Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/946 E. 2022/722 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/946 Esas
KARAR NO : 2022/722

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … -…
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2013
KARAR TARİHİ : 31.10.2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 07.11.2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı vekilince 30.01.2013 tarihinde … esas sayılı dosya ile açtığı davada özetle: Müvekkilinin, işveren dava dışı İdare… ile yüklenici sıfatı ile imzaladığı 15/08/2011 Tarihli “… Düzenlemesi inşaatı işinin” yapımı konusunda davalı …nin Alt yüklenici/Taşeron konumunda bulunduğu anahtar teslimi götürü bedel türünde bir sözleşme akdettiğini, sözleşmenin yüklediği tüm edimleri tam olarak ifa etmelerine rağmen davalı/taşeron firmanın edimlerini ikmal ve ifada temerrüde düştüğünü, yazılı, sözlü, ihtar ve uyarılara, müspet cevap veremediğini, bunun üzerine, müvekkilinin sözleşmenin 25 ve 26.maddeleri uyarınca, ….Noterliğinin 23 Mayıs 2012 Tarih ve … yevmiye nolu ihbarnamesi ile sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini, işin devamı sırasında taraflar arasında 3 adet hak ediş düzenlendiği ve ödemelerinin yapıldığını, sözleşme hükümlerine göre yapılan kesin hesap sonucunda davalının 711.902,18 TL borçlu olduğunu, ayrıca sözleşmenin feshi ile birlikte inşaat sahasında davalı/Taşerona ait olduğu beyan ve iddia konusu yapılan malzemelerden dava dışı satıcı …’den satın alınmış bulunulan malzemelerin bedellerinin, davalı/taşeron tarafından satıcıya ödenmeyince, inşaat sahasından satıcı tarafından alınmaya kalkışılması üzerine davacı tarafından, davalı/taşeronun hesabından tenzil edilmek üzere davalının nam ve hesabına satıcıya ödeme yapıldığını, sözleşmenin feshini müteakip davacı şirket tarafından, … … D.İş. sayılı dosyası ile yapılan işlerin fiili ve fiziki durumları belirlenerek taahhütte geç kalınmamak için davalı firmaya alt yüklenicilik yapan dava dışı… … Ltd. Şti. ile 11/06/2012 tarihinde, bilirkişi tespit tutanağında yapıldığı tespit edilen işlerin dışında kalan işlerin yapılması için Alt yüklenici/Taşeron sözleşmesi akdedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000 TL alacağın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek banka avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili tarafından verilen 27.02.2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen sözleşmenin imzalandığı, davacının sözleşmenin imzasını müteakip onaylı proje örneklerinin davalıya teslim edilmediğini, davacıya bu konuda yazılı ihtar çekilmesi üzerine bir süre sonra onaylı projelerin teslim edildiğini, işin gecikmesine davacı tarafın neden olduğunu, ağır kış şartlarına rağmen davalının eksiksiz olarak yükümlülükleri yerine getirdiğini, daha sonra davacının hukuka aykırı nedenlerle ve haklı gerekçeleri olmadan tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, buna karşı olarak davalı şirketin sözleşmenin feshinin haksız olduğu yönündeki itirazlarını ve beyanlarını davacıya bildirdiğini, davacı taraf, davalının yükümlülüklerini ifa etmediğini beyan etmiş ise de bu konuda davacı tarafın davalıya yapmış olduğu herhangi bir sözlü veya yazılı ihtarı olmadığını, davacı tarafça davalının alacaklarının ödenmediğini, akabinde davacı tarafın, davalı şirketin taşeronu olan… ….’nin yan firması olan … ile sözleşme yaptığını, davacı tarafın … ile yaptığı sözleşmeyi de feshettiğini, bu firmalarca … …. esas sayılı dosyası ile dava açılmış olduğunu, davacı tarafın kötüniyetli olarak davalıyı bilerek ve isteyerek zarara uğrattığını, davacının her ne kadar davalının sözleşmeye aykırı davrandığını iddia etse bile bu iddiaları doğru olmadığını, müvekkili şirket tarafından davacı tarafça sözleşme haksız yere feshedildikten sonra … … D.İş. dosyası ile tespit yaptırıldığını, alınan raporda davalının yaptığı imalatların açıkça belirlenmiş olduğunu, kaldı ki davacı tarafın … D.İş. sayılı dosyası ile yaptırılan tespitin de lehlerine olduğu, davacı tarafça neye göre yapıldığı belli olmayan bir hesabı kabul etmediklerini savunarak bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
DELİLLER

Sözleşme : 10.10.2010 tarihli sözleşmenin 3.maddesinde; işin konusunun “… Mamak Kartaltepe Kent Parkı Çevre Düzenleme İnşaatı İşi” olduğu;
6.maddesinde; sözleşmenin keşif bedeli 4.000.000 TL kesin olup hiçbir bedel ve nam altında değişmeyeceği; taşeronun ihale dokümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak, işin tümüne şamil olmak üzere kesin keşif bedeli üzerinden %22 oranında indirim yaparak işi toplam 3.120.000 TL götürü bedel ile anahtar teslimi olarak yapmayı kabul ve taahhüt ettiği, götürü bedele KDV”’nin dahil olmadığı;
9.maddesinde; sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde …”e göre yer teslimi yapılarak işe başlanacağı, altyüklenici/taşeronun taahhüdün tümünü işyeri teslim tarihinden itibaren 73 takvim günü içinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmek zorunda olduğu, gecikme olması halinde işverenin 25 ve 26.maddeleri hükümleri çerçevesinde davranma serbestisine sahip olduğu;
11..maddesinde; işverenin, alt yükleniciye/taşerona ödeme yapabilmesi için o aya ait yapılan imalatların işveren hak edişine konulup İdare tarafından ödenmesini müteakip, İdarenin kabul ettiği miktarlar doğrultusunda sözleşme ekinde EK’te verilen pursantaj oranına göre bulunan KDV”’li tutarın 15 gün içinde altyükleniciye/taşerona ödemesi yapılacağı;
25.maddesinde; altyüklenicinin/taşeronun; taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi (yer teslimine yanaşmaması, işin bütününün tek alt yükleniciye/taşerona yaptırılması veya onaya tabi işlerde izinsiz alt yüklenici/taşeron çalıştırılması, sözleşmenin izinsiz devri, izinsiz temlik, süresi biten teminat mektubunun süresinin uzatılmaması, iş programının aksatılması gibi sözleşmeye aykırı davranışlar) veya işi süresinde bitirmemesi hallerinde, ihale dokümanında belirlenen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere, İdarenin/İşverenin en az 5 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı halin devam etmesi durumunda, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedileceği ve sözleşme feshedilerek hesabının gene) hükümlere göre tasfiye edileceği;
26.maddesinde; sözleşmede belirtilen süre uzatım halleri hariç, altyüklenicinin/taşeronun sözleşmeye uygun olarak işi süresinde bitirmediği takdirde 5 beş gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanacağı, altyüklenicinin/taşeronun sözleşmeye uygun olarak işi süresinde mücbir sebep olmaksızın bitirmediği takdirde, gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin %0,010’u (onbinde on) oranında olmak üzere gecikme cezası uygulanacağı, ancak bu gecikmenin 5 takvim gününü geçtiği takdirde bu durumun tutanakla belirleneceği, işverenin bu müddeti isterse devam ettirebileceği, tebligata veya herhangi bir hüküm almaya gerek kalmaksızın sözleşmeyi fesih ederek doğan maddi ve manevi zararlarını ve sair 27.maddesinde; sözleşmenin idare/işveren veya alt yüklenici/taşeron tarafından feshedilmesine ilişkin şartlar sözleşmeye ilişkin diğer hususlarda 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı;
27.maddesinde; Alt yüklenici/taşeron iş bu sözleşme ve eklerinde tayin olunan sorumluluklardan herhangi birisine veya işverenin ihtarlarına riayet etmediği takdirde işveren hiçbir hükme hacet kalmaksızın alt yüklenici/taşeronun işine son verip sözleşmeyi tek taraflı feshetmeye yetkili olduğu, fesih halinde teminat irad kaydedileceği ayrıca bu fesihten dolayı işveren alt yüklenici/taşerona maddi manevi hiçbir tazminat ödemeyeceği,
27.3 maddesinde; Ancak altyüklenicinin/taşeronun işverene vermiş olduğu maddi ve manevi zarar ve ziyanı ödemekle yükümlü olduğunu altyüklenici/taşeronun peşinen gayrikabili rücu olarak kabul ettiği, diğer ceza-i şartlar bu sözleşme hükümlerinde belirtildiği gecikme cezası bu madde gereğince sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar alınacağı, hususlarına yer verilmiştir.
-İhtarnameler
-Tanık Beyanları
-Bilirkişi Raporları…. Dosyasında alınan 03.04.2014 Tarihli raporda özetle; Davacı taraf ticari defterlerini hazır etmediğinden incelenemediği, davacı yana ait 2011 ve 2012 yılları ticari defterlerin incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi İrfan Demici’nin 30.10.2014 tarihli ek raporunda: davacı şirkete ait defterler de incelenerek davaya konu sözleşme hükümleri gereğince davalının üstlenmiş olduğu edimlerini sözleşme koşullarında ifa ve icra edip etmediği, davacı yan tarafından dava konusu sözleşmenin haklı olarak fesih edilip edilmediği ile ilgili Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı yanın davalı yandan 497.296,42 TL cari hesaptan alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
-… E. sayılı dosyada alınan Bilirkişi raporunda özetle; Bu davada, davacılar …. Ltd. Şti ve … İnş… Ltd. Şti olup, davalılar …İ aleyhine açılan davada, …. İnşaatı Sözleşmesinin …’ne … tarafından ihale edildiği, … Firmasının bu işi taşeron olarak … firmasına verdiği, ..firmasınca hiçbir imalat yapılmadan… firması ile alt taşeron sözleşmesi yapıldığı,… firmasınca 1.907.847,50 TL hak ediş yapıldığı halde 689.534 TL ödendiği, bakiye 1.218.313,50 TL’nın ödenmediği, bunun üzerine..firmasının… firmasını aradan çıkararak… firması yetkililerince … firması kurularak … firması ile … arasında sözleşme yapıldığı..nun…’nun kaldığı yerlerden işe devam ettiği ve 456.000 TL- 120.000 TL olmak üzere toplam 576.000 TL hak ediş yaptığı bu bedeli…’ya ödenmediği iddiasıyla, davacılara ödenmeyen hak edişlerin tespiti ve ödenmesi gereken tarihlerden itibaren ticari faiziyle ödenmesinin talep edildiği, Mahkemece aldırılan Bilirkişi raporunda özetle; Davacı …’nden 681.951,15 TL bakiye hak ediş alacağı bulunduğu, davacı … nin davalı …den 576.264,79 TL alacağı ve 70.643,86 TL şantiyede bulunan malzemeden dolayı alacağı bulunduğu saptanmıştır.
-…. tarafından, davalı …aleyhine talep edilen tesbit neticesi Bilirkişi tarafından 08.06.2012 tarihinde düzenlenen raporda özetle; Hafriyat metrajı hesaplanamadığı belirtilerek tespit mahallinde bulunan malzemelerin tespitinin yapılarak listelendiği, ayrıca hatalı imalatların belirlendiği anlaşılmıştır.
-… sayılı dosyası: Davalı … tarafından davacı … aleyhine talep edilen tespit sonucu düzenlenen 27.08.2012 tarihli rapora özetle; yapılan imalatların metrajları belirtilmiş olup tespit konusu şantiyede kazı miktarının 65.931,000m3, dolgu miktarının 9.600.000 m3 olduğu belirlenmistir.
Bilirkişi Raporu: 07.05.2020 Tarihli kök raporda özetle; davacının yapmış olduğu 2.446.492,16 TL’ye karşılık davalı altyüklenicinin 3.007.790,49 TL (3.010.890,49 -3.100,00) tutarında imalatı bulunduğundan davacının fazla ödeme iddiasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı eldeki dava ile; taraflar arasında akdedilen 10.10.2010 tarihli sözleşmenin davacı tarafından feshi ile ortaya çıkan 711.902,18 TL’lik fazla ödemeye karşılık şimdilik 10.000 TL”’nin tahsili istemli olarak davayı açmıştır.
Dava dışı işveren İdare olan …” ile davacı … arasında 15.08.2011 Tarihli “……düzenlemesi inşaatı İşinin” yapımı için, 4735 Sayılı Kamu ihaleleri Sözleşmeleri Kanunu gereğince bir sözleşme akdedildiği, 10.10.2011 tarihinde yüklenici davacı …. İşveren sıfatı ile diğer davalı… ise Altyüklenici/Taşeron sıfatı ile bahse konu işin yapımı için anahtar teslimi götürü bedel türünde sözleşme tanzim edildiği, davalı taşero….’nin sözleşme gereği üstlenmiş olduğu edimlerini ikmal ve ifa da temerrüde düştüğü gerekçesiyle davacı tarafından sözleşmenin 25 ve 26.maddeleri uyarınca, ….Noterliğinin 23 Mayıs 2012 Tarih ve … yevmiye no.lu ihbarnamesi ile sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce deliler toplanmış, bilirkişi heyetlerinden raporlar aldırılmıştır.
Eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatı yükleniciye, iş bedelinin ödendiğinin ispati ise iş sahibine düşmektedir. Bu bağlamda, faturanın tek başına işin yapıldığını yahut teslim olgusunu kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği hususu, yerleşik yargısal içtihatların gereğidir.
Yukarıda belirtilen ispat kuralları çerçevesinde gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Sözleşmeye göre işin süresi ve teslim Tarihinin belirlenmesi-Gecikme süresinin belirlenmesi bakımından yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasında imzalanan 10.10.2010 tarihli sözleşmede; yer tesliminin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içerisinde yapılacağı ve altyüklenicinin taahhüt ettiği işlerin tümünü işyeri teslim tarihinden itibaren 73 gün içerinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getireceği kararlaştırıldığı, bu süreler esas alındığında iş bitim tarihi 27.12.2010 (10.10.2010 * 5 gün * 73 gün) olarak belirleneceği, Taraflarca imzalı ara hak edişlerde bitim tarihi olarak 31.12.2011 olarak belirtilmiş olduğu, davalının edimlerini süresinde yerine getirmediği, temerrüde düştüğü ileri sürülerek davacı tarafından sözleşmenin 25 ve 26 ncı maddeleri hükümleri uyarınca sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği tarihin ise 23.05.2012 olduğu anlaşılmaktadır. İşin bitirilmesi gereken 31.12.2011 tarihinden fesih tarihi olan 23.05.2012 tarihine kadar ki gecikme süresinin bu halde 144 gün (31.12.2011-23.05.2012) olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça savunmasında, projelerin kendisine teslim edilmediği, yazılı ihtarlardan sonrasında teslim edildiği beyan edilmiş, fesih tarihine kadar davalı alt yüklenicinin davacıdan proje talebine ilişkin yazılı ihtarının bulunmadığı anlaşılmakta ise de;
Tanık ifadelerinden; gerek sözleşme süresinde ve gerekse geciken sürede davalı alt yüklenicinin imalatlara devam ettiği (ara hakediş tarihleri de bunu göstermektedir), projelerin davalı alt yükleniciye peyder pey verildiği (tanık … beyanından), işin başlangıcında onaylı projelerin bulunmadığı, altyükleniciye imalatların şifahen tarif edilerek ve bildirilerek yaptırıldığı ve projelerin sonradan verilerek aksaklıkların giderildiği (tanık … ve davacının şantiye şefi… beyanından) anlaşılmaktadır.
Buna göre dosya kapsamında, davalı alt yüklenicinin eksik projelerin teslimine ilişkin yazılı bir talebinin bulunmadığı, işin başlangıcında projelerin alt yükleniciye bir bütün olarak teslim edilmediği, peyder pey teslim edildiğinin tanık beyanları ile sabit olduğu anlaşılmakla birlikte projelerin son bölümünün alt yükleniciye hangi tarihte teslim edildiği veya fesih tarihinde eksik proje bulunup bulunmadığı dosya kapsamından tespit edilememiştir.
Bununla birlikte taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca, davalı yüklenicinin sözleşmenin 9.7 nolu maddesi ile; yer teslim tutanağı ile (15/10/2011) tarihi ile işe başlayacağını, 73 gün ve 29/12/2011 tarihine kadar işi tamamlayacağını taahhüt ettiği, sözleşmenin 12.4 nolu maddesiyle, işin yapılmasına engel bir durum ortaya çıktığında yazılı olarak işverene bildirmesi gerektiği hükme bağlanmış olup, sözleşmenin 18.2 maddesi uyarınca, işverenden kaynaklı gecikme olması durumunda, engelleyici sebeplere göre işe tesir ettiği orandaki süre kadar uzatılacağı kararlaştırılmış, sözleşmenin 22.4.3.1 maddesinde ise; inşaat mahallini gördüğünü, “işi yapılmasına herhangi bir tesiri olan veya bunlara taalluk eden her türlü şartı dikkatli tetkik ettiğini, ve sözleşmenin 22.4.3.2 maddesinde ise “… sözleşmenin konusunu teşkil eden işlerin en küçük teferruatına varıncaya kadar işlerin ehli sıfatı ile işe vukuf kesbettiğini beyan ve kabul eder.” hükümleri çerçevesinde, davalının işi yapmasına engel durumu işverene bildirmediği görülmektedir. Bu durumda sözleşmenin geciktiği 144 gün kadar, kendisine ek süre tanınması gerektiği iddiasının davalı tarafından kanıtlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Gecikme cezası uygulanması gerekip gerekmediği bakımından yapılan değerlendirmede;
Davalı alt yüklenicinin sözleşme süresinde işi tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmesinde temerrüde düşmesi halinde davacı işverenin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshine ilişkin düzenlenen 26 ncı madde de; gecikme halinde işveren tarafından (5) beş gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanacağı, gecikme 5 takvim gününü geçtiği takdirde bu durumun tutanakla belirleneceği hususlarına yer verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre sözleşme süresinin bitiminden sonra düzenlenen 2 ve 3 nolu hak edişlerde gecikme cezası uygulanmadığı anlaşılmakta olup, sözleşmenin 26. maddesine göre gecikme cezası uygulanabilmesi için öncelikle davalı yükleniciye süre verilmesi gerektiği, davacı tarafça bu süre tanınmaksızın sözleşmenin feshedildiği anlaşılmakla, davacının gecikme cezası talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin Feshinin haklı olup olmadığı Hususu;
Davalı yanca işin 73 günde tamamlanacağı taahhüt edildiği ve sözleşmeyle kararlaştırılan süre üzerinden 144 gün geçtiği halde, işin halen tamamlanamadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Sözleşmenin 26.2.maddesinde, gecikme halinde işveren tarafından 5 beş gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanacağı, gecikme 5 takvim gününü geçtiği takdirde bu durumun tutanakla belirleneceği, 26.2.1. maddesinde ise “Ancak bu gecikme 5 (beş) takvim gününü geçtiği takdirde bu durum tutanakla belirlenir. İşveren bu müddeti isterse devam ettirebilir, tebligata veya herhangi bir hüküm almaya gerek kalmaksızın sözleşmeyi feshederek doğan maddi ve manevi zararlarını ve sair haklarını Altyükleniciden talep etmekte serbesttir.” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, TBK’nun 473.maddesinde; “Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, iş sahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.” hükmüne yer verilmiş, yine TBK’nun 124. maddesinde, borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa, süre verilmesine gerek olmadığı düzenlenmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, 73 günlük sözleşme süresine rağmen, 144 gün geciken davalı yanın, bu gecikmesinin ne kadarlık kısmının haklı nedene dayandığı ve tanınması gereken ek süreyi kanıtlar nitelikte bir kayıt sunmadığı görülmektedir. Davacı yan sözleşmeyi feshetmeden önce, sözleşmenin 26.2.1.maddesinde yer alan 5 günlük ihtarı göndermemiş olsa da, 5 günlük süre verilse dahi bu sürede işin tamamlanamayacağı açık olduğundan, TBK’nun 124. Maddesine göre davacının sözleşmeyi haklı olarak feshetmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
İşin gerçekleştirilme oranı-Davalının yaptığı imalat tutarının tespiti bakımından yapılan değerlendirmede;
Davacı tarafça 23.05.2012 tarihli … yevmiyeli nolu ihtarnamesiyle, sözleşmeyi feshettiği sabit olmakla birlikte, gerek …’nin 48. maddesi gerekse yerleşik yargısal içtihatlar nazara alındığında, taraflar arasındaki sözleşmenin tasfiyesinin ve işin gerçekleşme oranının, fesih tarihindeki durum esas alınarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ne var ki sözleşmenin götürü bedelli-anahtar teslim sözleşme olduğu anlaşılmakla birlikte, Bilirkişi raporlarında da ifade edildiği üzere; sözleşme ile hangi iş kalemlerinin davalıya yaptırılacağı kalem kalem belirlenmemiş olup, bu nedenle,…kayıtlarında yer alan sözleşme eklerinde yer alan pursantaj tablolarına göre, davalının imalatlarının pursantaj esasına göre belirlenmesi de mümkün olamamıştır. Mahallinde yapılan her iki delil tespiti dosyasında da, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında birim – fiyat esasına göre ve hatta yalnızca metraj ölçümü yapılarak tespit yapıldığı görülmüş olmakla işin fiziken gerçekleşme oranı üzerinden bir tespit yapmak olanaklı olmamıştır.
Dosya içerisinde yer alan 03/05/2012 tarihli kesin hesap belgesinde, davalının imalat oranı %58,06 olarak belirlenmiş ise de, anılan kesin hesap sözleşmenin feshinden önce düzenlenmiş olup, davacı yanca davalının sözleşme feshedilmeden önce işten fiilen el çektiğine dair bir kayıt sunulmamıştır. Bu durumda, fesih tarihi olan 23/05/2012 tarihine kadar yapılmış olan imalatların, davalı tarafından gerçekleştirildiği karinesinden yola çıkılarak, davacının da delil olarak dayandığı ve fesih tarihinden sonraki ilk delil tespiti olan … … İş) sayılı dosya ile yaptırılan delil tespiti nazara alınarak hesaplama yapılmıştır.
Buna göre; davalının fesih tarihine kadar yaptığı imalatların piyasa rayiçlerine göre tutarının KDV dahil 2.857.298,49 TL olarak belirlendiği anlaşılmakla bu tutar hesaplamada dikkate alınmak gerekmiştir.
Davalı adına dava dışı satıcıya ödenen bedel yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı tarafça, dava dışı satıcı ….’den satın alınmış bulunulan malzemelerin bedellerinin, davalı/taşeron tarafından satıcıya ödenmeyince, inşaat sahasından satıcı tarafından alınmaya kalkışılması üzerine davacı tarafından, davalı/taşeronun hesabından tenzil edilmek üzere davalının nam ve hesabına satıcıya ödeme yapıldığı ileri sürülmüş ise de;
Tespit raporlarında sözleşmenin feshi ile altyüklenicinin sahada kalan malzemelerinin miktarları tespit raporlarıyla belirlenmiş olup, parasal tutarının bilirkişi raporu ile 153.592,00 TL olarak hesaplandığı ne var ki davacı tarafça ödeme belgesi sunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki iddiaya itibar edilmemiştir.
Eksik ve Kusurlu İşler yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı vekilince davalı tarafça işin eksik ve kusurlu yapıldığı ileri sürülmüş ve bu hususta sebep olunan faturalar dosya içerisine sunulmuş ise de, dava konusu işle ilgisi ve irtibatı tespit edilemediğinden yapılan hesaplamada dikkate alınmamıştır. Bununla birlikte …İş. sayılı dosyada belirtilen mahaldeki taş duvarın 10 mt’lık kısmının eğri yapıldığı tespit edilmiş ise de, yapılan duvarın kabul edilmediğine ya da yeniden yapıldığında dair belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
….İş. sayılı dosyadaki tespit raporunda Kongre Merkezi çevresi saha beton kalınlığının, imalat alanının yaklaşık %15’i oranında standart kalınlıkta olmadığı tespiti yapılmış olup, Bu konuda bilirkişi heyetince 3.100,00 TL kesinti yapılması gerektiği belirtilmiş olmakla, hesaplanan kesinti bedelinin davacı alacağının tespitinde dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Fazla ödeme yapılıp yapılmadığı yönünden yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 10.10.2010 tarihli sözleşmenin “Anahtar Teslimi Götürü Bedel” türü sözleşme olduğu, işin kesin keşif bedelinin 4.000.000 TLve alt yüklenicinin işin tümünü kesin keşif bedeli üzerinden %22 indirimli olarak KDV hariç 3.120.000 TL’ye yapmayı taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Talimat mahkemesince düzenlenen rapor uyarınca; Davacı tarafça yapılan ödemelerin toplamı 2.622.254,89 TL olup, bu ödemelere dahil olan 172.762,73 TL”’lik kısmın teminat kesintilerinden oluştuğu, bu nedenle teminatın taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi sona erdiğinde iadesi gerekmekte olduğundan net ödeme tutarı olarak (2.622.254,89-172.762,73) 2.446.492,16 TL’nin esas alınması gerektiği anlaşılmıştır. Buna göre; davalının fesih tarihine kadar yaptığı imalatların piyasa rayiçlerine göre tutarının KDV dahil 2.857.298,49 TL olarak belirlendiği bu tutara malzeme bedelinin de ilavesi ile davalının KDV dahil toplam alacağının 3.010.890,49 TL (2.857.298.49 TL + 153.592,00 TL ) hesaplandığı,
Davalı tarafça ayıplı imalatı neticesi tenzili gereken (Kongre Merkezi çevresi saha beton kalınlığının, imalat alanının yaklaşık %15’i oranında standart kalınlıkta olmadığı tespiti yapılmış olup, Bu konuda bilirkişi heyetince 3.100,00 TL kesinti yapılması gerektiği belirtilmiş olmakla) 3.100,00 TL düşüldüğünde ise (3.010.890,49 TL-3.100,00 TL) davalı alacağının 3.007.790,49 TL olarak belirlendiği, hal böyle olunca davacı tarafça yapılan 2.446.492,16 TL ödemeye karşılık davalı tarafça yapılan imalat tutarının 3.007.790,49 TL olduğu anlaşılmakla davacının fazla ödeme iddiasının yerinde olmadığı değerlendirilmiş olmakla,
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından, dava dosyasında peşin alınan 170,80 TL’den mahsubu ile bakiye 90,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına AAÜT 13 maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır