Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/799 E. 2021/191 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/799 Esas
KARAR NO : 2021/191

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı şirket vekilinin dava dilekçesi “Davalı … tarafından yapılan çalışmalar neticesinde müvekkil şirkete ait iletkenlerde ve varlıklarda hasara sebebiyet verilmiş olup, meydana gelen hasarla ilişkin işçilik bedelleri … Elektrik Dağıtım A.Ş tarafından giderilmiştir. Yapılan işçilik bedeline ilişkin her ay müvekkil davacı …Ş’ ye faturalandırma gerçekleştirmişlerdir. Söz konusu zararları meydana getiren olaylar sonucunda; davalı kuruma hasar bedellerinin ödenmesi için başvurulmuştur. Ancak bir sonuç alınamamıştır. Bu nedenle olay neticesinde oluşan zararın tazmini için davalı borçlu aleyhine … Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında icra takibi yapılmıştır. Davalı kötü niyetli olarak, likit olan borca ve icra takibine itiraz etmiştir. Belirtilen nedenler ile davalının itirazının iptali ile takibin devamına yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ederim” şeklindedir.
SAVUNMA
Davalı …Ş. vekilinin cevap dilekçesi “Müvekkil Şirket davacı tarafından iddia edilen hasardan sorumlu değildir. Şöyle ki dava konusu mahallerdeki çalışmalar müvekkil şirket yüklenicisi diğer ihbar edilen … İnş. ve Turizm San. Tic. A.Ş. tarafından yürütülmüştür. Müvekkil Şirket ile ihbar edilen … İnş. ve Turizm San. Tic. A.Ş. arasında yüklenicilik sözleşmesi akdedilmiş ve dava konusu çalışmaların tamamı ihbar edilen … İnş. ve Turizm San. Tic. A.Ş. tarafından tüm sorumluluklar yükleniciye ait olmak üzere yürütülmüştür. Dolayısı ile yüklenicinin çalışmalarından doğacak zarar ve ziyandan dava konusu adreste bizzat bulunmayan ve işveren sıfatı olmayan müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının kabulü mümkün değildir. Davacının dava konusu hasar nedeniyle talep ettiği zarar miktarlarının hangi kalemleri içerdiği dahi belli değildir. Tarafımıza tebliğ olunmuş hasar tutanakları bulunmamaktadır. Bu veçhile hasarın, müvekkil şirketin alt yapı çalışmalarını yapan … A.Ş. tarafından yürütülen alt yapı hizmetleri sırasında verilip verilmediği de belli değildir. Ayrıca eğer ki davacı tarafından talep edilen bedelin içerisinde işçilik ücreti varsa bunun talep edilebilmesi için hem hasara uğrayanın kendi adamlarından başka adamlar çalıştırılarak gidermesi ve hem de işçilik ücretine dair bedelin faturasının dosyaya sunulması gereklidir. Aksi halde Yargıtay içtihatlarına göre işçilik ücretleri talep edilemeyecektir. Hasar konusunda davacı taraf tespit yaptırmamış ve tek taraflı olarak tutanak tanzim etmiştir. Hasarlar tesisin usulüne uygun olmamasından kaynaklanmıştır. Davacı yan, icra takibinde oranı ve işletildiği tarihleri belirtilmeksizin icra takibine kadar ki dönem için işlemiş olan faiz tutarı için de itirazın iptalini talep etmektedir. Faizin hangi oranda ve hangi tarih aralığı için işletildiği icra takibi içeriğinden ve dava dilekçesinden anlaşılamamaktadır. Ayrıca işlemiş faizin %18 KDV’sinin talep edilmesi de yerinde olmayıp davanın bu yönüyle de reddi gerekir. Belirtilen sebeplerle davanın müvekkil şirket yönünden öncelikle husumetten aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar ittihaz buyrulmasını arz ve talep ederiz” şeklindedir.
İhbar Olunan … İnş. ve Turizm San. Tic. A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi “Dava konusu kablo çalışmalarının gerçekleştirildiği işler, müvekkil şirket tarafından taşeron konumundaki …, … ve … şirketlerine devredilmiştir. Bu nedenle müvekkil şirketin dava konusu hadise bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmayıp, dava konusu edilen BF02017000000269–270-271 no’ lu faturalara istinaden başlatılan icra takibinde dosya borcu hâlihazırda … A.Ş. tarafından kapak hesabı yapılarak … Dairesi’nin … E sayılı dosyasına ödenmiş olup, buna rağmen davacı şirket tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun şekilde işbu dava ikame edilmiştir. Görüldüğü üzere, … A.Ş. tarafından söz konusu faturalara yönelik ödeme gerçekleştirilmiş olup, davacının herhangi bir alacağı bulunmamaktadır. Hiçbir şekilde davacı şirketin iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte, dosyada mübrez hasar tespit tutanakları ile sair belgelerin davacı şirket tarafından tek taraflı tanzim edildiği ve yalnızca davacı şirket beyanlarını içerdiği açıkça ortadadır. Salt davacı tarafından tek taraflı tanzim edilen belge ve beyanlara dayanılarak hüküm tesis edilmesinin mümkün olmadığını Sayın Mahkemenize belirtiriz. Belirtilen sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar ittihaz buyrulmasını arz ve talep ederiz” şeklindedir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişiden alınan rapordan özetle, Davalı …Ş. tarafından 02.06.2016, 04.06.2016 ve 05.06.2016 tarihlerinde yapılan kanal kazı çalışmaları sırasında davacı şirketin mülkiyeti ve sorumluluğunda olan OG şebeke ve AG aydınlatma yeraltı kablolarının hasara uğratıldığı, Davalı şirket tarafından kazı çalışmasından önce güzergâh yardım talebinde bulunulmaması ve yapılmış olunan çalışmalar sırasında dikkatsiz ve özensiz çalışılmasının yaşanan hasar olayının temel etkeni olduğu, davacı şirketin yaşanan hasar olayına bir etkisinin belirlenemediği, Bilirkişilik Daire Başkanlığınca yayımlanan “Bilirkişilik Rehber İlkeleri ve Bilirkişi Raporlarında Bulunması Gereken Standartlar” gereğince bilirkişiler tarafından kusur oranının belirtilmesinin uygun olmayacağı, Hukuki yorum ve değerlendirmeleri ile nihai kararı Sayın Mahkemenize ait olmak üzere hasar olaylarına ait toplam onarım bedelinin talebe bağlı olarak 5.648,72 TL, bu onarım bedellerine fatura tarihlerinden icra takip tarihine kadar işleyecek toplam avans faizi miktarının ise 116,19-TL olduğu, Davacı şirket talebi ile tarafımdan yapılan hesaplamalar karşılaştırıldığında:

KALEMLER
ŞİRKET TALEBİ
(TL)
YAPILAN HESAP
(TL)
Asıl Alacak Bedeli
6.623,40
5.648,72
Avans Faizi
117,84
116,19
Avans Faizinin KDV’si
21,22
—–
TOPLAM
6.762,46
5.764,91Şeklinde olup davacı şirketin “İtirazın İptali” talebi konusundaki hesaplamanın toplam 5.764,91 TL olarak belirlendiği görüş ve kanaatine varılmıştır.

İtirazın iptaline konu icra takibi 08/08/2017 tarihinde başlatılmış, 23/08/2017 tarihli itiraz üzerine icra takibi durdurulmuştur. İcra takibi ile talep edilen ve itiraza uğrayan alacak miktarı 6.762,46 TL olup, davalı tarafından dava açılmadan önce 07/09/2017 tarihinde itiraza konu asıl alacağı aşar biçimde 7.965,00 TL ödeme yapıldıktan sonra dava 27/11/2017 tarihinde açılmıştır.
Dava açılmadan önce 07/09/2017 tarihinde ödeme tarihi itibarı ile yapılan kapak hesabı sonucu itiraza konu alacağı aşar biçimde ödeme yapılmış olup, İcra Müdürlüğü daha önce gerçekleşen itiraz nedeni ile davalının yaptığı ödemeyi davacıya aktarmamış ise de, daha önce icra takibine itiraz edilmekle birlikte dava açılmadan önce çekince ileri sürülmeksizin yapılan ödeme nedeni ile davalının aslında itirazını geri aldığı varsayılarak İcra Müdürlüğü tarafından dosyaya yatırılan paranın davacıya ödenmesi gerektiği, İcra Müdürlüğünün ödemeyi ret etmesi halinde bu kez memur işlemini şikayet yolu ile sorunun İHM tarafından çözümlenmesi gerektiği, tüm bu yollar kullanılmadan itirazın iptali amacı ile dava açılmakla birlikte davadan önce itiraza uğrayan alacağı aşar biçimde ödeme yapıldığı için itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı kabul edilip, dava şartı eksikliği nedeni ile davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 56,19-TL’nin yatıran tarafa karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza