Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/379 E. 2022/844 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/379
KARAR NO : 2022/844

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. ….
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonununda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.DAVACI VEKİLİ İDDİASINDA ÖZETLE;
Müvekkili, distribütör ve davalılar arasında 01.08.2012 tarihinden geçerli olmak üzere “Açık Satış Noktası Sözleşmesi” ve 01 12.2013 tarihinde “Ek Protokol” imzalandığını, sözleşmenin devam etmesine ve tüm uyarılara rağmen, davalıların işyerlerinde ticari faaliyetlerini süresinden önce sonlandırarak, Temmuz 2015 tarihinden beri sözleşme konusu ürünleri …Toptan Satış Belgesi sahibi yetkili bölge distribütöründen almayarak, …belgesini yenilemeyerek sözleşmeyi ihlal ettiklerini, sözleşmenin 20 ve 21. Maddelerine dayalı olarak Ankara 15 Noterliği’nin 30/10/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, cezai şartın ve katkı tutarının ödenmesinin istenildiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine, … sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, yapılan takibin davalıların itirazı ile durduğunu belirterek, davalı-borçluların itirazlarının iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

2.DAVALI …. VEKİLİ SAVUNMASINDA ÖZETLE:
Açılan davanın zamanaşımına uğradığını, davacının, alacağına dayanak olarak gösterdiği, davalı şirketin tarafı olduğu sözleşmelerin hiçbir şekilde kota ve satım taahhüdü içermediğini, 01.10.2012 tarihli sözleşmenin herhangi bir satış kotası içermediğini, davacının işyerinin işletmesine katkıda bulunulması amacıyla KDV dahil 60.000,00-TL Türk Lirası ödemeyi taahhüt ettiğini, bu sözleşmenin imzalanmasını müteakip, davacı yanın, davalı şirketin faaliyette bulunduğu mekanın şehrin seçkin bölgelerinden birinde olması nedeniyle , konsept değişikliği talep ettiğini, davalı şirket söz konusu konsept değişikliğinin maliyetinin tamamını karşılayamayacağını bildirmesi üzerine, davacı ile işletmeci arasında 09.12.2013 tarihli ek protokol yapıldığını, her iki sözleşme de incelendiğinde yapılan ödemenin herhangi bir şarta bağlı olmadan yatırım katkı tutarı olarak verildiği, iadesine ilişkin olarak herhangi bir şart ya da düzenleme yapılmadığını, Sözleşmenin 11. maddesi ve Ek Protokolün 3.1. Maddesi incelendiğinde katkı tutarının “herhangi bir hedefe ve yahut rakip ürünlerin satılmaması koşuluna bağlı olmadan doğrudan” yapıldığı belirtildiğini, davacının söz konusu durumu bertaraf etmek amacıyla, sözleşmeye cezai şart maddesi koyduğunu, ancak söz konusu şartın Açık Satış Noktası Sözleşmesinin 11. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davalı şirketin son yıllarda etkisini gösteren ekonomik zorluklar, alkollü içecek sektöründe kâr paylarındaki düşüş ve davalı şirketin mal sahibi olan apartman yönetimi ile fahiş kira oranı nedeni ile yaşanan hukuki uyuşmazlıklar, dava süreçleri nedeni ile girdiği ekonomik krizden çıkamayarak davalı şirket söz konusu işletmeyi 2017 Temmuz ayı sonunda boşaltmak zorunda kaldığını, davacıdan 2015 Temmuzdan bu yana mal alımı yapılmadığı iddiasının doğru olmadığını, ana sözleşmenin 01.08.2012-01.12.2015 arasında geçerli olduğu, 09.12.2013 tarihli ek protokol ile sözleşmenin bitim tarihi olarak 31.10.2018 belirtilmişse de bunun asla ana sözleşmenin 5 yılı geçmesi olarak yorumlanamayacağı, bu durumda sözleşmenin maksimum 01.08.2017 tarihine kadar geçerli olabileceğini, davalı şirketin 01.08.2017 tarihine kadar faaliyet adresinde kaldığını ve davacı şirketten mal alımı yaparak yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

3.DAVALI … … VEKİLİ SAVUNMASINDA:
Davacı tarafça iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın esasa girilmeden reddi gerektiğini, davacının alacağına dayanak olarak gösterdiği sözleşme ve ek protokolün davacı ile diğer davalı şirket arasında imzalandığını, müvekkilinin şirket müdürü olarak, sözleşmeleri şirket adına temsil ve ilzama yetkili ortak sıfatı ile imzaladığını, söz konusu imzanın müvekkilini şahsi sorumluluk altına sokmayacağını, sözleşmeye kefil ya da garantör olmak gibi bir iradesi de bulunmadığını, davacının, diğer davalı şirketin Temmuz 2015 yılından bu yana kendilerinden mal almadığı iddiasının gerçek olmadığını, davalı şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin herhangi bir satış kotası içermediğini, davacının, işyerinin işletmesine katkı da bulunulması amacıyla KDV dahil 60.000,00-TL ödemeyi taahhüt ettiğini, davacının, işletmeci şirketin faaliyette bulunduğu mekanın şehrin seçkin bölgelerinden birinde olması nedeniyle konsept değişikliğini talep ettiğini, işletmeci şirketin söz konusu konsept değişikliğinin maliyetinin tamamını karşılayamayacağını bildirmesi üzerine , davacı ile işletmeci arasında 09.12.2013 tarihli ek protokol yapıldığını, her iki sözleşmede de yapılan ödemenin herhangi bir şarta bağlı olmadan, yatırım katkı tutarı olarak verildiğini, iadesine ilişkin olarak herhangi bir şart ya da düzenleme yapılmadığını, Açık Satış Noktası Sözleşmesinin 11. maddesi ve Ek Protokolün 3.1. maddesinde katkı tutarının herhangi bir hedefe ve yahut rakip ürünlerin satılmaması koşuluna bağlı olmadan doğrudan yapıldığının belirtildiğini, davacının söz konusu durumu bertaraf etmek amacıyla, sözleşmeye cezai şart maddesi koyduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı yanın alacak iddiasının mahkemece hukuki himaye görse dahi, alacak miktarının işletmenin faaliyette kaldığı süre ve davacının sağladığı yarar orantılanarak hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin şu an asgari ücretle çalışan bir işçi olduğunu, cezai şarta hükmedilmesi durumunda, talep edilen oranın ekonomik mahvına sebebiyet vereceğini belirterek davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

4.İDDİA, SAVUNMA VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HÜKME ESAS GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında düzenlenen “Açık Satış Noktası Sözleşmesi”ne dayalı olarak, katkı tutarı ve cezai şartın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalılarca yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi uyarınca iptali davasıdır.

Davacı şirket, davalı işleticinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediğini, sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğini, sözleşmeye dayalı olarak katkı tutarı ve cezai şartın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini istemiş, davalılar ise davacının iddialarını kabul etmeyerek, davacının iddia ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede katkı tutarının iadesi düzenlemesinin yer almadığını, 2017 yılı Temmuz ayına kadar davacıdan ürün alımının devam ettiğini, davalı … …nın sözleşmenin tarafı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokolün dava konusu ihtilafla ile ilgili hükümleri incelendiğinde;

Sözleşmenin 6.maddesinde; “İşletici, şirket’e önceden bildirip yazılı onayını almadan, Sözleşme süresince faaliyet alanını ve nev’ini değiştiremez, işyerini başkasına devir ve temlik edemez, kirayalamaz ve yeni ortak alamaz veya ortak değiştiremez…”,

Sözleşmenin 9.maddesi c bendinde; “İşletici, işbu sözleşme süresince işletmesinde bira satışının süreklilik arz edecek şekilde yapılabilmesi için gerekli satış belgesi, ruhsat vs gibi her türlü yasal zorunlulukları yerine getirmek, bunları güncellemek ve yenilemekle yükümlüdür.”

Sözleşmenin 11.maddesinde; “Şirket, işyerinin açılmasına veya işletilmesine katkıda bulunmak ve işyerindeki ticari faaliyetleri arttırmak amacı ile bayi ve distribütör ile işletici’nin karşılıklı mutabakata vardığı 60.000 TL(KDV dahil) tutarında ürünlerinde ilgili Bayi/Distribütörler tarafından pazarlama ve satış harcamalarına destek olmak amacıyla aktarılacak katkılar, işbu sözleşme süresince bir defaya mahsus olmak üzere ve herhangi bir hedefe ve yahut rakip ürünlerin satılması koşuluna bağlı olmaksızın gerçekleştirilecektir.”

Sözleşmenin 20.maddesinde “İşletici, sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması, işletmeyi devretmesi veya işletmede iş değişikliği yapması veya işbu sözleşmede belirtilen hükümlerden herhangi birini ihlal etmesi veya ilgili mevzuata aykırılıktan kaynaklanan nedenler ile faaliyetine son verilmesi veya askıya alınması gibi nedenler ile işbu sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde, kredi ve/veya katkının kendisine ödenmemiş kısmını talep etme hakkını yitireceği gibi şirket veya bayi veya distribütör kayıtlarındaki borçları ile şirket’ten ve/veya bayi ve distribütör’den almış olduğu nakit veya nakit bazlı katkılar ile kredi ve diğer her türlü sabit yatırım harcamalarının tümü ile kendisine uygulanan iskonto tutarlarını verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizi de dahil olmak üzere … tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birliktte şirket ve/veya bayi veya distibütör’e nakden ve defaten itirazsız geri ödemeyi ve ayrıca şirket’e 60.000 TL cezai şart ile birlikte şirket ve/veya bayi veya distribütör’e kar kaybı da dahil olmak üzere uğradığı her türlü zararını itiraz etmeksizin nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder. İşletici, cezai şartın tenkisini hiçbir şekilde talep edemez. Satış noktasında başka marka bira çeşitlerinin satılması hali işbpu madde kapsamı dışındadır ve bu durumda cezai şart hükmü uygulanmayacaktır.”

Ek Protokolün 3.1 maddesinde “ŞİRKET, Sözleşmenin 11.maddesinde belirtilen katkı tutarına ek olmak üzere İŞLETİCİ’ye 236.000 TL.(Kdv dahil) tutarındaki nakit bazlı katkıyı en geç 31.12.2013 tarihine aktaracak ve/veya….Ürünlerinde 4 iskontoyu herhangi bir hedefe ve yahut rakip ürünlerin satılmaması koşuluna bağlı olmadan doğrudan veya Bayilik/Distribütörlük — sözleşmesi’ne dayanak BAYİ/DİSTİBÜTÖR aracılığı ile aktaracaktır.”,

Ek Protokolün 3.2 maddesinde “Sözleşmenin sona erme tarihi karşılıklı mutabakat ile 31.10.2018 olarak değiştirilmiştir. İşbu hüküm hiçbir şekilde sözleşme süresinin 5 yılı geçtiği şeklinde yorumlanamaz.”

Ek protokolün 3.4 maddesinde “işbu ek protokol dayanak yapılan sözleşme’nin sona ermesi ile birlikte kendiliğinden hükümsüz hale gelecektir” düzenlemesi yer almaktadır.

Davalı şirketin faaliyetine yönelik kamu kurum ve kuruluşları ile yapılan yazışmalarda;
-Tarım ve Orman Bakanlığı’nın cevabi 20.06.2019 tarihli yazı ekinde davalı…. firmasının 2013 yılı itibari ile …belgesinin güncel olmadığına ilişkin ekran görüntüsü gönderildiği,
-…Genel Müdürlüğü’nün cevabi 19.06.2019 tarihli yazısında…. firmasına ait abonelik bulunmadığının belirtildiği, Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün cevabi 17.06.2019 tarihli yazısında şirketin mükellefiyet kaydının devam ettiği belirtildiği,
…Başkanlığı’nın cevabi 13.06.2019 tarihli yazısında işyeri ruhsat denetim heyetince 10.10.2017 tarihinde ….’nin işyerini tahliye ettiğinin tespit edildiği ve 27.10.2017 tarihli Başkanlık oluru ile ruhsatının iptal edildiği bildirildiği görülmüştür.

Tahkikat sırasında aldırılan bilirkişi raporu ve itirazları karşılar ek raporda; ” Davalı tarafın sözleşmenin 6.maddesi, 20.maddesi, 9/c. Maddesinde belirtilen hususlara aykırı davrandığı, ek protokol ile sözleşme süresinin uzatıldığı dikkate alındığında, sözleşme geçerliliğinin takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere; davalının sorumlu olduğu miktarların; a-…., distribütör ve davalı arasında 01.08.2012 tarihinden geçerli olmak üzere “Açık Satış Noktası Sözleşmesi (Standart Sözleşme-Süreli) ve 01 12.2013 tarihinde Ek Protokol (Süreli Satış Sözleşmeleri) gereği sözleşmenin 20.maddesinde belirtilen cezai şart, 60.000,00 TL, dava dışı Bayi/Distribütör …. firmasından…. firmasına fatura karşılığı yapılan ödemeler 296.000,00 TL, sözleşmenin 20.maddesinde belirtilen T.C Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerinde belirtilen güncel faiz oranları avans faizleri dikkate alınarak, takip tarihine kadar faiz toplamı : 137.546,05 TL. olarak hesaplandığı, takip tarihi olan 05.01.2018 tarihi itibariyle toplam davacı alacağının 295.999,25 TL + 60.000,00 TL=355.999,25 TL, toplam faiz alacağı 137.546,05 TL. Olmak üzere toplam alacağın 493.545,30 TL. olduğu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre; 03.06.2017 tarih ve … sayılı fatura ile alınan en son ürünün 03.06.2017 tarih ve 3889 nolu yevmiye maddesi ile kayıt altına alındığı,” belirtilmiştir.

Somut olayda yukarıda açıklanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı…, distribütör Merpaş Ltd.Şti ve davalı şirket arasında 01.08.2012 tarihinden geçerli olmak üzere 01/10/2012 tarihli “Açık Satış Noktası Sözleşmesi” ve 09/12/2013 tarihinde Ek Protokol tanzim ve imza edildiği, taraflar arasındaki 01/10/2012 tarihli sözleşmenin 01.08.2012-01.12.2015 tarihleri arasını kapsadığı, 09.12.2013 tarihli ek protokolle sözleşmenin sona erme tarihinin 31.10.2018 olarak güncellendiği görülmüştür.

Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, davalı …’nın sözleşmede taraf olarak yer almadığı, “okudum, anladım, kabul ettim,” yazısının yanında davalının imzasının şirket kaşesi üzerinde yer aldığı, sözleşme giriş hükümlerinde de taraf olarak yer almadığı görülmüştür. Buna göre davalı … sözleşmenin tarafı olmadığından, şirket temsilcisi olarak yer aldığından, onun yönünden açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

Davalı şirket yönünden yapılan değerlendirmede; Davalı şirketin, davacı şirketle yaptığı 09.12.2013 tarihli ek protokolle sözleşmenin sona erme tarihinin 31.10.2018 olarak güncellendiği, taraflar arasında yapılan 01/10/2012 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesinde, sözleşme süresi 5 yıl olarak kararlaştırılmışsa da, Ek Protokolün 3.2. maddesinde “Sözleşmenin sona erme tarihi karşılıklı mutabakat ile 31.10.2018 olarak değiştirilmiştir. İşbu hüküm hiçbir şekilde sözleşme süresinin 5 yılı geçtiği şeklinde yorumlanamaz.” düzenlemesinin yer aldığı, tacir olan davalının TTK.’nun 18/2. Maddesi uyarınca, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde “basiretli bir iş adamı” gibi davranmak zorunda olduğu, sözleşmenin 31/10/2018 tarihine kadar devam etmesine rağmen,… Başkanlığı’nın 13/06/2019 tarihli cevabi yazısında da belirtildiği üzere işyeri ruhsat denetim heyetince 10/10/2017 tarihinde…’nin işyerini tahliye ettiğinin tespit edildiği, böylelikle davalının, işyerinde ticari faaliyetlerini süresinden önce sonlandırarak, sözleşme konusu ürünleri … Toptan Satış Belgesi sahibi yetkili bölge distribütöründen almayarak, … belgesini yenilemeyerek, sözleşmeye aykırı davrandığı, davacı şirketin sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 20.maddesine göre; davalı/işleticinin, sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması, işletmeyi devretmesi veya işletmede iş değişikliği yapması veya işbu sözleşmede belirtilen hükümlerden herhangi birini ihlal etmesi veya ilgili mevzuata aykırılıktan kaynaklanan nedenler ile faaliyetine son verilmesi veya askıya alınması gibi nedenler ile işbu sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde, kredi ve/veya katkının kendisine ödenmemiş kısmını talep etme hakkını yitireceği gibi şirket veya bayi veya distribütör kayıtlarındaki borçları ile şirket’ten ve/veya bayi ve distribütör’den almış olduğu nakit veya nakit bazlı katkılar ile kredi ve diğer her türlü sabit yatırım harcamalarının tümü ile kendisine uygulanan iskonto tutarlarını verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizi de dahil olmak üzere … Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte şirket ve/veya bayi veya distibütör’e nakden ve defaten itirazsız geri ödemeyi ve ayrıca şirket’e 60.000 TL cezai şart ile birlikte şirket ve/veya bayi veya distribütör’e kar kaybı da dahil olmak üzere uğradığı her türlü zararını itiraz etmeksizin nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, dosya kapsamına uygun denetlenebilir bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre, davacı şirketin, dava dışı Bayi/Distribütör …. firmasından davalı şirkete şirket kayıtlarına göre fatura karşılığı 295.999,25 TL Satış Gelir Destekleme Payı ödediği, bu bedeli sözleşmenin 20.maddesine göre hesaplanan 137.546,05 TL avans faizi ile birlikte aynı maddeye dayalı olarak 60.000 TL cezai şart bedeli ile davacıya ödemesi gerektiği kanaatine varılarak, taleplede bağlı kalınarak davalı şirketin… Esas sayılı dosyasında yapılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin; 295.000 TL (Satış Gelir Destekleme Payı) Fatura bedeli, 60.000 TL Cezai Şart Bedeli, 137.546,05 TL İşlemiş Faiz, 302,37 TL İhtarname Masrafı, 975,25 TL Delil Tespiti Masrafı ve 25 TL İhtarname Posta Gideri olmak üzere toplam 493.848,67 TL üzerinden devamına, alacağın likit olması sebebi ile hükmolunan 493.848,67 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 98.769,73 TL icra inkâr tazminatının davalı şirketten tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm verilmişt

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davalı … yönünden açılan davanın HUSUMETTEN REDDİNE,
a)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b)Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 70.111,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
2-Davalı … Yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
a)Davalı şirketin …Esas sayılı dosyasında yapılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin; 295.000 TL (Satış Gelir Destekleme Payı) Fatura bedeli, 60.000 TL Cezai Şart Bedeli, 137.546,05 TL İşlemiş Faiz, 302,37 TL İhtarname Masrafı, 975,25 TL Delil Tespiti Masrafı ve 25 TL İhtarname Posta Gideri olmak üzere toplam 493.848,67 TL üzerinden devamına,
b)Hükmolunan 493.848,67 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 98.769,73 TL icra inkâr tazminatının davalı şirketten tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
c) Fazlaya ilişkin talebin reddine,
d) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 33.734,80 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan 6.270,59 TL ile icra takibinde peşin alınan 2.595,98 TL harçtan mahsubu ile kalan 24.868,23 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
e)Davacı tarafından yapılan 8.902,47 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
f)Davacı tarafça yapılan 303,15 TL tebligat ve posta gideri, 2.250 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.553,15 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 2.428,51TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
g)Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 67.323,35 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
h)Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere Hakim …’ın davalı şirket yönünden
verilen karara yönelik kısmi muhalefeti ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
(M)
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

MUHALEFET ŞERHİ:

Dava; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, davacı tarafça haklı nedenle feshedildiği iddiasına dayalı olarak açılan itirazın iptaline ilişkindir.

Davacı vekilince açılan dava ile; davacı ile davalılar arasında 01.08.2012 tarihinden geçerli olmak üzere “Açık Satış Noktası Sözleşmesi (Standart Sözleşme-Süreli) ve 01 12.2013 tarihinde Ek Protokol (Süreli Satış Sözleşmeleri) tanzim ve imza edildiği, sözleşme devam etmesine rağmen, kayıtlarla sabit olduğu üzere davalılar, işyerlerinde ticari faaliyetlerini süresinden önce sonlandırarak, sözleşme konusu ürünleri … sahibi yetkili bölge distribütöründen almayarak, …belgesini yenilemeyerek, Temmuz 2015 tarihinden beri sözleşme konusu ürünleri hiç almamak suretiyle sözleşmenin birçok hükmüne aykırılıklarda bulunarak sözleşmeyi ihlal ettiklerinin anlaşıldığını, …Noterliği ‘nin 30.10.2017 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, ihtarname semeresiz kalması karşısında …sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini ancak itiraz üzerine takibin durduğu belirtilerek davalılar/borçluların itirazlarının iptaline karar verilmesi talep edilmektedir.

Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile; 01.10.2012 tarihli sözleşme incelendiğinde; herhangi bir satış kotası içermediğini, davacının işyerinin işletmesine katkıda bulunulması amacıyla KDV dahil 60.000,00-TL Türk İirasını ödemeyi taahhüt ettiğinin görüldüğü, bu sözleşmenin imzalanmasını müteakip, davacı yan, davalı şirketin faaliyette bulunduğu mekanın şehrin seçkin bölgelerinden birinde olması nedeniyle, konsept değişikliği talep ettiğini, davalı şirket söz konusu konsept değişikliğinin maliyetinin tamamını karşılayamayacağını bildirmesi üzerine, davacı ile işletmeci arasında 09.12.2013 tarihli ek protokol yapıldığını, her iki sözleşme de incelendiğinde yapılan ödemenin herhangi bir şarta bağlı olmadan yatırım katkı tutarı olarak verildiği, iadesine ilişkin olarak herhangi bir şart ya da düzenleme yapılmadığı, davalı şirketin mal sahibi olan apartman yönetimi ile fahiş kira oranı nedeni ile yaşanan hukuki uyuşmazlıklar, dava süreçleri nedeni ile girdiği ekonomik krizden çıkamayarak davalı şirketin söz konusu işletmeyi 2017 Temmuz ayı sonunda boşaltmak zorunda kaldığını, bu meyanda davalı şirketin davacı yandan 2015 Temmuzdan bu yana mal alımı yapmadığı iddiası tamamı ile gerçekler hilafına olup, 2017 Ağustos ayına kadar mal alımı yapıldığı ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, taraflar arasında imzalanan ilk sözleşmenin başlangıç tarihinin 01.08.2012 tarihi olduğu, Ek protokolün 3.2. maddesi incelendiğinde sözleşmenin bitiş tarihi olarak 31.10.2018 tarihinin belirlendiğini ancak bu hükmün hiçbir şekilde sözleşme süresinin beş yılı geçtiği şeklinde yorumlanamayacağının hüküm altına alındığını, sözleşme maddesi ışığında yorumlandığında; ana sözleşmenin 01.08.2012-01.12.2015 arasında geçerli olduğunu, 09.12.2013 tarihli ek protokol ile sözleşmenin bitim tarihi olarak 31.10.2018 belirtilmişse de bunun asla ana sözleşmenin 5 yılı geçmesi olarak yorumlanamayacağını, bu durumda başlangıç tarihi 01.08.2012 olan sözleşmenin maksimum 01.08.2017 tarihine kadar geçerli olabileceğini, davalı şirket,n 01.08.2017 tarihine kadar faaliyet adresinde kalmış ve davacı şirketten mal alımı yaparak yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu nedenle davacı yanın iddialarının tamamı haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Buna göre uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin süresi, belirlenecek süre içerisinde sözleşme hükümlerinin davalı tarafça ihlal edilip edilmediği, mal alım taahhüdünün yerine getirilip getirilmediği, sözleşme sone ermeden davalı tarafça ticaretin terk edilip edilmediği, buna göre davacı tarafça talep edilen ceza-i şartın varlığı ve miktarına ilişkindir.

Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde, davacı …., distribütör ve davalılar arasında 01.08.2012 tarihinden geçerli olmak üzere “Açık Satış Noktası Sözleşmesi” (Standart Sözleşme-Süreli) ve 01 12.2013 tarihinde Ek Protokol (Süreli Satış Sözleşmeleri) tanzim ve imza edildiği anlaşılmakta olup, ana sözleşme olan 01.10.2012 tarihli sözleşmede, sözleşme süresinin 01.08.2012-01.12.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere imzalandığı, sözleşmenin süresinin ise ”hiçbir şekilde 5 yıldan uzun olamaz” şeklinde belirleme yapıldığı anlaşılmaktadır.

Belirlenen 5 yıllık sözleşme süresi sona ermeden bu kez taraflar arasından tanzim olunan 09.12.2013 tarihli ek protokol ile ; ek protokolün 01.10.2012 tarihli sözleşmenin ayrılmaz parçası olarak düzenlendiği belirtilmek suretiyle, protokolün 3.2 maddesinde; ”sona erme tarihi karşılıklı mutabakat ile 31.10.2018 olarak değiştirilmiştir, iş bu hüküm hiç bir şekilde sözleşme süresinin 5 yılı geçtiği şekilde yorumlanamaz” şeklinde düzenleme yapıldığı buna göre; ilk sözleşme hükümleri ışığında değerlendirme yapıldığında; ilk sözleşmenin yürürlük tarihi olan 01.08.2012 üzerine 5 yıl eklenmesi halinde sözleşme süresinin 01.08.2017 tarihi itibariyle sona ereceği anlaşılmaktadır.

Bununla birlikte gerek kök sözleşmede gerekse ek protokolde yer alan ”iş bu hüküm hiç bir şekilde sözleşme süresinin 5 yılı geçtiği şekilde yorumlanamaz” şeklindeki düzenleme ile ek protokolde yer alan ”sözleşme’nin sona erme tarihinin 31.10.2018 tarihi olarak belirlendiği” şeklindeki düzenlemenin karşılaştırılması halinde, bu düzenlemelerin birbiri ile tenakuz oluşturduğu, birbirine aykırı oldukları sözleşmenin doğasına ve ve ek protokolün diğer hükümlerine açıkça aykırılık oluşturduğu belirlenmektedir. Bu noktada sözleşme hükümlerinin yorumlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Sözleşmenin yorumu, sözleşmenin kurucu unsuru olan iradelerin anlamının ve hangi hukuksal sonuçlara yöneldiğinin araştırılıp, ortaya konulması anlamına gelmektedir. Zira Türk Borçlar Kanunu md.1 hükmü kapsamında, geçerli olarak meydana gelmiş bir sözleşmede, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun olarak beyan etmiş oldukları sözleşme iradelerinin gerçek anlamı, bazı şüphe ve tereddütlere yol açmakta ise, bir başka anlatımla, sözleşmenin taraflarından biri sözleşmenin içeriğini veya bir hükmü diğer taraftan farklı bir şekilde anlıyor, özellikle şüphe ve tereddütlere yol açan veya birden fazla anlama gelen bir sözleşme hükmü söz konusu ise bu takdirde sözleşmenin yorumuna ihtiyaç duyulmaktadır.

Sözleşmelerin yorumunu düzenleyen TBK md.19 hükmüne göre, “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır”. Bu nedenle ilk aşamada sözleşme taraflarının birbirine uygun gerçek iradelerini tespit etmek gerekmektedir.

Geçerli olarak kurulan bir sözleşmenin yorumlanmasında, yorumun konusu ise sözleşmeyi oluşturan irade beyanlarıdır. İrade beyanın yorumunda ise hakimin başvuracağı ilke, dayanağını MK md.2 hükmünde bulan dürüstük ilkesidir. Bu doğrultuda dürüstlük ilkesi sözleşmenin yorumlanmasında dolaylı olarak başvurulan bir ilkedir.

Yine sözleşmelerin yorumunda başvurulan diğer bir ilke olan “bir hükmün, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır.” ilkesi de (kaynağını Roma Hukukundan alan “in dubio contra stipulatorem: şüphenin düzenleyen aleyhine yorumlanacağı ilkesinden gelmektedir) yorum esnasında kullanılacak ilkelerden bir diğeridir.

Dosya içerisinde yer alan sözleşme örneği incelendiğinde görüleceği üzere, mevcut sözleşmenin davacı tarafça hazırlanan, hükümleri davacı tarafça belirlenen ve uygulamada ve öğretide ”tip sözleşme” olarak adlandırılan bir sözleşme olduğu da anlaşılmaktadır.

Az yukarıda belirlenen yorum ilkeleri ve tespitler ışığında yine Türk Ticaret Kanunu 18/2 maddesinde ifadesini bulan ‘basiretli tacir” şeklinde ifade edilen davranış yükümlülüğü ve ödevi ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;

Davaya konu edilen sözleşmenin, davacı tarafça hazırlanan, hükümleri davacı tarafça belirlenen bir sözleşme niteliğinde olup, gerek kök sözleşmede gerekse ek protokolde yer alan ”iş bu hüküm hiç bir şekilde sözleşme süresinin 5 yılı geçtiği şekilde yorumlanamaz” şeklindeki düzenleme ile ek protokolde yer alan ”sözleşme’nin sona erme tarihinin 31.10.2018 tarihi olarak belirlendiği” şeklindeki düzenlemenin karşılaştırılması halinde, bu düzenlemelerin birbirine aykırılık oluşturduğu, tarafların kök sözleşmede ve ek protokolde de yer verdikleri ”5 yıllık süre” sınırı nazara alındığında, sözleşme süresinin tespitinde davalı şirket yararına yorum yapılması gerektiği, buna göre ilk sözleşmenin yürürlük tarihi olan 01.08.2012 üzerine 5 yıl eklenmesi halinde ilk sözleşme ile belirlenen 5 yıllık sözleşme süresinin 01.08.2017 tarihi itibariyle sona ereceğinin kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.

Davacı vekilince açılan davada birden fazla sebebe dayanılarak sözleşmenin feshedildiği belirtilmiş olup, bunlardan ilki mal alım taahhüdünün yerine getirilmediği iddiasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirketin Temmuz 2015 tarihinden, sözleşmenin feshedildiği 30.10.2017 tarihine kadar sözleşme konusu ürünleri hiç almadığını, mal alım taahhüdünü yerine getirmediğini ileri sürmektedir.

Mahkememizce davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde tanzim edilen rapor içeriğinde belirtildiği üzere, dava dilekçesinde ileri sürülenin aksine davalı tarafa en son mal satışının 03.06.2017 tarihinde yapılmış olduğu, sözleşme içeriğinde mal alım taahhüdünün ne kadar sıklıkta, (hafta/ay yıl) yerine getirileceğine ilişkin ayrıntılı bir düzenlemede de bulunmamasına göre, davalı şirketin mal alım taahhüdünü sözleşmenin feshine yakın bir süreye kadar yerine getirdiği, buna göre mal alım taahhüdünün ihlaline ilişkin iddianın sübut bulmadığı anlaşılmaktadır.

Davalı şirket hakkında ileri sürülen diğer bir husus ise , sözleşme süresi sona ermeden ticaretin terk edildiği hususudur. Zira sözleşme hükümlerine göre; davalı/işleticinin sözleşme süresi içerisinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması, işletmeyi devretmesi halinde cezai şart ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Dosya içerisinde bulunan ve … Başkanlığı’nın mahkememize cevaben gönderdiği 13 06.2019 tarihli yazısında, işyeri ruhsat denetim heyetince 10.10.2017 tarihinde….’nin işyerini tahliye ettiğinin tespit edildiği, 27.10.2017 tarihli başkanlık oluru ile ruhsatının iptal edildiği belirtilmiş olup, bu husus esasen tarafların da kabulündedir.

Az yukarıda belirlendiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin bitim tarihinin 01.08.2017 tarihi itibariyle sona erdiğinin kabulü halinde bu tarihten evvel ticaretin terk edildiği/ işletmenin devredildiği,/çalışmanın sona erdirildiği hususunu ispat yükümlülüğü 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 6.maddesi uyarınca, davacıya ait olup, dosya kapsamına göre bu hususun davacı tarafça ispat edilemediğinin de anlaşılmış olmasına göre, davalı … …. hakkındaki davanın reddi gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılamıyorum.


Hakim …