Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/220 E. 2021/184 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2018/220 Esas
KARAR NO : 2021/184

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21.03.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıların oluşturduğu iş ortaklığının Çubuk-Şabanözü İl Yolu yol yapım işini ihaleye girmek sureti ile aldığını, bu iş için ihtiyaç duyulan betonun davalıdan karşılanmak istendiğini ve bu amaçla davalıya C-30 ve C-37 sınıfı beton siparişi verildiğini, davalının sipariş edildiği düşünülen ürünü davacılara göndermesi üzerine, gönderilen malzemenin yol inşaatında kullanıldığını, ancak daha sonradan ihale makamı olan Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğü’nün yapmış olduğu testlerde davalının göndermiş olduğu malzemenin istenilen standartta olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle davacıların oluşturduğu iş ortaklığının hak edişlerinden kesinti yapıldığını ve ortaya davalının sebep olduğu zararın çıktığını, davalının sipariş edilmiş bulunan fakat sipariş edilen nitelikte olmadığı için hak edişlerden kesinti yapılmasına sebep olduğu bu davranışı nedeni ile uğramış oldukları zararın tespiti ile bu zararın fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, tespit edilen bu miktara dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 07.05.2018 tarihli cevap dilekçesinde; davalı şirket ile davacı ….. Ltd. Şti. arasında iddia edilen beton satımı konusunda uzlaşıldığı noktasında uyuşmazlık bulunmadığını, müvekkili şirketin edimine uygun olan beton üretimini yaparak davacı şirkete teslim ettiğini ve davacı şirketin de betonu kullandığını, davalı Şirketçe yapılan beton satımına karşılık olarak … şirketi yetkilisinin … Bankası …. Şubesi’ne ait 1513486 çek numaralı 35.000 TL bedelli 15.05.2017 keşide tarihli çeki keşide ederek davalı şirkete verdiğini, çekin vadesi geldiğinde müvekkili şirket yetkililerinin çeki bankaya ibraz ettiğini, çekin karşılıksız olduğu anlaşılınca çek hakkında … Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacıların zarara uğradıkları yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacıların hiçbir aşamada zararlarının olduğunu, borcu kabul etmediklerini iddia etmemiş olmalarına rağmen huzurdaki davayı ikame etmelerinin kötüniyetli bir davranış olduğunu, yine davacı şirket yetkili hakkında karşılıksız çek düzenlenmesine sebebiyet verildiğinden … Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden şikayet başvurusu yapıldığını, davacı yanın taleplerinde dayanak olarak gösterilen KGM’ce müvekkilinden satın alınan ve kullanılan betonun kalitesini gösterdiği iddia edilen tespit tutanaklarında aleyhe olan içerikleri kabullerinin mümkün olmadığını, böyle bir tutanak varsa bile tek taraflı olarak düzenlenen, müvekkili şirketin beyan ve itiraz şansı bulunmayan tutanak kapsamında mahkemece davanın kabulüne dair karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın davalı Şirketten satın alınanlar karşılığında fatura düzenlendiğini, düzenlenen faturaların davacı yanca itiraz edilmeksizin kabul edildiğini, davacı … şirketinin faturalar karşılığında davalı şirkete yukarıda belirtilen çeki keşide ettiğini, TTK’nın ilgili “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü uyarınca davacı … Şirketi adına düzenlenen faturalardan haberdar olmasına rağmen 8 gün içinde itiraz etmeyerek içeriği kabul ettiğini, davacıların davalı şirkete olan borcu ödememek maksadıyla huzurdaki davayı ikame ettiğini, yukarıda açıklandığı üzere davacıların taleplerinin kanun, fatura, usul ve esas yönünden hiçbir dayanağı bulunmadığından davanın reddini talep etme zorunluluğunun doğduğunu, belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile birlikte, yargılama harç ve giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari mal alım satım ve hizmet alımı ilişkisine istinaden tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili 05/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile harca esas değeri 42.390,00 TL arttırdıklarını beyanla davasını ıslah etmiştir.
… Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasının celbi sağlanmıştır. … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibinin kesinleştiği ve borçlu aleyhine haciz işlemlerinin gerçekleştirildiği, bunun ardından davacı vekili tarafından davalı … şirketi yetkilisi … hakkında İİK. m. 340 hükümlerine göre suç oluşturan eylemi nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu, bunun üzerine yapılan yargılamada, … Ceza Mahkemesi’nin 03.07.2018 tarihli, … E. 2018/236 K. sayılı kararında; sanığın adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmaktadır.
Dosyanın mahkememizce resen seçilecen inşaat mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden oluşturulacak heyete tevdi ile taraf defterlerinde akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığını, uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, edimin davalı yanca ayıplı ifa edilip edilmediği, ayıp varsa gizli veya açık olup olmadığı, var ise davacının ayıplı ifa nedeniyle talep edebileceği uğranılan zarar miktarını tespit eder iddia ve savunmaları karşılar mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor alınmasına karar verilmiş olup, 28/02/2019 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Raporunda Özetle; davacı tarafından davalıdan 22.04.2017 – 26.08.2017 tarihleri arasında 218 m3 C-30 sınıfı beton alındığı, deney raporlarında geçen numune alım tarihlerinin ise 01.06.2017 olduğu, hal böyle olunca, davacı … Elektronik Mühendislik İnşaat Makine Bilgisayar Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından davalı … Hazır Beton ve inşaat Malzemeleri Nak. San. Tic. Ltd. Şti. ’den alınan beton sınıfının faturalarda yer alan C- 30 sınıfı vasfını taşımadığı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden, kesinti yapılan hakedişler ve hakediş dışında tutulan betonun toplam fiyatının bildirilmesinden sonra davacının uğradığı zararın tespit edilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporundaki eksiklik hususunda Karayolları Genel müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve 30/04/2018 tarihli cevabi yazı geldikten sonra dosya ek rapor tanzim edilmek üzere yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir. 12/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davacı yönünden yapılan değerlendirmede; Karayolları Genel Müdürlüğünün davacıya uyguladığı cezanın davalının sattığı ayıplı ürünlerden kaynaklı olduğu ve var ise davacının davalıdan alacak istemi olan 36.771,84 TL + kdv (43.390,77 TL) tutar olacağı, davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıya 25.217,99 TL borçlu gözüktüğü, genel cari hesap mahsuplaşması halinde 43.390,77 TL-25.217,99=18.172,78 TL’yi davacının davalıdan talep edebileceği, davaIı yönünden yapdan değerlendirmede; dosyada uyuşmazlık konusu olan Karayolları Genel Müdürlüğünün davacıya uyguladığı cezanın davalının sattığı ayıplı ürünlerden kaynaklı olduğu ve var ise davacının davalıdan alacak istemi olan 36.771,84 TL + kdv (43.390/77 TL) olacağı, davalının dava tarih itibariyle davacıdan 42.293,24 TL alacak bakiyesinin gözüktüğü ve bu bakiyenin 2018 yılına devir ettiği, bu kaydın esas alınması halinde 42.293,24 TL-43.390,77 TL= -1.097,53 TL davalının davacıya borçlu gözüktüğü, davalının faturaya konu davacıya teslim ettiği ürün ve malzemenin KGM ile davacı arasında ihaleye konu yerde kullanıldığının, beton tesliminde düzenlenen irsaliyelerden anlaşıldığı, faturaya ve irsaliyelere konu ürün ve malzemenin objektif olarak taşıması gereken vasıflan taşımadığı, ürünün hatalı olduğu ve hatanın sonradan ortaya çıktığı, davacının bu ürünün objektif olarak taşıması gereken vasıfları taşımadığından en geç haberdar olması gereken tarihin 07.08.2017 olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğünün davacıya uyguladığı cezanın davalının sattığı ürünlerden kaynaklı olduğu ve var ise davacının davalıdan alacak istemi olan 36.771,84 TL + kdv (43.390,77 TL) olduğu, belirtilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.

Taraflar arasında akdedilen sözleşme iş ortaklığı adına yapıldığından ve iddia olunan zarar her iki davacı yönünden de söz konusu olduğundan davalının davacıların taraf sıfatına ilişkin itirazına ve taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi çerçevesinde 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan iş bu davanın açıldığı anlaşıldığından hakdüşürücü ile zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında davacılara ait iş ortaklığının dava dışı idareden ihale ile aldığı Çubuk Şabanözü İl Yolu Yol Yapım İşi için beton satımına yönelik sözleşme akdedildiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalının edimini gereği gibi yerine getirip getirmediği, davacının davalıdan kaynaklı zararının bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacılara ait iş ortaklığına ait işe ilişkin Karayolları Genel Müdürlüğü 4. Bölge Müdürlüğü tarafından gönderilen, 26.03.2019 tarihinde 89854 nolu yazı içeriğinde; bahse konu menfezlerin betonlarından alınan beton küp numunelerine uygulanan basınç dayanımı sonuçlarının Karayolları Teknik Şartnamesinin 308.06.04.01’deki kriterleri karşılamadığı tespit edildiğinden, her iki menfez için kullanılan toplamında 127.68 m3 C30/37 betonunun hak edişe dahil edilmediği ve ödemesinin yapılmadığı, davaya konu satış sözleşmesine ilişkin irsaliyelerin çoğunda C30/37 kalitesinde betonların gönderildiğinin yazılı olduğu, dava dosyasında bulunan davalı tarafından davacıya kesilen faturalarda ise C-16, C- 20 ve genelinde C-30 kalitesinde betonun yazıldığının görüldüğü davalının sözleşmedeki edimini gereği gibi ifa etmediği anlaşılmıştır. Davalı taraf takas/mahsup definde bulunmamış ise de; taraflara ait ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında sözleşme ilişkisi çerçevesinde alacak/borç ilişkisinin mevcut olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün davacıya uyguladığı cezanın davalının davacılara sattığı ürünlerden kaynaklandığı, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi durumunda herhangi bir ayıp ihbarına gerek olmadığı ve davacının davalıdan 43.390,77 TL alacaklı olduğu, davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıya 25.217,99 TL borçlu gözüktüğü, genel cari hesap mahsuplaşması halinde davacının davalıdan talep edebileceği bedelin 18.172,78 TL olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 18.172,78 TL’nin dava tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.241,38-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 759,81-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 481,57-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 35,90-TL Peşin/nisbi Harcı, 723,91-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 795,71TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ,
7-Davacılar tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 225,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.225,70-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 513,35-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacılar üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza