Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/40 E. 2022/317 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/40 Esas – 2022/317
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/40
KARAR NO : 2022/317

DAVA : İtirazın İptali Davası, Kayıt Kabul Davası
DAVA TARİHİ : 19/01/2016
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkil banka ile davalı … Dış Ticaret ve İnş. A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden adı geçen firmaya kullandırılan kredilerin çekilen ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine, asıl borçlu şirket ve sözleşmede kefaleti olan davalılar hakkında … E. Sayılı Dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, ancak davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptaline ve itiraz toplamı 466.711,50 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili savunmasında özetle; Asıl borçlu ile birlikte kefil olduğu iddia edilen müvekkile çekilen ihtarnamenin hukuka aykırı olduğunu, alacağın önce asıl kredi borçlusundan talep edilmesi gerektiğini, kat ihtarnamesinde müvekkilin 25/01/2013 tarihli 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesine göre sorumlu olduğunun belirtildiğini, ancak asıl borçlu ve diğer kefiller ile davacı banka arasında 10.000.000 TL limitli yeni bir kredi sözleşmesi akdedildiğini, talep edilen alacağın kaideten 20/08/2015 tarihli bu sözleşmeden doğmuş olması gerektiğini, müvekkilin söz konusu sözleşmede kefil olarak imzası bulunmadığından borçtan sorumluluğunun da olmadığını, ayrıca müvekkilinin eşinin kefalet sözleşmesine rızasının alınmadığını, keza davalılardan Medine Akça’nın da kefalet sözleşmesine eş rızasının alınmadığının, dolayısıyla kefaletinin geçersiz olduğunu, aynı şekilde kefil …İnşaat Tic. San. A.Ş.’nin kefalet beyanının olduğu kısımda şirket kaşesi ve unvanının bulunmadığını, bu sebeple bu şirketinde kefalet sorumluluğu olmadığını, bu durumda müvekkilinin de kefalet borcundan kurtulduğunu, uygulanan faiz oranının mevzuata aykırı ve fahiş olduğunu, faize ilişkin sözleşmeki hükmün genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu ve müvekkille müzakere edilmediğini, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte faizden kaynaklı sorumluluğunun ancak TBK 120. maddesi çerçevesinde olacağını beyanla müvekkili yönünden davanın reddini ve lehine %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

3.Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

4.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirilmesi, hükme esas gerekçe;

Dava; Genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı/bankanın başlattığı icra takibine, davalı/borçluların yaptığı itirazın iptali davası olduğu, davanın İİK’nun 67/1. maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.

Dava icra takibini yapan … tarafından açılmış, yargılama sırasında nakdi alacak, 13/06/2017 Noter sözleşmesi ile davacı …Varlık A.Ş.’ye alacak devredilmiş, gayri nakdi alacak temlik edilmemiş, alacağı temlik alan şirket, …Varlık A.Ş. olarak ünvan değişikliği yapmıştır. Gayrinakdi alacak yönünden dava temlikten sonra davacı banka tarafından takip edilmemiştir.

Tarafların dayandıkları deliller, kredi sözleşmesi ve ekleri, icra dosyası celbedilmiştir.

Davalı … vekilinin 22/01/2013 tarihli eş muvafakatnamesinde bulunan imzanın eşine ait olmadığına ilişkin itirazı üzerine yaptırılan grafoloji incelemesi sonunda düzenlenen … 15/03/2021 tarihli raporuna göre “22/01/2013 tarihli eş muvafakatnamesinde bulunan imzanın davalının eşine ait olmadığı” anlaşılmıştır.

Dosya ve banka kayıtları üzerinde banka alacağının hesaplanmasına yönelik bankacı bilirkişiye incelemesi yaptırılmıştır.

Dosyada bulunan tüm deliller ve kayıtlara göre;

Taraflar arasındaki akdi ilişki incelendiğinde; Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 22/09/2011 tarihinde 10.000.000 TL, 22/01/2013 tarihinde 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, sözleşmelerin davalılardan … ve Medine Akça (Yıldırım) tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında ayrıca 20/08/2015 tarihinde 5.500.000 TL limitli bir genel kredi sözleşmesi daha imzalandığı, söz konusu sözleşmenin davalılardan … … … ve …İnşaat Ticaret ve San. A.Ş. tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, imzaya itiraz bulunmadığı anlaşılmıştır.

Davalılar …, … … asıl borçlu şirketin ortağı ve yöneticisi oldukları, 22/09/2011tarihli sözleşmenin TBK.’nun yürürlük tarihinden önce yürürlüğe girdiği, Davalılar …, … ‘ın bu sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarının devam ettiği görülmüştür.

Kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine, davacı banka tarafından 17/11/2015 tarihinde düzenlenen noter sözleşmesi ile hesap kat edilerek, toplam 452.026,54 TL nakdi alacağın bir gün içinde ödenmesi ve 100.800 TL gayri nakdi alacağın ise aynı sürede depo edilmesi istenilmiştir. İhtarname tüm davalılara 18/11/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, tüm davalılar yönünden temerrüt tarihi 20/11/2015 olmuştur.

Davalılarca borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafından … E. Sayılı Dosyası ile toplam 455.911,50 TL nakdi alacak, 100.800,00 TL gayri nakdi alacak olmak üzere toplam 556.711,50 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.

Yargılama sırasında davalılar asıl borçlu şirket … A.Ş. ve kefil …İnş. A.Ş. hakkında … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 04/12/2019 tarihinde iflas kararı verilmiş, davacı bankanın iflas masasına yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine bu davalılar yönünden davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmiştir.

Hükme esas alınan 20/09/2021 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre; “Davacı bankanın takip tarihi itibariyle genel toplamda; 439.724,64 TL asıl alacak, 4.670,12 TL işlemiş faiz ve 233,51 TL faizin %5’i tutarında BSMV olmak üzere toplam 444.628,27 TL talep edebileceği, ancak davacı banka alacağını temlik ederek davadan çekildiğinden ve temlik alan davacı şirket BSMV yükümlüsü olmadığından 233,51 TL BSMV tutarının söz konusu toplam tutardan düşülmesi gerektiği, gayri nakit riskler temlik konusu olmadığından ve banka kayıtlarında izlenmeye devam olunduğundan, temlik alan davacının depo talebinde bulunamayacağı, temlik alan davacı şirketin davalı asıl borçlu firmadan 04/12/2019 iflas tarihi itibariyle 439.724,64 TL asıl alacak ve 439.877,95 TL faiz olmak üzere toplam 879.602,59 TL alacağı bulunduğu” belirtilmiştir.

Somut olayda tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı banka ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan akdi ilişki bulunduğu, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine yapılan itirazla takibin durduğu, dosya kapsamına uygun, denetlenebilir bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre, davanın kısmen kabulü ile davacının takip tarihi itibari ile 439.724,64 TL asıl alacağı olduğundan, kefiller yönünden kefalet limitinde kaldığından, iflas eden davalılar dışındaki davalılar yönünden bu miktar üzerinden takibin devamına, asıl alacağın 254.935 TL’sine takip tarihinden itibaren %28 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV, 184.789,64 TL’sine takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, iflas eden davalılar … A.Ş. Ve …İnşaat A.Ş. Yönünden iflas tarihi itibari ile 439.724,64 TL asılı alacak ve 439.877,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 879.602,59 TL’nin davalılar iflas masasına tahsil de tekerrür olmamak üzere kayıt kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, gayri nakdi alacak yönünden taraflarca takip edilmeyen davanın ise HMK 150/5 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;

Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalılar … A.Ş. Ve …İnşaat A.Ş. Yönünden 439.724,64 TL asıl alacak ve 439.877,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 879.602,59 TL’nin davalılar iflas masasına tahsil de tekerrür olmamak üzere kayıt kabulüne,
2-Diğer davalılar yönünden;
Davalıların … … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazlarının kısmen iptali ile, takibin 439.724,64 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağın 254.935 TL’sine takip tarihinden itibaren %28 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV, 184.789,64 TL’sine takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanamasına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Gayri nakdi alacak yönünden taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150/5 uyarınca açılmamış sayılmasına,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 30.037,59 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan 5.186,71 TL harcın mahsubu ile kalan 24.850,88 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,,
6-Davacı tarafından yapılan 5.215,91 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı …Varlık’a verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 1.477,30 TL tebligat ve posta gideri, 1.700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.177,3 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 2.993,57 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …Varlık’a ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 39.036,23 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …Varlık’a ödenmesine,
9-Reddedilen nakdi alacak yönünden yargılamada kendini vekille temsil ettiren davalı … yararına takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davacı …varlık A.Ş.’den tahsil edilerek, davalı …’e ödenmesine,
10-Gayrinakdi alacak yönünden yargılamada kendini vekille temsil ettiren davalı … yararına takdir edilen 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan tahsil edilerek, davalı …’e ödenmesine,
11-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, davacı vekili ve davalılardan … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.