Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/279 E. 2022/290 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/279 Esas – 2022/290
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/279 Esas
KARAR NO : 2022/290

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : …
DAVALI :…

DAVA : Menfi Tespit (iik 89/1,2,3 Haciz İhbarnamelerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (İİK 89/1,2,3 Haciz İhbarnamelerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile Her ne kadar sözkonusu usulsüz haciz ihbarnameleri sebebiyle müvekkil icra dosyasında borçlu olarak eklenmiş ve banka hesaplarına 100.834,00TL tutarlık haciz konulmuşsa da müvekkilin ne icra takibi alacaklısına ne de icra takibi borçlularına karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketle takip borçluları ve takip alacaklısı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, müvekkil yedinde takip borçlusuna ait bir hak ve alacak mevcut olduğunu, Ancak bu husus açık olmasına ve takip alacaklısının da bu konuda yeterli bilgiye sahip olmasına rağmen takip alacaklısı, kötü niyetli bir şekilde usulsüz tebligat yaparak ve bu tebligatlara cevap verilmemesini fırsat bilerek hukuken hiçbir temeli olmayan bir taleple, sadece haksız menfaat elde etmek için çaba harcadığını, Müvekkili şirket Türkiye’nin önde geten sigorta şirketlerinden biri olduğunu, bir an için yapılan tebllgatların hukuken geçerli olduğunu düşünsek bile, haciz ihbarnamelerine hiçbir cevap verilmemesi durumunda, hak ve adalet nosyonuna sahip, hukuki etik değerleri benimsemiş kişilerden beklendiği gibi davacı tarafın da mail, telefon ya da faks yoluyla müvekkile ulaşarak durumdan haberdar etmesi beklenirdi. Zira eğer takip borçlusunun müvekkil yedinde mevcut bir alacağı bulunuyorsa her basiretli tacir gibi bir güven kurumu olan müvekki! şirket de sözkonusu alacağı icra müdürlüğü hesabına göndermekte asla tereddüt etmeyecekti. Ancak usuli bir haciz işlemi olan haciz ihbarnamesine hem de 3 kez cevap verilmemesi müvekkil şirket hacmInde bir sigorta şirketinden beklenecek bir durum değilken ve davalı taraf da bunun açık olarak bilincinde iken davalının kötüniyetli olduğu ve haksız kazanç peşinde kaştuğu izahtan varestedir, müvekkil yedinde takip borçlusuna ait herhangi bir hak ve alacak bulunmamakta olup, sadece iİcra hukukuna ilişkin usuli bir eksiklik sebebiyle davalı müvekkilden takip alacağını haksız bir şekilde tahsil etmeye çalışmaktadır. Davalı taraf, takip borçlusunun müvekkilden alacaklı olduğu yolunda bir iddiası varsa bunun açık, somut delillerle ispatlaması gerektiğini beyanla, öncelikle telafisi imkansız sonuçların ortaya çıkmasının engellenmesi için teminatsız veya takdir edilecek teminat mukabilinde dava sonuna kadar icra takibinin müvekkil açısından durdurulmasına karar verilerek müvekkilin malvarlığı üzerinde ve banka hesapları üzerine konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına, davamızın kabulü ile, müvekkilin davalı şirkete ve takip borçlusuna borcu olmadığının tespitine, takip dosyası üzerinden müvekkil aleyhinde yapılan tüm işlemlerin kaldırılmasına, tüm haciz işlemlerinin fek edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi usule ve yasaya aykırı, hak düşürücü süre geçirildikten sonra açılan davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla vekâleten arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; icra takip dosyasında gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, Madde 89 – (Değişik: 18/2/1965-538/49 md.)
Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir. (1)
Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahküm edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.
Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/22 md.) Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.
Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir.
(Değişik yedinci fıkra: 2/7/2012-6352/18 md.) Haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğ edilir. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür.
Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harc ve resme tabi değildir.
Bu madde hükmü,memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da uygulanır.
(Ek fıkra:6/12/2018-7155/12 md.) Bu madde uyarınca haciz ihbarnamelerinin bildirimi ve bu ihbarnamelere verilecek cevaplar, güvenli elektronik imza kullanılmak suretiyle Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ve bu sisteme entegre bilişim sistemleri üzerinden de yapılabilir. Bu usulle yapılan bildirim tebliğ yerine geçer.” hükümlerini haizdir.
Davacı tarafından tebligatların usulsuz olduğuna dair … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayette bulunulmuş, … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/34 E. Sayılı dosyasından şikayetin reddine karar verilmiş, … BAM 19. Hukuk Mahkemesi’nin 2018/2142 E. Sayılı dosyasından usulsüz tebligat nedeniyle dava konusu 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiştir. Karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından onaylanmıştır.
Bu haliyle dava konusu haciz ihbarnamelerin iptal edilmesi nedeniyle eldeki dava konusuz kalmıştır.
Konusuz kalan davalarda, davanın açılış tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücretinin sorumlusu belirlenmelidir.
Dava tarihi itibariyle davalı usulsüz tebligatla davanın açılmasına sebebiyet vermiş olmakla yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava açılma tarihi itibari ile davacının haklı bulunması sebebi ile davalıdan alınmasına,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.641,30-TL’nin davacı tarafa iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-7) göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 139,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022

Katip…

Hakim…

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR