Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/21 E. 2021/309 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/21 Esas
KARAR NO : 2021/309

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10.01.2017
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin 09.01.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin müşterisi olduğu davalı …Ş. …Şubesi’nden 37158572 hesap, 70672728 müşteri numarası ile 15.09.2015 tarihinde kredi çektiğini, bu kredi için kendisinden farklı başlıklı altında birçok kesinti yapıldığını, 2016 yılı 10. ayına kadar davalı banka tarafından 800,00 TL kredi limit tahsis ücreti, 71,43 TL hesap özeti ücreti, 630,00 TL tahsis ücreti, 378,99 TL Hesap İşletim Ücreti, 210,00 TL Dönemsel Hizmet Komisyonu olmak üzere toplam 2.090,42 TL hesaptan kesinti yapıldığını, 2016 yılının ll.ve 12.ayları ile halen kesinti yapılmakta olduğunu, davalı bankaca kredi verilirken müvekkilinin masraf vs. ödemeleri kabul etmediğini, buna rağmen bu kalemlerin kredinin içinden resen davalı bankaca kesildiğini, faizin haricinde komisyon, dosya masrafı, işlem ücreti, hizmet bedeli vs. ek kesintilerin bankanın tek yanlı tasarrufu olduğunu, bu durumda banka lehine haksız kazanç doğduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile müvekkilden hesap özeti, tahsis ücreti, hesap işletim ücreti, dönemsel hizmet komisyonu ve özellikle ticari limit bedeli/ limit belirleme ücreti adı altında alınan haksız kesintiler için şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, mahkeme masrafı ve avukatlık ücreti birlikte davalıdan tahsiline ve özellikle ticari limit bedeli/ limit belirleme ücreti adı altında hesaba borç ve faiz eklenmesi yönündeki banka işleminin haksız şart sayılarak iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı bankanın her ne kadar sözleşmenin serbest irade ile ifa edildiğini söylese de, davalı banka ile müvekkili arasında yapılan Ticari Kredi Sözleşmesi’nin bir TİP SÖZLEŞME olduğunu, bu nedenle masraf alınacağına dair sözleşme hükümlerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Genel işlem Koşulları başlıklı 20.maddesi ve yazılmamış sayılma başlıklı 21.Maddesi hükümleri uyarınca genel işlem koşullarının sözleşmeye hiç yazılmamış sayılması gerektiğinden bankaca tahsil edilen kalemlerin genel işlem şartına açıkça aykırı olduğu kabul edilerek iadesinin gerektiğini, Davalı bankanın müvekkilinden tahsil edilen kalemlerin diğer bankalar tarafından da tahsil edildiğini ifade ettiğini, hukuksuz bir işlemin başkaları tarafından da yapılmasının meşruluk kazanmayacağını, kredi limit tahsis ücreti adı altında yaptıkları kesintiyi hiçbir bankanın yapmadığını, haklı davalarının kabulü ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; tacir olan davalı müvekkili Bankanın, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine, yasal bir engel olmadığını, Banka ile ticari kredi ilişkisine giren davacının ticari kredi sözleşmeleri kapsamında ödediği ücret veya komisyonun iadesini isteyemeyeceğinin Ticaret Kanunu’nun 22. Maddesi kapsamında açıkça hüküm altına alındığını, haksız davaya konu olan Müvekkili Bankanın tahsil ettiği dosya masrafı ücreti diğer bankaların tahsil ettiği ücretlerle muadil oran ve miktarlarda olduğunu, bu miktarın fahiş olmadığını, verilen hizmete ve diğer bankaların uygulamaları ile birlikte değerlendirildiğinde hakkaniyete uygun olduğunu, haksız ve yasal mesnetten yoksun nedenlerle haklı maddi ve hukuki gerekçeye dayanmayan davanın usul ve esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava: haksız kesintiler üzerine alınan bedellerin iadesi istemli açılan alacak davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılamada; delillerin toplanmasından sonra, dosya ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacı bilirkişi Serdar Oral yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenlediği 13.10.2020 tarihli raporunda; davalı bankanın davacı … firmasına 2015 yılında kullandırdığı 31.700,00 TL ticari kredisinden dolayı tahsil ettiği toplam 1.584,37.TL komisyon tahsilatının gerek 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine ve gerekse T.C. Merkez Bankasınca çıkarılan 2006/1 sayılı tebliğ hükümleri ile taraflar arasında düzenlenerek imzalanan genel kredi sözleşmesi hükümlerine aykırılık teşkil etmediği dolayısıyla 1.584,37 TL olarak kesilen komisyon tahsilatının haksız şart niteliğindeki tahsilatlardan olmadığını ve davacı firmaya iade edilmesinin uygun olmayacağı görüş ve kanaatine varıldığını belirlemiştir.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamı, dosya kapsamına uygun uzman bankacı bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında, kullanılan kredinin ticari kredi olduğu, davalı bankanın, taksitli ticari kredisinden dolayı tahsil ettiği toplam 1.584,37,00 TL kredi tahsis ücreti tahsilatının gerek 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine ve gerekse T.C. Merkez Bankasınca çıkarılan 2006/1 sayılı tebliğ hükümleri ile taraflar arasında düzenlenerek imzalanan genel kredi sözleşmesi hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taraflar arasında düzenlenen imzası da inkar edilmeyen sözleşmede ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon, ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtilerek ödeme planının düzenlendiği, bu nedenlerle masraf talep edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, dosya masrafı ve hizmet bedelinin banka açısından zorunlu giderler olarak sözleşmeye uygun alındığı alınan bedellerin genel bankacılık ve emsal bankaların uygulamalarına da uygun olduğu, fahiş olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
13/10/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Taraflar arasında imzalanan 30.12.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 12.3 maddesine istinaden; davalı bankanın davacı kredi müşterisine kullandırdığı krediler nedeniyle komisyon ve ücret tahsil edebileceği, Davalı bankanın T.C. Merkez Bankası 2006/1 sayılı tebliğin 4.maddesine göre; davacıdan tahsil ettiği kredi limit tahsis ücreti, hesap özeti ücreti, kredi tahsis ücreti, Hesap İşletim Ücreti ve Dönemsel Hizmet Komisyonunu serbestçe belirleyebileceği, Davalı bankanın dosyaya sunduğu, 05.10.2016 bildirim tarihli Kredili İşlemlerinde Faiz ve Kar Payı Dışında Sağlanacak Ücret ve Masraflar ile Bankacılık Hizmetleri Bildirim Formu’na göre; davalı bankanın davacıdan tahsil ettiği kredi limit tahsis ücreti, hesap özeti ücreti, kredi tahsis ücreti. Hesap İşletim Ücreti ve Dönemsel Hizmet Komisyonu tutarlarının İşbu raporumuzun “III – İNCELEME VE TESPİTLER” ve “IV – DEĞERLENDİRME” kısımlarında detaylı şekilde açıklandığı üzere; Davacıdan tahsil edilen ücret ve komisyonların, Davalı banka tarafından ilan edilen ve T.C. Merkez Bankası’na bildirilen oranda ve alınabilecek minimum – maksimum tutarlar arasmda olduğu, davacıdan haksız şekilde tahsil edilen ücret ve komisyonun bulunmadığı ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
13.10.2021 tarihli …. imzalı bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınabilecek niteliktedir. Bu nedenle hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 27,90-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktarı itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza