Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/436 E. 2021/242 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/436 Esas
KARAR NO : 2021/242

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/06/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARARIN YAZIM TARİH : 08/04/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı kooperatif tarafından verilen hizmetlere ilişkin düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından, toplam 81.126,37.-TL bakiye alacağın alınması maksatıyla … İcra Dairesi’nin … esas nolu dosyası ile takip başlattığını, davalının takibe de itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu beyanla … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı aleyhine takip miktarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun cevap dilekçesi vermemiş ancak icra dosyasında takibe karşı verdiği itiraz dilekçesinde; müvekkilinin alacaklıya borcunun bulunmadığını, asıl borç ve ferilerine itiraz ettiklerini bildirmiş, duruşmaya katılarak verdiği beyanlarda da davanın reddini talep etmiştir.
Davanın konusu; Cari hesap ve faturalara dayalı olarak başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, bu kapsamda fatura ve sevk irsaliyesi asılları dosyaya kazandırılıp taraf defterlerini inceler bilirkişi raporları, kriminal bilirkişi raporu alınmış, davalı çalışanlarının listesi SGK Başkanlığından getirtilmiş, icra dosyası celp edilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasının incelenmesinde takibin taraflar arasında olduğu, davacının davalıdan 81.126,37 TL asıl alacak, 4.594,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 85.720,57 TL alacak talebinde bulunduğu, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava dilekçesinde dava değeri sadece ana alacak tutarı kadar gösterildiğinden davacı vekilinden işlemiş faize yapılan itirazın iptali talepleri olup olmadığını açıklamaları ve eksik harcın ikmal edilmesi için 07/09/2020 tarihli celsede 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilince harç ikmali yapılmıştır.
Davalı tarafa HMK 222. Madde uyarınca ihtar içerir defter ibrazı konulu tebligat 19/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf defterlerini ibraz etmediğinden davacı defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılarak 16/01/2019 tarihli rapor alınmıştır. Söz konusu raporda davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve takip tarihi itibariyle davalıdan 77.626,37 TL alacak kaydı olduğu belirlenmiştir.
Davacı tarafın alacağını salt kendi kayıtları ile ispat edemeyeceği, HMK 222. Maddeye göre ancak ve ancak, münhasıran davalı defterlerine dayanılması halinde davalı defterlerini ibraz etmediği takdirde davacı kayıtlarına göre karar oluşturulabileceği henüz HMK 222. Madde de 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi uyarınca değişiklikte yapılmadığı gözetilerek davacının alacağını ispat edebilmesi için faturaya konu malların teslimini ayrıca ispatlaması gerektiği gözetilerek davacıya teslimine dair belgeleri sunması için süre verilmiş davacı tarafça 13 adet fatura ve 3 adet teslim fişi sunulmuş, davalı taraf sunulan fatura ve sevk irsaliyelerinden bir kısmındaki imzaya itiraz ettiği gibi bazılarını imzalayanların müvekkili çalışanı olmadığını bildirdiğinden davalı çalışanlarının kayıtları SGK dan getirilmiş imzası inkar edilen belgelerdeki imzaların, imzası inkar edilmeyen belgelerdeki imzalar ile aynı el ürünü olup olmadığının tespiti için 19/03/2020 tarihli kriminal bilirkişi raporu alınmış sonrasında teslimi ispatlanan belgeler yönünden alacak hesabı yapılması için mali müşavir bilirkişiden 15/04/2019 tarihli ek rapor alınmıştır.
Yargılama devam ederken 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddeye “Diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi ” ibaresi eklenmiştir. Söz konusu değişiklik daha önce davalıya defter ibrazı konulu tebligat yapıldıktan sonra gerçekleştiğinden ve yargılama devam ederken meydana gelen yasal değişiklik nedeniyle defter ibraz etmemenin sonuçları önceki düzenlemeye göre değiştiğinden davalıya defterlerini ibraz için tekrar 2 hafta süre tanınır meşruhatlı tebligat çıkarılmış ve davalı tarafça bu kez defterler ibraz edildiği için davalı defterlerini inceler 23/12/2020 tarihli rapor alınmıştır.
Yasa koyucunun HMK 222. Madde de bahsedilen değişikliği yapmasındaki amacın defter ibrazından kaçınan tarafın aleyhine hüküm oluşturulabilmesi için artık defter ibraz edenin defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olmasının yeterli sayılması olduğu, usulüne uygun tutulan defter sahibinin ayrıca teslim belgesi ile mal veya hizmeti verdiğini ispatlamasının gerekli olmadığı, defterlerin usulüne uygun tutulmasından kastın ise 213 sayılı vergi usul kanunu uyarınca uyarlanmış olan “Muhasebe sistemi uygulama genel tebliği” ve 19/12/2012 tarih ve 28502 sayılı resmi gazetede yayımlanan “ticari defterlere ilişkin tebliğ” uygun olmasından ibaret olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı defterlerini inceler 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporuyla, davacı defterlerinde kayıtlı olan tüm faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu ancak 02/01/2018 tarihinde 48.763,47 TL nin mahsubu sonrası davacı alacağının 28.862,90 TL ye indirildiği, mahsubun dayanak kaydının olmadığı belirlenmiştir.
Alınan bilirkişi raporları ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
-Davacı defterlerinde kayıtlı alacak 77.626,37 TL olup davacı defterlerinde kayıtlı faturaların tamamı davalı defterlerinde de kayıtlıdır. Bu durumda davacının 77.626,37 TL tutarlı faturalardaki malları davalıya teslim ettiği ispatlanmış olup imzası reddedilen ve alınan kriminal rapora göre dahi, davalı adına atıldığı ispatlanamayan sevk irsaliyelerindeki ürünleri ayrıca tesliminin ispatlanmasının gerekmediği,
-Taraf defterlerinde yer alan 77.626,37 TL davacı alacağından takip tarihinden sonra 48.763,47 TL mahsup yapılmak suretiyle davalı defterlerinde bakiye davacı alacağı 28.862,90 TL indirilmiş olup söz konusu kaydın herhangi bir dayanağı olmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davalı vekili de 08/03/2021 tarihli duruşma beyanında, mahsubun davalı şirketin üst kuruluşuna olan davacı borcu nedeniyle yapıldığını beyan etmiş ancak davalı taraf davaya cevap vermemiş ve bu yönde yargılama boyunca herhangi bir savunmada bulunmadığından savunmayı genişletme yasağı kapsamında söz konusu iddiasına değer verilmemiş, mahsup işleminin gerçekte usulüne uygun yapıldığını ispat yükü davalı tarafta olduğundan ve bu yönde bir ispat yapılmadığından davacının davalıdan her iki taraf defterinde kayıtlı olan tutar kadar alacaklı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacının ana alacak iddiası 81.126,37 TL olup takip ekindeki davalıya ait cari hareket föyü kaydı üzerinden alacağın belirlendiği anlaşılmaktadır. Söz konusu cari hesaptan davalının 3.500,00 TL havale ile yaptığı ödeme yer almamaktadır. Gerek davacının gerekse davalının defterlerinde tespit edildiği üzere davalı tarafça 10/07/2017 tarihinde 3.500,00 TL ödeme yapılmıştır. Söz konusu kayıt davacının kendi defterlerinde de yer aldığından bu tutar mahsup edildiğinde takip tarihi itibariyle kalan alacak 77.626,37 TL olup belirlenen rakam her iki tarafın defterleriyle de uyuşmaktadır.
Davacı taraf takipte ayrıca 4.594,20 TL işlemiş faiz talep etmiş olup davacı vekili 08/03/2021 tarihli celsede, takip öncesi ihtarlar olup olmadığı ve faizin hangi tarih itibariyle hesaplandığı hususunda yöneltilen soruya — büyük olasılıkla cari hesap mutabakatnamesinden itibaren başlatılmıştır — yönünde cevap vermiş olduğundan takipten önce temerrüt olgusunun gerçekleşmediği, davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği değerlendirilmiştir.
Dava konusu alacak davalı defterlerinde dahi kayıtlı olduğundan likit niteliğe sahip olduğu gözetilerek icra inkar tazminatı koşulları oluştuğu kabul edilmiştir.
Avukatlık kanunu 169. Maddesinde yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti avukatlık asgari ücret tarifesinden az ve 3 katından fazla olamaz hükmü bulunmaktadır. Buna göre hakim, dava sonunda avukatın harcamış olduğu emeği, işin zoruluğu, yargılamanın sürdüğü zamanın, haksız çıkan tarafın yargılama sırasındaki başta davayı uzatmaya yönelik olanlar olmak üzere bazı davranışları dikkate alarak avukatlık ücretini belirleyebilecektir. Somut olaya bakıldığından davalı tarafın teslim olgusunu reddetmesi, HMK 222. Maddedeki değişiklik tarihine kadar defterlerini ibrazdan kaçınması bu süreçte 16 adet belgedeki imzanın değerlendirilmesi açısından davalı çalışanlarının listesinin SGK dan temini, sonrasında Kriminal rapor alınması zorunda kalınması gibi nedenlerle defterlerin ibrazı halinde en fazla 3 celse de karara bağlanacak dava, davalının tutumuna dayalı olarak 3 yıl kadar süre ile karara bağlanamadığından Avukatlık Kanunu 169. Maddesi dayanak alınıp davacı lehine tayin edilen karşı vekalet ücretinin avukatlık asgari ücret tarifesinin takdiren 2 katı uygulanmasına ve yukarıdaki değerlendirmelere göre davanın 77.626,37 TL asıl alacak üzerinden kısmen kabulüne, bu tutarın %20 si olan 15.525,27 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KISMEN KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından başlatılan takibe, davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
-77.626,37 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takipten itibaren değişen oranlı avans faizi yürütülmesine,
-77.626,37 TL nin %20 si olan 15.525,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.302,63 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan harcın mahsubu ile kalan 4.265,79 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.077,94 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 186,50 TL dosya masrafı, tebligat ve posta gideri, 2.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.236,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 2.025,32 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına AAÜT nin 13. Maddesine göre belirlenen (10.891,38 TL vekalet ücretinin yukarıda açıklanan nedenlerle 2 katı olan) 21.782,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.