Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/854 E. 2021/587 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA…TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA…TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/808 Esas
KARAR NO : 2021/636

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. … …
: 2- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Devre Mülk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Ankara 11. Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin davalı… Sağlık İnşaat Tur.Taş.San. Ve Tic A.Ş. İle 16.06.2012 tarihli 15109 nolu 13.800TL bedelli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin imzalanması aşamasında davalı şirketin müvekkillerini psikolojik baskı yaparak tuzağa düşürdüklerini, sözleşme tarihinin 16.06.2012 olmasına karşın sözleşmenin daha ileri bir tarihte imzalandığını, daha sonra davalı… yetkilileri peşin ödeme halinde indirim yapılacağını belirterek 23.08.2013 tarihli 8.650TL bedelli ek devre tatil sözleşmesi imzalattıklarını, ek sözleşmeye dayalı 8.650TL bedeli peşin olarak müvekkillerinin ödediklerini ancak ilk sözleşemeye dayalı bonoların kendilerine iade edilmediğini, bu bonoların 9 tanesini davalılardan Kızılcahamam… Yatırım İnş.Tur.A.Ş. Tarafından ciyo yoluyla alınarak Ankara… Müdürlüğü’nün 2016/17417 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu ve icra kesintisi yapıldığını belirterek öncelikle Ankara… Müdürlüğü’nün 2016/17417 sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasını, 16.06.2012 tarihli 15109 nolu 13.800TL bedelli devre tatil sözleşmesi ve 23.08.2013 tarihli 8.650TL bedelli ek devre tatil sözleşmelerinin iptali ile ödenen 8.650TL bedelin 23.08.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte iadesini, Ankara… Müdürlüğü’nün 2016/17417 sayılı dosyasındaki bonolardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitiyle takibin iptaline ve ödenen paraların iadesini istemiştir.
Davalı … İnş. Tur. A.Ş. Cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı… Sağlık Turizm İnş. A.Ş. adına iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2016 tarih ve 2014/1538 Esas sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, belirterek davanın görev ve zamanaşımı yönünden reddini dilemiştir.
Davanın açıldığı mahkemece, 30.10.2017 Tarih ve 2017/417 Esas, 2017/835 Karar sayılı karar ile, uyuşmazlığın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
İFLAS KARARI : Davalı… Sağlık Turizm İnş. A.Ş.’nin Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2016 tarih ve 2014/1538 Esas sayılı kararı ile iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, devre mülk satış sözleşmesi kapsamında verilen bonolar nedeni ile başlatılan icra takibine karşı açılmış menfi tespit davasıdır.
Hemen belirtmek gerekir ki; 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Yasa ile Tüketici işlemlerinin kapsamı genişletilerek yasanın 3/ı maddesinde Tüketici İşlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” olarak tanımlanmış, böylece sözleşmenin niteliğine bakılmaksızın, sözleşmenin bir tarafını tüketicinin oluşturması halinde, uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı ifade edilmiştir.
6502 sayılı kanunun genel gerekçesinde de bu husus açıkça belirtilmiş, 4077 sayılı Kanun ile mukayese edildiğinde yapılan en esaslı değişikliklerden birinin de, tüketici işlemi kavramının kapsamının genişletilmesi olduğu belirtilerek, buna göre tüketici işleminin; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder şeklinde yeniden tanımlandığı böylece uygulamada ortaya çıkan ve tüketici sözleşmelerinin kapsamının daraltan yorumların da önüne geçilmesinin amaçlandığı bu nedenle eser, taşımacılık, simsarlık vb. sözleşmeleri ile ilgili uyuşmazlıklarda da Tüketici Mahkemelerine ve tüketici sorunları hakem heyetlerine başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir.
6502 sayılı yasanın 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemesi ile sözleşmenin taraflarından birisi yönünden tüketici işleminin söz konusu olması durumunda görev ve yetkinin belirlenmesinde 6502 Sayılı Yasadaki görev ve yetki hükümlerinin uygulanacağı düzenlemesine yer verilmiş, anılan yasanın 73. maddesinde ise “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığa neden olan senetlerin 6502 Sayılı Kanunun 50.maddesine göre davacı ile davalı… Sağlık İnşaat Turizm A.Ş. arasında yapılan tatil amaçlı devre mülk sözleşmesi kapsamında düzenlendiği anlaşılmaktadır. Zira, senet metni üzerinde yer alan ”S.N:15109” ibaresi ile, davacı ile davalılardan… arasında tanzim edilen ve dosya içerisinde yer alan sözleşme üzerindeki ”15109” numarası birbiri ile uyuşmakta olup, buna göre senet metni üzerinde yer alan bu ibare nedeni ile senetlerin tüketici sözleşmesi nedeniyle de tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar Ankara 11.Tüketici Mahkemesince verilen görevsizlik kararı ile, davalı şirketin iflas ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmış ise de; eldeki davanın kayıt kabul davası niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakta olup, taraflar arasındaki temel ilişkinin devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklandığı gözetildiğinde, davanın Tüketici Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmıştır. ( Aynı yönde emsal Karar için Bkz. Ankara BAM 13. HD, 2019/1404 Esas ve 2019/1483 Karar)
Buna göre; uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu kapsamında kaldığı anlaşılmakta olup, yukarıda irdelenen yasal düzenleler nazara alındığında, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 14.04.2010 Tarih, 2010/993 E, 2010/5138 K.) davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Daha önce Ankara 11. Tüketici Mahkemesine ait 30.10.2017 Tarih ve 2017/417 Esas, 2017/835 Karar ile aynı konuda verilmiş görevsizlik kararı bulunmakla, kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın ilgili Ankara Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.