Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/595 E. 2021/158 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/595 Esas – 2021/158
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/595 Esas
KARAR NO : 2021/158
DAVA : Maddi Tazminat (Rücen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/07/2016
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket Yozgat İl Müdürlüğü personellerinden …’ün 20.06.2003 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde sürekli iş göremezlik nedeni ile kendisine SGK tarafından ödenen bedelin rücuen tahsili istemi ile müvekkili aleyhine …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E ve … K sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda davanın aleyhlerine sonuçlandığı ve açılan davanın kabulüne karar verildiği, temyiz olunan kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesince onandığı,alacaklı SGK tarafından mahkeme ilamına dayanılarak …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlu … … tarafından icra dosyasına 269.559,03 TL ödeme yapıldığı, Davaya konu İş kazasının 20.06.2003 tarihinde gerçekleştiği, … ile akdedilen 24.07.2006 tarihli İHDS gereğince davanın hukuki ve mali yükümlülüğünün davalı …’a ait olduğu, müvekkili tarafından yapılan 269.559,03 TL nin banka hesabına yatırılması hususunda 20.12.2013 tarihinde ödeme talebinde bulunulduğunu bedelin ödenmemesi nedeniyle huzurdaki davanın açıldığı, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kararı ile …’ın 20 ayrı Elektrik Dağıtım Şirketine ayrılmasına karar verildiği ve bu kapsamda … ile … arasında 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzaladığı, İHDS n,n 7.1.-7.2-7.3-7.4-7.5 ve 7.6 maddelerinde dağıtım dönemsel olarak paylaştırıldığı, …’a bağlı … …’ın % 100 oranındaki hisselerinin satılmasına ilişkin nihai pazarlık görüşmelerinin Özelleştirme İdaresi tarafından gerçekleştirildiği ve 31.08.2010 tarihinde imzalanan Hisse Satış Sözleşmesi ile özel şirkete devredildiği, müvekkili şirketin anonim şirkete dönüştürülen KİT’lerden birisi olduğu, ayrı tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabi ticari bir şirket olduğu, İHDS nin 7.4. maddesinde, “Dağıtım Faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.” ve Sözleşmenin 7.6 maddesinde “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım tesisleri ile Dağıtım Tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.” hükümlerinin yer aldığı, bunun yanı sıra İHDS nin 15.2. maddesinde yer alan ” Sözleşme süresince Dağıtım Tesisleri, işletme hakkının kullanılması ve dağıtım faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili her türlü vergi, resim, fon kesintisi, resim ve benzeri yükümlülükler Şirket tarafından karşılanır.” hükmü doğrultusunda …’ın İHDS öncesi dönemde gerçekleşen 3. kişi zararları nedeniyle doğan tazminat ödemelerini yapması gerektiği, İHDS 7. maddesine göre işletme hakkının kendisinde olduğu dönemde doğan alacakları ödeme zorunda olduğu belirtilerek davalarının kabulü ile 269.559,03 TL nin alacaklıya ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte, davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi talep edilmektedir.
SAVUNMA
Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 4628 sayılı Kanunla, enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri Çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmü getirildiği, Yüksek Planlama Kurulunun 17.03.2004 tarihli kararı ile kabul edilen “Elektrik Enerjisi Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi Çerçevesinde …’ın 02.04.2004 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özeleştirme kapsam ve programına alındığı, Davacı Şirketin de dahil olduğu 20 Şirketin, Türkiye’ deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkil kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığı, Davacı …’ın … Genel Müdürlüğünden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bir anonim şirket olduğu, … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine İlişkin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 18.6. maddesinde yer alan “Şirket, (…) bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulmayacağını, …’tan masraf zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili /rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı, konuya ilişkin olarak Hissesinin Blok Olarak Satış Yöntemi ile Özelleştirilmesine İlişkin İhale Şartnamenin “Diğer Hususlar” başlıklı 22. Maddesi (d) bendinde; “Alıcı, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle Şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve Şirket’in Hisse Satış Sözleşmesi tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir teslim aldığını, Şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini; hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak idare’den veya …’ dan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder”, (f) bendinde; “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi Şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda, alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya Şirketin İdare’yi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru rücu hakkının bulunmadığını kabul eder”, (p) bendinde” Alıcı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden doğan bütün yükümlülükleri Şirket’in zamanında ve gereği gibi yerine getireceğini kabul, taahhüt ve garanti eder.” Hisse Satış Sözleşmesi’nin “Alıcının Taahhütleri” başlıklı 9. Maddesinin 3. bendinde; “Alıcı, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle ŞİRKET ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve ŞİRKET’in SÖZLEŞME tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığını, ŞİRKET hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri süremeyeceğini, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekellüf hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında her hangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak İDARE’den veya …’tan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.” 4. bendinde: “ALICI, ihale konusu Hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak ŞİRKET’in … ile 24.07.2006 tarihinde imzalamış olduğu İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, ŞİRKET’te yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi Şirket’in sorumlu olduğunu ,… kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığını, bu düzenlemeler gereğince de davacı … …’ın müvekkil kurumdan herhangi bir talepte bulunamayacağı, …’m bilanço mevcutlarıyla özel sektöre devredildiği, buna göre devir işleminin ; devir tarihinden önce kamuya ait olan şirket hisselerinin devir tarihinden itibaren özel sektöre geçmesinden ibaret olduğu, ihale şartnamelerinde yer alan istisna hükmü çerçevesinde devir tarihinden bir önceki ay sonu itibariyle şirket bilançolarında yer alan birikmiş kamu ve tarımsal sulama alacakları ile enerji borçlannm şirket bilançosundan çıkarılarak … bilançosuna aktarıldığı, bilanço kalemleri dışında diğer kalemlerin dağıtım şirketi bilançosunda kaldığı, şirketin mevcut bilançosuyla ve alacak, borç hak ve yükümlülükleriyle birlikte devredildiği, 17.05.2005 tarihinden önce dağıtım faaliyeti bölgesinde …’ın değil ayrı tüzel kişiliğe sahip elektrik dağıtım müesseselerinin yetkili ve sorumluluğu olduğu, Dava konusu alacağın İş kazasından kaynaklanan tazminat olduğu,talebin İHDS nin 7. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, İHDS nin 7. maddesinde 3. kişilerin hak ve iddialarının düzenlendiği, şirket bünyesinde çalışan işçi ile şirketin işlerini yaptırdığı yüklenici ve taşeron işçilerinin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte tüm alacak kalemleri açısından ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte talep edilmesinin de İHDS ne aykırı olduğu, İHDS’nin 7.2. maddesi hükmüne göre davacı tarafından bildirilmediği gibi icra dosyasına ilişkin olarak da bildirimde bulunmadığı, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra takibine sebep olan davacının söz konusu davaya ilişkin faizi ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkı bulunmadığı öne sürülerek, davanın reddi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava: sözleşmeden kaynaklanan rücuen alacak davasına ilişkindir.
Hesap bilirkişisinden alınan 31.03.2017 tarihli raporundan özetle, hukuki durumun takdiri Mahkemeye ait olmak üzere; davacının davalıya … Asliye Hukuk Mah. … E. sayılı dosyası ile ilgili olarak …icra Md. .. E. sayılı dosyasına yaptığı 15.11.2013 tarihli ödemeden 232.283,03 TL’nin rücuunu talep edebileceği, ayrıca …Asliye Hukuk Mah. … E. sayılı dosyası için yaptığı 9.504,70 TL bakiye karar harcı, 7.113,00 TL temyiz onama harcı, 2.551.00 TL temyiz harcı ve 500,00 TL gider avansı olmak üzere toplam 19.668,70 TL’lik masrafın da davalıdan rücuan tahsilini talep edebileceği, böylece davacının davalıdan rücuan tahsilini talep edebileceği toplam tutarın 251.951,73 TL olarak hesaplandığı ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Hesap bilirkişisinden alınan ek rapordan alınan 25.12.2017 özetle, ” hukuki durumun takdiri Mahkemeye ait olmak üzere; taraf itirazları üzerine raporda görüş değişikliği veya yeniden hesaplama gerektirir bir husus bulunmadığı ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişiden alınan 27/01/2019 rapordan özetle, ” Davaya konu alacak talebinin, davacı şirketin % 100 hissesinin devrinin yapıldığı tarih öncesi 20.06.2013 tarihinde bir işçisinin geçirdiği iş kazası sonucu iş görmezliğe uğraması sonucunda dava dışı SGK’ca açılan dava sonucunda yapılan icra takibi kapsamında icra dosyasına ödenen bedelle,yargılama masraflarından oluştuğu,söz konusu ödemelerin kesinleşmiş yargı kararı doğrultusunda yapılmış 3. kişi ödemesi niteliğinde olduğu, Hisse Devir Sözleşmesi 9.4. maddesinin devir Öncesi doneme ilişkin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümlerini saklı kılmasına bağlı olarak uyuşmazlıkta İHDS hükümlerinin belirleyici olduğu, taraflar arasında akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. maddesi hükmüne göre faaliyetlerin … tarafından yürütüldüğü dönemlerdeki her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu, … tarafından yürütmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabının … olduğu, bu çerçevede davacının kesinlemiş yargı kararı doğrultusunda yaptığı ödemeyi rücu talebinin yerinde olduğu, Davacının icra dosyasına yapması gerektiği hesaplanan 256.991,88 TL sı ile yargılama kapsamında ödediği 19.168,70 TL olmak üzere toplam 276.160,58 TL talep hakkı olacağı, Bu alacaklardan;
A- 256.991,88 TL ‘ye icra ödeme tarihi olan 15.11.2013 tarihinden itibaren,
B- 2.551,00 TL lik kısmına ödeme tarihi olan 22.01.2013 tarihinden itibaren,
C- 9.504,70 TL’lik kısmına ödeme tarihi olan 03.05.2013 tarihinden itibaren,
D-7.113,00 TL’lik kısmına ödeme tarihi olan 09.01.2014 tarihinden itibaren,faiz işletilmesi gerekeceği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Dava iş kazasından kaynaklı rücuen tazminata ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ” II. RÜCU İSTEMİNDE
Madde 73- Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi takdirde zamanaşımı, bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar.” hükümlerini haizdir.
Rücua ilişkin alacakta son ödeme tarihi 09.01.2014 tarihidir. Eldeki dava 28.06.2016 tarihinde ikame edilmiştir. Rücua tabi alacaklarda 2 yıllık ve 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Davacının son ödeme tarihinden 2 yıllık zamanaşımı süresi yürütüldüğünde bu tarih 10.01.2016 tarihi itibariyle sona ermiştir. Davacı bu tarihler 6 ay sonra davasını açmıştır. Bu haliyle dava konusu alacak zamanaşımına uğramıştır. Davacı cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Bu nedenle davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 73. maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımının dolması nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 4.880,10-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde*6) göre hesaplanan 27.319,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021