Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/189 E. 2021/361 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/189 Esas
KARAR NO : 2021/361

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : Mon Mar 12 00:00:00 TRT 2018
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen ilamsız icra takibinde borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasını istediğini, borçlunun itirazlarının haksız olduğunu, borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, itirazın iptalinin gerektiğini, dilekçe ekinde ve icra takip dosyasında sundukları faturalardan dolayı davalının borçlu olduğunu, davalının itirazında şirket kayıtlarında yaptıkları kontrollerde şirketlerinin borçlu olmadığından dolayı borcun tamamına, takibe, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, ancak ekte sunulan faturalar ile ilgili herhangi bir açıklama getirmediklerini ve ödeme belgesi sunamadıklarını, davalının müvekkile cari hesap özetinde belirtilen faturalardan dolayı borçlu olduğunu, sözünü ettikleri nedenlerle davalı borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, davalının takip konusu borca işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini. yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını vekaleten arz ve talep ettikleri anlaşılmıştır.
SAVUNMA
Davalı vekili vermiş olduğu 14.05.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki hususların kabulü ve mahkemece itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, itirazın iptali davasının itiraz tarihinden 1 yıllık yasal sürede açılmadığından süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesini, … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ödeme emrinin müvekkile 10.05.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkil adına 16.05.2016 tarihinde ödeme emrine konu borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davanın ise itiraz tarihinden neredeyse 2 yıl sonra 12.03.2018 tarihinde açıldığını, İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesinde öngörülen 1 yıllık sürede açılmadığından davanın süre yönünden reddine karar verilmesini, müvekkil ile davacı şirket arasında hiçbir dönem ticari, hukuki ilişki bulunmadığından davanın esas yönünden reddine karar verilmesini, davacı şirketçe iadeli taahhütlü posta yolu ile müvekkile gönderilmiş teslim eden- teslim alan kısımları tamamen boş, imza içermeyen 4 adet irsaliydi fatura aslının Ankara …. Noterliğimin 07.04.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ekinde iade edildiğini, akabinde anılan faturalara dayalı … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası nezdinde başlatılan icra takibine de itiraz edilmek suretiyle takibin durdurulduğunu, iki yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra açılan itirazının iptali davasının iyi niyetten uzak açıldığını, esas itibari ile de mesnetsiz olduğunu, tasfiye halindeki davacı şirket ile müvekkil şirket arasında her hangi bir ticari ve hukuki ilişkinin hiçbir dönemde kurulmadığını, dava dilekçesinde davacı ile müvekkil arasında nasıl bir ilişki kurulduğunun açıklanamadığını, hukuki ilişkiyi ispat eder bir delil gösterilemediğini, icra takibine konu yapılan irsaliydi faturalarda müvekkilin davacıdan inşaat demiri tedarik ettiğinin iddia edildiğini, buna dayanak hukuki ilişkinin açıklanamamasından dolayı muvafakat etmediklerini, faturalar incelendiğinde teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş ve imzasız olduğunu, eğer davacı şirket müvekkil şirketin inşaat demiri tedarik ettiği dava dışı bir tedarikçi firmanın tedarikçisi konumunda ise davacı firmanın muhatabının müvekkil olmayacağını, kendisinden malzeme tedarik eden dava dışı üçüncü firmanın olacağını. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17.06.2015 tarihli 2015/2972 E., 2015/8388 K. sayılı emsal kararı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; haksız davanın reddi ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmaksızın iyi niyetten uzak surette icra takibi başlatıldığından asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yasal süresinde açılmayan davanın süre yönünden reddini, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını vekaleten arz ve talep ettikleri anlaşılmaktadır.
Davalı vekili vermiş olduğu 07.12.2018 tarihli beyan dilekçesinde ise, cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, müvekkili ile davacı şirket arasında ticari-hukuki ilişki bulunmadığını, anılan demirin dava dışı … İnşaat Haf. Nak. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den temin edildiğini beyan ve ifade ederek, ticari defterlerinin bulunduğu adres ile yetkili kişileri bildirmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava: fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davalarında dava açma süresi itirazın alacaklıya icra müdürlüğünce tebliğ ile bildirildiği tarihten itibaren başlar. Bu süre 1 yıllık hak düşürücü süredir. Davalının itirazı icra müdürlüğünce davacıya bildirilmemiştir. Bu nedenle dava açma süresi davanın açıldığı tarihte başlamıştır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
Davaya konu faturalar incelenmiş, faturaların … tarafından teslim alındıklarına dair imzalar bulunmaktadır.
Fatura altındaki imza sahiplerinin davalı şirketin çalışanı olup olmadığına dair SGK’dan bilgi sorulmuştur. Sgk tarafından fatura altında imzası bulunan şahısların davalının sigortalı çalışanı olduğuna dair bilgi verilmiştir. Bu haliyle davacı davalıya dava konusu malları teslim ederek edimini ifa etmiş, semenin ifasını isteme hakkına sahiptir. Konu bilirkişi marifetiyle de incelenmiş olup;
14/09/2019 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı ticari defterlerinin incelemede olması nedeniyle TTK hükümleri gereği usulüne uygun şekilde tutulmuş olup olmadığının tespit edilemediği, Davacı yanca sunulan defter kayıtlarına ait kopyada anılan faturaların kayıtlandığı, BS formu ile ilgili vergi dairesine beyan edildiği, Davalıya ait ticari defterlerin TTK hükümleri çerçevesinde usulüne uygun şekilde tutulduğu, dava konusu edilen faturaların kayıtlanmamış olduğu, Davacının dava konusu ettiği faturalar muhteviyatının kendisine satışı yapmış olan firmalarca davalının Üsküdar Şantiyesine teslim edilmiş olduğu hususuna ilişkin hukuki değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olacağı, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
18/01/2020 tarihli ek rapordan özetle, Davalı vekilince sunulmuş olan dava dışı şirkete ait fatura detayının 102.550 kg. hasır çelik satın alışmna ilişkin olmasına karşılık davacının takip konusu ettiği fatura içeriği malzemelerin 92.260 kg. değişik ebatlarda nervürlü inşaat demiri olduğu, Davacının dava konusu ettiği fatura muhteviyatı malzemelere ait sevk irsaliyelerinde … imzalarının bulunduğu, Sevk irsaliyesinde isimleri yer alan ….’ın davalı şirket tarafından istihdam edildiği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporları açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Alacak likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne;
… Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 137.039,11 TL asıl alacak, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 avans faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkış tutarı olan 137.039,11 TL.nin %20.si olan 27.407,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 9.361,14-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.340,29-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 7.020,85-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 16.969,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 2.340,29-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.124,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.500,19TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR