Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/52 E. 2021/612 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/52
KARAR NO : 2021/612

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….

DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … ….
: 4- … – … …
5- … – … …
: 6- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … ….

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
G.K.YAZILDIĞI TARİH :15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin ortağı olduğu … Ltd.Şti.’nin 2010 yılında … Sermayesi Yat. Ort. A.Ş. ile ortak olarak … …A.Ş. adını aldığını, şirketin medikal cihazların üretimi ve satışını yaptığını, müvekkilinin bu medikal cihazların tasarımcısı olduğunu ve aynı zamanda …Savunma şirketinin de kurucusu olduğunu, bu şirketin de daha sonra … A.Ş. şirketi bünyesine alındığını, şirket ortaklığı gerçekleşirken 05.10.2010 tarihinde şirketin temsil yetkisinin düzenlendiğini ve daha sonra alınan 14.03.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirketin yönetim kurulu başkanı …, başkan vekili … ile üye …’ın şirketi temsil ve imza yetkilisi olmalarını ve bu yetkileri birlikte müştereken atacakları imza ile kullanacakları şeklinde değiştirildiğini, fakat buna aykırı olarak yapılan işlemler ile şirketin zarara uğratıldığını, şirket ortaklarından … ve…’in 21.03.2012 tarihinde müvekkilden gizli olarak aldıkları karar ile müvekkilin imzası olmadan şirket demirbaşlarının değerinin altında satış kararı alındığını, müvekkilinin gayrimenkullerinin teminat olarak gösterilerek Kobi A.Ş. ve … tarafından …’tan yüklü miktarda kredi kullanıldığını, bu kredi kullanımında müvekkilin herhangi bir muvafakatinin olmadığını, müvekkilin imzası olmamasına rağmen üçüncü kişilere 3.000.000.- TL tutarında münferit ödemeler yapıldığını, müvekkilinin firmada olduğu sürece firmanın kâr etmesi için elinden geleni yaptığını, fakat davalıların hukuka aykırı işlemleri ile şirketin kıymetli gayrimenkullerini yarı fiyatına ve şirketin araçları ile depodaki hammaddeleri ve makine parkını, toplam değeri 3.000,000 Avro olan cihazları ve makineleri sattığını, bu malları satın alan bazı firmaların, bir kısmının davalıların gizli ortak olduğu kendi firmaları olduğunu, bu satışların tamamının değerinin altında olduğunu ve bedellerinin büyük kısmının şirketin kasasına aktarılmadığını, 06.07.2012 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında 2011 yılı bilanço ve kâr/zarar hesaplarının görüşüldüğünü, müvekkilin ısrarına rağmen denetçi raporu ve bilançonun müvekkile gösterilmediğini, bu nedenle müvekkilin yönetim kurulu üyelerini ve bilançoyu ibra etmediğini, bundan dolayı müvekkilinin yönetim kurulu başkan vekilliğinin düşürülerek kurucusu olduğu firmadan uzaklaştırıldığını, bu tarihten sonra şirketin aktif olarak faaliyet göstermesine rağmen şirketin 3.000.000 Avro’luk makina ve cihazlarının parça parça satıldığını ve bu satışlardan elde edilen paranın akibetinin belli olmadığını, müvekkilinin davalıların yapmış olduğu usulsüzlüklerden son 1 yılda haberdar olduğunu, şirkete sokulmadığını, yönetim kurulu ve genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, davalıların yapmış oldukları hukuka aykırı işlem ve eylemlerin hissedarlar sözleşmesine aykırı olduğunu ve bu davranışlar sebebi ile Kobi A.Ş. temsilcileri ve yönetim kurulu üyelerinin zarardan sorumlu olduğunu belirterek davalılar tarafından uğratılan zararın bilirkişi incelemesi ile hesaplanarak, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

2.Davalılar vekili savunmasında özetle; Davacının dava dilekçesinde kendisinin imzası alınmadan şirket adına işlemlerde bulunulduğunu iddia etmiş ise de, esasen davacı tarafından da tek başına atılan imzalar sonucunda şirket aleyhine ve şirketi açık bir şekilde zarara uğratan işlemler yapıldığını, davacının kendi lehine şirket üzerinden pek çok kez haksız kazanç sağlayarak sebepsiz yere zenginleştiğini, davacının kendi hukuka aykırı fiilleri ile şirketi zarara uğrattığı göz önüne alındığında davacının bu iddialarının hakkın kötüye kullanılması kapsamına girdiğini, bu iddialara dayanılarak açılmış olan işbu davanın hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, davacı tarafından ortaklık süresine ve ortaklığın bitmesinden 2 yıl süre ile şirket rekabet yasağı bulunmasına karşın bu yasağa riayet edilmediğini, davacının iddiasının aksine … Leasing’den kiralanan 5 adet CNC tezgaha ilişkin ödemelerin yapıldığını ve faturaların …A.Ş.’ye kesildiğini, bu konudaki iddiaların dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, davanın bir şirket ortağı tarafından açılan tazminat davası olduğunu, ticari dava kapsamında değerlendirilemeyeceğini, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, husumet itirazları doğrultusunda davanın dava şartı yokluğundan, zamanaşımı itirazları doğrultusunda zamanaşımı nedeniyle ve hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğundan esastan reddini talep etmiştir.

3.Deliller: Tarafları dayandığı tüm deliller getirtilmiş, şirket kayıtları ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, itirazları karşılar ek rapor aldırılmıştır.

4.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, TTK’nun 553. maddesine dayalı anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluk davasıdır.
Şirket ortağı olan davacı, dava dışı şirketin yönetim kurulu üyeleri olan davalıların, şirket yönetimi sırasında, şirketi temsil konusunda alınan kararlara uymayarak, şirkete ait taşınmazları, araçları, demirbaşları ve hammaddeleri değerinin altında davalıların gizli ortağı olduğu şirketlere satarak şirketi zarara uğrattıklarını iddia etmiş, davalılar ise, davacının şirketi zarara uğratan işlemler yaptığını, haksız kazanç elde ettiğini, bu davanın kötüniyetle açıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Taraflar arasında şirket yönetim kurulu üyeleri olan davalıların şirketi zarara uğratıp uğratmadıklarına yönelik ihtilaf olduğu görülmüştür.

6102 sayılı TTK’nın 553/1.maddesinde; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları,
6102 sayılı TTK’nın 555/1.maddesinde; şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, pay sahiplerinin tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilecekleri,
6102 sayılı TTK’nın 557/1.maddesinde; birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü olmaları hâlinde, bunlardan her birinin, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zararın şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı düzenlemeleri yer almaktadır.

Bilindiği üzere, yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen şirket yöneticileri bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Yönetici aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa aittir. Ancak, zarar gören ortakların da yöneticiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Yöneticinin, ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların da dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Bir başka deyişle, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğuracaktır. Şirket yöneticisi hakkında ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davası açma hakkını düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 555. maddesi gereğince; şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibinin isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilecektir.

Davacının davasında dayandığı vakıalara ilişkin olarak şirket kayıtlarında ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda yapılan tespitlerde;
– 42756 ada 4 parseldeki arsa nitelikli olan taşınmazın satışına ilişkin olarak, … Elektronik Mekanik İnşaat Yazılım Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin söz konusu taşınmazı 10.05.2012 tarih ve 20209 yevmiye numaralı satış işlemi ile…Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’ye 955.000 TL satış bedeli ile şirket yönetim kurulu üyeleri olan davalılar … ve …’ın resmi senetteki imzaları ile satıldığı, söz konusu satışın dava dışı … A.Ş. defterlerine KDV hariç 955.000,00 TL olarak kaydedildiği, 21.09.2011 tarihli ekspertiz raporuna göre söz konusu taşınmazın değerinin 1.300.000 TL olarak belirlendiği, bilirkişi heyetince yapılan incelemede ise taşınmazın satış tarihi olan 10.05.2012 tarihindeki değerinin 2.143.295,23 TL olarak belirlendiği,
-21.03.2012 tarihli 18 nolu Yönetim Kurulu kararında AVU ST3016 marka CNC tezgahın minimum 175.000 USD’ye satışına ilişkin karar alındığı, söz konusu kararın altında yönetim kurulu başkanı … ve yönetim kurulu üyesi …’ın imzasının bulunduğu, dava dışı şirketin ticari defterlerinde söz konusu satışa ilişkin bir belgeye ulaşılamadığı,
-Dava dışı şirketin genel kurul toplantılarında, yönetim kurulunun üç üyesinin müşterek imzaları ile şirketi temsil etmelerine ilişkin alınmış bir genel kurul kararına rastlanmadığı, üç imza kuralının yönetim kurulu kararı ile alındığı ancak uygulanmadığı, gerek … A.Ş. gerekse de …Savunma Ltd. Şti.’yi temsilen hem davalı …, hem de davacı … tarafından 2012 yılı ve öncesine ait ödeme talimatlarında tek imza ile banka ödeme talimatı işlemlerinin yapıldığı,
-Dava dosyasına mübrez 5S Adet CNC Tezgahın … Leasing’den kiralanmasına ilişkin olarak … Leasing’in dolandırıldığına ve davadışı şirketin zarara uğratıldığına ilişkin bir bulguya rastlanmadığı,
-Davacı, alüminyumun kilosu 3 TL’den hurdacıya satıldığını beyan etmesine rağmen alüminyum hammaddenin hangi tarihte ve hangi şirkete satıldığına ilişkin bir bilgiye yer vermediği,
-Hurdaya çıkarılan malzemelerin faturasız olarak 85.000 TL bedel ile Novametdek firmasına satıldığı ve aradaki farkın haksız kazanca konu olduğunun iddia edilmesine rağmen, davacı tarafça söz konusu iddiayı tevsik edici belgelerin dava dosyasına sunulmadığı, mevcut bilgi ve belgeler kapsamında böyle bir satışın olup olmadığına ve haksız kazanç elde edildiğine ilişkin bir kanaate ulaşılamadığı,
-Davacı, davadışı … A.Ş.’nin 3.000.000 Euro değerindeki demirbaşlarının değerinin altında satıldığı, bu cihazların satışından elde edilen paranın akıbetinin belli olmadığı iddia edilmiş ise de; satılan demirbaşların hangi tarihte hangi firmaya ne tutarda satıldığına ilişkin bir bilgiye yer verilmediği,
-Davadışı …’in davacı ile olan işlemlerini izlediği 331.04 nolu Ortaklara Borçlar ve 131.01 nolu Ortaklardan Alacaklar hesaplarının tetkikinden, davacının dava dışı şirkete çeşitli tarihlerde borç verdiği, bunun karşılığında şirket tarafından davacıya çeşitli tarihlerde ödemelerin yapıldığı, bu işlemler neticesinde davadışı …’in davacıdan 7.792,21 TL alacağının olduğu,
– Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2013/15478 E. sayılı dosyası kapsamında ihtiyati haciz kararının borçlular … Elekt. Mek. İnş. Yaz. Danış. San. ve Tic. A.Ş., …, … ve …Savunma Tekn. Makine Ltd. Hakkında uygulandığı, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.

Somut olaya yönelik yapılan değerlendirme sonucunda; Davacının gayrimenkul satışına yönelik iddiası dışındaki; CNC tezgahın satışı ve kiralanması, alüminyum hammaddesinin, hurdaya çıkarılan malzemelerin, demirbaşlarının değerinin altında satıldığı, bu şekilde şirketin zarara uğratıldığına ilişkin iddialarını ispatlayamadığı, şirketin 3 imza ile temsili gerektiğine yönelik ise, şirketin genel kurul toplantılarında, yönetim kurulunun üç üyesinin müşterek imzaları ile şirketi temsil etmelerine ilişkin alınmış bir kararın bulunmadığı, üç imza kuralının yönetim kurulunun 14/03/2012 tarihli kararı ile alındığı ancak uygulanmadığı, hem davalı …’ın, hem de davacı …’un 2012 yılı ve öncesine ait ödeme talimatlarında tek imza ile banka ödeme talimatı işlemlerinin yapıldığı, taşınmazın değerinin altında satıldığı iddiasına yönelik olarak bilirkişi raporuna göre taşınmazın değerinin altında satıldığı belirtilmiş ise de, bu şekilde oluşan zararın davacı ortağın doğrudan oluşan zararı olmadığı, bu sebeple zararın kendisine ödenmesini isteyemeyeceği kanaatine varıldığından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile artan 111.48 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)