Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/673 E. 2022/315 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/673
KARAR NO : 2022/315

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ :…

DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … …
Av. … – …
Av. … – …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2015
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 28/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkili ile davalı arasında 27/06/2012 tarihli “Açık Uçucu Kül Satışı Sözleşmesi” yapıldığını, davacının sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalı yanın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eksik kül teslim ettiğini, bunun neticesinde müvekkilinin kâr kaybına uğradığını, müvekkilinin bir çok kez davalıdan, sunması gereken kül miktarının altında kül sunulması nedeniyle, bu kapsamda külün temin edilmesi yükümlülüğün ifa edilmesinin sözleşme kapsamında talep ettiğini, sözleşmeden kaynaklanan artık uçucu kül satın alma haklarının, tek üniteye bağlandığını, iki ünite yerine tek ünite ile kül alımı yapıldığını, öngörülen kapasitenin yarısı oranında kül alımı için faaliyet sürdürüldüğünü, bunlara bağlı kapasite gecikmeleri ve bunlardan kaynaklanan başkaca problemlerin baş gösterdiğini, bununla ilgili santralin faaliyetlerine bakım süreçleri sebebiyle … tarafından, yer yer ara verilmesinin de eklendiğini, bu sebeple davacının gecikme ve zarar boyutlarının daha da arttığını, inşaat sektöründe ki talebin artış gösterdiği dönemde davacı şirketce gelen taleplere cevap verilemediğini, kül satışı yapılamadığını, davalıca teslim edilen kül miktarının 242.039,220 ton eksik olduğunu, teslim edilen miktarla iç piyasa talebinin dahi karşılanamadığını, davalı tarafından davacıya gönderilen 23.12.2014 tarihli fesih yazısında belirtilen, davacı şirketin hak talep edemeyeceği hususunun yasal dayanağının olmadığını, davalının sözleşmenin 22.maddesine dayalı olarak fesih yazısı gönderdiğini ve yükümlülük ifasının artık mümkün olamayacağı, sözleşmenin özelleştirme sebebiyle feshedilmesi sebebi ile varsa kesin teminat dışında kâr mahrumiyeti ve benzeri herhangi bir hak talep ve iddiasında bulunulamayacağının vurguladığını, davalının söz konusu sözleşme maddesinde yer verilen zarar kavramını yanlış, sözleşme ve hukuka aykırı yorumladığını, ilgili maddede bahsedilen zararın, Borçlar Hukukundaki “menfi zarara” tekabül ettiğini, müspet zararın talep edilmesine bir engel olmadığını, sözleşmede “müspet zarar kalemlerinin” talep edilemeyeceği yönünde, bir hükmün yer almadığını, Davacının 6098 Sayılı TBK 125. maddesi gereği “kâr mahrumiyetinden kaynaklı müspet zararının” tazminini istediğini, TBK 212.Madde gereğince alacaklı temerrüde düşmüş olan taraftan aynen ifadan vazgeçerek olumlu zararın giderilmesini talep edebileceğini, davalının sözleşme takviminde öngörülen miktar ve sürede kül temininin yapılmasını engelleyerek sözleşmeden kaynaklanan ifasında gecikmiş olduğunu, davacı yanın bu gecikmeden kaynaklı olarak gönderdiği ihtarname tarihinde temin edilmesi gereken kül miktarının 350.000 Ton olması gerekirken, yalnızca 107.960,780 Ton kül temin edildiğini, geri kalan 242.039,220 Tonluk kayda değer nitelikte ki kül miktarının temin edilemediğini, eksik ifanın açık olarak ortada olduğunu, bahse konu mal temini ediminin yerine getirilmesinde temerrüde düşülmesinden kaynaklı olarak zarar meydana geldiğini ve davacının 3. kişilerce talep edilen külü eksik stok kapasitesi sebebi ile geri çevrildiğini ve bu sebeple kazanılması mümkün olan kârdan mahrum kalındığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, sözleşme gereği davalı yanın ifa eksikliğinden kaynaklanan, kâr kaybı dolayısıyla uğradığı müspet zararın 310.000,00-TL ‘nin 18.12.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davacı vekili 17/02/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile talebini 1.797.965,62 TL’ye yükseltmiş ancak peşin harcı yatırmamıştır.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; 27.06.2012 Tarihinde … Çatalgazi Termik Santrali İşletme Müdürlüğü ile davacı arasında “Atık Uçucu Kül Satış Sözleşmesi” imzalandığını, Davacı şirketin 19.07.2012 tarihli yazısında kül sepere tesisinde eksik malzemelerin olduğu ve bunların tamamlanarak, yer tesliminin 31.07.2012 tarihine kadar yapılmasını ve mağduriyetlerinin giderilmesini istediğini, ayrıca söz konusu eksik malzemelerin gerek davalı yanın gerekse davalı yanın mağduriyetine gidermek adına bedelinin davalı yanca karşılanması halinde imalatlarını yaptıracaklarını bildirdiğini, dava dışı … tarafından sökülüp götürülmesi sonucu yer tesliminde gecikme olduğunu, bu konu ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığına 2012/135898 soruşturma numarasıyla davalı yanca suç duyurusunda bulunulduğunu, eksik malzemelerin teslimi için, 27.08.2012 tarihinde ihtarname çekildiğini, dava dışı şirket tarafından 22.09.2012 tarihinde parçaların çalışır şekilde teslim edildiğini, alınabilecek kül miktarında düşüş yaşanmasında, dava dışı … Yapı Ltd.Şti.’ nin de kusuru olduğunu, … 9. Ticaret Mahkemesi 2012/473 E.Sayılı dosyası ile dava dışı firmaya davalı yanın farklı konuları da içerir dava açtığını, dava dışı firmanın kötü niyeti nedeniyle bir sonraki dönem ihaleyi alan davacı yan karşısında davalı yanı kusurlu kabul etmenin hakkaniyete uymayacağını, 08.10.2012 Tarihinde eksik olan ana filtre, sisteminin molor ve döner sistemi parçaları, dava dışı … Yapı Ltd.Şti. Tarafından 22.09.2012 tarihinde teslim edildiği, tesisin çalışır halde eksiksiz olarak, davacı şirkete teslim edildiğine dair ek yer teslim tutanağı yapıldığını, 19.12.2012 tarihinde davacı yanla, Çatalağızı Termik Santrali İşletme Müdürlüğü arasında, yer teslim tarihi olan 14.09.2012 tarihinden geçerli “elektrik enerjisi satış anlaşması” yapıldığını, dava konusu döneme ait inceleme neticesinde, davacı yanın iddia ettiği miktarın üzerinde kül verildiğini, 14.09.2012 tarihinde yapılan yer teslimi ile aynı tarihte, davacı şirkete kül satışına başlandığını, santralin özelleştirme sonucu devir tarihi olan 22.12.2014 tarihine kadar devam edildiğini, 14.09.2012-22.12.2014 tarihleri arasında satışı yapılan uçucu kül miktarının toplam 108.606.280 Ton olarak gerçekleştiğini, basiretli bir tacir olarak kabul ettikleri davacı yanı kül satışında işletmeden kaynaklı nedenlerden dolayı aksamalar meydana geldiğini, Teknik Şartnamenin 4.maddesinde davacı yan tarafından alınması istenilen Yıllık 150.000 Yon rakam değerine ulaşılamadığını, dolayısı ile davacı yanın yeteri kadar kül alamadığını, dava dışı firmanın kusurundan ve santralin özelleştirilmesi ile ilgili devir tarihinin yaklaşması nedeniyle işletmeye, kömür alım ihalesinin yapılamamış olması ve sadece Türkiye Taş Kömürleri santralın bir ünitesine yetecek kadar kömür gelmesi nedenlerinden, dolayı 1 ünite genel revizyondan sonra, 10.11.2014 Tarihine kadar kömür yetersizliği nedeniyle devreye alınamadığını, bunda davalı yanın kusuru olmadığını, davacı yanın ülke şartlarını göz ardı ederek çok yüksek kâr beklentisi içinde olduğunu, davacı yanın öngörüsüzlüğünün neticesinde varsa ticari zararı, faturasını davalı yana çıkarılmasının kabul edilemez olarak gördükleri, bu sebeple açılan davanın reddini istemişlerdir.

3. Deliller: Tarafların dayandıkları tüm deliller celbedilmiş, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı kayıtlar getirtilmiş, dosya ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

4.Hükme Esas Alınan 29/01/2021 Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; “Davalı tarafın sözleşmede kararlaştırılan kül miktarını teslim edemediğini, 241.393,72 Ton eksik eksik teslim edildiğini, sözleşmede 2 adet ünitenin çalıştırılmasının kararlaştırılmasına rağmen fesih tarihine kadat 1. ünitenin devreye alınamadığını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, kusurlu olduğunu, sözleşmenin başından, fesih tarihine kadar davalının eksik ifa ettiği kül miktarının toplamda 241.393,72 ton olduğu, tutarının da toplamda 1.797.965,62 TL’ olduğu, bu tutarın davalının taahhüdünü gereğini yerine getirmiş olsaydı, davacının ödeyeceği bedel olduğunu, davacının eksik ifa sonucu satın alamadığı kül miktarı ile davalının bunları temin edebilseydi satışından elde edebileceği kâr kaybından dolayı müspet zararı bulabilmek için, davacının net faaliyet kârlılığının tespit edilmesi gerektiğini, bunu tespit edebilmek için davacının Vergi Dairesine sunduğu onaylı kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bulunan gelir tablosundan istifade edileceğini, gelir tablosu içerisinde yer alan net faaliyet kar/zararı tutarının, net satış tutarına oranlaması ile o yıla ait net kâr marjı bulunacağını, bu yöntem ile yıllara ait kâr marjı hesaplamasında 2013 Yılı net satışının 996.750,39 TL, faaliyet kârı veya zararı (-)57.564,71TL, Net Kâr Marjının (-) %5,78, 2014 Yılı net satışının 725.763,25 TL, faaliyet kârı veya zararı (-) 21.573,46 TL, Net Kâr Marjının (-)%2,97 olduğu, gelir tablosu hesapları incelendiğinde, 2013 yılında davacının net satışları 996.750,39 TL iken, bu satışlarda satılan malın maliyetinin 1.042.945,64 TL olduğu, maliyetinin altında satış yaptığı, bu hesaplamadan elde edilen sonuca göre; firmanın geçmiş dönemlerde faaliyetlerinden kâr elde edemediği, bunun sonucu olarak da kâr marjının negatif olduğu, buna göre davacı şirketin kendisine tedarik edilmeyen kül miktarını almış olduğu takdirde bundan kâr elde etmeyip, zararının daha da artabileceği” belirtilmiştir.

5.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava; akdi ilişkiye dayalı olarak, eksik ifadan dolayı mahrum kalınan kâr dolayısıyla müspet zararın tazmini davasıdır.

Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı ihtilafsız olmakla birlikte, davacı, sözleşme gereği davalının satışını taahhüt ettiği emtiaya yönelik ifa eksikliğinden kaynaklanan kâr kaybı dolayısıyla uğradığı müspet zararın tazminini talep etmekte, davalı ise, davadışı şirketlerden kaynaklanan kusurlu davranışlar ve özelleştirme nedeniyle yeterli satışın yapılamadığını, Sözleşmenin 22. maddesi gereği sözleşmenin feshedildiğini, bu madde hükmüne göre davacının zararını isteyemeyeceği ve ayrıca oluşan zarardan kendilerinin sorumlu olmadığı savunarak, davanın reddini istemiştir. Buna göre taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davacının, ifa eksikliğinden kaynaklanan kâr kaybı dolayısıyla uğradığı müspet zararının olup olmadığı, bu zarardan davalının sorumluluğu olup olmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına göre; Taraflar arasında yapılan 27.06.2012 tarihli “Atık Uçucu Kül Satış Sözleşmesi”ne göre; davalı tarafından davacıya 5 yıllık süreçte yıllık 150.000 ton olmak üzere toplam 750.000 ton atık uçucu kül satışı yapılacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından, davalıya gönderilen 19.07.2012 tarihli yazı ile kül sepere tesisinde eksik malzemelerin olduğu ve bunların tamamlanarak yer tesliminin 31.07.2012 tarihine kadar yapılmasının talep edildiği, davalı tarafından yapılan araştırmalar neticesinde, külü sepere etmekte kullanılan siklonlar, sepere ve hız sürücüsünün, tesisi daha önce çalıştıran dava dışı … ve … Yapı Ltd.Şti tarafından söküldüğünün belirlendiği ve 14.09.2012 tarihinde sözkonusu firmalardan parçaların teslim alınarak, yer tesliminin 14.09.2012 tarihinde gerçekleştirildiği, sözleşme ile 2 adet ünitenin çalıştırılması kararlaştırılmakla birlikte, bunlardan 1.ünitenin davacının başvurularına rağmen 10.11.2014 tarihine, yani sözleşmenin fesih tarihine yakın bir zamana kadar devreye alınamadığı, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 21.07.2014 tarihli 2014/64 sayılı kararı … AŞ’ye ait Çatalağzı Termik Santrali ve Santral tarafından kullanılan taşınmazların yapılan ihale kapsamında satılmasına karar verildiği, 22.12.2014 tarihinde devir sözleşmesinin imzalandığı, Davacıya, davalı tarafından gönderilen 23.12.2014 tarihli yazı ile, özelleştirme nedeni ile taraflar arasındaki mevcut sözleşmenin 22. maddesi hükümleri doğrultusunda sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, yer tesliminin yapıldığı 14.09.2012 tarihinden, sözleşmenin feshedildiği tarih olan 21.12.2014 tarihine kadar toplam 108.606,280 ton uçucu kül satışının gerçekleştirildiği, satışı yapılması gereken kül miktarının 350.000 ton olması gerekirken, 241.393,720 ton eksik verildiği, buna göre davalı şirketin sözleşmeye aykırı hareket ettiği ve kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının mahrum kaldığı kâra yönelik yukarıda özetlenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere yıllara ait kâr marjı hesaplamasında 2013 Yılı net satışının 996.750,39 TL, faaliyet kârı veya zararı (-)57.564,71TL, Net Kâr Marjının (-) %5,78, 2014 Yılı net satışının 725.763,25 TL, faaliyet kârı veya zararı (-) 21.573,46 TL, Net Kâr Marjının (-)%2,97 olduğu, gelir tablosu hesapları incelendiğinde, 2013 yılında davacının net satışları 996.750,39 TL iken, bu satışlarda satılan malın maliyetinin 1.042.945,64 TL olduğu, maliyetinin altında satış yaptığı, bu hesaplamaya göre; davacı şirketin geçmiş dönemlerde faaliyetlerinden kâr elde edemediği, bunun sonucu olarak da kâr marjının negatif olduğu, buna göre davacı şirketin kendisine tedarik edilmeyen kül miktarını almış olduğu takdirde da bundan kâr elde edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Davacı talep arttırımını harçlandırmadığı için dikkate alınmamış, harç ve vekalet ücreti harçlandırılan dava değeri olan 310.000 TL üzerinden hesaplanmıştır.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında alınan 5.294,03 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 5.213,33 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 30.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır