Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/949 E. 2022/75 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/949 Esas – 2022/75
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/949 Esas
KARAR NO : 2022/75

HAKİM : ….
KATİP :….
DAVACI : ….
VEKİLİ :…
DAVA : Menfi Tespit Davası (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit Davası (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile “Müvekkili şirket ile davalı arasında 28.02.2013 tarihli 300.000 TL bedelli bims beton bloklarının alım satım sözleşmesi imzalandığını, buna göre, satıcı … Sağ. Sos. Hiz. İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin partiler halinde bu malzemeleri alıcı olan müvekkili firmaya teslim etmeyi taahhüt ettiğini, Müvekkili firmanın, sözleşmenin 6. Maddesine göre de, tüm malzeme bedeli olan 300.000 TL ‘yi 25.000’şer TL olan 20.06.2013 tarihinden başlayan ve takip eden aylara sari olmak üzere en son 20.05.2014 vadeli senet olmak üzere toplam 12 adet senedi tanzim ederek davalıya teslim ettiğini, müvekkili şirketin, 150.000 TL’ye tekabül eden sözleşme konusu malzemelerin peyder pey teslim alındığını, bu aşamadan sonra davalının şirketin kalan 150.000 TL’ye tekabül eden sözleşme konusu malzemeleri teslim edememesi üzerine tarafların bir araya geldiğini ve 22.04.2013 tarihli fesih protokolünün imzalandığını, bu fesih protokolüne göre, borçlusu müvekkili şirket olan ve lehdari davalı … Sağ.Sos. Hiz. İnş. Tic. Ltd. Şti. olup ihbar olunan bankaya tahsil için verilen ve her biri 25.000,00 TL “şer olmak üzere dava konusu 3303248 seri no’lu 20.12.2013 vadeli, 6618560 seri no’lu 20.01.2014 vadeli, 6618561 seri no’lu 20.02.2014 vadeli, 6618562 seri no’lu 20.03.2014 vadeli, 6618563 seri no’lu 20.04.2014 vadeli, 6618564 seri no’lu 20.05.2014 vadeli, olmak üzere toplam 6 adet senedin bedelsiz kalması sebebiyle iade edileceğinin imza altına alındığını, ihbar olunan … Bankası A.Ş.’nin işbu dava konusu senetlerin ihbarnamelerini müvekkili şirkete göndermeleri ile işbu ihbar olunandan haberdar olduklarını, Müvekkili şirketin, sözleşme gereği 150.000 TL’sına tekabül eden inşaat malzemelerini teslim aldığını, bu miktarı ödediğini, fakat, fesih protokolü gereği iade edilmesi gereken dava konusu 6 adet senetin bedelsiz kaldığını beyanla, davanın … A.Ş. Balgat Şubesine ihbarına, borçlusu müvekkili şirket olan ve lehdari davalı … Sağ. Sos. Hiz. İnş. Tic. Ltd. Şti. olup ihbar olunan bankaya tahsil için verilen ve her biri 25.000,00 TL “şer olmak üzere dava — konusu 3303248 seri no’lu 20.12.2013 vadeli, 6618560 seri no’lu 20.01.2014 vadeli, 6618561 seri no’lu 20.02.2014 vadeli, 6618562 seri no’lu 20.03.2014 vadeli, 6618563 seri no’lu 20.04.2014 vadeli, 6618564 seri no’lu 20.05.2014 vadeli, olmak üzere toplam 6 adet senet sebebiyle borçlu bulunmadıklarının tespitine, ödeme durumunda istirdadına, ödeme tarihinden itibaren reskont faizine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile “Müvekkili bankanın müşterilerinden …İnşaat Nak. Hafr. Ltd. Şti.’nin borçlusu olduğu 5 adet senetin tahsili için Aksaray şubelerine verildiğini, Aksaray şubesi de en yakın şube olan Balgat/Ankara şubesine senetlerin gönderildiğini, daha sonra söz konusu senet asıllarını, – proetesto edilmeden tekrar Aksaray şubesine iade edildiğini, dava dilekçesinde 6 adet senetten bahsedildiğini, oysa Aksaray şubesine 5 adet senet verildiğini, senetleri dökümünün; 20.01.2014 tarih 25.000 TL, 20.02.2014 tarih 25.000 TL, 20.03.2014 tarih 25.000 TL, 20.04.2014 tarih 25.000 TL, 20.05.2014 tarih 25.000 TL, şeklinde olduğunu, aslında, işbu davanın müvekkili bankaya ihbar edilmemesi gerektiğini, işbu davanın açılmasına sebebiyet vereninin müvekkili olmadığından, müvekkili banka aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; Müvekkili … A.Ş. ihbar olunan” sıfatının kaldırılmasını ve dava dışı bırakılmasını, Müvekkili aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini” talep etmişlerdir. |
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “MENFİ TESBİT VE İSTİRDAT DAVALARI:
Madde 72 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.

(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına sözleşme, fesih protokolü ve senet ihbarnameleri alınıp, incelenmiştir.
Taraflar arasında 28.02.2013 tarihinde beton bims bloklarının satımına dair sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmeye göre, Şubat-Aralık 2013 tarih aralığında muhtelif adet beton bims duvar blokları davalı satıcı tarafından davacı alıcıya Ankara’da teslim edilecektir. Beton bimslerin türüne göre birim fiyat belirlenmiştir. Sözleşme bedeli 300.000.TL olarak belirlenmiştir. Buna göre, 20.06.2013 tarihinden başlayarak 20.05.2014 tarihine kadar 25.000.TL bedelli 12 adet bononun davacı alıcı tarafından davalıya teslimi kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından sözleşme konusu 12 adet bono 01.03.2013 tarihli tediye makbuzu ile davalıya teslim edilmiştir.
Sözleşmenin imzalanıp, yürürlüğe girmesinden sonra 22.04.2013 tarihinde taraflar sözleşmenin feshine yönelik protokol imzalamışlar, buna göre yapılan satış işleminden davacının davalıya 152.521,83.TL borcu olduğu, bu borcun 20.06.2013 ile 20.11.2013 vade tarihli 25.000.TL’lik bonolar ile ödenmesi, kalan 20.12.2013 ile 20.05.2014 vadeli 25.000.’er TL tutarlı bonoların davacıya iadesi kararlaştırılmıştır.
Davalı bonoları tahsil amaçlı … Bankası A.Ş’ye teslim etmiş, … Bankası A.Ş’de davacıya bonoların vadesinde ödenmesi için 14.03.2013 tarihinde ihbarname göndermiştir.
Taraflar arasında imzalanan 28.02.2013 tarihli sözleşme, 22.04.2013 tarihli fesih protokolü ile sonlandırıldığı, dava konusu bonoların iade edileceği hüküm altına alındığı halde bonoların iade edildiğine dair davalı tarafından herhangi bir belge dosyaya sunulmamıştır. Bu haliyle dava konusu bonolar bedelsiz kalmıştır.
Yargıtay yerleşik kararlarına göre sözleşmede bonoya atıf yapılmışsa temel ilişkiye girilerek sözleşme konusu alacak hakkında değerlendirme yapılabilir. Taraflar arasında imzalanan 28.02.2013 tarihli sözleşme ile dava konusu bonoların verilme sebebi belirlenmiştir. Bonolar taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında verilmiştir. 22.04.2013 tarihli fesih protokolü ile dava konusu bonoların iadesi kararlaştırılmıştır. Davalının fesih protokolüne yönelik herhangi bir itirazı bulunmamaktadır.
İhbar olunan T. … Bankası A.Ş. Dava konusu bonoları tahsil amaçlı işleme almıştır. Davalının talebi ile bonolar davalıya iade edilmiştir. T. … Bankası tahsil cirosu ile aldığı bonolar nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Davaya ilişkin bilirkişiden rapor alınmış,
17/08/2020 tarihli raporundan özetle, davacı yana ait 2013 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; defterlerin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, görüldüğünden, ilgili yıl defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu sonucuna varılmıştır. Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 150.265,32 TL cari hesap alacağının bulunduğu, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu, davalı şirketin kaşe imzasına havi cari hesap ekstresinin incelenmesi neticesinde; davalı yanın davacı yana 152.521,83 TL borçlu olduğu, 22.04.2013 tarihinde akdedilen Fesih Protokolü ile de davacı yanın davalı yandan 152.521,83 TL alacaklı olduğu hususunda tarafların mutabık oldukları, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu da taraflar arasındaki ticari ilişkiyi teyit etmiş, davacının davalıya dava konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Açık ve ayrıntılı bulunan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kabulü gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Borçlusu …İnş.Nak.Harf.Yapı Elemanları Ltd.Şti, lehtarı …. Sağlık Sosyal Hizmetler İnş.Tic.Ltd.Şti olan 20/12/2013 vadeli, 25.000,00-TL tutarlı bononun, 20/01/2014 vadeli, 25.000,00-TL tutarlı bononun, 20/02/2014 vadeli, 25.000,00-TL tutarlı bononun, 20/03/2014 vadeli, 25.000,00-TL tutarlı bononun, 20/04/2014 vadeli, 25.000,00-TL tutarlı bononun, 20/05/2014 vadeli, 25.000,00-TL tutarlı bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 10.246,50-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.709,17-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 7.537,33-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 18.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 29,20-TL Başvuru Harcı, 256,17-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.453,00-TL Tamamlama Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 226,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.964,37TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2022

Katip ….

Hakim ….

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR