Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/140 E. 2022/454 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/140 Esas – 2022/454
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2018/140 Esas
KARAR NO : 2022/454

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğünün 11960-19619 sicil numarasında …Madencilik Elek. İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. unvanı ile kayıtlı iken nevi ve unvan değişikliği yoluna giderek hali hazırdaki unvanını aldığını, davalı şirketin ise… Müdürlüğünün 1727 sicil numarasında …San. Tic. Ltd. Şti. unvanı ile kayıtlı iken, şirket merkezi ve nevi değişikliği gerçekleştirmek sureti ile 379525 sicil no su ile …Ticaret Sicili Müdürlüğüne kaydolduğunu, halihazırda da belirtilmiş adreste faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin, … Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen … ihalesini aldığını, bu ihale kapsamındaki CI ve CA Tipi Binaların … işlerinin yapılması için dava dışı … ile (TC Kimlik No: … ) 27.11.2007 tarihinde sözleşme akdettiğini, davalı şirket ile dava dışı … arasındaki sözleşmenin konusunu oluşturan işlerin yapılması için gereken mermerlerin temini amacı ile davacı müvekkili şirket ile … arasında dilekçe ekinde bir sureti sunulan 09.06.2008 tarihli temlik ve satış sözleşme imzalandığını, sözleşme ile …, davalı şirket ile imzalamış olduğu sözleşmenin konusunu oluşturan işlerin yapılması için gereken mermerleri davacı şirketten almayı, mermerlerin bedeli ödenmediği takdirde davalı şirketten doğan/doğacak hak ve alacaklarını müvekkili şirkete temlik etmeyi kabul ettiğini, aynı tarihte, 09.06.2008 tarihinde davalı şirket yetkilisi şirket genel müdürü Yaşar GÜL tarafından imzalanan muvafakatname ile davalı şirket, … ile aralarındaki sözleşmenin 12. Maddesinde belirtilen şekilde borçlunun doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarını müvekkili şirkete ödemeyi taahhüt ettiğini, davacı şirketin, … ile aralarındaki sözleşmeyi imzalamasının yegane sebebi mermerlerin bedelinin … tarafından ödenmediği takdirde …’a ait hak ve alacakları zikrolunan muvafakatname doğrultusunda davalı şirketçe, ödeneceğini, dilekçe ekinde sunulan 27 adet sevk irsaliyesi sureti ile de sabit olduğu üzere müvekkili şirket tarafından üretilen mermerlerin davalıya ait şantiye/lere gönderildiğini ve bu ürünlerin bir kısım sevk irsaliyelerinde de görüleceği üzere davalı şirket kaşesi ile teslim alındığını, …’ın müvekkil şirkete olan borcunun 202.768,34 TL’ye ulaşınca ve ilgili tarafından ödeme gerçekleştirilmeyince, ürün tesliminin durdurulduğunu, … tarafından verilen teminat senedine istinaden Bilecik İcra Müdürlüğünün 20081/5030 Esas sayılı dosyasında icra takibi açıldığını, davalı şirkete de …’ın hak ve alacaklarının haczi için Birinci Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, davalı şirket tarafından … ile aralarındaki sözleşmenin 06.06.2008 tarihinde feshedildiği belirtilerek haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, davalı şirket genel müdürü Yaşar Gül tarafından 09.06.2008 tarihinde imzalanan muvafakatnamenin mevcudiyeti karşısında, bu tarihten önce sözleşmenin feshedildiğini iddia eden davalı tarafın bu hukuka aykırı davranışı sebebi ile taraflarınca Bilecik İcra Ceza Mahkemesinin 2008/1026 Esas sayılı dosyasında İİK 338. maddesi uyarınca gerçeğe aykırı beyanda bulunma ve İİK 89/4 maddesi uyarınca tazminata hükmolunması amacı ile dava açıldığını, yapılan yargılama neticesi davalı şirket yetkilisi hakkında itirazın vekil aracılığı ile yapılma gerekçesiyle beraat ile tazminat talebinin reddine karar verildiğini; karara karşı taraflarınca yapılan tüm yasa yolu başvuruları reddedilerek kararın 11.10.2017 tarihinde kesinleştiği, zikrolunan dava dosyası celp olunarak incelendiğinde de görüleceği üzere davalı şirket; 09.06.2008 tarihli muvafakatname ile müvekkil şirketi yanıltarak … ile sözleşme imzalamaya sevk ettiğini, kendisi tarafından verilen muvafakatnameden daha önceki bir tarihte müvekkil şirkete verilen muvafakatnamenin temelini oluşturan … ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiğini iddia ettiğini Davalı şirkete ait işi … dan devraldığı iddia olunan … … … Talimat sayılı dosyasında vermiş olduğu 19.11.2009 tarihli ve yeminli ifadesinde açık bir şekilde kağıt üzerinde kendisine yapılan devre rağmen işi …’ın gerçekleştirdiğini, davalı şirketin 6 ay sonraki tarihli sözleşmeler için 6 ay öncesinden kendilerinden imza aldığını belirttiğini, davalı tarafın, 09.06.2008 tarihli muvafakatname ile müvekkili şirketi … ile sözleşme imzalamaya sevk etmesi, müvekkil şirket ile … arasındaki sözleşmeye konu mermerlerin doğrudan doğruya davalı şirkete ait işin yapılmasında kullanılması dikkate alındığında müvekkil şirketin zararından sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk (culpa in contrahendo) kapsamında sorumlu olduğunu, belirterek; dava ve talep hakları saklı kalmak koşulu ile davalı tarafın sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk (culpa in contrahendo) kapsamında müvekkil şirkete karşı sorumlu olduğu ve yargılama aşamasında aldırılacak bilirkişi raporu ile tespit olunacak bedele ilişkin talep ve ıslah hakkı saklı kalmak koşulu ile şimdilik 10.000,00 TL tazminatın müvekkil şirketçe davadışı … hakkında icra takibinin açılmış olduğu 08.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap/beyan dilekçesinde özetle: ispat yükünün davacıda olduğunu, ancak, kendisine ispat yükü düşmeyen davalının, karşı delil gösterebildiğini, tüm bu hususlar birlikte gözetildiğinde ileri sürülen hususların göz önünde bulundurulması yönünde ıslah yolu ile davaya cevap dilekçesi sunduklarını, tazminat alacağının varlığını ticari defter ve kayıtları ile ispat etmek ciheti ile mahkemeye müracaat eden davacının dava dilekçesinde yazılı tazminat talebi hakkında ıslah yolu ile zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dosyaya sunulan 2 ve 3. alınan bilirkişi raporlarında bir türlü açıkça zikredilmeyen … E. sayılı dosyasında daha evvel tazminat olarak ileri sürülen dava dilekçesinde yazılı iddiaların tamamı hakkında bir karar verildiği gibi kesinleşen bu karardan sonra tazminata esas olabilecek herhangi bir yeni delil sunulmadığı, iddia edilen tüm hususların kesinleşen mahkeme kararının kararın kesinleşme tarihi olan 2015 yılına kadar davacı vekili tarafından daha evvel ileri sürüldüğü ve sürülmesinin gerektiği hususları değerlendirildiğinde kesin hüküm itirazlarını bildirdiklerini, davacı vekilinin dava dilekçesinde her ne kadar dava dışı Hakan Moğoltay’ın davacı ile yapmış olduğu sözleşmenin garantörüymüş gibi müvekkili şirketin taahhütte bulunduğu kanısını uyandıracak şekilde beyanlarda bulunmuş ise de davacı sadece asıl borçlu Hakan Moğoltay’ın 01/08/2008 tarihli sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklarını temlik almış olup temlik sözleşmesi temlik alana temlik edilen hak ve alacaktan daha fazlasını talep etme hakkı vermeyeceğini, davacı şirket temlik sözleşmesi ile Hakan Moğoltay’ın müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu 01/08/2008 tarihli taşeronluk sözleşmesi ile işi yapması halinde doğacak ve alacaklarını temlik almış olup müvekkili şirkette Hakan Moğoltay’ın işi sözleşmede kararlaştırılan şart ve koşullarda yapması halinde Hakan Moğoltay’ın müvekkili şirket nezdinde tahakkuk edecek hak edişlerinin 01/08/2008 tarihli taşeronluk sözleşmesinde kararlaştırılan şart ve koşullarda davacı şirkete ödeyeceğini beyan ettiği hususları gözetildiğinde müvekkili şirketin davacının dava dışı Hakan Moğoltay ile sözleşme yapma iradesini kuvvetlendirecek herhangi bir davranış içerisinde olmadığını, davanın asılsız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, ıslah yolu ile davaya cevaplarının kabulü ile davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı ile dava dışı … arasında akdedilen temlik sözleşmesi uyarınca davalıdan ticari mal/malzeme teslimine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı vekili 13/04/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davalı taraftan dava dilkeçesinde talep olunan 10.000,00 TL bedeli 202.768,34 TL’ye ıslah ettiklerini, dava dilekçesinde de belirtmiş oldukları üzere zikrolunan bedele Bilecik İcra Müdürlüğünün 2008/5030 Esas sayılı takip dosyasının açılış tarihi olan 08.09.2008 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmek sureti ile ıslah dilekçeleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dosyanın mahkememizce resen seçilecek mali müşavir ve inşaat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde, taraf defter ve kayıtlarında gerek taraflar arasındaki akdi ilişkinin ve gerekse davalı ile dava dışı … arasındaki akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, davalının 27/11/2007 tarihinden sonra dava dışı …’a ne miktar ödemeler yaptığı ve tarihlerini detayıyla izah eder rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
29/04/2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı …San. Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı Hakan Moğoltay arasında akdedilen 09.06.2008 tarihli temlik ve satış sözleşmesinin, dava dışı Hakan Moğoltay ile davalı şirket arasında yapılan 01.08.2007 (27.11.2007 onay tarihli) sözleşme hükümlerine bağlı olduğu, bu çerçevede, Davacı ile dava dışı Hakan Moğoltay arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde davacı alacağının davalıdan talep edilemeyeceği, görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilecik ATM’ne müzekkere yazılarak, dosyanın konusunda uzman mali müşavir ve inşaat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, davacı tarafın defter ve kayıtlarında gerek taraflar arasındaki akdi ilişkinin ve gerekse davalı ile dava dışı … arasındaki akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, davalının 27/11/2007 tarihinden sonra dava dışı …’a ne miktarlarda ödeme yaptığı ve tarihlerini detaylı bir şekilde izah eder, Bilecik İcra Ceza Mahkemesinin 2008/1026 esas sayılı dosyası ve mahkememizce davalı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda alınan bilirkişi raporunu da irdeler şekilde rapor alınmasına karar verilmiştir.
13/11/2020 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davalı …Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. ile dava dışı …’IN 01/08/2007 tarihinde imzaladıkları sözleşmeyi (27/11/2007 onay tarihi) 06/06/2008 tarihinde feshettiklerine dair fesihname imzaladıkları; ancak … Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü kayıtlarına göre Dava dışı … tarafından 1081669 sicil nolu dosyada 18 Kasım 2008 tarihi itibariyle işe ve işçi çalıştırılmasına son verildiği, gerekli bildirimler yapıldıktan sonra herhangi bir işlem yapılmayacağına dair verdiği dilekçeye istinaden … Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğünce 1081669 sicil nolu dosyanın 18/11/2008 tarihinde kapatıldığı; dava dışı … tarafından 06/06/2008 fesih tarihinden sonra 2008/07-08-09-10- 11. aylara ait aylık prim ve hizmet bildirgeleri verildiği; fesih nedeniyle hak edişin olmadığı işyerinde prim borcu üstlenildiği, sigorta dosyasının taşeron dosyası olması nedeniyle asıl işveren olarak Davalı …Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin de müteselsil sorumlu olduğu; dolayısıyla … Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü 1081669 sicil numaralı dosyada yapılan işlemler neticesinde, 01/08/2007 tarihli sözleşmenin taraflar arasında 06/06/2008 tarihinde fesih olmadığına dair görüş ve kanaatinde bulunulmuştur.
Dosyanın inşaat mühendisi, nitelikli hesap bilirkişisi ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii ile, tarafların iddia ve savunmalarını karşılar dosya kapsamında alınan raporları irdeler, takdiri Mahkememize ait olmak üzere var ise davacı alacağını tespit eder rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
21/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Ticari faaliyetin başladığı 09.06.2008 tarihi öncesinde davalı …Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin dava dışı …’a hak edişinden fazla ödeme yaparak kendisini alacaklı duruma geçirdiği, birbirine zincirleme şekilde bağlı ve iç içe geçmiş olan davacı Fedaral Mermer Madencilik Elek.A.Ş ile dava dışı … arasında 09/06/2008 tarihinde imzalanan Temlik Ve Satış Sözleşmesi ile Davalı …San.Tic.A.Ş ile Dava dışı … arasında 09/06/2008 tarihinde imzalanan Muvafakatnamelerin imzalanması aşamasında davalı şirketin borçlu durumda olmamasına rağmen fazla ödeme yaparak kendisini alacaklı konuma getirmek suretiyle sözleşme akdettiği, daha sonra gerçeğe aykırı fesihname düzenlediği, davalı ile dava dışı … arasında imzalanan 06.06.2008 tarihli fesihnamenin dosyadaki veriler doğrultusunda gerçek bir fesih iradesini yansıtmadığı tespit edilmiş olup fesihnamenin geçerli olup olmadığı konusunda nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Yargıtay 11. HD.2020/4933 E. 2021/2006 K. Nolu 04.03.2021 tarihli ilamında belirtildiği üzere davacı şirketin söz konusu sözleşmeler için doğrudan yaptığı harcamaları ve uğradığı zararını somutlaştırması gerektiği, yukarıda yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında davacının söz konusu sözleşmeler sebebiyle yapılan mermer işinden doğan, dava dışı …’ın borçlu olduğu Bilecik İcra Md.. 2008/5030 nolu icra dosyasındaki alacağın tamamından davalının sorumlu tutulup tutulamayacağına dair görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk, (culpa in contrahendo) genel bir ifadeyle belirtmek gerekirse, sözleşme görüşmeleri aşamasında taraflardan birinin diğerine veya onun koruması altında bulunan kişilere karşı aralarında dürüstlük kuralı (MK m 2) gereğince ortaya çıkan güven ilişkisinin ihlali sonucu meydana gelen sorumluluktur. (Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt. III, …1990, s. 1083.; İlhan Ulusan, Culpa in Contrahendo Üstüne, Prof. Dr. Ümit Yaşar Doğanay Anısına Armağan, İstanbul 1982, s. 287).
Medeni Kanun’un 2. maddesinde, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken dürüstlük kuralına uygun davranmak mecburiyetini getiren kanun koyucu, açık bir şekilde doğruluk ve güven kurallarına atıf yapmıştır.
Kanunun ve irade beyanlarının yorumlanmasında, hukuki işlemlerin kurulmasında ve yorumlanmasında, tamamlanmasında ve değiştirilmesinde de önemli işlevi olan doğruluk ve güven kuralları, sözleşme görüşmeleri esnasında meydana gelen culpa in contrahendo sorumluluğunun da temelini oluşturmaktadır.
Sözleşme akdedilirken tarafların sözleşmenin şartları hakkında birbirlerini aydınlatması, dürüstlük kuralına uygun davranması, birbirlerinin mal varlığı değerlerine zarar vermemek için gerekli özeni göstermesi, koruma yükümlülüklerine uyması gerekir. Görüşmeciler bu yükümlülüklere kusurlu olarak aykırı davranıp, görüşmelerin başlamasıyla aralarında kurulmuş bulunan güven ilişkisini ihlal ettikleri takdirde bundan doğan zarardan sorumludurlar. (… Karar sayılı ve 17/09/2020 tarihli ilamı)
Davalı taraf kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de; dar yetkili İcra Mahkemesi kararları istisnalar dışında maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden davalının kesin hüküm itirazına itibar edilmemiştir.
Davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldığından usulüne uygun olmayan ıslah dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ile dava dışı …(… İnşaat) arasında 01/08/2007 tarihli sözleşme akdedildiği, davalı şirket yetkilisinin 09/06/2008 tarihinde ilgili sözleşmeye ilişkin muvafakatname düzenlediği, davacı ile dava dışı … arasında 09/06/2008 tarihinde davacının temlik alan olduğu temlik sözleşmesi akdedildiği görülmüştür. Davalı taraf her ne kadar … ile olan ticari ilişkilerini 06/06/2008 tarihinde feshettiğini bildirmiş ve ticari defterlerinde …’a borçlu olmadığını kayıt altına almış ise de; kayıtlanan ödemelerin tamamının 17/03/2008 ila 05/06/2008 tarihlerinde(temlik sözleşmesi ve muvaffakname tarihinden önce) olduğu, davalı ile … arasında akdedilen sözleşmenin 12. Maddesinde ödeme şeklinin kayıtlanan şekilde olmadığı, Kocaeli SGK Başkanlığı’ndan gelen yazı cevabında …’ın davalı taşeronu olarak 01/01/2008 ve 18/11/2008 tarihleri arasında faaliyet gösterdiğinin bildirildiği, bu haliyle 06/06/2008 tarihli feshin geçerli kabul edilemeyeceği, sözleşmenin oluşturulması aşamasında, taraflar kararlarını etkileyecek bilgileri karşılıklı ve iyiniyet kurallarına uygun birbirlerine vermek zorunda olduğu, aksi halde kusurlu davranışıyla (kasten veya ihmalen) yanlış bilgi veren veya bilgiyi vermeyen taraf diğer tarafın bu yüzden doğan zararını karşılamakla yükümlü bulunduğu, davalı tarafın vermiş olduğu muvaffakatname de dikkate alındığında davacının zararından davalının sorumlu bulunduğu, dava konusu edilen ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiği ve davacı defterlerine göre davacının alacaklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile asıl alacağa dava dışı … aleyhine başlatılan takip tarihi itibariyle avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KABULÜ ile;
1-202.768,34-TL’nin 08/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 13.851,11-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 3.462,81-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 10.388,30-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 22.644,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 170,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 3.292,03-TL Islah Harcı, 4.400,00-TL Bilirkişi ücreti, 218,10-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 8.116,81TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2022