Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/81 E. 2021/285 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/81 Esas
KARAR NO : 2021/285

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili 31/01/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkil demeğin yemekhane hizmet alım işi 03/06/2013 tarihli sözleşme ile … firmasına verildiğini, sözleşmenin 12/08/2016 tarihinde sona erdiğini, Davalı şirketin Temmuz 2016 hak edişinin 50.512,27 TL olduğunu, alacağın 30.000,- TL tutarındaki kısmının davalı tarafa ödendiğini, 13.917,06 TL tutarındaki kısmının davalının işçilerine ödendiğini, sözleşme gereği 273,-TL doğalgaz kesintisi yapıldığını, hak edişten bakiye 6.332,31 TL kaldığını, Davalı şirketin 2016 yılı Ağustos ayında 12 personelle hizmet verdiğini, 24.698,96 TL hak edişi olduğunu, bu alacağa mahsuben davalının işçilerinin 14.255,24 TL tutarındaki SGK borcunun firma talimatıyla ödendiğini, 5.727,42 TL tutarında 12 günlük işçi maaşının ödendiğini, 233,- TL tutarında doğalgaz kesintisi yapıldığını, Davalı şirketin işçilerin kıdem tazminatlarını ödeme konusunda herhangi bir hareketi olmaması sonucunda müvekkil demek davalının işçilerinin kıdem tazminatlarını ödediğini, 5 işçiye toplam 62.564,36 TL ödeme yapıldığını, ödemenin 10.805,61 TL kısmının davalı tarafın bakiye alacağı, 40.000,-TL kısmı teminat mektubunun nakde çevrilmesi ve 11.758,75 TL kısmının müvekkil demek tarafından ödendiğini, Davalı şirketin Ankara … Müdürlüğünün … E. dosyası ile 50.804,71 asıl alacak ve buna işleyen faiz ile toplamda 52.195,23 TL tutarında ilamsız icra takibi başlattığını beyanla, Kötü niyetle açılan takibin teminatsız olarak, talebin kabul görmemesi halinde uygun görülecek bir teminat karşılığında takibin durdurulmasına, davanın kabulü ile müvekkil demeğin borcunun olmadığının tespiti ile davalı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili 14/02/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil şirket arasında 01/06/2013 tarihinde Yemekhane Hizmet Alım İşi sözleşmesi imzalandığını, hizmetin 12/08/2016 tarihine kadar eksiksiz olarak ifa edildiğini, Davacı tarafın 11/08/2016 tarih 966/12 sayılı “Personel Sosyal Hakları hakkında” yazısı ile çalışmakta olan personelin, fazla çalışma, hafta tatili, ve genel bayram tatili, yıllık izin, prim ve kıdem tazminatı sosyal hak ve tazminatları” konusundaki alacaklarının ödenmesi ve ödendiğine dair belgelerin gönderilmesinin talep edildiğini, talebin yasal süre içerisinde itirazen reddedildiğini, bunun üzerine davacı nezdindeki teminat mektubunu nakde çevrildiğini, Müvekkil şirket tarafından Konya …. Noterliğinin 29/09/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hak ediş ve nakde çevrilen teminat mektubundan kalan bakiye alacaklarının gönderilmesinin talep edildiğini, Konya …. Noterliğinin 04/10/2016 tarih ve … sayılı cevabi ihtarnamesinde Van … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesine ilişkin tedbir karan ile şirkete kayyum atandığını ve ihtar çekme yetkisinin olmadığım gerekçesiyle taleplerin reddedildiğini, Konya …. Noterliğinin 11/10/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtara cevap verildiğini, İhtarlara rağmen ödenmeyen alacaklar için Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe başlandığını, itirazın süresi içerisinde yapılmaması nedeniyle icra dosyasın fiili işlemlere başlandığını, müvekkil şirketin 2016 yılı Temmuz ve Ağustos ayları hak edişleri ve nakde çevrilen teminat mektubundan kaynaklı 40.000,-TL olmak üzere toplam 115.211,23 TL alacağı olduğunu, 30.000,-TL ödeme yapıldığım, 19.644,48 TL personel maaşı, 14.255,24 TL SGK Prim borcu ve 506,- TL doğalgaz kesintisi olmak üzere toplam 64.405,72 TL ödeme yapıldığını, 50.805,51 TL bakiye alacak kaldığım ve bu tutarın icra takibine konu edildiğini, Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği kıdem tazminatı ödemelerinin müvekkil şirket nam ve hesabına davacı tarafça yapılamayacağını beyanla, İcra takibinden sonra başlatılan menfi tespit davası sebebi ile ihtiyati tedbir karan ile icra takibinin durdurulması talebinin reddine, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; menfi tespit davasına ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “MENFİ TESBİT VE İSTİRDAT DAVALARI:
Madde 72 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.

Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Davacı, davalı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatını talep etmiştir.
Dava, davalının işçilerinin kıdem tazminatı tutarlarının davalının hak edişinden kesilip kesilemeyeceğine ilişkindir.
Taraflar arasında Yemekhane Hizmet Sözleşmesi ve Türk Kızılayı Özel Ticaret Borsası Hastanesi Yemekhane Hizmet Alımı İdari Şartnamesi imzalanmış, 04.06.2013-04.06.2016 tarihleri arasında hastane yemeklerinin yapımı işi için anlaşılmıştır.
Sözleşme incelenmiş, sözleşmenin 6 ve 7 maddelerde ücret ve diğer yükümlülüklerin sorumlusu düzenlenmiştir. Buna göre “6 ücret, 3. Yüklenici firma personelinin SSK, maliye ve belediyelere yapılması gerekli ve yapılacak beyan ve bildirimler ve bu husustaki vergi, resim, harç gibi mükellefiyetler ile hata noksan ve kusurlu işlemlerden dolayı hasıl olacak maddi ve manevi zarar ziyan ve tahakkuk edilecek cezaların kurum adına tecelli edenler dahil tazmini ve iş kazası ilgili tüm sorumluluklar yüklenici firmaya aittir.
7 . Ödemeler ödemeye esas tüm evrakları eksiksiz ve tam olarak hastane yönetimine teslim edilmesine müteakip 30 gün içinde yapılacaktır. ….
3. Çalıştırılan tüm personelin kanuni yatırılması gereken SSK pirimelri, vergi gibi kesintilerin yatırıldığına dair mahsup ve tediyeler fatura ile birlikte hastane muhasebesine teslim edildikten sonra hak edişler yukarıda belirtilen süre sonunda yapılacaktır.
4. Hak edişin dışında hiçbir ödeme yapılamaz. Tüm vergi ve resmi masraflar yüklenici firmaya aittir. ” şeklinde hükümlerini haizdir.
Yargıtay’ın son dönem içtihatlarında sözleşme hükümlerinde yüklenici tarafından ödenen işçilik alacaklarının idarenin ödeyeceğine dair özel hüküm bulunması halinde bu sözleşme hükmü esas alınır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmaması halinde işçilik alacaklarından yüklenici firmalar sorumlu tutulmalıdır. İdarenin ödenen işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Yine idarenin müteselsilen sorumluluğu gereği ödediği işçilik alacaklarının sorumluluğu da yine yüklenici firmadadır.
Davacının ödediği bedellerin tutarlarının doğru olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, buna göre;
Mali Müşavir ile Hesap bilirkişisinden alınan 06/02/2018 tarihli raporundan özetle, Davanın, hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine dayalı olarak açılan menfi tespit davası niteliğinde olduğu, dava değerinin 52.195,23-TL olduğu, Davalının hakediş tutarları ve yapılan diğer kesintiler konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın dava dışı işçiler …, … yapılan kıdem tazminatı ödemelerine ilişkin yapılan kesintilerden kaynaklandığı, İşçilere ödenen kıdem tazminatı tutarları İş Mahkemesi kararma dayanmadığından, gerçek /doğru tutarlar olup olmadığının ancak; adı geçen işçilerin ücret bordroları, ikramiye, vs. haklarını gösterir belgeler ile, işçilerin SGK kayıtlarının celbi ile tespit edilebileceği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
19/08/2020 tarihli bilirkişi raporundan özetle, davacı Dernek tarafından adı geçen 5 işçiye ödenen kıdem tazminatı tutarlarının doğru olduğu kanaatinde olması halinde; Demeğin borçlu olmadığının tespitine, %20’den aşağı olmamak üzere davalı Şirketin kötüniyet tazminatı ödemesi gerekip- gerekmediğinin, gerekiyorsa tazminat tutarının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacı Demek tarafından adı geçen 5 işçiye ödenen kıdem tazminatı tutarlarının hesaplanması gerektiği kanaatinde olması halinde, …’ e ilişkin; Kıdem tazminatı hesap çizelgelerinin/ bordrolarının, (davacı Demekten) Kıdem tazminatına esas son aylık ücret bordrolarının, (davacı Demekten) Ödeme varsa kıdem tazminatına esas alınan/alınması gereken diğer ödeme ve menfaatlere (yemek yardımı, yol yadımı, sosyal yardım, ikramiye gibi para ile ölçülebilir menfaatlerin parasal tutarlarını) ilişkin belgelerin, (davacı Demek ile davalı Şirketten) Kıdem tazminatına esas alınan hizmet süresinin başlangıç ve bitiş tarihleri bu sürenini hangi tarihler arasında hangi alt işveren nezdinde geçtiğini gösteren belgelerin (davacı Demekten), Son bir yıllık (12 aylık) ücret bordrolarının, (davacı Demek ile davalı Şirketten) , İşyeri Özlük Dosyalarının (davacı Demek ile davalı Şirketten), 31.01.2016 dava tarihine kadar davacı Demeğe ait Ticaret Borsası Hastanesi İktisadi İşletmesinin yemekhane hizmet alım işini alan firmaların unvanları, hizmet alım başlama ve bitiş tarihleri ile bunlarla yapılan “Yemekhane hizmet Alımı Sözleşmeleri” nin birer suretinin davacı Demekten istenerek dosya arasına alınması gerektiği, bu belgelerin temininden sonra adı geçen 5 işçinin kıdem tazminatlarının hesabı için ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın tarafımıza tevdii gerektiği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
30/11/2020 tarihli bilirkişi raporundan özetle, hukuku durumun tespiti ve tayini Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı demeğin davalı şirkete borcunun bulunmadığı aksine davacı derneğin davalı şirketten 11.759.44-TL alacaklı olduğu, yönündeki tespitimiz ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup hükme esas alınmıştır. Davacının davalının işçilik alacaklarını ve doğalgaz bedelini hakedişinden kesmesinde sözleşme hükümleri ve Yargıtay içtihatlarına göre yasal olup, davacının davasının kabulü gerekmiştir.
İİK 72 madde gereğince davalının kendisinin borçlu olduğunu bildiği halde icra takibinde bulunması nedeniyle kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Davacının davalı şirkete Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu borç için borçlu olmadığının tespitine,
2-Alacak tutarı olan 52.195,23-TL %20’si olan 10.439,04-TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 3.565,46-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 7.585,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 2.671,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.671,70TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021
Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR