Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/95 E. 2023/332 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/95 Esas – 2023/332
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/95 Esas
KARAR NO : 2023/332

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 22/02/2023
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/07/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/02/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … tarafından 12.05.2021 tarihinde … başvuru numarası ile “…” (…) ibareli markanın 35. sınıfta tescili için marka başvurusunda bulunulmuş olduğunu, günlük dilde sıklıkla kullanılan ‘’…’’ sözcüğünün, ayırt edici olmayan niteliğinden ek unsurları sayesinde kurtulmuş olup bu ibarenin, markanın asıl unsuru olmaktan çıkarılmış olduğunu, her iki marka arasında … farklılığı bulunduğunu, tescilli markalara “…” ibaresi eklenerek tescil edilmiş birçok marka bulunduğunu, “…” ibaresinin yer aldığı birçok marka bulunduğunu, “…” ibaresi; markanın kullanılacağı ürün sınıfı ile ilgisi bulunmayan bir kelime olduğunu, “…” markasının sahibinin, dilimizde sıklıkla kullanılan “…” ibaresinin ayırt edici gücünün düşük olması sebebiyle bunun sonuçlarına katlanması gerektiğini, itiraz eden “… şirketi”nin kötü niyetli olduğunu, müvekkili … tarafından tescil başvurusunda bulunulan “…” ibareli marka başvurusunun tescil işlemlerinin tamamlanmasını ve “…” ibareli marka başvurusunun reddine dair … kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı … vekili 13/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraf markaları arasında genel görünüm itibariyle benzerlik
bulunmakta olup, karıştırılmaya yol açacak derecede görsel, sesçil ve
kavramsal benzerlik bulunduğunu,
somut olayda taraf markaları işaret anlamında benzer oldukları gibi,
başvuru markası kapsamında yer alan 35. Sınıftaki hizmetlerin, redde mesnet
… sayılı marka kapsamında da aynı/ayırt edilemeyecek benzerlerinin
yer aldığı tespit edilmiş olduğundan, başvuru markası açısından nisbi tescil
engeli bulunduğunu, bu yönde verilmiş olan … kararının usul ve yasaya
uygun olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili 24/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait itiraza mesnet … sayılı … ibareli marka başvurusu ile davacının tescil ettirmek istediği “…” markasının benzer markalar olduğunu, davacının marka formunda yer alan “…” ibaresinin ise ayırt edicilik sağlamaktan uzak bulunduğunu, davacının başvuru konusu markasının, …markalarla tartışmasız olarak, gerek işaret bazında, gerekse mal ve hizmet bazında benzer bulunduğunu, davacının …markanın kullanılmadığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının başvurusu kaçınılmaz olarak 35’nci sınıfta kayıtlı müvekkilinin önceki tarihli başvuru markası ile karıştırmaya yol açacağını, davacı tarafından yapılan başvurunun; günlük dilde sıklıkla kullanıldığını belirttiği ‘’…’’ sözcüğüne, “…” ibaresi ve logo eklenerek ayırt edici olmayan niteliğinden kurtulmuş olduğunu, netice itibarıyla müvekkili marka başvurusu tarihsel önceliği ile ana unsur ve emtia bakımından SMK 6/1 gereğince tescilin reddi için haklı sebep sağlamakta olup bu kapsamda eldeki davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili …markasıyla ilgili “zayıf” markadır yakıştırmasının hukuki temelden yoksun olduğunu, davacının müvekkili kötü niyetle suçlamasının ise tamamen haksız olduğunu beyanla; …sayılı “…” ibareli marka başvurusunun reddine dair … kararının hukuka uygun olması nedeniyle davacı tarafça ikame edilen eldeki dava yasal temellerden yoksun olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı … Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği …sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet …. sayılı “…” ibareli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalı şirketin kötü niyetli olduğu iddiasının nispi tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 12.05.2021 tarihinde “…+…” ibareli … sayısı ile 35.sınıflarda yer alan hizmetlerin tescili amacıyla başvuruda bulunduğu, …’nca 13.09.2021 tarih 380 sayılı …’nde başvurunun yayınlandığı, davalı şirketin 15.11.2021 tarihinde … sayılı markalarını …göstererek SMK m.6/1 ve m.6/5 hükümleri kapsamında yayına itiraz dilekçesi ibraz ettiği, davacının 25.01.2022 tarihli itiraza karşı görüş ibraz ettiği, dilekçesinde … sayılı markaya ilişkin olarak kullanmama def’i ileri sürdüğü, davalı şirketin 18.02.2022 tarihli kullanım ispat formu ibraz ettiği, yapılan itirazın incelenmesi sonucunda …’nca marka tescil başvurusunun SMK m.6/1 hükmü uyarınca reddine karar verildiği, redde …olarak …. sayılı markanın gösterildiği, bu karara karşı davacı tarafından 17.10.2022 tarihinde itirazda bulunulduğu, itirazı değerlendiren …’nun …sayılı … kararı ile; itirazın ve başvurunun reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 28.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, … izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. … değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde …marka ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmesi gerekir ki; davacı vekili her ne kadar davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürse de, bu husus somut olayda davalı kurumun SMK m.6/1 hükmü uyarınca tespit ettiği nispi tescil engelini bertaraf edecek kabiliyette değildir. Davacı yanın bu iddiası, redde …markanın hükümsüzlüğü davasında veya redde …marka başvurusunun tescili aşamasında itiraz veya hükümsüzlük sebebi olarak ileri sürülebilirse de, somut olaydaki gibi dava konusu marka başvurusu bakımından davalı …’in SMK m.6/1 hükmü uyarınca redde …markayı baz alarak yaptığı değerlendirmede bu hususları değerlendirme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan 35.sınıftaki hizmetler, redde …markada aynen bulunmaktadır.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; mavi renkli içi yatay ve dikey çizgilerle bezenmiş bir kalp figürü ile bu figürün yanında yer alan yine mavi renkli “…” ibarelerinden oluşmaktadır.
Redde …marka incelendiğinde; siyah renkli çember içerisinde yer alan “M” harfi ile bu harfin hemen altında yer alan “…” sözcüğünden oluşmaktadır.
Taraf markaları … olarak karşılaştırıldığında; markaların kapsamlarında yer alan hizmetlerin aynı olduğu, emtialar arasında benzerlik düzeyinin artmış olması halinde markalar arasındaki iltibas tehlikesinin bertaraf edilmesi için markaları oluşturan işaretler arasındaki farklılık derecesinin artmış olmasının gerekeceği (….), somut olayda da; karşılaştırılan markaların kapsamlarındaki hizmetlerin aynı olması nedeniyle ilgili tüketici kesimi nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesinin bertaraf edilmesi için markaları oluşturan işaretler arasında farklılık derecesinin artması gerektiği, ancak gerek redde …markanın, gerekse başvuru markasının esaslı unsurunun müşterek olarak “…” sözcüğünden oluştuğu, bu sözcüğün; “1.Bir yere sürekli olarak giden (kimse), gedikli. 2.Bir işi sürekli yapan (kimse).” gibi anlamlara geldiği (…), söz konusu anlamları itibariyle bu kelimenin davaya konu hizmetleri doğrudan tanımlamadığı, bu hizmetlerin karakteristik özelliklerinden herhangi birini hemen ve ilk bakışta tasvir etmediği, dolayısıyla bu sözcüğün davaya konu hizmetler bakımından somut ayırt edici niteliğinin bulunduğu, başvuru markasında yer alan “…” sözcüğünün davaya konu 35.sınıf hizmetler bakımından somut ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, zira bu kelimenin söz konusu hizmetlerin elektronik ortamda da verilebileceğine dair ilgili tüketici kesimi nezdinde tasviri bir anlamının bulunduğu, gerek başvuru markasında, gerekse redde …markada yer alan figüratif unsurların “…” sözcüğüne göre arka planda kaldıkları, buna göre; her ne kadar davaya konu bir kısım hizmetlerin hitap ettiği ilgili tüketici kesiminin bilinç ve dikkat düzeyi vasat emtia alıcısına göre yüksek düzeyde olsa da, bu tüketici kesiminin her hal ve şartta markalar arasında ilinti kurmayacağı şeklinde çıkarımda bulunulamayacağı, somut olayda olduğu gibi, gerek karşılaştırılan markaların kapsamlarında yer alan hizmetler arasındaki yüksek benzerlik düzeyi, gerekse markaların esaslı unsurlarının yüksek düzeyde benzer oluşları nazara alındığında, daha önce redde …markayı gören, işiten, bu markalı hizmetlerden yararlanan söz konusu tüketici kesiminin dahi daha sonra başvuru markası ile karşılaştığında, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı, redde …markanın serisi niteliğinde zannederek tüketim tercihinde bulunabileceği, markaların aynı ticari kökenden geldiği hususunda yanılsama yaşayabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökenlere işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde kafa karışıklığı yaşayabilecekleri, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından ayrıca harç ikmaline yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvurma harcı, 25,60 TL vekalet harcı, 130,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 515,40 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Şirketi’nin yapmış olduğu 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 51,20 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin olmak üzere toplam 96,62 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Şirketi’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza