Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/591 E. 2021/230 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/591 Esas – 2021/230
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/591 Esas
KARAR NO : 2021/230
DAVA : İtirazın İptali (rücuen tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (rücuen tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili 17.08.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davalı şirket adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, 01.11.2015 tarihinde davalı şirket adına kayıtlı aracın diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeyken, … plakalı araca çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, müvekkil sigorta şirketinin, … plakalı aracın içindeki …’in meydana gelen neticesinde ölmesi sebebiyle müteveffa …’in annesi … ve babası …’e sigorta teminatı kapsamında 26.04.2016 tarihinde 40.942,40-TL ve 26.04.2016 tarihinde 31.463,01-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini, trafik kazası meydana geldikten sonra trafik polisleri tarafından tanzim edilen tutanaklarda, davalı şirkete ait araç sürücüsü davalı …’ın ALKOLLÜ olduğunun tespit edildiğini, davalı araç sürücüsünün alkollü olduğundan dolayı, trafikte gösterilmesi gereken dikkat ve özeni gösteremediğini, sürücünün ALKOLLÜ olarak araç kullanması, poliçenin düzenlenme ve ödemenin yapıldığı tarih itibariyle uygulanan ZMM Genel Şartlarının 4. Maddesinde; “tazminatı gerektiren olay Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre; sürücünün, keyif verici maddeler almış olarak aracın sevk ve idaresi esnasında kaza meydana gelmiş ise ödemede bulunan sigortacının sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır.” hükmü bulunduğunu, davalı …’ın 1.31 oranın da alkollü olduğunun tespit edildiğini, davalının aldığı alkolden sonraki davranış durumu “ayakta durma, yürüme ve konuşmada güçlük çekme, denge ve koordinasyonun kaybedilmesi, belirgin olarak sarhoşluk hali” ifadeleriyle belirtildiğini, müvekkil sigorta şirketi tarafindan ödeme Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk kapsamında yapıldığını, ZMM Sigortası Genel Şartları Tazminatın Azaltılması veya Kaldırılması Sonucunu Doğuran Haller başlıklı B-4 hükmüne göre; “Aracın, alkollü içkilerin etkisi altında olup güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş olan veya uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış kimseler tarafindan sevk ve idare edilmesi halinde sebebiyet verilen zarar ve ziyana ilişkin talepler, ” denildiğini, davalı araç sürücüsü iş bu maddeyi ihlal ettiğinden dolayı, müvekkil sigorta şirketi tarafindan ödenen hasar bedelini sigortalısına rücu etme hakkı doğduğunu, kaza sebebiyle vefat eden …’in mirasçılarına 26.04.2016 tarihinde toplam 72.405,41-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğinden, Karayolları Trafik Kanunu ve ZMMS Genel Şartlan gereği müvekkil sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkı doğduğu ortaya konduğundan, davalıların, davacıya borcu bulunmadığına ilişkin yaptığı itirazın hukukken kabul edilmesi mümkün olmadığını ve iptali gerektiğini, arz ve izah olunan nedenlerle, … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki İTİRAZIN İPTALİNE karar verilmesini, %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini’ talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … vekili 11.03.2020 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkilin yaptığı geri manevranın trafiğin akışını tehlikeye düşürecek nitelikte olmadığını, kaza anında müvekkilin zihninin berrak olduğunu, müteveffanın dikkatsiz şekilde yaptığı hatalı sollama sonucu müvekkilin arabasına arkadan çarptığını, kazada asıl ihlalin arkadan çarpma olduğunu, müvekkilin ihmal ya da ihlalinin olmadığını, müvekkilin kanında çıkan alkolün zihni bulanık yapacak ya da dikkat seviyesini aşacak miktarda olmadığını, müvekkilin kusursuz olduğunu belirterek, davanın reddine, dava vekalet ücretinin ve dosya masraflarının davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … MEYVECİLİK DENİZ VE ÜRÜNLERİ İNŞ. TUR. TAR. ve TİC. A.Ş vekili 20.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Müvekkil hakkında açılan dava usule ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu olaylar silsilesini müvekkilin icra takibinde ve öncesinde bilmesi olanaklı olmadığını, müvekkile konuyla ilgili herhangi bir bilgi verilmediğini, ihtarda bulunulmadığını, müvekkilin aracı uzun süreli olarak kiraladığını, araç sürücüsünün kiralanan şirketin sigortalı elemanı olduğunu, KTK 3. ve 85. Maddeleri gereği, uzun süreli kiralama ariyet ve rehin gibi hallerde kiracının İşleten sayıldığını, buna göre işleten … Tanınmış Meyveci Gıda ve Deniz ürünleri İnş. Tür. San. tic. Ltd. Şti.’ olduğunu, müvekkilin adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun olmadığını, müvekkilin uzun süreli kiralama nedeniyle işleten sıfatıyla sorumluluğunun da olmadığını, davanın … Tanınmış Meyveci Gıda ve Deniz ürünleri İnş. Tür. San. tic. Ltd. Şti.’ye ihbarı gerektiğini, açılan davanın reddini ve haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini’ talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu “Madde 1472- (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 25.11.2020 tarih ve 2019/3841 E. Ve 2020/7621 K. sayılı kararında “olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)”
Dosyada bulunan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben düzenlenmiş 26.02.2016 tarih ve Himmet Oktan imzalı kusur raporunda, “mobese kayıtlarının incelenmesi neticesi, saat 04.27.09 da beyaz aracın en sağ şeritte görüntüye girdiği ve Petrol Ofisi girişini geçtikten sonra orta refüydeki ağaçların arasından görüldüğüne göre, saat 04.27.19 da durarak park lambaları yanar vaziyette geri geri gelmeye başladığı, saat 04.27.21 de sarı kasalı kamyonun sağdan ikinci şeritte görüntüye girdiği ve arkasından saat 04.27.25 de mavi aracın en sağ şeritte görüntüye girdiği, geri geri gelen aracın sağ şerit üzerinde kamyonun dengine geldiğinde 04.27.30 da arkadan gelen mavi renkli aracın solunda kamyon, sağında Petrol Ofisi duvarı olduğu için kaçamayarak geri geri gelen araca arkadan çarpması ile bir ağacın devrildiği CD görüntüsünün tetkik ve incelenmesinden anlaşılmıştır.” şeklinde tespitte bulunulduğu anlaşılmıştır.
08.06.2016 tarihli Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’na ait raporda da sürücü …, alkollü vaziyette kullandığı otomobil ile gece vakti, meskun mahalde, bölünmüş yolu takiben seyredip, aydınlatmanın olduğu olay mahalline geldiğinde, mevcut görüntülerden anlaşılmakla, yolun sağına yanaşıp, yasak olmasına rağmen, trafiğin seyir güvenliğini tehlikeye atacak tarzda, bölünmüş tek yönlü yolda geri manevrayla seyrederek, arkadan gelen sürücü Hüseyin Kandemir’in kullandığı otomobilin çarpılmasına maruz kaldığı olayda, dikkatsiz, tedbirsiz, kurallara aykırı hareketi ile asli kusurlu olduğu yönünde rapor verilmiştir.
Bu raporlardan da anlaşılacağı üzere davalı …, bölünmüş yolda gece vakti geri geri manevra yaparak kazanın oluşumuna sebebiyet vermiştir. Bu nedenle %100 kusurludur. Savcılık dosyasına sunulan Cd çözüm tutanağında da belirtildiği üzere dava dışı müteveffa sürücü Hüseyin Kandemir’in solunda kamyon, sağında duvar olması nedeniyle kaçabileceği herhangi bir alan bulunamadığı anlaşılmış, bu haliyle …’ın %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Olayda Hüseyin Kandemir’in alkol raporunda 0,37 promil alkollü olduğu, bu oranın sürüşe ve kazanın meydana gelmesine herhangi bir etkisinin olmadığı aşikardır. Bu nedenle …’ın %100 kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı … … A.Ş. Aracın kendisine ait olduğunu, fakat … Meyvecilik Ltd. Şti’ye 1 yıllık kiraya verildiğini, kira sözleşmesi ve ödeme makbuzlarını dosyaya sunduğu görülmüştür.
Kira sözleşmesinin 01.03.2015 tarihli olduğu anlaşılmıştır. Eki makbuzların incelenmesinden Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz 2015 aylarına ilişkin ödeme makbuzlarının bulunduğu, kazanın olduğu 01.11.2015 tarihini kapsar makbuzun bulunmadığı anlaşılmıştır. Kira sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılmıştır. Bu haliyle olay tarihini kapsar makbuz bulunmadığından davalının uzun süreli kiraya verdiğine dair iddia kabul edilmemiş, araç işleteni olarak sorumluluğu yoluna gidilmiştir.
Kaza neticesinde müteveffa Hüseyin Kandemir’in annesi …’e 26.04.2016 tarihinde 40.942,40.TL, babası …’e 31.463,01.TL ödeme yapıldığı dosyada bulunan dekontların incelenmesinden anlaşılmıştır. Bu haliyle bu tutarlardan davalılar müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Olaya ve hesaba ilişkin rapor alınmıştır.
06/07/2020 tarihli Hesap bilirkişisinden alınan rapordan özetle, Müteveffa …’in 01.11.2015 tarihli trafik kazasında ölmesi nedeniyle, davacı Mapfre Sigorta şirketinin, müteveffa …’in annesi …’e 40.942,40-TL ve babası …’e 31.463,01-TL olarak ödemiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatını, davalılardan rücuen talep edildiği, Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, sigorta şirketinin rücu hakkı doğabilmesi için, sürücünün alkollü oluşu yeterli neden sayılmayıp, kazanın alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediğinin araştırıldığı, başka bir deyişle alkollü araç sürme ile kazanın oluşu arasında “nedensellik bağı” arandığı, somut olayda, en son düzenlenen 25.03.2020 tarihli kusur bilirkişisi raporunda, davalı sürücü …’ın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (67-b) maddesi ile aynı kanunun (48) ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin (97) maddesini ihlalden dolayı kazaya neden olduğu ve % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edildiği, Dava konusu trafik kazasının oluşumunda her iki sürücünün de kusuru bulunduğundan, kazanın oluşumunda münhasıran alkolün etkisinin bulunup bulunmadığı hususunda takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere tarafımızca hesaplama yapıldığı, Sayın Mahkemece davacı sigorta şirketinin davalılara rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde, davacı sigorta şirketi tarafından, anne …’e yapılan ödeme nedeniyle 40.954,40 TL ve baba …’e yapılan ödeme nedeniyle 29.463,85 TL rücu hakkının bulunduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davalılar daha önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz yönünden davanın reddi gerekmiştir.
Rapor açık ve ayrıntılı olup hükme esas alınabilecek niteliktedir. Dava konusu alacak likit olup icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 70.418,25-TL asıl alacak, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkışının %20’si olan 14.083,65-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 4.810,27-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.254,50-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.555,77-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 9.954,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 3.040,51-TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 1.254,50-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 1.290,40TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 3.259,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.259,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 3.124,59-TL lik kısmının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … A.Ş vekilinin yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021