Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/750 E. 2022/341 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/750 Esas – 2022/341
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/750
KARAR NO : 2022/341
HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI : …

DAVALI : …

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2022

Mahkememizde görülen davada yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin ödemelerini genellikle çek ile yaptığını, çeklerin kasada, önceden imza edilmiş, keşide tarihi ve alacaklısı belirtilmeden hazır bekletildiğini, Mayıs-2016 tarihinde, çek hesabını kapatmak için … Bankası Gimat Şubesine başvurulduğunda, muhatap bankanın 2016869 no.lu çek’in eksik olduğunu beyan ettiğini, araştırma sonucu sözkonusu çekin ticaret yapılan hiçbir firmaya verilmediğinin tespit edildiği, çek iptal davası açıldığını ve savcılığa hırsızlık nedeni ile başvuru yapıldığını, 08.09.2016 tarihinde, çekin kayıtlı olduğu Bankaca müvekkilinin aranmak suretiyle kaybolan/çalınan 2016869 no.lu 600.000,00.-TL’lık çekin ibraz edildiğini, çekin kaybolduğu yada çalındığı belirtilmesine rağmen, bankaca işlem yapıldığını, çeki tahsil edenin, müvekkil şirketin ticaret yaptığı … Gıda…Ltd.Şti’nin sahibi…’ın babası olduğunu, sözkonusu çekin davalıya verilmesini gerektirici herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını belirterek, açıklanan nedenler ile, davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; Taraflar arasındaki ticari ve dostluk ilişkisi nedeniyle, davacının işlerini büyütmek istemesi üzerine, müvekkilinin oğlunun da referansıyla, yıllardır biriktirdiği parası ve emekli ikramiyesini borç olarak davacıya verdiği ve karşılığında teminat olarak dava konusu çeki aldığını, davacı yanın, sözkonusu çeki rızası ile teslim ettiğini, kambiyo senetlerinin ve dolayısıyla çekin, sebepten mücerretlik ilkesine tabi olduğu, davalının çekin elinden çıktığını Mayıs/2016 tarihinde öğrendiğini iddia etmesine rağmen, Çekin bankaya ibraz tarihi olan Eylül/2016 tarihine kadar, bankaya ödememe talimatı vermediği gibi savcılığa suç duyurusunda da bulunmadığını, bu durumun hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, Ayrıca çekin arka yüzünde görüleceği üzere, hırsızlık şeklinde çeke sahip olunması halinde, müvekkilinin çeki tahsil eden kişi konumunda bulunmasının da hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceğini belirterek davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

3. Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;

Dava; Kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.

Davacı, dava konusu çekin rızası dışında kaybolma ya da çalınma sonucu elinden çıktığını, davalıyla aralarında çek düzenlenmesini gerektirecek ticari ilişki olmadığı iddiasında bulunmuş, davalı taraf ise, davacıya verdiği borç karşılığı çekin düzenlenerek kendisine verildiğini savunmuştur. Buna göre taraflar arasında, dava konusu çekin davacının rızası dışında, çalınma veya kaybolma sebebi ile elinden çıkıp çıkmadığı, çekten dolayı davacının, davalıya borcunun olup olmadığı konusunda ihtilaf olduğu görülmüştür.

Tarafların dayandığı deliller, bu kapsamda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma evrakı celbedilmiştir.

Davacının şikayeti üzerine davalı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/50407 sayılı soruşturma evrakında yapılan soruşturma sonucunda; Şikayetçi (davacı)’nin iddialarını ispatlayamadığı gerekçesi ile 27/05/2021 tarihli 2021/77484 sayılı KYOK’nın verildiği görülmüştür.

Davacı tarafın yemin teklifi üzerine, davalı asil 12/05/2022 tarihli celsede, “lehdarı olduğu dava konusu çekin borç paranın teminatı olarak verildiğine” dair yemin etmiştir.

Somut olayda bu deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu çekin rızası hilafına elinden çıktığını ispat yükü, bu iddiayı ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Dava konusu çekle ilgili imza inkarında bulunmayan davacı taraf iddiasını kesin ve inandırıcı delille ispatlayamadığından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında alınan 10.246,50 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 10.165,80 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 47.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan,,,
Katip ,,,
(E-imzalıdır)