Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/82 E. 2023/464 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/82 Esas – 2023/464
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/82 Esas
KARAR NO : 2023/464

HAKİM : …..
KATİP : ….

DAVACI : ….
….
VEKİLİ : Av. ….
….
DAVALI : 1-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 2-….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının Kısmen İptali – Markanın Kısmen Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 16/02/2023
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının Kısmen İptali – Markanın Kısmen Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 16/02/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1960 yılında bakır ve alüminyum maddesiyle imalata başladığı, ilk olarak … Sitesinde hizmet vermiş olduğu, 1984 yılında … San. Koll Şti’ni kurduğu, 1996 yılında yanmaz yapışmaz mutfak ürünleri sektörüne hızlı bir giriş yapıp kısa zamanda kendini kabul ettirmiş olduğu, 2004 yılları başında gelişen teknolojiye ve yeniliklere ayak uydurarak … olarak yoluna devam etmeye karar verdiği, …’de yerli üretimde lider marka konumuna oturduğu, ürün portföyünü ve kendini her daim geliştirmeye açık olan …’ın 2007 yılında … firmasını ve markasını bünyesine dahil ederek hem iki güçlü markaya sahip olmuş hem de piyasadaki yerini bir kez daha sağlamlaştırmış olduğu, iç piyasa kadar yurt dışına yapmış olduğu yatırımlarla da kendini geliştiren firmanın …. ülkelerinde de yerleri bulunmakta olduğu, markalaşmaya önem veren müvekkili şirketin … markasını da züccaciye sektöründe bilinen ve tercih edilen bir marka haline getirmiş olduğu, …’nda tescilli … ibareli birçok markası bulunmakta olduğu, davalı markasında -Ç değil -C harfinin bulunmasının hiçbir önemi olmadığı, … ve …ibarelerinin görsel ve işitsel olarak neredeyse aynı olduğu, davalı yanın esas unsur olarak … ibaresini kullanmakta olduğu, davalı yana ait marka her ne kadar -ç harfi ile değil -c harfi ile oluşturulmuş olsa da … ve …arasında hem görsel hem de işitsel olarak benzerlik bulunduğu, -c ve -ç harfleri görsel ve işitsel olarak neredeyse aynı olduğu, Türkçede sonu c ile biten kelime bulunamayacağından …ibaresinin zaten tüketiciler tarafından … şeklinde okunacağı, bu sebeple, …ibaresini … şeklinde değerlendirmenin de hatalı olmayacağı, davacı şirketin esas unsur mahiyetinde olan … ibaresinin davalı markasında birebir yer almakta olduğu, davalıya ait markanın müvekkili markalarının serisi şeklinde algılanacağı, davacı şirkete ait … ibareli markanın davalıya ait markada birebir yer almakta olduğu, bir markanın diğer markanın içinde entegre olması yani birebir yer alması durumunda karıştırılma ihtimalinin varlığının kabul edilmekte olduğu, müvekkili şirketin … markasının, davalı markasına entegre olmuş durumda olduğu, müvekkili şirketin … ibareli birçok marka oluşturmuş ve SERİ MARKA yaratmış olduğu, tüketici nezdinde de seri markaları ile bilinmekte olduğu, davaya konu markayı gören tüketicilerin müvekkilinin seri markalarının devamı olarak algılayacağı, markaların başlangıç kısımlarının aynı olmasının da benzerliği arttırmakta ve iltibasa sebebiyet vermekte olduğu, huzurdaki davanın haklı ve hukuka uygun surette ikame edildiğini ve markaların benzerlik teşkil ettiğini tevsik eder mahiyette emsal kararlarda … markasının … şeklinde okunacağını ve c ile ç harfinin işitsel ve görsel olarak benzer olduğunun belirtilmiş olduğu, … ile … markaları aynı olduğundan söz konusu kararların da haklılıklarını tevsik etmekte olduğu, dilekçe içinde sunulan markalara bakıldığında … ya da … markasının hiçbir şekilde tescilli olmadığının görüldüğü, markaların ya tescil aşamasında reddedilmiş ya da mahkeme kararı ile hükümsüz kılınmış olduğu, iş bu markalara mesnet olarak da … ibareli markaların gösterilmiş olduğu, söz konusu markalar ve …. sayılı kararı ile davaya konu markanın müvekkili markası ile benzer olduğunun açık olduğu, davalıya ait markanın 35. Sınıfta; “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları.” hizmetlerinde tescil edilmek istenmekte olup, müvekkiline ait markalar da işbu emtialarda ve bu malların bağlantılı olduğu diğer mallarda tescilli olduğu, müvekkilinin markaları 08. ve 11. Sınıflarda tescilli olup, iş bu mallarda müvekkili markalarının ayrıca oldukça tanınmış olduğu, mal/emtia olarak tescil edilen bir ürünün satışının işletmesel faaliyetinin sonucu olduğu, ayrıca hizmet olarak tescil edilmesine gerek bulunmadığı, bu sebeple, müvekkilin de mezkur malların satışını yapabilmekte olduğu, hususlarını beyan etmekte, emsal yargı kararlarına yer vermekte ve …, …’nun … sayılı kararının 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları.” hizmetleri açısından KISMEN İPTALİ ve … başvuru numaralı “… … a.ş” ibareli markanın anılan hizmetlerde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ve sicil kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmektedir.
CEVAP:
Davalı … vekili 02/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki esas olduğundan, markalar arasında karşılaştırma yapılırken, davacının yaptığı şekilde, diğer farklı unsurları görmeksizin markaların bölümlere, hecelere veya harflere kısaca parçalara ayırarak inceleme yapılmasının bütünlük ilkesine aykırı olduğu, davacının iddiasının aksine, ilgili tüketicilerin davalı “…” ibaresini parçalara bölmesi ve “…” ibaresi ile ortak harfler içermesi nedeniyle iş bu dava konusu başvurunun da davacı markalarından biri olduğunu düşünmesi makul olmadığı gibi beklenebilir de olmadığı, zira her iki taraf markanın ilk bakışta farklı işletmelere ait iki farklı marka olduğu ilgili tüketici kitlesi tarafından algılanacağı, aynı, benzer, seri marka olarak markaların algılanmasının bütünsellik ilkesi kapsamında mümkün olmayacağı, ilgili tüketicinin markalarda yer alan farklılıklar nedeniyle iki farklı marka karşısında bulunduğunu derhal ilk bakışta hiçbir araştırma yapmasına gerek kalmaksızın anlayacağı, markaların farklı bir genel görünüm içerisinde tüketiciye sunulmuş olduğu, kullanılan ibareler göz önüne alındığında markaların görsel, işitsel ve anlamsal açıdan iltibasa neden olacak düzeyde benzer olmadıklarının görüleceği, davalı markası ile davacıya ait markalar arasında, ilgili tüketicilerin ilişki kurmasının mümkün olmadığı, başvuru markasında belirtilen emtia ve hizmetlerin tüketicilerin farklı anlam, görünüş ve telaffuzdaki davacı ve davalı markalarının aynı ticari kaynağa veya ticari-ekonomik yönden birbiriyle bağlı firmalara ait olduğunu düşünmeyecek kadar makul düzeyde bilgili, dikkatli, gözlemci ve özenli olduğu dikkate alındığında “…” ibareli başvuru ile davacıya ait “…” ortak ibaresini içeren itiraz markalarının karıştırılabilecek veya ilişkilendirilebilecek derecede gerek görsel, anlamsal ve gerekse de işitsel anlamda benzer markalar olmadıkları, davalı ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların bütünüyle bıraktıkları izlenim itibarıyla ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadığı; başvuru konusu marka ile davacıya ait markaların yukarıda açıklanan farklılıkları ve markaların kapsamındaki malların/hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesi bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu markalar arasında benzerlik bulunmadığı ve bu nedenle aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı … Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının Kısmen İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Kısmen Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı … kararının “35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından davacının itirazının reddine ilişkin kısmının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şahsa ait … sayılı “… … a.ş” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar arasında yukarıda belirtilen hizmetler bakımından ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, tescili halinde dava konusu markanın yukarıda belirtilen hizmetler bakımından hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, özel ve teknik hususlara ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ….. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şahsın 12.03.2021 tarihinde “… … a.ş” ibareli … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 12.07.2021 tarih ve 376 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 31.08.2021 tarihinde “…” ibareli markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1 hükmü kapsamında itirazda bulunduğu, yayına yapılan itirazın …’nca reddedildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 30.03.2022 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren …. sayılı … kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 16.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu yargılama safahati içinde tescil edilmemiştir.
İlk olarak belirtilmesi gerekir ki; dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden kısmen hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
… kararının iptali istemi bakımından ise marka işlem dosyası ile sınırlı olarak ve taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak aşağıdaki şekilde inceleme yapılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere;
35. sınıfta 05. alt grupta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri, davacı şirkete ait markaların tescil kapsamında 08. sınıfta farklı tanımlamalarla yer alan “Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri.” malları ile İLİŞKİLİ MAL ve HİZMETLERDİR. Şöyle ki; bu malların ve hizmetlerin niteliği, amacı ve yöntemi aynı olmamasına rağmen, birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduklarından, hizmetlerin sunulduğu yer genellikle malların satışa sunulduğu yerle aynı olduğundan ve hedeflenen halk kesimi aynı olduğundan benzerlik söz konusudur.
35. Sınıfta yer alan yukarıda belirtilen hizmetler aynı zamanda davacı şirkete ait … sayılı markanın tescil kapsamında yer alan hizmetler ile AYNI/AYNI TÜRDÜR.
35. sınıfta 05. alt grupta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri davacı şirkete ait … sayılı markaların tescil kapsamında 11. sınıfta yer alan mallar ile İLİŞKİLİ MAL ve HİZMETLERDİR.
35. sınıfta 05. alt grupta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri davacı şirkete ait … sayılı markanın tescil kapsamında 11. sınıfta yer alan mallar ile İLİŞKİLİ MAL ve HİZMETLERDİR.
Dava konusu marka beyaz renkte zemin üzerinde siyah renkte büyük harflerle yazılmış “…” ibaresinin devamında “… a.ş.” ibarelerinden meydana gelmekte, söz konusu ibareler ticaret ünvanının zorunlu unsurunu meydan getiren ve ticaret hayatında herkesin kullanımına açık tanımlayıcı ibareler olması nedeniyle markada tali unsur niteliğinde yer almaktadır. Davaya konu marka herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markası olup, esas unsuru bir bütün olarak “…” ibaresidir.
Davacı şirkete ait markaların ise bir kısmı gri renkte dünya şekline benzer figürün ortasında alt ve üst kenarları hafif dalgalı, dikdörtgen formunda kırmızı renkte zemin üzerinde beyaz renkte büyük harflerle yazılmış “…” ibaresinden oluşmakta ve söz konusu şekil ve kelime unsuruna ek olarak alt kısımda “…” ibaresinden oluşmaktadır. Bir kısım markalarda ise bahsedilen dünya şeklinin etrafından üzerinde … figürü yer alan gri renkte çember geçmekte ve çemberin alt iç kısmında “….” gibi ibareler yer almaktadır. Söz konusu markaların siyah-beyaz oluşturulmuş ve “…” yazılmış versiyonu ile kırmızı renkli zemin yerine altın renkte zemin ve altın renkte … figürü kullanılmış olan versiyonu da bulunmaktadır. Davacı şirketin ayrıca siyah beyaz dünya figürü ortasında alt ve üst kenarları hafif dalgalı, dikdörtgen formunda zemin üzerinde “…” ibaresinden oluşan, tek başına “…” ibaresinden oluşan ve “…” ibareli markaları da bulunmaktadır. Bahsi geçen davacı markalarındaki esas ve ön plandaki unsurun “…” ibaresi olduğu görülmektedir. Bununla birlikte; “…”, …” gibi söz dizisinden oluşan davacı markaları da bulunmaktadır.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; dava konusu “35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri ile davacıya ait itiraza mesnet markaların kapsamlarında yer alan ve yukarıda belirtilen mal ve hizmetlerin aynı, aynı tür veya benzer oldukları, davacının “…” esas unsurlu markaları ile dava konusu markanın esas unsurunu oluşturan “…” arasında görsel ve işitsel olarak benzerlik bulunduğu, markalarda müşterek olarak bulunan “…/…” ibaresinin; “1. Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık. 2. Gelinlerin başlarına takılan süs. 3. Genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların üstlerindeki kabartmalı, oymalı, süslü bölüm. 4. Çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi. 5. Bazı tarikatlarda şeyhlerin giydikleri başlık.” gibi anlamlara geldiği, söz konusu anlamları itibariyle dava konusu yapılan hizmetleri veya bunların karakteristik özelliklerinden herhangi birini doğrudan tanımlamadığı, bu nedenle somut ayırt edici niteliği haiz olduğu, davaya konu hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim, yaş, uzmanlık bakımından çeşitlilik göstermesi, bir kısmının alım öncesinde araştırma ve karşılaştırma yapılma ihtiyacı duyulan türde hizmetler olması, parasal değerlerinin farklılık göstermesi, diğer bir ifadeyle hizmetlerin tüketici kitlesinin, parasal değer vb unsurlar bakımından geniş bir yelpazede olması nedeniyle malın ve hizmetin türüne göre ortalama tüketicinin göstereceği dikkat derecesinin orta veya yüksek olabileceği, gerek makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, gerekse nispeten dikkatli tüketici kesiminin “…” ve “…” markaları arasında benzerlik ilişkisi kuracağı, nitekim …. sayılı kararlarında; “…” ve “…” markaları arasında benzerlik bulunduğu hususunun kabul edildiği, buna göre; daha önce davacıya ait “…” esas unsurlu markaları gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “…” esas unsurlu markayı, davaya konu hizmetler üzerinde gördüğünde veya işittiğinde, bu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı, davacıya ait markalar ile ilişkilendireceği, markaların aynı ticari kökenden geldiği hususunda yanılsamaya düşerek tüketim tercihinde bulunacağı, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde kafa karışıklığı yaşayacağı, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında, davaya konu hizmetler bakımından, ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
….. sayılı kararı uyarınca; iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, bu yönden dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunun aksi yöndeki hukuki kanaatlerine itibar edilmemiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; … kararının kısmen iptali isteminin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı … kararının “35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından davacının itirazının reddine ilişkin kısmının İPTALİNE,
2-Dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden kısmen hükümsüzlük istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 89,95 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL başvurma harcı, 179,90 TL peşin harç, 51,20 TL vekalet harcı, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 187,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.143,42 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 25,60 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2023

Katip ….
E-imza

Hakim ….
E-imza