Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/340 E. 2021/826 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/340 Esas – 2021/826
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2017/340 Esas
KARAR NO : 2021/826

HAKİM :…..
KATİP :…..

DAVACI : …..
DAVALI : …..
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı müfettişlerince düzenlenen 13.07.2015 tarihli teftiş raporunda, Bayi ve Ulusal marketlere yapılan mamul satışları konusunda yapılan incelemede, davalı şirketin…şubesine ait sevk irsaliyeleri ile veril emri fişleri dökümlerinin 2011 ve 2012 yıllarına ait düzenlenmiş 34 adet sevk irsaliyesinin …. sistemine girilmemesi sebebiyle 30.621,75.-TL’lık kurum zararının oluştuğu, Davalı şirkete 08.12.2015 tarihinde rızaen ödeme yazısının gönderildiği, fakat hiçbir ödemenin yapılmadığını beyan ederek 30.621,75.-TL tutarındaki müvekkil kurum alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki bir kısım mal tedarikinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu, fakat müvekkilinin, davacı tarafa 2011 ve 2012 yıllarından kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığı, dava konusu yapılan sevk irsaliyelerindeki ürünlerin müvekkile teslim edilip edilmediğine, teslim edilmişse kime teslim edildiğine dair dosya kapsamına herhangi bir belgenin sunulmadığı, ticari defterlerinin incelenmesi ile hakikatin ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, teslim edilen ürün ve malzemenin sisteme kayıt altına alınmadığı gerekçesiyle kurum zararının oluştuğu iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Ankara …… Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/22 Esas sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporunun Mahkememize gönderilmesi istenmiş olup, gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği …. A.Ş …. şubesine ait 34 adet irsaliyenin ilgili olduğu 2011 ve 2012 yıllarına ait stok hareketlerinin … A.Ş den istenilmesi için müzekkere yazıldığı, gelen müzekkere cevabında ilgili belgelerin bulunamadığının bildirildiği görülmüştür.
Dava dışı … Organik Ürün……Ltd. Şti.’ye müzekkere yazılarak davacı vekilinin 23/03/2020 tarihli dilekçesinde belirttiği belgelerin mahkememize gönderilmesi için müzekkere yazıldığı, adres yetersizliğinden ilgili şirkete yazılan tebligatların iade geldiği görülmüştür.
Taraf vekillerine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, taraf vekillerinin müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği görülmüştür.
Davacı defterlerinin incelenmesi için bilirkişiden rapor tanzimi istenilmiş alınan rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı defterlerinin incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne talimat yazılmıştır. Talimat ile alınan bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.

04/05/2017 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacının 2011 ve 2012 yılı ticari defterlerinin noter açılış tasdiklerinin ve 2012 yılı noter kapanış tasdiklerinin usulüne uygun süresinde yapıldığı, fakat 2011 yılı kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, davacı kayıtlarında, 2011 ve 2012 yıllarında, davalıya teslim edildiği iddia edilen mallara ait düzenlenmiş 34 adet irsaliye karşılığı davalıya düzenlenmiş herhangi bir faturanın bulunmadığı, davaya konu olan 34 adet irsaliyenin, yine davacının muhasebe programında da yer almadığı, davaya konu olan 34 adet irsaliyenin, müşteri kısmında, …. Şubesi yazmakta olup, teslim alan kısımlarında ise muhtelif isimlerin yer aldığı, Müfettiş raporunda bu hususla ilgili olarak, irsaliyelerin teslim alan kısmındaki isimlerin ürünlerin nakliyesini yapan … Organik firması şoförleri olduğunun belirtildiği, davalı ….. ’nın, davalıdan aldığı ürünlerin nakliyesi için … Organik firması ile anlaştığı hususunda herhangi bir belge bulunmadığını, … Organik firması tarafından nakledilmek üzere alındığı iddia edilen ürünlerin, davalıya teslim edilip edilmediğine dair herhangi bir teslim tutanağı bulunmadığı bildirilmiştir.
31/12/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davalı şirketin dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan 2011 ve 2012 yıllarında düzenlenen fakat faturası keşide edilmemiş olduğu iddia edilen 34 adet sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında muhtelif isimlerin yer aldığı, teslim alanların; ürünlerin nakliyesini yapan … Organizasyon firması şoförleri olduğu müfettiş raporunda da ayrıca belirtildiği, ürünlerin ….. şubesine teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Ek rapor için dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir. 06/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından sunulan sevk irsaliyelerindeki isimlerin silik olduğu, okunamadığı, elektronik ortamda stok hareketlerinin gönderilmesi durumunda inceleme yapılabileceği, belirtilmiştir.
Davacı vekiline dava dışı … Org. … Ltd. Şti.’ nin tebligata elverişli güncel adresini bildirmek üzere kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde gereğinin yapılmadığı görülmüştür.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Davalı tarafın Ticaret Sicil Gazetesindeki adresi Ankara olduğundan ve para alacakları götürülecek borçlardan olduğundan davalı tarafın yetki itirazı 31/07/2017 tarihli celsede reddedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, zararın doğduğu iddiasına dayalı alacağın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlığın davacı tarafından düzenlenen sevk irsaliyelerindeki ürün ve malzemenin tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise ilgili kayıtların sisteme girilmemesi nedeniyle davacı zararının oluşup oluşmadığı, davacının davalıdan tazmin talebinin yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı görülmüştür. Dava konusunu oluşturan hizmete ilişkin fatura/sevk irsaliylerinin taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüştür. Taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı tarafta olup, dosya içeriğinde davacı tarafında hizmetin ifa edildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı, taraf defterinde sevk irsaliyelerine ilişkin bedelin kayıtlanmadığı, davacının bayisi … Organik… Ltd. Şti. tarafından alacağa dayanak malların davalıya teslim edildiğine dair teslim belgelerini dosyaya kazandıramadığı anlaşıldığından, ispat yükü kendisinde olan davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 463,65-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’yegöre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 09/11/2021

Katip …..
e-imza

Hakim …..
e-imza