Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/767 E. 2021/969 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/767 Esas – 2021/969
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/767 Esas
KARAR NO : 2021/969
HAKİM :….

DAVACI : ….
DAVALI :…..

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinden özetle, Müvekkili şirket tarafından davalıya atık taşıma ve bertaraf hizmeti sunulduğunu, bu hizmet karşılığı 18.11.2016 tarihli 4.064,22 TL. bedelli faturanın tanzim edilerek davalıya gönderildiğini, söz konusu fatura bakiye alacağının ödenmemesi üzerine Ankara …Müdürlüğü’nün 2017/11435 sayılı dosyası üzerinden yasal takip başlatıldığını, davalının söz konusu takibe yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının hukuki temelden yoksun olduğundan bahisle; davalarının kabulü ile borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını vekaleten arz ve talep ettikleri anlaşılmıştır.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile Davacının iddialarının doğru olmadığını, müvekkili ile davacı arasında imzalanmış bir hesap mutabakatı bulunmadığını, tarafların hesap kayıtlan arasında uyumsuzluk olduğundan dava konusu alacağın likit olmadığını, müvekkil firmanın Temmuz 2016 döneminden itibaren ekonomik problem yaşamaya başladığını, mal kaçırma gibi bir eylemi olmadığı gibi yükümlülüklerini yerine getirmeye çalıştığını, Temmuz-Aralık 2016 döneminde piyasaya olan borçlarından 122.339.280,57 TL.’sı ödemede bulunduğunu, davacının kötü niyetle bu davayı ikame ettiğinden bahisle; haksız açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını vekaleten arz ve talep ettikleri anlaşılmaktadır. Davalı vekili 16.03.2018 tarihli dilekçesinde ise müvekkilinin iflas ettiğini bildirmiştir. 
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı alacak nedeni ile itirazın iptaline yöneliktir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

Davalı firma hakkında Ankara …. ATM tarafından iflas kararı verilmiş olması nedeniyle eldeki dava kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Bilirkişiden iflas tarihi itibariyle hesapalama yapılması istenilmiştir.
İcra dosyası taraf defterleri dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
08/07/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı ve davalı ticari defterlerinin TTK hükümleri gereği usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğu, davacının e-defter mükellefiyetinin bulunduğu, davacı tarafından sunulan faturanın her iki taraf ticari defterinde kayıt altına alındığı, her iki taraf ticari defter kayıtlarındaki borç/alacak miktarının takip konusu edilen borç miktarı olan 4.064,22 TL.’sini teyit ettiği, Ankara ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/456 E. 2018/101 K. Sayılı İlamı ile davalının iflasına karar verildiği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Alacak faturaya dayalı olması, fatura bedelinin 8 gün içinde itiraz edilmeyerek kesinleşmiş olması, usulüne uygun tutulan defterlerde alacak tutarının sabit olduğu, bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak, davanın kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 4.064,22-TL asıl alacak, 294,99-TL işlemiş faiz, Ankara 21. İflas Müdürlüğünün 2018/3 esas sayılı dosyasındaki iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 277,63-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 69,41-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 208,22-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 4.064,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL Başvuru Harcı, 69,41-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 155,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.255,81TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021
Katip ….
E-imza

Hakim …..
E-imza