Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/461 E. 2021/581 K. 27.08.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/461 Esas – 2021/581
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2017/461 Esas
KARAR NO : 2021/581

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/07/2017
KARAR TARİHİ : 27/08/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 2708/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 05.07.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; 03.03.2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Gazi Cad. Altı Kumalar Camii önünde seyrederken davacı yaya …’e çarptığını, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, davalı … sigortanın … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi nedeniyle limitleri kadar maddi hasardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra Bursa Çekirge Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, kazadan sonra müvekkilinin hayatının maddi olarak zor bir hal aldığını, bu nedenle dava açma zorunluluğunun hâsıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25,00 TL bakıcı gideri, 25,00 TL geçici iş göremezlik, 50,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere 100,00 TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmişlerdir.
Davalı vekili 31.07.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticari merkezi itibariyle söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, 6098 Sayılı TBK’nın 50. Maddesi uyarınca zarar görenin zararını ve zarar verenin kusurunu ispatla yükümlü olduğunu, maluliyetinin varlığının ve oranının belirlenmesinin zorunlu olduğunu, 2918 Sayılı KTK’nm 97. Maddesi ve Trafik Sigortası Genel Şartları A.5.c fıkrası ve B.2 Maddesi gereğince zarar gören kişilerin sigorta kuruluşlarına, Genel Şartların EK:6 bölümünde yazılan belgeleri ibraz ederek başvurmadan sigorta kuruluşu aleyhine doğrudan dava yoluna gitmek haklan bulunmadığını, müvekkili şirkete davacının 18.05.2017 ve 22.05.2017 tarihlerinde ulaşan müracaatlarında EK:6’da bahsedilen 30.03.2013 tarihli ve 28603 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ve mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgelerini sunmadığını, 26.05.2017 tarihinde davacıya bu eksiklikler nedeni ile iş göremezlik zararının kapsamını belirleyemeyeceklerini bu nedenle eksikliği tamamlamaları halinde taleplerinin kusur durumuna göre yasal mevzuat kapsamında değerlendirmeye alınabileceğini bildirdiklerini, davacının eksiklikleri gidermek yerine bu davayı ikame ettiğini, yasal mevzuata göre başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve ödeme süresi dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, bu nedenle huzurdaki davada bir başvurudan söz edilemeyeceğinin açık olduğunu, bu nedenle davacının talebinin kanunda düzenlenen özel dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 115. Madde gereği reddinin gerektiğini, her halükarda davacının talebine konu maluliyet tazminatına ilişkin tazminat hesabının Genel Şartlar A.5/C maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, KZMSS gereği maddi giderler için geçerli olan teminatın her halükarda verilecek bir teminat olmayıp müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, olayla ilgili Kaza Tespit Tutanağında, … plakalı otomobil sürücüsü …’m beyanına göre kusur tespit edilememiştir, yazıldığını, davacı …’ün ifadesinde kendisine çarpan aracın yavaş seyir ettiğini söylediğini, kazanın sigortalı aracın hızlı olmasından değil davacının ani bir hareketle yola doğru hareket etmesinden kaynaklandığını bu nedenle konuda uzman bir bilirkişiden kusur raporu aldırılması gerektiğini, Genel Şartlar A.5.b maddesi gereği geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin sağlık teminatı kapsamında olduğunu ve sağlık gideri teminatının ise SGK’nın sorumluluğunda bulunduğunu, bu nedenle bu taleplerin reddinin gerektiğini, 2918 Sayılı KTK’nın 91/1 Maddesinin yollaması ile 85/1. Maddesine göre işletenin sorumlu tutulamayacağı bir faiz tipinden sigorta kuruluşunun da sorumlu tutulamayacağını, kazaya karışan aracın hususi nitelikte bir araç olduğunu, bu nedenle faiz yükümlülüklerinin sadece yasal faiz olabileceğini, bu nedenlerle avans faiz talebinin reddinin gerektiğini, bu sebeplerle alacağın muaccel olmadığını, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerle: yetkisiz mahkemede açılan davanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesini, Trafik Kanunu ve Trafik Sigortası Genel Şartlan düzenlemelerindeki yükümlülükler yerine getirilmeden dava yoluna başvurulmuş olması nedeniyle HMK 115 gereği dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, sorumluluğa esas kusur oranlannm tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yapılmasını, tazminat hesabının ZMS Sigortası Genel Şartları A.5/c maddesi ve ekindeki esaslara göre yapılması gerektiğini, her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkili şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 03/03/2017 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle ZMMS poliçesi kapsamında davalıdan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 11/08/2021 tarihli dilekçesi ile; davalı ile anlaşmaya vardıkları için davadan feragat ettiklerini, taraflar lehine yargılama gideri ve tazminata hükmedilmemesini, yapılan msrafların taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 10/08/2021 tarihli dilekçesi ile; davacı taraf ile sulh olduklarını, feragat sebebi ile davanın reddine karar verilmesini, dosyaya yapılan beyanlar nedeni ile taraflar lehine yargılama gideri ve tazminata hükmedilmemesini, yapılan masrafların taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; feragat yetkisinin olduğu görülmüştür. HMK 311. Maddeye göre feragat kesin hüküm sonucu doğurduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın FERAGAT SEBEBİ İLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında alınan 117,4- TL peşin ve tamamlama harçtan mahsubu ile artan 58,1-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin ve 314,50-TL ATK ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/08/2021