Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/11 E. 2022/545 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/11 Esas – 2022/545
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/11
KARAR NO : 2022/545

BAŞKAN : …
KATİP : …

ASIL DAVADA
DAVACI : …
DAVALI : 1…

BİRLEŞEN ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2021/502 ESAS SAYILI DAVADA
DAVACI :…
DAVALI : …

KARAR TARİHİ : 07/07/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Asıl davada davacı vekili iddiasında özetle; 26.10.2012 tarihinde sürücü Muğdat SELEN sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla seyir halinde iken, yolda bulunan başıboş hayvan (eşek) grubuna çarpması sonucu karşı yol bölümüne geçen eşeğe sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile çarptığını, meydana gelen kazada müvekkil …’ın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının … Sigorta tarafından yapıldığını, … plakalı aracın, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının … Sigorta tarafından yapıldığını, davalı şirketlerin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın ve 500,00 TL tedavi masraflarının (bakıcı masraflarının), dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Asıl davada davalı … Sigorta vekili savunmasında özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen, 04/07/2012-2013 tarihli 344436112 poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğu, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını, hatır taşımasının araştırılmasını, hakkaniyete uygun indirim yapılmasını, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için, Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, bakıcı tutup tutulmadığının ispatının gerektiğini, SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Asıl davada davalı … Sigorta vekili savunmasında özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından tanzim edilen, 19/07/2012-2015 tarihli 0001-0210-04721475 poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğu, kusur durumunun belirsiz olduğunu, davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespitini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu ödemelerden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının gelir durumunun somut belgelerle tespitini, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.

2-Birleşen davada davacı vekili iddiasında özetle; 26.12.2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucu müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, kazaya karışan araçların zorunlu mali mesuliyet sigortalarının, davalı sigorta şirketleri tarafından yaptırıldıkları için müvekkilinin daimi iş ve güçten yoksun kalma tazminatı ile tedavi masraflarının teminat dahilinde müvekkiline ödenmesi için sigorta şirketlerine yapılan arabuluculuk faaliyetlerinden herhangi bir sonuç alınamadığını,Mahkememiz 2018/11 Esas sayılı dosyasına ek dava olarak daimi iş göremezlik, tedavi giderleri ile 2018/11 Esas sayılı dosyasında dava tarihine kadar faiz isteminde bulunduklarını, işbu dava konusu ile aynı olan Mahkememiz 2018/11 Esas sayılı dosyası ile açmış oldukları tazminat davasının halen devam ettiğini belirterek aralarında hukuki ve fiili birlik olması nedeni ile işbu davanın Mahkememiz 2018/11 Esas sayılı dosyası ile birleşmesini talep etmiştir.

Birleşen davada davalı … Sigorta vekili savunmasında özetle; davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, aynı talepler ile aynı davacılar tarafından müvekkili şirket aleyhine Mahkememiz 2018/11 Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, bu dava kesinleşmeden huzurdaki davanın ikame edilmesinin aynı talepler ile iki dava açılması sonucunu doğurdurduğunu, bu sebeple işbu davanın derdestlik sebebiyle reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise huzurdaki dava ile Mahkememiz 2018/11 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.

Birleşen davada davalı … Sigorta vekili savunmasında özetle; Poliçe Genel Şartları ve Karayolları Trafik Kanunu gereğince sigorta sözleşmelerinden doğan tazminat taleplerinin kaza tarihinden itibaren işleyen 2 yıllık zaman aşımı sürene tabi olduğunu, zarar görenin tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlayan 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolması nedeni ile dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, HMK 114. Maddesi uyarınca aynı davanın daha önceden açılmış olan Mahkememiz 2018/11 Esas sayılı dosyasında talep ettiği faizi ikinci kez farklı bir davada istemesi nedeniyle açılan işbu davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini belirterek aleyhlerine açılan davanın reddini talep etmiştir.
3- Delillerin değerlendirilmesi ve hükme esas gerekçe: Asıl Davada Dava, 26/10/2021 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası nedeniyle davalı Sigorta şirketlerinden ZMMS poliçesi kapsamında sürekli işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemine, Birleşen 2021/502 Esas Sayılı Davada Dava, aynı kazaya ilişkin kaza tarihinden asıl dosya dava tarihine kadar faiz istemine ve asıl davada talep edilmeyen sürekli işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 18/02/2021 tarihli ıslah dilekçesinde; asıl davada sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin 225.000 TL, bakıcı gideri tazminatı talebinin 225.000 TL olduğunu, 11/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde birleşen dosya yönünden sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin 225.000 TL, bakıcı gideri tazminatı isteminin 225.000 TL, faiz isteminin 124.384,92 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketlerine müzekkere yazılarak zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı olarak, 26/10/2012 tarihli kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyalarının ve poliçe eklerinin eksiksiz örneğinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. Gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.

SGK’ya müzekkere yazılarak, dava konusu kaza nedeniyle yapılan ödemelere ait bilgi ve belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.

Davacının kaza tarihi itibariyle sosyal ve ekonomik durumuna yönelik rapor tanzimi için ilgili kolluğa müzekkere yazılmıştır. Gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.

Davacının hastane evrakının celbi yönünde ilgili Hastanelere müzekkereler yazılmıştır. Gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davacının dosyada yer alan tüm tedavi evrakları ve alınacak son durum raporu ile birlikte dava konusu trafik kazası sonucu davacının geçici veya daimi iş göremezliğe maruz kalıp kalmadığı, kalmış ise oranına ilişkin rapor düzenlenmesi istenmiştir. Maluliyet Raporlarında Özetle; davacının dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle genel vücut çalışma gücünden %100 oranında kaybettiği, sürekli olarak iş göremezlik halinde kaldığı ve devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir.

Muş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/4106 numaralı soruşturma dosyasının eksiksiz bir suretinin UYAP üzerinden celbi sağlanmıştır. Soruşturma dosyası kapsamında alınan 26/11/2012 ve 14/10/2013 tarihli raporlarda … plakalı araç sürücüsünün ve … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.

Trafik tespit tutanağında dava konusu kazada tarafların kusuruna ilişkin bir tespitte bulunulmamıştır.

Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/02/2015 tarihli kusur raporunda telef olan eşek sahibinin %60, … plakalı araç sürücüsünün %15, … plakalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 10/11/2020 tarihli raporda sigortalı araç sürücülerinin kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
12.02.2021 tarihli kusur bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda; telef olan eşek sahibinin %60, … plakalı araç sürücüsünün %15, … plakalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurunun bulunduğu tespit edilmiştir.

Tarafların iddia ve savunmalarını karşılar mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere rapor hazırlanmak üzere dosyanın kusur ve aktüer bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir. 06/03/2022 tarihli 4. ek raporda özetle; dava konusu olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan ve yolcu konumunda olan davacı lehine hesaplanan maddi zarardan TBK 52. maddesi kapsamında kusur indirimi yapılmadığı, Mahkemece, davalı … ve … sigorta şirketlerinin ortaklaşa olarak tek bir poliçedeki teminat limitinden sorumlu olduğunun kabulü halinde, davalı lehine, 225.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 225.000,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 450.000,00 TL alacak ancak hesaplanan zarar miktarlarının poliçe limitini aşması nedeniyle, davalı … sigorta şirketi ile davalı … sigorta şirketinin kendi düzenlemiş oldukları poliçe limitleriyle ayrı ayrı (sigortalı araç sürücülerinin kusuru oranında) sorumlu olduklarının kabulü halinde, (poliçe limiti dikkate alınarak) davalı … sigorta şirketinin sorumluluğunun, 225.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 225.000,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 450.000,00 TL olduğu, davalı … sigorta şirketinin sorumluluğunun, 225.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 225.000,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 450.000,00 TL olduğu, birleşen dosyada, davalı … Sigorta şirketinin 31.03.2017 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü halinde, 04.01.2018 dava tarihine kadar, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı olarak hesaplanan 225.000,00 TL’nin yasal faizi (ayrı ayrı) (225.000,00 x 9 : 36500 x 279) 15.478,77 TL, davalı … Sigorta şirketinin 10.12.2014 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü halinde, 04.01.2018 dava tarihine kadar, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı olarak hesaplanan 225.000,00 TL’nin yasal faizi (ayrı ayrı) (225.000,00 x 9 : 36500 x 1121) 62.192,47 TL olarak hesaplanmıştır.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 30.01.2018 tarih, 2015/6361 esas ve 2018/455 karar sayılı ilamı; “belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesilir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK 107/1. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım nedeniyle zamanaşımının da gerçekleştiğinden söz edilemez.” şeklinde olup bu itibarla asıl davada davalının zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.

Asıl davada davalı … Sigorta A.Ş’nin cevap dilekçesi süresinde olmadığından itirazlarına itibar edilmemiştir.

Birleşen davada davalı derdestlik itirazında bulunmuş ise de; birleşen dosyada asıl dosyada talep edilmeyen faiz isteminde ve bakiye tazminat talebinde bulunulduğundan itiraza itibar edilmemiştir.

Davalı … Sigorta A.Ş. hatır taşıması indirimi talep etmiş ise de; davacının sigorta şirketi nezdinden sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü …’ın yengesi olduğu, yakın aile bireylerinde ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, davalı tarafın hatır taşıması indirimi itirazına itibar edilmemiştir. (benzer nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 2016/1708 Esas, 2018/12030 Karar)

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/12483 Esas, 2019/5260 Karar sayılı ilamı; “6098 sayılı TBK 51. md; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. md ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.Müterafik kusura ilişkin yasal düzenlemeler gereği, zarar görenin ortak kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması kabul edilmiş olmakla birlikte; bu sebeple tazminattan indirim yapılabilmesi için, zarar görenin ortak kusurunun bulunması yeterli olmayıp, bu ortak kusurun doğan zarar ile uygun illiyet bağı içinde olması gerekir. Zarar gören için kusur teşkil edebilen durum, eğer zararın doğumu ya da artması bakımından hiçbir illiyet değeri taşımıyorsa, artık müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması olasılığı kalmayacaktır.” şeklindedir. Davacının müterafık kusuru ispat edilemediğinden davalının müterafık kusur yönünden yapılan itirazına itibar edilmemiştir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa’nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.

Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklara yönelik zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.

6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacağına ilişkin düzenleme olup geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı bu madde kapsamında değerlendirilemeyecektir.

Davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza 26/10/2012 tarihinde meydana gelmiş olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ve aynı işlerin devredildiği Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kabulüne göre, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre sürekli ve geçici iş göremezlik oranı ve süresinin belirlenmesi gerekli olup, kaza tarihinde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü…. Yönetmelik hükümleri yürürlükte olduğu için, bu yönetmeliğe göre düzenlenen rapora göre hesaplama yapılmıştır.

Sakatlık tazminatı hesaplanırken mağdurun meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre elde edeceği gelirdeki azalma hesaplanırken, bakıcı giderleri; mağdurun bakımı, hastaneye gidip gelmesi, ilaçları, gerektiğinde sürekli yanı başında bulunması gereken hasta bakıcı-yardımcı maaş ve ücretleridir. Daimi iş gücü kaybı tazminatı ile yaşam boyu bakım giderleri farklı tazminat kalemleri olup, yaşam boyu bakıcı giderlerinin sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. ( Benzer Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/799 Esas, 2019/9628 Karar)

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl davada ve birleşen davada davacı vekili, 26/10/2021 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davalı sigorta şirketlerine ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücülerinin kusurlu olduğunu, davacının söz konusu kazada kusurunun bulunmadığını ve kaza nedeniyle maluliyetinin oluştuğunu belirterek sürekli işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminatı ve işlemiş faizin tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ nın raporunda; davacının dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle genel vücut çalışma gücünden %100 oranında kaybettiği, sürekli olarak iş göremezlik halinde kaldığı ve devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir. Davacının talep edebileceği tazminat miktarını belirler rapor tanzimi için dosya kusur ve aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. 06/03/2022 tarihli bilirkişi 4. ek raporunda, davacının kusurunun bulunmadığı, davalı … sigorta şirketinin sorumluluğunun, 225.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 225.000,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 450.000,00 TL olduğu, davalı … sigorta şirketinin sorumluluğunun, 225.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 225.000,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 450.000,00 TL olduğu, birleşen dosyada, davalı … Sigorta şirketinin 15.478,77 TL, davalı … Sigorta şirketinin 62.192,47 TL faiz bedelinin sorumlu olduğu belirtilmiştir. Usul ve yasaya uygun, denetime elverişli bilirkişi 4. ek raporu kısmen hükme esas alınmıştır. Dosyadaki mevcut bilirkişi raporları ve davacının talep artırım dilekçesi, kazaya neden olan her iki aracın zorunlu mali sorumluluk sigortalarının müteselsilen, ayrı ayrı poliçe limitleri kadar sorumlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin hasar dosyasının açıldığının belirtildiği 8 iş günü ilavesiyle 31/03/2017 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı … Sigorta A.Ş.’nin tazminat talebini reddettiği tarihe 8 iş günü ilavesiyle 10/12/2014 tarihinde temerrüde düştüğü, göz önünde bulundurularak asıl davada davanın kabulüne karar verilmiştir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1 maddesinde ”Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, aynı Kanunun 109/2 maddesinde ise, ”Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. 2918 sayılı Kanununa göre ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, maddi tazminat talebi ile açılacak davalar için de uygulanabilmesi için eylemin aynı zamanda Ceza Kanunu’na göre suç sayılması gerekir. (YHGK’nın 10/10/2011 gün, 2001/19652-705 ve YHGK’nın 16/04/2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı ilamları). 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 89/1 maddesine göre taksirle yaralama suçunu oluşturmaktadır. Aynı Yasa’nın 66/1-e maddesine göre ise, 89/1 maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçu için öngörülen ceza süresi ve miktarı gözönüne alındığında söz konusu hükümde belirtilen suçun zamanaşımı süresinin 8 yıl olarak düzenlendiği, dava konusu trafik kazasının tarihinde meydana geldiği, eylemin aynı zamanda TCK. m. 89/1’e göre taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, Türk Ceza Kanununun 66/1-e. maddesi gereğince uzamış zamanaşımı süresi 8 yıl olup kaza tarihinden itibaren bu süre nazara alındığında birleşen davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı ve davacının sonradan oluşan bir maluliyetinin olmadığı, davalıların süresinde zamanaşımı itirazında da bulunduğu anlaşıldığından, birleşen davada maddi tazminat istemine ilişkin talebin zamanaşımı nedeni ile reddine, asıl davanın fer’isine yönelik talep edilen faiz yönünden zamanaşımı işlemeyeceğinden faiz isteminin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
A) ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ ile,
225.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 225.000 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 450.000 TL’nin (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 417.978,84 TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihi olan 04/01/2018’den işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 30.739,50 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında alınan peşin ve ıslah 1.569,45 TL harcın mahsubu ile kalan 29.170,05 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.605,35 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 338 TL tebligat ve posta gideri, 3.450 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.788 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 39.550 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
B) BİRLEŞEN ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2021/502 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davacının sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatına yönelik davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2- Davacının faize yönelik davasının kabulü ile, 124.384,93 TL’nin (Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 30.957,44 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 8.496,73-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.015,97-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.480,76-TL harcın (davalı … Sigorta A.Ş. 501,74 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 15.767,00-TL nisbi vekalet ücretinin (davalı … Sigorta A.Ş. 3.924,15 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 39.550,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan…
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)