Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/543 E. 2021/358 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/543 Esas – 2021/358
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/543 Esas
KARAR NO : 2021/358

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 27/09/2017
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
G.KARAR YAZIM TARİHİ: 06/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Asıl davada davacı vekili özetle; taraflar arasında 20/09/2002 tarihli İnşaat Sözleşmesi gereğince sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların Milletlerarası Tahkim Yolu ile çözülmesinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda müvekkili şirketin yaptığı başvuru sonucu yapılan tahkim yargılamasında verilen iki kısmi ve bir nihai karar ile ihtilafın çözüldüğünü, hakem kararlarına karşı davalının yaptığı tüm başvuruların reddedildiğini, taraflar için bağlayıcı olan bu kararların yerine getirilmesinin talep edilmesine rağmen davalının hakem kararlarını yerine getirmediğini, hakem kararlarına karşı tüm yasa yollarının tüketildiğini, kararların kesinleştiğini belirterek, ….Hakem Heyetince verilen ….nolu tahkim yargılaması kapsamında verilen 05/06/2009 tarihli birinci kısım kararın, 31/01/2011 tarihli ikinci kısım kararın, 26/08/2011 tarihli nihai kararın aynen tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini, hakem kararlarında hükmedilen faiz oranı dikkate alınarak 52.529.504,68 ABD doları ana paraya ek olarak dava açılma tarihine kadar işlemiş olan 20.071.913,01 ABD doları faiz ile Hakem Kararlarında hükmedilen faiz oranı üzerinden dava tarihinden fiili tahsil tarihine kadar işleyecek olan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 20/09/2002 tarihli inşaat sözleşmesi gereği, her türlü ihtilafın MTO Tahkimi yoluyla çözülmesinin kararlaştırıldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının sözleşmeyi haksız feshi ve ihlalinden doğduğunu, ihtilafın tahkim şartı uyarınca kurulan hakem heyetine taşındığını, görülen yargılama neticesinde iki “kısmi karar” ve bir “nihai karar” (ve eki) ile çözümlendiğini, tahkim yargılamasının … İnşaatın 09/06/2008 tarihli tahkim talebiyle başlatıldığını, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı gibi tahkim talebine cevap vererek karşı alacak iddiasında da bulunduğu, dört yılı aşkın yargılama sonunda kısmi ve nihai kararın tesis edildiğini hakem kararlarının iptali için davalının tüm başvurularının reddedildiğini belirterek, MTO Hakem Heyetince verilen … nolu tahkim yargılaması kapsamında verilen 18 Ekim 2010 tarihli birinci kısım kararın, 11 Ekim 2012 tarihli ikinci kısım kararın, 21 Mayıs 2013 tarihli nihai kararın ve 11 Temmuz 2013 tarihli nihai karar ekinin aynen tanınmasına ve tenfizine karar verilmesine hakem kararlarında hükmedilen faiz oranı dikkate alınarak 19.552.076,ABD doları ana paraya ek olarak dava açılma tarihine kadar işlemiş olan 12.077.324,06ABD doları faiz ile Hakem Kararlarında hükmedilen faiz oranı üzerinden dava tarihinden fiili tahsil tarihine kadar işleyecek olan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.

3.Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin sözleşme kapsamındaki işlerin gecikmesi, davacının finansman sorunları ile karşılaşması, işin sözleşme bedeli kapsamında yapılamayacağının belirtilmesi sebebi ile müvekkili şirketin uluslararası sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri dikkate alınarak 29/03/2005 tarihinde feshedildiğini, davacının bunun üzerine tahkim başvurusunda bulunduğunu, tahkim yargılamasının yanlış yürütüldüğünü, hakem heyetinin yetkisini aştığını, müvekkiline davacının dava ve iddiasını genişletme ve değiştirmesi sebebi ile iddialara cevap vermek için yeterli fırsatın tanınmadığını, taraflar arasındaki sözleşmedeki tahkim şartının geçersiz olduğunu, davacının tenfiz talebinin zaman aşımına uğradığını, hakem kararında kamu düzenine aykırılıklar bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

4.Birleşen davada davalı vekili özetle; davaya konu hakem kararlarının …-… İş Ortaklığı ile müvekkili arasında akdedilen LOT A sözleşmesine ilişkin olup tahkim yargılamasında davacı olarak bulunan taraflarında …-… İş Ortaklığı, … AŞ ve … …. olduğunu eldeki davanın yalnızca … AŞ tarafından ikame edildiğini, … AŞ’nin iddiasına göre …’ın temlik anlaşması ile tahkimden doğan bütün alacaklarını …’ye devrettiğini ancak sözleşme özel şartlarının 1.7.1 maddesine göre yüklenicinin sözleşmeye ilişkin hiçbir hak ve/veya yükümlülüğünün devri mümkün olmayıp hakem kararı ile hüküm altına alınan hak ve alacakların/yükümlülüklerinde bu kapsamda olduğundan bunların da devri/temlikinin de mümkün olmadığını dolayısıyla ortada geçerli bir temlik bulunmadığından … AŞ’nin tek başına eldeki davayı ikame etme hak ve yetkisinin bulunmadığını, dava dilekçesine eklenmesi zorunlu belgelerin eklenmediğini, tanıma ve tenfiz talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.

5.İddia, savunma ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davalar, yabancı hakem heyeti kararını tanıma ve tenfizi taleplidir.

Yargılama devam ederken davacı vekili 08/03/2021 tarihli dilekçesi ve 14/04/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; asıl ve birleşen davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.

Davalı vekili 11/03/2021 tarihli dilekçesi ve 14/04/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; asıl ve birleşen dosyada yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.

HMK’nin 5. Kısım 3. Bölümünde yer alan ve davaya son veren taraf işlemlerinden olan feragat, 6100 sayılı HMK’nin 311/(1). maddesi hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun’un 309/(2). maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun’un 310/(1). maddesi uyarınca davadan feragat karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Bu sebeple davaların feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı talep etmediğinden lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
1-Asıl davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, davada peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 27,90 TL bakiye karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesini müteakip yatırana iadesine,

BİRLEŞEN DAVADA
1-Birleşen Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/652 esas sayılı dosyasında açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, davada peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 27,90 TL bakiye karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesini müteakip yatırana iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2021