Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2006/611 E. 2021/10 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2006/611
KARAR NO : 2021/10

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/11/2006
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

1.Davacı vekili özetle; dava dışı … Yapı Ltd. Şti.’ne müvekkili Bankanın … Şubesi tarafından kullandırılan usulsüz krediler sebebi ile bankanın zarara uğradığını, bankaca düzenlenen istihbarat raporlarında şirkete kullandırılacak kredi konusunda olumsuz raporlar verilmesine rağmen banka müdürü olan davalı … ile Müdür Yardımcısı Davalı … imzası ile şubenin olumlu görüş içeren kredi teklifi üzerine Ticari Krediler Müdürü davalı …’nın olumlu görüşü, Genel Müdür Yardımcısı davalı …’ın uygun görüşü ve Banka Genel Müdürü davalı …’in oluru ile diğer davalıların üyesi bulunduğu yönetim kurulu tarafından 29/12/1995 gün ve 44 sayılı oturumda bankaya kredi tahsisine karar verildiğini, kredi koşulu olarak şirket ortaklarının şahsi kefaleti ve taşınmazlar üzerine kredinin %200 fazlası ile ipotek tesis edilmesinin kararlaştırıldığını, şube tarafından firmanın teminat teşkil eden gayrimenkulleri değiştirme talebi ve ekspertiz heyetinin yanıltılması sonucu kredinin kapatılması talebinde bulunulduğunu ve kredinin iptal edildiğini, kısa bir süre sonra istihbarat raporu ve ekspertiz raporu düzenlenerek şube tarafından olumlu görüş bildirilerek yeniden kredi kullandırılmasının teklif edildiğini, genel müdürlükten kredi kullandırılma hususunda yetki ve talimat verilmemesine rağmen şube tarafından yeterli teminat alınmadan kredi kullandırıldığını, ek kredi talebinin şube tarafından olumlu görüş bildirilerek Ticari Krediler Müdürlüğüne gönderildiğini, teminat değişikliği ve döviz kredisi kullandırılması konusunda olumlu görüş verildiğini, davalıların oluşturduğu yönetim kurulunun verdiği karar ile istihbarat raporunun yeni olması nedeni ile gayrimenkul teminatı ile yeniden kredi kullandırıldığını ve sonrasında kredi kullandırılmasının devam ettiğini, istihbarat raporlarında olumsuzluklara rağmen, kredi risk teminat dengesi oluşturulmadan, yeterli teminat alınmadan nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırıldığını, bu kredilerin ödenmemesi üzerine 24/03/1997 tarihinden başlamak üzere 1.494.108.000.000.- TL’nin tasfiye olunacaklar hesabına aktarıldığını ve yasal takip başlatıldığını, kredi kullandırılması sırasında bankacılık genel mevzuatı ve iç mevzuat ile bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı davranıldığını, alınan teminatların yetersiz olduğunu, bankanın zararının oluştuğunu belirterek, … Yapı Ltd. Şti.’ne usulsüz kullandırılan krediler sebebi ile oluşan banka zararı olan ve 24/03/1997 tarihinden itibaren tahsil olunacak alacaklar hesabına aktarılan 1.494.108.000.000.- TL alacağın, bu tarihten itibaren tahsil tarihine kadar bankanın aynı tür kredilere uygulanan değişen oranlarda temerrüt faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

2.Davalı … özetle; dava konusu kredinin Genel Müdürlüğün onay ve oluru ile kullandırıldığını, şube çalışanlarının ve müdürlerinin kusuru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

3.Davalı … vekili özetle; dava konusu kredinin genel müdürlük ve yönetim kurulunun yetki ve talimatı ile kullandırılan otorize kredi olduğunu, kredi kullanan firmanın ilk başvurusunun, ipoteklerde değişiklik yapmak istemesi, istihbarat elemanlarını yanıltması ve firma hakkında gelen olumsuz duyumlar neticesinde reddedildiğini, sonrasında firma yetkililerinin genel müdürlükle yaptığı görüşmeler neticesinde yönetim kurulu kararı ile otorize kredi tahsis edildiğini, şubenin mevzuata aykırı kredi teklifinde bulunmadığını, kredi kullanımı sırasında devre faizinin ödenmemesi üzerine şubece firmaya ihtarname çekildiğini ve bakiye borcun Bölge Hukuk Müdürlüğüne gönderildiğini ancak takibin Ticari Krediler Müdürlüğünce geri çekildiğini, şubenin denetimleri sırasında yapılan denetimlerde bu konuya ilişkin uyarı yapılmadığını, şubenin Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulunun emir ve oluru dışında işlem yapmasının ve yetkisiz icrada bulunmasının söz konusu olmadığını, kredinin kullandırılmasının şubenin inisiyatifi dışında olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

4.Davalılar … ve arkadaşları vekili özetle; açılan davanın zaman aşımına uğradığını, davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkillerinin ibra edildiğini, bu sebeple sorumluluklarının kalmadığını, dava konusu kredinin usulüne uygun olarak kullandırıldığını, bankacılıkta risk faktörünün her zaman olduğunu, kredi kullandırırken mevzuata yönelik tüm kurallara uyulduğunu, istihbarat raporlarının kredi kullandırıldığı tarihteki mevzuata göre yapılması ve uyulması zorunlu bir rapor olmadığını, idari bir rapor olduğunu, istihbarat yapılmadan ve gerekli teminat alınmadan kullandırılan kredi olmadığını, gerekli teminatların alındığını, istihbarat raporlarının bütünüyle olumlu olduğunu, bankanın zararının doğmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

5.Davalı … vekili özetle; açılan davada zaman aşımı süresinin dolduğunu, alacağın tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarıldığını, bankanın zararının oluşmadığını, meydana gelen ekonomik krizler sebebi ile Hazinenin bu riskleri zaman zaman üstlendiğini, müvekkilinin kredi verilmesi konusunda yetkili olmadığını, istişari nitelikte ve bağlayıcı olmayan görüşlerinden dolayı sorumluluğunun doğmayacağını, açılan davanın reddini talep etmiştir.

6.Davalı Hüsnü Barbaros Olcay vekili özetle; açılan davada zaman aşımı süresinin dolduğunu, kullandırılan kredilerde usulsüzlük bulunmadığını, o tarihte genel müdür yardımcısı olan müvekkilinin görüş bildirmeden sadece havale işlemi yaptığını, yetkili kişinin genel müdür olduğunu, kredilerin oy birliği ile alınan kararla tahsis edildiğini, ekspertiz raporuna göre gerekli teminatların alındığını, bankacılık mevzuatına uygun olarak kredi kullandırıldığını, kredi borçluları hakkında alınmış haciz vesikası bulunmadığını, bankanın zararının doğmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

7.Diğer davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.

8.Tarafların dayandıkları tüm deliller, dava konusu krediye ilişkin banka kayıtları ile … Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası getirtilmiş, dosya üzerinde 2 ayrı heyetle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tarafların itirazları ve raporlar nazara alınarak ikinci bir heyetten bilirkişi raporu ve ek rapor aldırılmıştır.

9.Davalılar hakkında … Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında açılan davada; zamanaşımı sebebi ile düşme kararı verildiği, ceza yargılamasında aldırılan bilirkişi raporunda, … Yapı kullandırılan kredilerle ilgili olarak istihbarat, tahsis ve kullandırma ile teminatlandırma aşamasında herhangi bir olumsuzluk bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.

10.Hükme esas alınan ikinci bilirkişi heyetinin 03/10/2019 tarihli raporu ve itirazları karşılar 27/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kredi kullandırılan firmanın finansman ihtiyaçları konusundaki olumsuzlukların 1995 yılı ara döneminde normal seviyelerin üzerinde gerçekleştiğini, bu konudaki olumsuzlukların ortadan kalktığını, 23/11/1995 tarihli istihbarat raporuna dayanılarak tahsis edilen kredinin firmanın teminatını teşkil eden gayrimenkullerde sorun çıkarması sebebi ile iptal edildiğini, firma hakkında düzenlenen 18/04/1996 tarihli istihbarat raporu sonuçlarının olumlu olması sebebi ile kredi tahsis ve kullandırılmasına engel bir durumun söz konusu olmadığını, önceki bilirkişi raporunda da dava dışı firmaya kredinin verildiği tarihte bankanın gerekli koşulları aradığı, gerekli teminatları aldığı, kredi tekliflerinin bankacılık teamüllerine aykırı olmadığı, davalıların kusurlarının bulunmadığının belirtildiğini, Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesinde … Esas sayılı dosyada aldırılan bilirkişi raporunda da banka uygulamalarına ve mevzuata aykırı bir durumun ve banka zararının oluşmadığının belirtildiğini, kredi tahsisi öncesinde yapılan istihbarat raporlarında firmanın kredilendirilmesinde herhangi bir sakıncanın bulunmadığını, sektör içindeki çalışmalarının olumlu olduğunu, istihbarat raporlarında olumsuzluk bulunmadığının belirtilmesi sebebi ile kredinin onayının gerçekleştiğini, süreç içerisinde firmanın ödeme güçlüğü yaşaması sebebi ile kredilerin riske dönüştüğünü, bankanın 16/05/1996 tarihinde 76.951 TL tahsis ettiği krediye karşılık ekspertiz değeri 147.000 TL olan gayrimenkul üzerine 240.000 TL ipotek tesis edildiğini, şirket ortaklarının kefaletlerinin alındığını, 390.805 TL’lik ikinci dilim kredi için ise ekspertiz değeri 839.460 TL olan gayrimenkul üzerine 2.200.000 TL’lik ipotek tesis edildiğini, böylelikle risk teminat dengesinin sağlandığını, dava dışı … Yapı Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredilerin tahsis ve kullandırım aşamasında bankacılık mevzuat ve teamüllerine uygun hareket edildiğini, davalıların sorumluluğunun bulunmadığını, firmanın mali durumunun zayıflaması ve kredi ödemelerinin aksamasından sonra kredi tahsis edilmediğini belirtmiştir.

11.Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; usulsüz kredi kullandırılmak suretiyle banka zararına sebebiyet verdiklerinden bahisle banka yönetici ve çalışanlarına yönelik sorumluluk davasıdır.

Davacı bankanın, dava dışı şirkete usulsüz kredi kullandırılmak suretiyle banka zararına sebebiyet verdiklerinden bahisle, şube yetkilisi, kredi tahsis yetkilisi ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan davalılardan zararın tahsilini istediği, davalıların ise açılan davanın zamanaşımına uğradığı, yapılan işlemlerin bankacılık mevzuatına ve usule uygun yapıldığı, kredi işlemlerinde her zaman risk faktörünün bulunduğu, banka zararının oluşmadığı, bir kısım davalılar ise yönetim kurulu üyesi olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceği savunmaları ile davanın reddini istedikleri görülmüştür.

Davalılar tarafından davanın zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 309/3.maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 560.maddesi gereğince; davacının zararı ve sorumluluğu öğrendiği tarihten itibaren 2 ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki fiilin cezayı gerektirmesi halinde ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağının belirtildiği, ayrıca dava tarihi itibariyle alacağın semeresiz kaldığına ilişkin bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, dava süresi içerisinde açıldığından davalıların zamanaşımı itirazlarına itibar edilmemiştir.

Davalı taraflarca husumet itirazında bulunulmuş ise de; davalıların davacı banka çalışanı olup, kusurlu eylemden ötürü zarardan müteselsilen sorumlu olduklarından husumet itirazına bu nedenle itibar edilmemiştir.

Birbiri ile uyumlu bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere; kredi talebi üzerine düzenlenen istihbarat raporunda sonuç olarak firmanın kredi talebinin olumlu karşılanması gerektiğinin belirtildiği, istihbarat verilerinde olumsuzluk olmadığı, şubenin, yönetim kurulu kararına uygun kredi kullandırdığı, bankanın 16/05/1996 tarihinde 76.951 TL tahsis ettiği krediye karşılık ekspertiz değeri 147.000 TL olan gayrimenkul üzerine 240.000 TL ipotek tesis edildiği, şirket ortaklarının kefaletlerinin alındığı, 390.805 TL’lik ikinci dilim kredi için ise ekspertiz değeri 839.460 TL olan gayrimenkul üzerine 2.200.000 TL’lik ipotek tesis edildiği, teminatların risk teminat dengesine uygun alındığı, davalılarca yapılan işlemlerde bankacılık mevzuatına ve teamüllerine uygun hareket edildiği, aykırı davranıldığının ispatlanamadığı kanaatine varılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir edilen 85.093,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, Davacı vekili, davalı … vekili, davalı … ve arkadaşları vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)