Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/493 E. 2021/428 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/493 Esas
KARAR NO : 2021/428

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2014
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özet olarak; Müvekkili şirket ile davalı işveren olan şirket arasında Libya El Fateh Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi binalarının Prekast Cephe Kaplama işinin yapım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin üstlenmiş olduğu işi eksiksiz ve ayıpsız ve süresinde ifa ettiğini, sözleşmenin teminatlar başlıklı 23/1.maddesinde “Taahhüdün sipariş teyidi ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla %5 nakit teminat kesintisi yapılır. Kesilen teminat işin geçici kabulünden sonra alt yükleniciye 30 gün içerisinde ödenir. Nakit teminat kesintisi her ne suretle olursa olsun banka teminat mektubu haricinde herhangi bir teminat ile de değiştirilemez.” hükmünün bulunduğunu, davalının geçici kabulünden itibaren 30 gün geçmesine rağmen teminat kesintisini müvekkiline ödemesi gerektiği halde ödemede bulunmadığını, Ankara ….Noterliği’nin 19/11/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile 31.015,18-EURO’nun ödenmesi için ihtarname çekildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediği gibi ödemede yapmadığını, davalının temerrüt tarihinin geçici kabul tarihi olduğunu, ödemelerin yabancı para cinsinden ifa edileceği yönünde sözleşmede hüküm bulunduğunu bu nedenle müvekkilinin nakit teminat kesintisi alacağının tespitine, nakit teminat kesintisi alacağına mahsuben ( Fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesine ilişkin seçimlik hakları saklı kalmak kaydıyla ) şimdilik 31.015,18-EURO’nun temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan artan oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı şirket ile Libya El Fateh Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi binalarının Prekast Cephe Kaplama işinin yapımına yönelik Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin ifa yerinin Libya olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra Libya’da yaşanan ve hali hazırda devam etmekte olan mücbir sebeplerden ötürü sözleşme şartlarının mecburen askıya alınmak zorunda kalındığını, sözleşmenin ifasının mümkün olmadığını, bu hususun Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından davacı şirkete gönderilen 13/10/2011 tarihli B.08.1.GİB.4.06.80.05/37471 sayılı mücbir sebep yazısıyla da açıkça bildirildiğini, söz konusu yazının davacı tarafından müvekkiline iletildiğini, davacı firma tarafından üstlenilen üretim ve montaj işinin tamamlanamadığını, geçici kabulünün yapılamadığını, işin devam edebilmesi için Libya’daki mücbir sebep hallerinin ortadan kalkmasının beklendiğini, sözleşmenin ifası mümkün olmadığından sözleşme şartlarının mecburen askıya alındığını, geçici kabulün yapılamadığını, bu nedenle davalının istemlerin yerinde olmadığını, müvekkilinin herhangi bir temerrüte düşme durumunun söz konusu olmadığını, açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; taraflar arasında imzalanan Eser Sözleşmesi kapsamında davacıdan kesilen %5 nakit teminat kesintisinin tahsili istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ” III. AŞIRI İFA GÜÇLÜĞÜ
Madde 138- Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.
Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” hükümlerini haizdir.
Taraflar arasında Al Fateh Üniversitesi yabancı diller fakültesine ait binaların yapılması işine ilişkin sözleşme imzalanmış, sözleşmenin teminata ilişkin 23. Maddesinde “teminatlar- Taahhüdün, sipariş teyidi ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak amacı ile, %5 (yüzdebeş) nakit teminat kesintisi yapılır. Kesilen teminat işin geçici kabulünden sonra alt yükleniciye 30 gün içerisinde ödenir. Nakti teminat kesintisi her ne suretle olursa olsun banka teminat mektubu hariç herhangi bir teminat ile değiştirilemez.
Ayrıca sözleşme imzalandıktan sonra alt yüklenici sözleşme tutarının %5’i kadar teminat mektubunu işverene verecektir. Bu teminat mektubu kesin kabul sonuna kadar işverende kalacak olup, kesin kabulden sonra işbu sipariş teyit şartları çerçevesinde alt yükleniciye iade edilecektir. Kesin kabul geçici kabulden 1 sene sonra yapılır.” maddelerini haizdir.
Taraflar arasında yapımı kararlaştırılan işin mücbir sebep nedeniyle tamamlanamadığı anlaşılmıştır.
Vergi dairesine Libya ülkesindeki mücbir sebep halinin devam edip etmediği sorulmuş, cevabi yazıda davalı firmanın mücbir sebep halinin sona erdiği yönünde cevap verildiği anlaşılmıştır.
2010 yılından itibaren “arap baharı” adıyla Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde iç karışıklar meydana gelmiş, bir çok ülkede rejim değişmiş, bazı ülkelerde halen karışıklıklar devam etmektedir. Libya ülkesi de karışıklığın devam ettiği ülkelerden birisidir. Davalı firma Libya’da iç karışıklığın olmadığı dönemde üzerine düşen işin imalatını gerçekleştirmiş, yükümlüklerini yerine getirmiştir. İç karışıklığın halen devam ettiği ülkede davalıdan imalatına devam etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle edimin ifası imkansızlaşmıştır. Taraflar karşılıklı olarak aldıklarını iade ile sorumludurlar. Bu nedenle teminatın iadesi gerekmiştir.
Bilirkişi raporunda teminatın iadesinin atiye bırakılması yönündeki tespit, tarafları sürekli olarak borç yükü altında bırakacağından kabul edilmemiş, teminatın iadesi yönünde değerlendirme yapmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 31.015,18 EURO tutarındaki teminat kesintisinin 28/11/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı KANUN 4/A maddesi gereğince kamu bankalarınca bir yıllık EURO mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 6.381,36-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.639,75-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.741,61-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 12.825,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 25,20-TL Başvuru Harcı, 1.595,35-TL Peşin/nisbi Harcı, 44,40-TL Islah Harcı, 1.799,05-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.464,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2021

Katip …

Hakim …