Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 E. 2022/53 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/16
KARAR NO : 2022/53

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … …

DAVALILAR : 1- … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
DAHİLİ DAVALI …

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali Ve Üyeliğin Tespiti
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin davalı kooperatife yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle üyelik amacıyla başvurduğunu ve kooperatif yönetim kurulunun 10.12.2007 gün ve 26 sayılı kararı ile talebi kabul edilerek kooperatif üyesi yapıldığını ve kendisine ortaklık senedi verildiğini, müvekkilinin davalı kooperatifin 26.06.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına katıldığını, daha sonra yapılan genel kurul toplantılarına müvekkilinin engelli olması ve kendisine tebliğ edilen herhangi bir bildirim olmaması nedeniyle katılmadığını, müvekkilinin kooperatife üye olmasına vesile olan arkadaşı olan üye …’ın kooperatif yöneticileri hakkında çeşitli yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu öğrendikten sonra kooperatif yetkililerini arayarak iddialar hakkında bilgi edinmek istediğini, kooperatif yöneticilerinin çelişkili bilgiler vermesi ve mevcut üye İlistesinde isminin yer almaması nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurarak üyelik durumu ile üyeliğinin devam edip etmediğini sorduğunu, şifahen kooperatif üyeleri arasında isminin bulunmadığını öğrendiğini, oysa müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasını gerektiren hiçbir sebep bulunmadığını, kooperatifin aktif bir çalışma yapmaması nedeniyle üyelerinden herhangi bir aidat almadığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden hangi genel kurul kararı ile ihraç edildiğinin bilinmediğini, ihraç kararının esasen yok hükmünde olduğunu, müvekkiline ihraç edildiğine dair herhangi bir tebligat yapılmadığını, ayrıca müvekkilinin borcu olmadığı gibi kooperatif üyelerinden aidat toplanmadığını belirterek, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin karar ve işlemlerin iptali ile müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2.1.Davalı kooperatife dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, cevap dilekçesi sunmamış, tasfiye memurları duruşmada davanın reddini istemiştir.
2.2.Dahili davalılar… Mirasçıları Hasan İlkem Aslıyüksek ve …’e Velayeten … savunmasında;Davacının, 2009 yılında hissesini murisleri…’e devrettiğini, hisse devrinin kooperatif yönetim kurulu tarafından onaylandığını, hisse devri bedelinin murisleri tarafından peşin olarak ödendiğini, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının, davalı kooperatife karşı olan mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlayamadığını, 2013 yılından itibaren kooperatifin aidat toplamaya başladığı ve bu genel kurulun yapıldığının davacının bilgisi dahilinde olduğunu, davacının aynı evi paylaştığı kardeşi … ‘ın kooperatif üyesi olup, 2013 genel kurul toplantısına katıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2.3.Dahili davalı … vekili savunmasında; Müvekkilinin kooperatif üyeliğini Kooperatif Yönetim Kurulunun 01/07/2011 tarihli kararıyla…’ten devralmak sureti ile kazandığını, müvekkinin, davacı ile herhangi bir devir ilişkisi olmadığı gibi, davacının kooperatif üyesi olup olmadığını ve devraldığı hissenin Erdoğan’a davacıdan intikal edip etmediği hususunda bilgi sahibi olmadığını, her ne kadar müvekkilinin…’ten 19 nolu parseli devralmış olması nedeni ile dahili davalı olarak gösterilmiş ise de 2013 yılından itibaren (takas tarihi itibari ile)19 nolu parseli …’e devretmekle, 19 nolu parselle ilgisi kalmadığından davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, bu yönüyle de müvekkiline husumet düşmediğini belirterek, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı yanın kooperatife karşı olan mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini isbat edemediğini, davacının son iştirak ettiği genel kurul sonrasında dava tarihine kadar kooperatif ile hiçbir ilişkisi olmadığını, 2013 yılından itibaren kooperatifin aidat toplamaya başladığını, 2013 yılında genel kurul yapıldığının davacının bilgisi dahilinde olduğunu, davacı ile aynı ikameti paylaşan davacının kardeşi …ve davacı ile ilişki içerisinde olan kooperatif üyelerinin, kooperatifin 2013 yılında yapılan genel kurul Hazirun Cetveli ile üye listeleri hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, 2009 tarihli devir işleminden yazılı ve sözlü muvaffakat ile bilgi sahibi olduğunu, bu davayı ikame için araya zaman girmesini bir kısım bilgi ve belgenin kaybolmasını hedeflediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
2.4.Dava ihbar olunan yönetim kurulu üyeleri de davanın reddini istemiştir.

3. Deliller: Tarafların dayandığı tüm deliller celbedilmiş, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünden kooperatife ait kayıtlar getirtilmiş, dosya ve kooperatif kayıtları üzerinde üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

4.İddia , savunma ve tüm delillerin değerlendirilmesi ile hükme esas gerekçe; Açılan dava kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, kooperatif üyeliğinin tespiti davasıdır.

Dosyada bulunan kayıtlara ve bilirkişi incelemesindeki tespitlere göre; Davalı Kooperatif Yönetim Kurulunun 10.12.20017 tarih ve 26 sayılı kararı ile Kooperatifin Ankara ili Bala ilçesi Tohumlar köyü 540 parsel nolu tarlası üzerinde kooperatifin kendi içinde yapmış olduğu özel parsellerden 19 nolu parselin davacı …’a tahsis edilmesine oybirliğiyle karar verildiği, 26.06.2008 Tarihli Genel Kurul Tutanağına göre ortaklar listesine kayıtlı 22 ortaktan 5 ortağın asaleten 4 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 9 ortağın katılımı ile yapıldığı, herhangi bir aidat kararına rastlanmadığı, hazirun cetveline göre davacının 19. sırada imzasının olması nedeniyle genel kurula bizzat katıldığı, 30.06.2013 tarihinde yapılan 2012 hesap yılları genel kurulunda, 2013 Temmuz ayından itibaren aylık 100,00.TL. aidat toplanmasına karar verildiği, hazirun cetvelinde davacının isminin ortaklar arasında yer almadığı, 25.08.2013 tarihinde yapılan 2008-2009-2010-2011 hesap yılları genel kurulunda kooperatifin amacına ulaşamayacağının anlaşıldığı belirtilerek kooperatif üzerindeki taşınmazların ortaklar adına tescili ile kooperatif tasfiye edilmesi önergesi oylanarak kooperatifin tasfiyesine karar verildiği, hazirun cetvelinde davacının isminin ortaklar arasında yer almadığı, 04.01.2015 tarihli 2013-2014 hesap yılları genel kurulunda, 10.09.2017 tarihli 2015-2016 hesap yılları genel kurulunda, aidat toplanmasına karar verildiği, hazirun cetvelinde davacının isminin ortaklar arasında yer almadığı görülmüştür.

Somut olayda tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı Kooperatif Yönetim Kurulunun 10.12.20017 tarih ve 26 sayılı kararıyla ortaklığa kabul edildiği ve 26.06.2008 Tarihli Genel Kurula ortak sıfatıyla bizzat katıldığı, buna göre davacının ortaklık sıfatının oluştuğu anlaşılmıştır. Davacının 2008 yılındaki bu genel kuruldan sonra yapılan genel kurulllara katılmadığı, hazirun cetvellerinde isminin bulunmadığı, Kooperatif kayıtlarında davacının ihraç edildiği veya ortaklığının düşürüldüğüne dair kayda rastlanmadığı anlaşılmıştır.

Davacının katıldığı 2008 yılındaki genel kuruldan, 30.06.2013 tarihli genel kurula kadar herhangi bir aidat toplanmamış, bu genel kuruldan itibaren yapılan genel kurullarda genel gider aidatı toplanması kararlaştırılmıştır.

Davacının, katıldığı 26.06.2008 tarihinde yapılan genel kurul tarihinden, dava tarihi olan 08.01.2018’e kadar kooperatifle irtibat kurduğuna veya aidat ödediğine dair bir kayda rastlanmamış, davacı tarafta bu konuda delil sunamamıştır. Davacı, engelli olması ve genel kurula çağrı yapılmaması nedeniyle genel kurullara katılamadığını belirtmiştir.

Davacının ortaklığa kabulü sırasında tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia etmiş ise de; ödeme yaptığı miktarı belirtilmediği gibi, ödemeye ilişkin bir makbuz, dekont vb. bir belge sunamamıştır.

Kooperatif kayıtlarına göre ;Yönetim Kurulunun 12.04.2009 tarih ve 39 sayılı kararıyla ; davacının sermaye payı ile birlikte 19 nolu bağımsız bölümü tüm hak ve vecıbelerı ile birlikte…’e devrettiğinden, davacının üyeliğine son verilmesine, …’in davacının yerine üyelik işlemlerinin yapılmasına oybirliği ile karar verildiği, 01.07.2011 tarihli ve 41 sayılı kararıyla da; …’in hissesini sermaye payı ile birliktte bütün hak ve vecibeleriyle birlikte …’a devredilmesine oybirliği ile karar verildiği görülmüştür. Davaya dahil edilen… mirasçıları ve … beyanlarında bu devir işlemlerini doğrulamıştır.

Buna göre; Davacı 26.06.2008 tarihinde yapılan genel kurula katılımı dışında, kooperatifle irtibat kurduğuna dair bir kayda rastlanmaması, Yönetim Kurulunun 12.04.2009 tarih ve 39 sayılı kararıyla, sermaye payı ile birlikte 19 nolu bağımsız bölümü tüm hak ve vecibeleri ile birlikte…’e devrettiği anlaşıldığından, Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de, bir ortağın uzun süre kooperatifle irtibat kurmaması, aidat borcu bulunup bulunmadığını takip etmemesinin, zimnen ortaklık hakkından vazgeçtiği, ortaklık sıfatının sonlandığını kabul ettiği anlamına geldiği kabul edildiğinden, davacının hisse devri ile kooperatif ortaklığının sona erdiği kanaatine varılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcından, dava dosyasında peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 44,80 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı Kooperatif ve davalı … yararına takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine,

5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, davacı ve davalı kooperatif vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
(E-İmza) (E-İmza) (E-İmza) (E-İmza)