Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/276 E. 2021/640 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/276 Esas
KARAR NO : 2021/640

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.09.2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile davalı arasında madeni yağ alım-satım hizmetinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğunu, işbu ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirket tarafından davalı … …’a teslim edilen malların fatura tutan olan bedelden kalan bakiye 13.195,81 TL’nin 06.11.2014 tarihinden itibaren ödenmediğini, davacı şirketin, davalı … … ile yıllardır süregelen ticari ilişkisine ve bu ilişkisine duyduğu güvene dayanarak yaklaşık dört yıl alacağını almayı beklediğini ancak teslim edilen malların bedelinin tahsil edilememesi üzerine Ankara … . İcra Müdürlüğümün 2016/21870 E. sayılı dosyası ile taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine binaen genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, borcun niteliği uyarınca alacağın tamamının likit ve muaccel olduğunu, beyanla, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirkete borcunun bulunmadığını, davacı firmadan almış olduğu yağların tamamının bedelinin peşin olarak ödendiğini, ancak ödemelerin tamamının kredi kartı ve elden ödeme yapılmış olmasına rağmen davacının kötüniyetli olarak faturaları açık olarak düzenlediğini, zaten Türkiye’nin hiçbir yerinde bu yağların satışının veresiye olarak yapılmadığını, davacı şirketin de ödemeleri peşin olarak almadan mal vermediğini, ticari defterleri ve banka kredi esktreleri incelendiğinde davacı şirkete borcunun olmadığının anlaşılacağını, işyerini eşi… …’un vekaleten işlettiğini ve bütün ödemeleri bizzat onun yaptığını, kendi adına ve eşi adına olan kredi kartlan ile yine yağ satmış olduğu müşterilerine ait kredi kartlan ile ödemelerini yaptığını, birçok kez davacı şirkete elden de ödemelerinin olduğunu, … Bankası, … Bankası, …’ta bulunan kendisinin ve eşinin ekstreleri ile yine müşterilerine ait bildireceği kredi ekstrelerinin istenilmesi durumunda davacı şirkete borcunun olmadığının anlaşılacağını, faturaların defterlere işlenmiş olup fatura bedelleri ve yapılan ödemeler karşılaştırıldığı takdirde alacaklıya karşı borçlarının olmadığının anlaşılacağını, icra takibine konu edilen cari hesap bakiyesini gösterir belgenin gerçeği yansıtmadığını, aynca 2014 yılından itibaren alacaklı ile ticari ilişkilerinin bulunmadığını, alacaklının alacağını almak için bu kadar süre beklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu davanın bunca zaman sonra açılması nedeniyle yaptığı ödemeler ve buna ilişkin belgelerin teminin zorlaştığını, bu durumda davacının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, dava dilekçesinde davacı şirketin yıllardır süregelen ticari ilişkisine ve bu ilişkiye duyduğu güvene dayanarak 4 yıl beklediğini iddia ettiğini, ancak davacının tacir olup bu iddiasının Ticaret Hukuku’nun temel prensiplerine aykırı olduğunu, eğer davacının bir alacağı olsaydı, alacağı için kambiyo senedi talep etmesi gerektiğini, bu nedenle davacının hukuka aykırı olarak bu davayı açtığını beyanla davanın öncelikle yetki yönünden reddine karar verilmesini, Mahkeme aksi kanaatte ise esas yönünden inceleme yapılarak haksız ve mesnetsiz davarım reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Ankara … .İcra Md. 2016/21870 dosyası
-Fatura ve sevk irsaliyeleri
-Bilirkişi Kök ve Ek raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ödenmeyen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağının mal bedeline ilişkin fatura olduğu, davanın bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkin olup TBK’nun 89/1.(Eski BK m.73/1)maddesindeki “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” hükmüne göre davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde icra takibi yapabileceği dav açabileceği anlaşılmakla, davalının mahkememizin yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığı anlaşılmış, işin esasının incelemesine geçilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, bilirkişiden kök ve ek rapor alınmıştır.
Dava dilekçesi, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasında madeni yağ satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Faturaya konu hizmetin davalıya teslim edildiği hususunda ispat yükünün kural olarak davacı üzerinde olduğu anlaşılmakla birlikte, davacı tarafından tanzim edilen faturalarla ilgili sevk irsaliyelerinden anlaşılacağı üzere, faturaya konu malların/hizmetin davalı tarafa teslim edildiği anlaşılmakta olup nitekim davalı asil tarafından da malların kendisine teslim edilmediği yönünde bir savunmanın da ileri sürülmediği aksine alınan malların bedelinin tümüyle ödendiği belirtilmiştir. Hal böyle olunca eldeki dava da ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, davalının malların bedelini ödediğini ispatlaması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflara HMK 222 maddesi kapsamında ticari defterin ibrazı için usulüne uygun olarak ibraz emri gönderilmiş, davalı tarafça ibraz emrinin gereği yerine getirilmemiş olmakla, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen ek raporda, 6.952,18 TL tutarındaki faturanın ve faturaya konu malın davalıya teslimine dair belge bulunmadığı belirtilerek davacı alacağının neticeten 3.170,71 TL olarak hesaplandığı anlaşılmış ise de, davacı vekilince 042388 no’lu 6.952,18 TL bedelli fatura ve sevk irsaliyesinin dosya içerisine sunulduğu, sevk irsaliyesinin imzalı bulunduğu, 08.02.2021 tarihli celsede davalı asil tarafından anılan fatura ve sevk irsaliyesinde yer alan imzanın dava dışı eşine ait olabileceğinin belirtilmiş olduğu, mahkememizce çıplak gözle bakıldığında dahi, 042388 no’lu fatura ve bağlı sevk irasliyesindeki imza ile dosya içerisinde yer alan diğer sevk irsaliyelerindeki imzanın aynı kişinin eli ürünü olduğunun belirgin olduğu nitekim davalı asilin ”ödeme” savunması da dikkate alındığında, davacının 042388 no’lu 6.952,18 TL bedelli fatura ve sevk irsaliyesine konu mallar da dahil olmak üzere, davaya konu malları davacıya teslim ettiği kanaatine varılmıştır.
Buna göre, taraflar arasındaki ilişki kapsamında, davacı tarafça 4 adet fatura karşılığı toplam 28.722,89 TL’lik mal’ın davacıya teslim edildiği, davalı tarafça teslim alınan mallara karşılık 18.600,00 TL ödeme yapılmış olduğu, buna göre takip tarihiyle davacının 10.122,89 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince Ankara 30.İcra Md. 2016/21870 dosyasında, 13.195,81 TL Asıl alacak ve 2.869,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.065,72 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmakta ise de, eldeki davanın asıl alacak tutarı olan 13.195,81 TL üzerinden harçlandırıldığı anlaşılmakla bu tutar esas alınmak suretiyle karar verilmiş, faturalara dayalı alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir..
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN kabulü ile, davalının Ankara … İcra Md. 2016/21870 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının KISMEN iptali ile takibin 10.122,89 TL asıl alacak üzerinden devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine
-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, hükmedilen 10.122,89 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 691,40 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 225,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 466,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, tebligat-müzekkere ücreti, bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.146,40 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 879,44 TL yargılama gideri ile 225,36 TL peşin harç giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 32,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 7,57 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.