Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/861 E. 2022/932 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/861
KARAR NO : 2022/932

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
VEKİLLERİ : Av. ……
: 2- … – … …
VEKİLLERİ : Av. …….
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluk Davası
DAVA TARİHİ : 02/07/2012
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.DAVACILAR VEKİLİ İDDİASINDA ÖZETLE;
Müvekkillerinden …’in 180.000/3.000.000, …’nun ise 60.000/3.000.000 pay oranı ile dava dışı…Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin ortağı olduğunu, şirketin yönetim kurulu başkanı ve üyeleri olan davalıların, şirketi kötü yönetmeleri sebebiyle şirketi ve müvekkillerini zarara uğrattıklarını, müvekkillerinin yıllarca kâr payı alamadıklarını ve mevcut hisselerinin oranlarının da düştüğünü, davalıların, faaliyet giderlerini yıllarca net satışların % 70’lere varan oranlarda gösterdiğini, sektör ortalamasının % 15 civarında olduğunu, şirketin merkezi olan ve faaliyet gösterdiği binanın kirasının yıllar itibari ile ortalama 300.000 TL ile 400.000 TL arasında gösterildiğini, ortalama emsal kiraların yıllara göre 60.000 ile 140.000 TL civarında olduğunun yapılan araştırmalar ile tespit edildiğini, davalıların şirket yönetimi sırasında ticari ilişkilerinin tamamını Akman Holding isimli bir işletme ile yaptığını, işyerinin mülk sahibinin de Akman Holding olduğunu, davalıların, şirket yönetim sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmemesi sonucu oluşan zararı şirkete ödemekle yükümlü olduklarını, şirkete verilen zarar sebebiyle müvekkillerinin de dolaylı zarara uğradıklarını, hisse bedellerinin düştüğünü, yasal ve ticari gereklilik olmadığı halde sermaye artırımına gidildiğini, bu nedenle müvekkillerinin sermaye paylarının düşürüldüğünü, bundan doğan zararın da giderilmediğini, açılan davanın belirsiz alacak davası olduğu belirterek, davalılardan her birinin yönetimde kaldıkları süre içerisinde usul ve yasaya aykırı şekilde şirketin yönetilmesini ve yönetim için gereken özeni göstermemeleri nedeniyle şirkete verdikleri zarar miktarı olarak bilirkişi tarafından belirlenecek zarar tutarının davalılardan her dönem sonunda oluşmuş olan zararın bankaların kendi aralarında bir yıllık vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz ile birlikte alınarak, dava dışı…Sağlık Hizmetleri A.Ş.ne ödenmesine, ayrıca müvekkillerinin hisse oranlarının usul ve yasaya aykırı sermaye artırımları ile düşüşünden kaynaklı olan ve yargılama sürecinde belirlenecek olan alacak miktarının da her bir müvekkilinin zararı oranında davalılardan, bankaların kendi aralarında bir yıllık vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.DAVALILAR VEKİLİ SAVUNMASINDA ÖZETLE;
Davacıların kısmi dava açmalarının usule aykırı olduğunu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacıların daha önce aynı taleple Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/409 ve 2010/318 esas sayılı davaları ikame ettiklerini, dolayısıyla fiili ve faili öğrenme tarihinin davaların ikame edildiği 2009 tarihi olduğunu, bu süre dikkate alındığında zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkillerinin yönetici olduğu şirketin her yıl genel kurul toplantısı yaptığını, bu toplantılarda hem yönetim hem de denetim kurulu üyelerinin ibra edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu için kusurları ile zarara sebebiyet vermiş olmaları gerektiğini, dava dışı şirketin zarar etmediğini, müvekkili yöneticilerin sorumluluklarını doğuracak bir halin mevcut olmadığını, şirketi özenle yönettiklerini, esas sermaye artırım kararının Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde Genel Kurulun yetkisinde olduğunu, yapılan sermaye artırımının Kanuna uygun yapıldığını, ana sermayenin kanunun aradığı asgari sermayenin altında kaldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

3.İDDİA, SAVUNMA VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HÜKME ESAS GEREKÇE;
Dava; Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluk davasıdır.

Dava dışı şirket ortağı olan davacıların, şirketin yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan davalıların, yönetim faaliyetleri sırasında aldıkları kararlarla şirketi ve kendilerini zarara uğrattıklarını iddia ederek zararın tazminini talep etmiş, davalılar ise; iddiaları reddederek, davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, yönetim kurulunun genel kurulda ibra edildiğini, şirketin zarar etmediğini, sermaye artışının yasal zorunluluk gereği yapıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Buna göre, taraflar arasında, davalı yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin ifası sırasında aldıkları kararlar ve yaptıkları işlemler ile şirketi ve davacı şirket ortaklarını zarara uğratıp uğratmadığı konusunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasına göre, şirket yönetim kurulunun yaptığı işlemler nedeniyle ortağın zarar görmesi halinde ortağın yönetim kurulu aleyhine dava açabileceği, zarar doğrudan ortağın şahsında oluşmuşsa, ortak oluşan zararın bizzat kendisine verilmesini, dolaylı zararların ise şirkete verilmesini talep edebileceği kabul edilmektedir. Yönetim kurulu üyeleri müteselsilen sorumlu olmakla birlikte sorumlulukları görev yaptıkları dönemle sınırlıdır.

Tarafların dayandığı deliller celbedilmiş, şirket kayıtları ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporu ve tarafların itirazlarını karşılar ek rapor aldırılmıştır.

Dosya kapsamı, deliller ve hükme esas alınan 17/.12.2020 tarihli bilirkişi raporu ve bu rapora yapılan itirazlar üzerine aldırılan ek raporlarda ki tespitlere ve hesaplamalara göre yapılan değerlendirmeye göre;

Dava dışı Med-Art Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin 02.07.1997 tarihinde ticaret siciline tescil edilerek davacıların dahil olmadığı 5 ortak tarafından kurulduğu, dava dışı şirketin 27.01.1998 tarihli genel kurulundan itibaren davacılardan …’nun isminin hazirun cetvellerinde yer aldığı, 23.05.1999 tarihli genel kurulda davacı …’nun yönetim kuruluna seçildiği, 21.07.2001 tarihli genel kurula kadar yönetim kurulu üyesi olduğu, 04.05.2007 tarihli genel kurulu gündeminin 7. Maddesinde şirket sermayesinin 1.500.000.TL.’den 3.000.000.TL.ye çıkarılmasına ve tadil (esas sözleşme) tasarının tescil ve ilanına karar verildiği, bu genel kurul hazirun cetvelinde davacı …’nun asaleten veya vekaleten imzası bulunmadığı, davacı …’in ise 20.06.2008 tarihli genel kuruldan itibaren hazirun cetvellerinde isminin yer aldığı, davacıların katıldığı 20.06.2008 tarihli genel kurul gündeminin 7. maddesinde yönetim ve denetim kurulunun oybirliği ile ibra edildiği, davacı …’in bu genel kurula kendi adına asaleten, diğer davacıya vekaleten katıldığı, şirketin 13.05.2009 tarihli genel kulunda ise divan heyeti oluşturulması dışındaki kararların oyçokluğu ile alındığı, davacıların gündemin 3-4-5-6-7 maddelerindeki ibralara ve yeni yönetim kurulu seçimine ret oyu vererek muhalefet şerhi yazdırdıkları, davacı …’in bu genel kurula kendi adına asaleten, diğer davacıya vekaleten katıldığı, bu genel kuruldan sonra davacıların genel kurul kararı iptal davaları açtığı, davalılardan …’nın 15.11.2003 tarihinden dava tarihine kadar, …’in 24.05.2005 tarihinden dava tarihine kadar, …’ın 15.11.2003 tarihinden dava tarihine kadar ve …’ın ise 06.06.2011 tarihinden dava tarihine kadar yönetim kurulunda görev yaptıkları anlaşılmıştır.

Davacıların sermaye artırımı nedeniyle davacıların hisse oranlarının düşürüldüğü iddiası yönünden deliller değerlendirildiğinde; Sermaye artırımının şirket genel kurulunca alınan kararla yapıldığı, bu kapsamda dava dışı şirketin 04.05.2007 tarihli genel kurulu gündeminin 7. Maddesinde şirket sermayesinin 1.500.000.- TL.’den 3.000.000.-TL.’ye çıkarılmasına karar verildiği, öncesinde de birkaç defa sermaye artırımı yapıldığı, davacılardan Ali ÇELİK, 04.05.2007 tarihli sermaye artırım kararından daha sonra ortak olduğu, sermaye artırım kararının, genel kurul kararının iptali davası açılarak iptalinin sağlanması gerektiği, genel kurul kararlarının iptal edilmediği müddetçe tüm ortakları bağlayacağı, davacılardan Levent BAŞOĞLU’nun rüçhan hakkını kullanmasının engellediğine dair bir kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır.

Davacıların, davalıların yüksek miktarda kira bedeli göstermek suretiyle şirketin zarara uğratıldığı iddiası yönünden deliller değerlendirildiğinde; davacıların ortağı olduğu Med-Art Sağlık Hizmetleri ve İşletmeleri A.Ş. ile Akman Sağlık Hizmetleri A.Ş. arasında imzalanan 17.04.2003 tarihli “Ortaklık Protokolü yapıldığı, Protokolün 4. Maddesinde; “Medart, Akman’ın binasına taşınmayı ve Akman’a cirosunun %10’unu aylık kira bedeli olarak ödemeyi kabul eder…” şeklinde düzenleme olduğu, protokol tarihinden hemen sonra yapılan 09.05.2003 tarihli olağan genel kurulda, sonrasında yapılan 09.10.2003 tarihli olağanüstü genel kurul ve 29.04.2003 tarihli genel kurulda da kiraya ilişkin protokolle ilgili bilgi verildiğine dair bir kayda rastlanmadığı, davalı tarafa verilen kesin sürede yönetim ve denetim kurulu raporları sunulmadığından, bu raporlarda kira sözleşmesinden bahsedilip, dolayısıyla genel kurula bilgi verilip verildiği davalı tarafça ispatlanamamıştır. Davalılar genel kurullarda ibra edildiklerini savunmuşsa da, ibra yalnızca açıkça genel kurula sunulan ve bilançoda açıkça gösterilen hususlarda geçerlidir. Bilançolar incelendiğinde kira bedelinin açıkça yazılı olmadığı, genel yönetim giderleri içerisinde yer aldığı görülmüştür. Buna göre, kira sözleşmesinin genel kurulca onaylanmamış olması ve ödenen kira bedellerine ilişkin genel kurulun bilgilendirilmemiş olması karşısında fazla ödenen kira bedelleri şirket zararı olarak değerlendirilmiştir.

Emsal kira bedeline nazaran kira bedelinin fazla ödendiği, bu zararın davacıların yönünden doğrudan oluşmuş bir zarar olmadığı, dolaylı bir zarar olduğu, dolayısıyla oluşan zararın şirket zararı olduğu, 2013 yılından, dava tarihi olan 28.06.2012 itibarıyla fazla ödenen kira bedellerinden dolayı toplam 2.164.377,95.TL. şirket zararının oluştuğu, davalı yönetim kurulu üyelerinin görev yaptığı sürelere nazaran bilirkişi heyetince yapılan hesaplamaya göre, davalı …’nın 2003 yılı öncesinden itibaren görev yapması nedeniyle oluşan zararın tamamından, davalı …’ın 27.04.2004 tarihi itibari ile görev yaptığından, bu tarih itibari ile zararın 1.915.821,55.TL.lık kısmından, davalı …’in 24.05.2005 tarihi itibari ile görev yapması nedeniyle, oluşan zararın 1.570.680,69.TL.lık kısmından, davalı …’ın ise 06.06.2011 tarihi itibari ile görev yapması nedeniyle, oluşan zararın 100.724,76.TL.’lik kısmından diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.

Buna göre; davacıların sair iddiaları ispatlanamadığından, emsal kira bedeline nazaran kira bedelinin fazla ödenmesi sebebi ile oluşan şirket zararına istinaden, dava kısmen kabul edilerek; 2.164.377,95 TL’nin (davalı … yönünden 1.915.821,55 TL ile, davalı … yönünden 1.570.680,69 TL ile, davalı … yönünden 100.724,76 TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsil edilerek dava dışı…Sağlık Hizmetleri AŞ’ye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın Kısmen kabulü ile;
2.164.377,95 TL’nin (davalı … yönünden 1.915.821,55 TL ile, davalı … yönünden 1.570.680,69 TL ile, davalı … yönünden 100.724,76 TL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsil edilerek dava dışı…Sağlık Hizmetleri AŞ’ye ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 147.848,66 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında alınan peşin ve ıslah harcı tutarı olan 36.993,70 TL harcın mahsubu ile kalan 110.854,96 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 37.014,85 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 576,35 TL tebligat ve posta gideri, 18.900 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 19.476,35 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
6- Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacılar yararına takdir edilen 207.218,90 TL vekalet ücretinin ( Davalı … yönünden 194.791,08 TL, davalı … yönünden 173.654,46 TL, davalı … yönünden 16.108,71 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
7-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)