaşması ile, gönderenin emir ve talimat verme yetkisi ve tasarrufta bulunmak hakkı sona erer. Bu andan itibaren söz konusu yetki ve haklar gönderilene ait olur. Birinci fıkranın ikinci ilâ dördüncü cümle hükümleri burada da geçerlidir.
(3) Gönderilen, tasarruf hakkını kullanarak eşyanın bir üçüncü kişiye teslimini istemişse, bu kişi başka bir gönderilen belirleyemez.
(4) Taşıma senedi düzenlenmiş ve her iki tarafça imzalanmışsa, gönderen, taşıma senedinde öngörülmüş olması şartıyla, ancak kendisine ait olan nüshayı ibraz ederek tasarruf hakkını kullanabilir.
(5) Taşıyıcı, kendisine verilen emir ve talimatları ve gönderenin tasarruflarını yerine getiremeyecekse, bunu gönderene bildirmelidir.

(6) Tasarruf hakkının kullanılması, taşıma senedinin ibrazı şartına bağlanmış ve taşıyıcı herhangi bir talimatı, taşıma senedi ibraz edilmeden yerine getirmişse, bundan doğacak zararlar için hak sahiplerine karşı sorumludur. Taşıyıcının sorumluğunu sınırlayan hükümler geçersizdir.
XIV – TAŞIMA VE TESLİM ENGELLERİ
Madde 869- (1) Eşyanın teslim edilmesi gereken yere ulaşmasından önce, taşımanın sözleşmeye uygun olarak yapılamayacağı anlaşılırsa veya eşyanın teslim edileceği yerde teslim engelleri çıkarsa, taşıyıcı, 868 inci madde uyarınca tasarruf hakkına sahip olan kişiden talimat almak zorundadır. Tasarruf hakkını gönderilen haizse ve bulunamıyorsa veya eşyayı teslim almaktan kaçınıyorsa, tasarruf hakkı birinci cümle uyarınca gönderen tarafından kullanılır. Tasarruf hakkının kullanılması taşıma senedinin ibrazına bağlı tutulmuş olsa bile bu hâlde taşıma senedinin ibrazı gerekli değildir. Taşıyıcı, kendisine talimat verilen durumlarda, teslim engelinin taşıyıcının riziko alanına giren bir nedenden kaynaklanmamış olması şartıyla, 868 inci maddenin birinci fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlelerinde öngörülen istem haklarını ileri sürebilir.
(2) Gönderenin, 868 inci madde uyarınca sahip olduğu tasarruf yetkisine dayanarak malın üçüncü bir kişiye teslim edilmesi talimatını vermesinden sonra, taşıma veya teslim engeli ortaya çıkarsa, birinci fıkranın uygulanmasında, gönderilen gönderenin, üçüncü kişi de gönderilenin yerini alır. ” hükümlerini haizdir.
Taraflar arasında 29.09.2017 tarihli taşıma sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin 6. Maddesinde “Yüklenici malzemeleri taşıyacağı araçta araç takip sistemi olduğunu taahhüt etmek ile birlikte araç İstanbul alımlarının başlamasından itibaren en geç 12 gün içerisinde (mücbir sebepler hariç) teslim adresine varış yapmalıdır. Yüklenici 16-18 günü aşan her gün için 250.USD müşteriye ödeme yapmayı taahhüt eder.” hükümlerini haizdir.
Davacı şirkete ait araç 02.10.2017 tarihinde yükleme işlemine başlamış, 03.10.2017 tarihinde yükleme işlemlerini tamamlamış, 05.10.2017 tarihinde Erenköy Gümrüğü’nden çıkış yapabilmiştir. Sınır kapılarında yoğunluk ve araç kuyruklarının olması nedeniyle Özbekistan Taşkent’e 22.10.2017 tarihinde ulaşılmıştır. Bu tarihin hafta sonu olması nedeniyle Taşkent gümrüğündeki işlemlere 23.10.2017 tarihinde başlandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki taşıma işine ilişkin e-mail yazışmaları incelenmiş, davalı tarafından emtianın geç ulaştırılmasından kaynaklı sözleşme gereği günlük 250.USD cezai şart bedeli talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki yazışmalardan taşımaya konu yükün 05.10.2017 tarihinde gümrükleme işi bitmekle yola çıktığı, 22.10.2017 tarihinde teslim edilecek adrese ulaşıldığı, bu tarihin pazar gününe denk gelmesi nedeniyle gümrük işlemlerinin 23.10.2017 tarihinde yapıldığı, yükün adresten alınıp, varış gümrüğüne teslim süresinin 18 gün olduğu, sözleşmede 18 günü aşan süreler için cezai şart istendiği anlaşıldığından davalı davacıdan aralarındaki sözleşme hükümlerine göre cezai şart talep edemez. Bu nedenle taşıma işine ilişkin fatura tutarlarının ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. İnkar tazminatına ilişkin talep alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddedilmiştir. İşlemiş faiz talebi davalı temerrüde düşürülmemesi nedeniyle reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 2.500 USD üzerinden 3095 Sayılı Kanun 4/A maddesi gereğince kamu bankalarına yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2–Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.067,87-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 266,97-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 800,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 266,97-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 302,87TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Davacı tarafından yapılan; 2.151,18-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.151,18-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.151,18-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza