Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/382 E. 2021/89 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2017/382 Esas
KARAR NO : 2021/89


DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü”nün … sayılı dosyasından borçlu şirket aleyhine geçilen icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, haksız itiraz sonucu takibin durduğunu, davacı ile borçlu arasında 30/05/2014 tarihinde mal alımı sözleşmesi imzalandığını, fatura içeriği malların davalı tarafa teslim edildiğini, faturanın bir kısmının ödendiğini, kalan bakiye için icra takibi başlatıldığını, bütün bu nedenlerle haksız yapılan itirazın iptalini, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, itirazın iptali davasının da yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, 30/05/2014 tarihli sözleşmede uyuşmazlıkta Ankara İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davanın Ankara Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin Ankara olduğunu, İstanbul ilinin işin yapıldığı yer veya davacının yerleşim yeri olmadığını, davacı ile davalı arasında 29/05/2014 tarihli sipariş formu sonrasında 30/05/2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmenin 3.1 ve 4. Maddesinde yazılı olduğu şekilde bu sözleşmenin bir eser sözleşmesi olduğunu, davacının Haziran 2014 tarihi itibariyle sevkıyat işine başladığını, kısım kısım teslim ettiği malzemelerde kırık ve çatlaklar tespit ettiğini, davacıya bu ayıpların bildirildiğini, nakliyeyi gerçekleştiren şoförlerin imzası bulunan tutanaklar bulunduğunu, davacının ayıplı malları değiştireceğini söylediğini, sözleşmenin 9.1 maddesine göre, davacının nakliye masrafları dahil tüm masraflarını karşılayarak ayıpsız yenileriyle değiştirilmesi gerektiğini, bu yükümlülüklerini davacının yerine getirmediği gibi müvekkilinin telefonlarına da cevap vermediğini, müvekkilinin 29/09/2014 tarihli e-mail inin gönderildiğini, buna rağmen ayıplı malzemenin değiştirilmediğini, zararlarının ödenmediğini bu nedenle 18/02/2015 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini beyanla davanın reddi ile birlikte davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Başlangıçta dava İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmüş, verilen yetkisizlik kararı sonrası süresinde müracaat üzerine mahkememiz esasına kaydolunmuştur.
Davanın konusu; taraflar arası sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla yüklenici tarafından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık, davacı yanın takip konusu faturadan dolayı bakiye alacağı olup olmadığı, teslim edilen imalatlardan bir kısmının ayıplı olup olmadığı, davacı alacağından ayıp nedeniyle ve davalı yanın gecikme cezası iddiası ile mahsup edilmesi gereken miktar olup olmadığı ve nihayet takip tarihi itibariyle davacı alacağının belirlenmesi hususlarındadır.
Yargılama sürecinde taraflarca gösterilen deliller toplanılmış, 30/05/2014 tarihli mal alım sözleşmesi, davacı tarafından düzenlenen fatura, davalı tarafından düzenlenen iade faturası, farklı tarihlerde tanzim edilmiş toplam 14 adet (malzemedeki kırık ve çatlakların tespit edildiği) tutanaklar, icra dosyası dosyaya kazandırılmış, davalı taraf ve davacı tarafın defterleri incelenmek suretiyle ve dava dışı asıl iş sahibinden temin edilen ihale dosyası ve eki şartnameler , geçici ve kesin hakedişler ve Noter ihtarnameleri dosyaya kazandırılmıştır.
Söz konusu dava bir itirazın iptali davasıdır. Taraflardan davacı yanca davalı aleyhine İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’ nün 2015/1804 sayılı dosyası üzerinden 03.02.2015 tarihinde 26.085,00 TL asıl alacak, asıl alacağa işleyecek avans faizi, icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili amaçlı ilamsız yasal takip başlatıldığı, takibe dayanak olarak 28.06.2014 tarihli 196810 seri no.lu 99.085,00 TL tutarlı faturanın kalan bakiye alacağının gösterildiği, borçlu davalı şirket vekili tarafından 23.02.2015 tarihinde takip konusu borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği ve itiraz üzerine takibin 27.02.2015 tarihinde durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 30.05.2014 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; Tarafların işbu dava davacısı (Tedarikçi) ve davalısının (Alıcı) olduğu, konusunun davalının yüklenicisi bulunduğu … Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Merkezi Kafeterya, Lojman Binaları, Elektrik Alt Yapı İşleri ile Alt Yapı ve Çevre Düzenlemesi işine ait ihtiyaç duyduğu andezit döşeme kaplaması, andezit duvar kaplaması, andezit bordür, andezit yağmur oluğu malzemelerinin üretimi ve şantiyeye teslimi olduğu, işin bedelinin 185.760,00 TL.+ 33.436,80 TL KDV olmak üzere 219.196,80 TL’ sı olarak tespit edildiği, ödemelerin 90-120- 150 gün vadeli çekler ile yapılmasının kararlaştırıldığı, yetkili mahkeme ve icra dairelerinin Ankara ili olduğu belirlenerek, 14 madde 3 sayfadan ibaret 30.05.2014 tarihinde tek suret olarak taraflarca imza altına alındığı tespit edilmiştir.
Öncelikle sözleşmenin konusunun ve niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Davacı taraf sözleşmenin satım sözleşmesi olduğunu iddia etmekte, davalı taraf ise eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu savunmaktadır. Dava konusu andezit parçalarının, sözleşmede ebatları belirtilmiş ve birim fiyatları metrekare üzerinden kararlaştırılmış olması, bazı malzemelerin yerine döşenmesinin taahhüt edilmesi gözetildiğinde, eser sözleşmesi vasfında olduğu kabul edilmiştir. Eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ıspatı yükleniciye, iş bedelinin ödendiğinin ispatı ise iş sahibine düşmektedir. Dava konusu malzemelerin haziran 2014 ayından itibaren değişik zamanlarda teslimatının yapıldığı, dosya kapsamındaki irsaliyelerden anlaşılmaktadır. Davalı yanca nakliyeyi gerçekleştiren şoförlerinde imzası bulunan bir takım tutanaklar tutulmuş ve tutulan tutanaklarda bir kısım malzemelerde kırık ve çatlaklar bulunduğu tespit edilmiştir. Yine kırık ve çatlak malzemenin aynı şoförle geri gönderildiği belirtilmiştir. Davalı tarafça ayıplı malzeme karşılığında 07/07/2014 tarihli 164229 nolu 17.225,64 TL tutarlı iade faturası düzenlenmiştir. Davacı taraf takip konusu yaptığı 26.085,00 TL bakiye alacağını talep etmektedir. Toplam fatura tutarı ise 99.085,00 TL dir. Bilirkişi hesabına göre fatura tarihinden sonra yapılan ödemeler cari hesaptan düşüldükten sonra davacı alacağı 27.207,00 TL kalmakta olmakla birlikte talepte bağlılık kuralı gereği davacı alacağının 26.085,00 TL olarak hesaba katılması gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir. Çözümlenmesi gereken husus ayıplı ürünlerin iadesine dayalı olarak düzenlenen 17.225,64 TL iade faturası tutarının ve sözleşmenin 6. Maddesine göre cezai şart alacağının doğup doğmadığı ve mahsubunun gerekip gerekmediğidir.
Sözleşmenin 6. Maddesinde “gecikilen her gün için sözleşme bedelinin %1 kadar cezai şart ödeneceği” kararlaştırılmıştır. Sözleşmede işin yapılmasına ilişkin belirgin bir süre bulunmamaktadır. Kesin vade belirlenmemiştir. “Malzeme tesliminde şantiyenin vereceği iş programına uyulacaktır.” denilmekle yetinilmiştir. Davalı tarafından iş programının davacıya bildirildiğine dair bir kayıt olmadığından davacının edimini gecikmeli olarak ifa ettiği iddiası ispatlanamadığından davalının cezai şart alacağının tespiti ve davacı alacağından mahsubu gerektiği savunmasına itibar edilmemiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.3. Maddesinde “tedarikçi tarafından yapılacak teslimat alıcının yetkilisi tarafından onaylanması halinde geçerli olacaktır. Aksi halde teslimat gerçekleşmiş sayılmaz.” hükmü bulunmaktadır. Davalı tarafın iade faturasına esas 14 adet tutanak incelendiğinde nakliyeyi yapan şöför ile davalının depo sorumlusu tarafından imzalandıkları, her bir tutanakta kırık ve çatlak ürünlerin ayrı ayrı tespit edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 5/3. Maddesinde teslim, davalı yetkilisinin onayına tabi tutulup, bu onay verilmedikçe teslimin gerçekleşmeyeceği kabul edildiğinden, 14 adet tutanakta çatlak ve kırık olduğu tespit edilen ürünlerin kabul edilmediği ve sözleşme hükmüne göre de tesliminin gerçekleşmediği sonucuna varılmış, teslim edilmeyen ürünlerin bedelinin de davacı tarafça istenilemeyeceği, bu durumda iade faturasıyla bedeli belirlenen teslim edilmeyen ürün tutarının davacı alacağından mahsubunun gerektiği kabul edilmiş ve 26.085,00 TL olarak belirlenen davacı alacağından teslim edilmediği kabul edilen ürünlerin bedeli 17.225,64 TL mahsup edildiğinde davacının 8.859,36 TL bakiye alacağı kaldığı, bu tutara yapılan itirazın iptalinin gerektiği, taraflar arasındaki iş, eser sözleşmesi olduğundan ve bakiye alacak yapılan yargılama sonucunda tespit edildiğinden likit bir alacak söz konusu olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatının reddi, davacının kötü niyetle takip yaptığı söylenemeyeceğinden ve bu yönde ispat söz konusu olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat taleplerinin de reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1804 esas sayılı dosyasından başlatılan takibe; davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin;
-8.859,36 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren değişen oranlı avans faizi işletilmesine,
-Davacı tarafın inkar tazminatı ve davalı tarafın kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 605,16 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan harcın mahsubu ile kalan 159,69 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yapılan 478,97 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 236,50 TL dosya masrafı, tebligat ve posta gideri, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.936,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 997,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirlmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.