Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/689 E. 2021/195 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/689 Esas
KARAR NO : 2021/195


DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dilekçesinde; Davacının Ankara ili içerisinde otomotiv satış ve servis hizmetleri verdiğini, araçların boya koruma, detaylı temizlik gibi hizmetlerin verilmesi konusunda 16.09.2016 tarihinde davalı şirket ile hizmet sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmenin 10. Maddesinde “davalı şirketin 25.000,-TL den az olmamak üzere ay içerisinde yaptığı hizmetler karşılığında elde ettiği cironun -KDV hariç tutardan- % 40’ını” davacı şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ay içerisinde yapılan cironun % 40’ının 25.000.00-TL nin altında kalması halinde ise aradaki farkın davalı tarafından karşılanacağını, Davacı tarafından, davalı şirketin ay içerisinde yaptığı cironun % 40 tutarında faturayı ve cironun % 40’nın 25.000,-TL altında kalması durumunda 25.000,-TL nin altında kalması durumunda 25.000,-TL yi avali şirkete gönderdiğini, davacının kestiği fatura tutarından, aynı ay içerisinde davalı şirketin davacıya yaptığı işler karşılığında düzenlediği fatura tutarları mahsup edildikten sonra kalan bakiyenin sorunsuz olarak davalı tarafından ödendiğini, Ancak 2017/Ocak-Şubat -Mart aylarına ilişkin fatura tutarları- mahsup işlemleri yapıldıktan sonra- tüm taleplere rağmen davalı tarafından ödenmediğini, ödenmesi gereken tutarların tahsili için Ankara… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, dolayısıyla itirazın iptali ile takibin devam etmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevaben verdiği dilekçesinde, Davacının işyerinde 2016/Ekim ayında hizmet verilmeye başlandığını, Ancak bir süre sonra davacı şirketin sözleşmede yükümlülüğü dolayısıyla davalının iş yapabileceği araçları temin etmeyerek taraflar arasındaki sözlemeyi ihlal ettiğini, Sözleşmenin 8. Maddesindeki “davacı firmanın sözleşme sona ermeden 3. Kişilerden söz konusu hizmeti alamayacağına” ilişkin taahhüdünü ihlal ederek dava dışı… isimli firma ile anlaşıp hukuka ve sözleşmeye aykırı olarak davalıyı mevcut işyerinden çıkardığını, Davacı firmanın gerçeğe aykırı olarak 29/05/2017 tarihli ve 459984 seri numaralı 4.882,-TL tutarında bir fatura düzenlendiğini, bu faturaya davalı firmanın itiraz ettiğini, 25.000.00-TL tutarında bir faturanın davalıya tebliğ edilmediğini, davalının davacıya borcu değil yapılan işlerden dolayı alacaklı olduğunu, davacının alacak iddiasının soyut olduğunu, davacının haksız olarak icra takibine geçtiğini, davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından verilen cevaba cevap dilekçesinde; Sözleşmenin 10. Maddesine göre davalı tarafın her ay en az 25.000,-TL ödeme yapmak zorunda olduğunu, 31.01.2017 tarihinde kesilen 25.000,-TL tutarındaki faturadan sonra aylık 25.000.00-TL sabit ödeme yapamayacağını, sadece cironun % 40’ını davacıya ödeyebileceğini belirttiğini, davacı tarafından bu talebin geri çevrilmediğini ancak Ocak, Şubat ve Mart aylarında cironun % 40’mı ödemekte temerrüde düştüğünü, davalının zarara düştüğünü iddia etmesine rağmen bu konuda bir ihtarname göndermediğini, sözleşme hükümlerinin ihlal edildiğine dair de bir ihtarda bulunmadığını, davanın kabulü ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; itirazın iptali davasına ilişkindir. 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
… … Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve… E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
07/02/2019 tarihli Mali Müşavir bilirkişiden alınan rapordan özetle, Davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği HMK ve TTK ya uygun olduğu, Davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tasdik ettirildiği, 2017 yılı defterlerinin usulüne uygun işlenmediği, Davacı tarafından düzenlenen iki adet 29.882,-TL tutarındaki “% 40 prim ödemesi” faturalarındaki prim hesaplamalarına dayanak teşkil eden 63.309,32 TL tutarındaki davalı firma “Ocak-Mart 2017 ayı” hizmet faturalarına ilişkin davacı nezdindeki “imza karşılığı teslim edilmiş iş takip form ve iş emirlerinin” dava dosyasına kazandırılması gerekeceği, Davalı tarafından, davacı hesabına işlenen 06.01.2017 tarihinde 4767 numaralı 1.247,54-TL tutarındaki “trafik poliçesi tahsilatı” nın içeriğinin ve hangi nedenle davalı tarafından davacıya ödendiğinin taraflarca izahı gerekeceği, bu bilgi ve belgelerin dosyaya kazandırılmasından sonra davacı alacağının doğru olarak hesaplanabileceği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
15/01/2020 tarihli ek rapordan özetle, davacı tarafından sunulan belgelerin dosya kapsamında kesin bir sonuca varmak için yetersiz olmakla beraber davacı tarafından düzenlenmiş bütün faturaların davalı tarafından teslim alındığı, ticari defterlerine işlediği, yasal süresi içinde bir itirazda bulunmadığı, bu hususlarda ve taraflar arasındaki sözleşmeye ilişkin hususlarda takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, taraf defterlerinin birbirini teyit etmediği ve davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş bütün faturaların davalı tarafından ticari defterlerine kayıt edildiği dikkate alındığında, -Sayın Mahkemece uygun görülmesi halinde- davalı tarafından “2016 yılı bankalardan yapılan muhtelif tarihlerde yapılan ödeme” açıklamasıyla yapılmış olan 51.101,76 TL ödemenin dayanak belgeleri ile 2017 yılında nakit işlem yaptığı 25.000 TL ve 4.882 TL tutarındaki iki faturaya ilişkin ödeme belgelerinin dava dosyasına kazandırılması halinde tarafların cari hesabına ilişkin nihai hesabın yapılacağı bu ödeme makbuzlarının ibraz edilmemesi halinde ise Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 10.565,48 TL alacağı olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Taraflar arasında 16.09.2016 tarihli hizmet alım sözleşmesi adı altında sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin 10. Maddesinde cironun %40’nın davacı … firmasına ödemeyi taahhüt etmektedir. Bu tutar 25.000.TL’nin altına düşerse fark davalı … tarafından tamamlanacaktır, hükümlerini haizdir.
Davalı firma ilk aylarda sözleşme hükümlerini yerine getirse de 2017 yılının ocak, şubat ve mart aylarında ödeme güçlüğü çektiğinden borcu ödemediği dosyaya sunulan kök ve ek rapordan anlaşılmıştır. Bu haliyle davalının davacıya borcu devam etmektedir. Dosyaya sunulan Bülent Irkkan’a ait 15.01.2020 bilirkişi raporları hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayısına yapılan itirazın iptaline, takibin 10.564,60-TL asıl alacak, asıl alacağa işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkış tutarının %20’si olan 2.112,92-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 721,63-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 127,60-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 594,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL Başvuru Harcı, 127,60-TL Peşin/nisbi Harcı, 773,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 932,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza