Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/454 E. 2021/27 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2016/454 Esas
KARAR NO : 2021/27

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/05/2016
KARŞI DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı …’ın, mutfak dolabı, ev dolapları vs. alanında üretici olarak faaliyet gösterdiğini, davacı ile davalı şirketin 12.07.2011 tarihinde imzaladıkları taşeron sözleşmesi ile davalıya ait ….ERZURUM’da bulunan 33 dairelik siteye kapı ve mutfak dolabı yapımı işi konusunda anlaştıklarını, davacının davalı şirketin söz konusu ….sitesine 132 adet 90×210, 99 adet 80×210 ve 33 adet ÇİFT 150X210 olmak üzere toplamda 297 kapı üretip, montajını yaptığını, daha sonra yine sözleşmede belirtildiği üzere mutfak dolaplarının toplam metrekaresi olan 231 m2’den, m2 fiyatı 180,00 TL üzerinden anlaşıldığını, davacının sözleşmede de belirtildiği üzere, anlaşılan bütün ürünleri zamanında hazırladığı, 297 adet kapıyı Bey sitesine taktığını, daha sonra 231 m2’lik mutfak dolapları da hazırlanmasına rağmen, davalı şirket yetkilisinin dolapları istemediklerini, sözleşmede açıkça kararlaştırılan ve m2 usulü ölçümü ve bütün teknik detayları hazırlanan mutfak dolaplarını davalının almayarak davacıyı zarara soktuğunu, davacı ile davalı şirketin kapı ve mutfak dolaplarının yapım işi neticesinde söz konusu kapı ve mutfak dolaplarının yapıldığı Bey sitesinin bodrum dairesinin müvekkiline verilmesi ve kalan tutarlarında 4 parçada toplamda 35.000,00 TL’lik çekler ile müvekkiline ödenmesi konusunda mutabık kaldıklarını, söz konusu bodrum dairesinin de o şartlar dahilinde 65.000,00 TL olarak belirlendiğini, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan bütün işlerin eksiksiz olarak yapılmasına rağmen, davalı şirket tarafından sözleşmede belirtilen edimlerin yerine getirilmediğini, davalı şirketin, sözleşmede belirtilen 4 adet toplamda 35.000,00 TL tutarında olan çekleri ödediğini, işin yapıldığı ….sitesinin bodrum katındaki daireyi davacıya devretmediğini, davalı şirketin müvekkiline sözleşme ile devrettiği taşınmazı 3. Kişilere sattığını beyanla davalı şirket ile akdedilen 12.07.2011 tarihli sözleşmede belirtilen ….ERZURUM’da bulunan 33 dairelik Bey sitesinin bodrum katının bilirkişi marifeti ile değerinin tespit edilmesini, belirlenecek bedelin işin bitiş tarihi olan 10.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, sözleşme dışı; davalı şirket yararına, söz konusu sitenin dairelerine yapılan kapı kolu ve kilit ücretlerinin de Bilirkişi marifetiyle hesaplanarak, davalı şirketten tahsiline karar verilmesi taleple fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL nin iş bitiş tarihi olan 10/09/2011 den itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam talebini 43.724,04 TL ye çıkarmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile davacı arasında davaya konu sözleşmenin yapıldığını, ancak bu sözleşmenin iki tarafa karşılıklı edimler ve borçlar ile alacaklar yükleyen bir sözleşme olduğunu, davalının sözleşme de belirtilen taahhüt ettiği edimlerin sadece kapı teslimini yaptığını, montajların özensiz ve kusurlu bir şekilde yaparak işi yarım bırakıp Erzurum şehrini terk ettiğini, davalı şirketle hiçbir şekilde iletişime geçmediğini, davacının müvekkili şirketin kiracısı olduğu dükkânın elektrik faturalarım da ödemeden gittiğini, davacının mutfak dolaplarını hiç yapmadığını, 33 dairenin mutfak dolaplarının hazırlandığı ve davalı şirketin kabul etmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının dükkânı ve imalathanesinin sahibinin müvekkili şirket olup davalının bu dükkânda kiracı olduğunu, 33 dairenin mutfak dolaplarının bu dükkâna sığmasının mümkün olmadığını, aslında sözleşmeden dolayı mağdur olanın davacının işi yarım bırakıp gitmesinden dolayı davalı şirket olduğunu, davalı şirkete teslim edilen kapıların kusurlu imalat ve montajları sonrası, işi tamamlayan Kayhan ahşap tarafından bu onarım için kapıların tamiratı, camlar ve pervazına silikon çekilmesine karşılık 5.800 TL ödeme yapıldığını, davacının yarım bırakıp gittiği işin tamamının Kayhan Ahşap-…’ın 2013 Haziran aymda bitirdiğini, malzeme ve maliyet fiyatlarının gecikmeden dolayı artması sonucu davalı şirketin daha fazla maliyetle ve işi daha geç teslim ettiğini, davalı şirketin yaptığı 35.000 TL ödeme dışında davacıya 30.08.2012 keşide tarihli keşidecisi … İnş. San ve Dış Tic. Ltd. Şti. olan Denizbank ait çekin müvekkil şirket tarafından davaya konu iş için verildiğini, keşideci şirket yetkilisinin mahkeme tarafından dinlenildiğinde maddi gerçeğin ortaya çıkacağını, toplamda davacıya 51.900,00 TL ödendiğini beyanla davanın reddine ve davacının davalı şirketin aynı zamanda kiracısı olması nedeniyle 2009 yılından itibaren 2012 Haziran ayına kadar ödemesi gereken toplam 19.500,00 TL kira alacağı, davacının yaptığı kusurlu imalatın onarım bedeli olan 5.800,00 TL, gecikme nedeniyle malzeme fiyatlarındaki artışa dayalı olarak 1.000,00 TL ve ev sahiplerine dairelerin geç teslimine neden olunduğundan 1.000,00 TL kira kaybı olmak üzere toplam 27.300,00 TL tutarın davalıdan tahsilini karşı dava açarak etmiştir.
Karşı dava mahkememizin 04/02/2019 tarihli ara kararıyla kısmen tefrik edilmiş, karşı dava talepleri içerisinde bulunan kira alacağı yönüyle mahkememizin 2018/692 esasına kaydedilmiş ve söz konusu talepte görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, davacı defterleri sunulmadığından davalı defterleri üzerinde inceleme yapılarak mali müşavir bilirkişiden 03/02/2019 tarihli rapor alınmış, davacı ve davalı tanıkları dinlenilmiştir.
Taraflar arasında 12.07.2011 tarihinde davalının yapımını üstlendiği….Aziziye/ERZURUM’da bulunan 33 dairelik siteye kapı ve mutfak dolabı yapımı işi konusunda sözleşme imzalandığını hususu tartışmasızdır. Dava ve karşı davanın çözümü; davacının üstlendiği edimi tam ve eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, eksik ya da ayıplı imalat bulunup bulunmadığının tespitine bağlıdır.
12/07/2017 tarihli sözleşmeye göre davacı taraf çeşitli ebatlarda 231 adet tek kapı ve 33 adette çift kapı yapacaktır (çift kapılar 2 ile çarpıldığında toplam 297 kapı) ayrıca 231 metrekare mutfak dolabı imal edecektir. Karşılığında ise değeri 65.000,00 TL olarak belirlenen daire davacıya verilecek ayrıca 35.000,00 TL nakit ödeme yapılacaktır.
Davalı defterlerini inceler bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davalının 2011 yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerini yaptırmadığı, 2012 ve 2013 yılı defterlerinin tasdiklerinin tam olduğu bu haliyle davalı defterlerinin lehine delil oluşturmayacağı, davalı defterine göre toplam 35.022,40 TL olarak düzenlenen faturanın karşılığının ödendiği, davacı tarafından 190 adet kapı bedeli 43.701,64 TL olarak düzenlenen 16/07/2012 tarihli faturanın davalı defterlerinde yer almadığı, mutfak dolaplarının imalatı ile ilgili herhangi bir fatura düzenlenmediği belirlenmiştir.
Davalı taraf sözleşme kapsamında imalatı kararlaştırılan kapıların, imalat ve montajının yapıldığını ancak kapıların imalat ve montajlarında kusur bulunduğunu beyan ettiğinden sözleşme gereği davacı tarafça imal edilmesi gereken kapıların yapılıp davalıya teslim edildiği sonucuna varılmıştır.
Tarafların dinlettikleri tanıkların beyanları esas itibariyle mutfak dolaplarının davalının yapımını üstlendiği inşaata takılmadığı yönündedir. Hatta davacı vekili 27/12/2016 tarihli dilekçesinde, mutfak dolaplarının davalı şirket yetkililerinin gösterdiği C1 Blok Otopark alanına indirildiği, dolaplardan 5 adetinin monte edildiği, kalan 28 takımın davalı şirket yetkililerinin isteği üzerine monte edilmediğini açıklamış olup tanık beyanları ve tarafların karşılıklı beyanları gözetildiğinde mutfak dolaplarının davalı tarafça kullanılmadığı sonucuna varılmıştır. Davacı taraf dolapların hazır hale getirildiğini ancak davalının engellemesi nedeniyle montajının yapılmadığını iddia ederken, davalı taraf dolapların inşaat alanına getirilmediği ve takılmadığını savunmaktadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesi olup işin yapıldığının ispatı davacı üzerindedir. Davacı taraf mutfak dolaplarını sözleşmeye uygun imal ettiğini ancak davalının buna rağmen kabul etmediğini iddia etse de bu konuda yaptırdığı herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Dava boyunca sunulan delillerde iddiayı ispata yeter mahiyette olmadığından mutfak dolaplarının kabule hazır hale getirildiği ancak davalı tarafça reddedildiği hususunda davacı tarafın teklif ettiği yemin, davalı şirket yetkilisince 18/01/2021 tarihli celse de kabul edilip ifa edildiğinden davacının mutfak dolapları imalat işini yaptığını ispatlayamadığı mahkememizce kabul edilmiş ve sözleşme kapsamındaki iş bedelinin bir başka deyişle sözleşmede kararlaştırılan daire bedeli dahil tüm iş bedelini talep edemeyeceği, sadece yapmış olduğu imalat bedelini isteyebileceği mahkememizce değerlendirildiğinden ayrıca sözleşmede bahsi geçen dairenin değerinin tespitine gerek görülmeyerek sadece kapı bedelleri tutarı 78.724,04 TL yi davalıdan talep hakkı bulunduğu değerlendirilmiştir.
Davacının 35.000,00 TL iş bedelinin tahsil ettiği hususu tartışmasızdır. Bu tutar üzerinde 15.000,00 TL bedelli çekin de ödendiği iddia edilmiş ise de söz konusu çekin keşidecisi dava dışı … Ltd. Şti olduğundan ve davacı …’ın lehtar olarak yer almasına rağmen davalının çek üzerinde herhangi bir unvanla yer almaması gözetildiğinde ve miktar itibariyle çekin taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle verildiği tanık beyanı ile ispatlanamayacağından davalının ödeme savunmasında yer alan 15.000,000 TL lik çekin dava konusu sözleşme kapsamında verilmediği değerlendirilmiştir. Davalı taraf elden ödemeler ile birlikte toplam ödemesinin 51.900,00 TL olduğunu iddia etmiş olup bu husus tanık delili ile ispatlanamayacağından ve yemin deliline dayanıldığından davalının teklif ettiği yemin çerçevesinde davacıya talimat mahkemesi aracılığıyla yemin davetiyesi gönderilmiş ve davacı taraf yemini eda ederek 51.900,00 TL tahsil etmediğini beyan ettiğinden davalının ispat ettiği ödemesinin sadece 35.000,00 TL olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bu durumda hak edilen 78.724,04 TL bedelden 35.000,00 TL ödeme mahsup edildiğinde davacı alacağının 43.724,04 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı defterlerini inceler bilirkişi raporuyla belirlendiği üzere kapıların kusurlu imalatlarının giderilmesi için dava dışı …’a yapılan 5.800,00 TL ödemenin, dava dışı … arasındaki ticari ilişkinin davacı şirketle 28/02/2013 tarihinde başlaması bu tarihin ise taraflar arasındaki sözleşme 10/09/2011 bitiş tarihinden yıllarca sonra olması bu süre zarfında davalının ayıp içerir kapıları ayıplı haliyle kullanmasının makul olmayacağı, davalının davacıya ayıp ihbarında bulunmamış olması ve dava dışı … tarafından düzenlendiği iddia edilen faturanın davalı defterlerine kayıtlı olmaması hususları gözetildiğinde davalı tarafça kapılara yönelik ayıp iddiasının ispatlanamadığı yine karşı davada talep edilen 1.000,00 TL malzeme fiyat artışının aynı gerekçelerle istenilemeyeceği, inşaattaki gecikmenin sadece davacının üstlendiği kapı ve mutfak dolabı imalatından kaynaklanamayacağı, davalı tarafça sunulan deliller itibariyle gecikmenin başkaca sebebi olmadığının ortaya konulmadığı, sözleşmeye göre davacının üstlendiği işin yapımı için 2 ay süre öngörüldüğü, davacının üstlendiği işin tamamını yapmaması halinde dahi bu imalatların yine 2 aylık sürede yaptırılabileceği bu durumda işin yıllara dayalı gecikme sebebinin davacı olamayacağı gözetildiğinde karşı davada talep edilen malzeme fiyat artışı ve gecikmelerden kaynaklı dava dışı kişilere yapılan ödemenin davacının kusuruna dayalı oluşmadığı ve davacı tarafça tazmininin gerekmediği gözetildiğinde karşı davadaki taleplerin reddi ile yukarıda açıklanan gerekçe ile asıl davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuş, davadan önce temerrüt söz konusu olmadığından asıl davada hükmedilen tutara dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
I- Asıl davanın KISMEN KABULÜNE,
-43.724,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.986,79 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin ve ıslah ile alınan harcın mahsubu ile kalan 2.240,09 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 775,90 TL harç giderinin davalı-karşı davacıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine,
Davacı-karşı davalı tarafça yapılan 228,70 TL dosya masrafı, tebligat ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 728,70 TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı yararına takdir edilen 6.484,12 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirlmesine,
II-Karşı davanın REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan harçtan mahsubu ile artan 407,20 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davalı-karşı davacı tarafa iadesine,
Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı yararına takdir edilen 4.095,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınıp davacı-karşı davalıya ödenmesine,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.