Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/81 E. 2023/427 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/81 Esas
KARAR NO : 2023/427

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – … ….
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Marka Hakkının İhlali
DAVA TARİHİ : 16/02/2023
KARAR TARİHİ : 13/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkının İhlali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 16/02/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Kurumun, sermayesinin tamamının devlete ait bulunan bir iktisadi devlet teşekkülü olduğunu, … nezdinde …. tescil numaralı markaların bünyeleri nezdinde tescilli olduğunu, kurumun ürünlerini … ile …. markası adıyla satışa arz ettiğini, davalının …. adresinde yer alan işletmesinin kurumun hak sahibi bulunduğu markalar ile iltibas yarattığı, kurumca …’na yapılan şikayet sonucu davalı hakkında …. nezdinde suç sabit görülerek marka tecavüzünden mahkumiyet ve … kararı verilerek dosyanın itirazsız kesinleştiğini, kesinleşen karar sonrası kurumca davalı tarafa ihlallerin 15 gün içerisinde giderilmesi ve giderildikten sonra kurumun genel müdürlüğünün hukuk müşavirliğine bildirimde bulunulması ihtarı olunmuş, ancak davalı yanın 15 gün geçmesine rağmen kullanımlarına devam ettiği hususunun davacı kurum tarafından fotoğraflanarak kayıt altına alındığını, davalı yanın işletmesindeki “…” ibarelerinin bir tesadüf eseri olamayacağını, kurumun hiçbir bayisi mevcut olmayıp kendi bünyesinde halihazırda 17 satış mağazasında perakende satış yapıldığını, ihlalin cereyan ettiği … ilinde de …’nde satış mağazalarının mevcut olduğunu, bu anlatılanlar çerçevesinde haklı davalarının kabulüne, davalının kuruma ait marka hakkına tecavüz ettiğinin tespitine, tespit olunacak tüm tecavüzlerin SMK 149/1-ç maddesi uyarınca kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 04/05/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ….’nin, 23/06/2022 tarih …. . sayılı markanın hükümsüzlüğüne dair kararı kesinleşmemiş olup istinaf yoluna başvurulmuş olduğunu, dava dilekçesinin davalı şirkete 24.04.2023 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, ….’nin …. talimat dosyası ile müvekkili şirketin adresinde 23.02.2023 tarihinde keşif yapılmış olduğunu, müvekkili şirketin, keşiften sonra iç ve dış mekandaki tüm tabelaları, et ürünlerinin sergilendiği reyonda, etiketleri, kaşa fişlerini, poşetleri ve diğer isim ve logo geçen tüm ürün ve eşyaları dilekçe ekinde bulunan fotoğraflardan anlaşılacağı üzere değiştirmiş olduğunu, davacının iddia ettiği tüm tecavüzlerin müvekkili şirket tarafından kaldırılmış olduğunu, müvekkili şirketin …. Talimat dosyasından alınan 18.03.2023 tarihli bilirkişi raporunu dava dilekçesinin 24.04.2023 tebliğ edildiği tarihte öğrenmiş olduğunu, …. Talimat dosyasından alınan 18.03.2023 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen hususların, rapor hazırlanmadan önce müvekkili şirket tarafından hukuka uygun şekilde değiştirilmiş olduğunu ve bilirkişi raporunun güncelliğini yitirmiş olduğunu, HMK madde 114 hükmü gereği; davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını beyanla; davanın konusuz kalmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, haksız ve hukuka aykırı açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
REPLİK:
Davacı vekili 10/05/2023 tarihli replik dilekçesinde özetle; Davalı tarafın; cevap dilekçesi ile müvekkilinin haklı olduğunu kabul ettiğini, davalı yanın cevap dilekçesi tebliğ edildikten sonra müvekkili kurum işletme personelinin davalıya ait işyerinde yapmış olduğu denetimler neticesinde, iş bu davaya konu marka hakkı ihlali oluşturan eylemlerin kaldırıldığının görüldüğünü, davalı taraf marka ihlallerini dava açıldıktan sonra giderdiğinden HMK m.331/1 hükmü uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.29 ve m.149 vd hükümlerine göre açılan Marka Hakkı İhlali iddiasından kaynaklı hukuki korunma istemlerine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacıya ait marka haklarına tecavüz oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylemlerin tespiti isteminin yerinde olup olmadığı, tecavüz oluşturduğu iddia edilen eylemlerin kaldırılması istemi bakımından tarafların davanın konusuz kaldığı hususunda mutabık kaldıkları, ancak bu halde yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı yanın delil tespiti istemi kabul edilerek bilirkişi marifetiyle delil tespiti yapılmış, akabinde dava dilekçesi, tensip zaptı ve bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmiş, davalı, davaya cevap dilekçesi ibraz etmiş, bu dilekçe davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekilinin ibraz ettiği replik dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili düplik dilekçesi sunmamış, bu nedenle dilekçe teati aşaması tamamlanarak, marka tescil belgeleri celp edilmiş, …. Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri deliller, marka tescil belgeleri, delil tespiti yolu ile aldırılan bilirkişi raporu, …. Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu “…./…” adresinde bulunan işyerinin davalıya ait olduğu, işyerinin kasap işletmesi olduğu, bu çerçevede kırmızı et ve tavuk mamüllerinin satışının yapıldığı, ödeme bankosunun üzerinde yer alan para tablasının üzerinde ve et ürünlerinin satışa arz edildiği camda “….” ibaresinin markasal olarak kullanıldığının tespit edildiği, yine mağaza içinde bulunan poşetlerde “….” ibaresine markasal olarak yer verildiği, et kesimi için kullanılan alanda çalışan bir işletme personelinin üzerinde yer alan polarda ise “…” ibaresine yer verildiği müşahede edilmiştir.
Davalının yukarıda belirtilen markasal kullanımları; davacıya ait …. sayılı markalar ile iltibas teşkil edecek derecede benzerdir. Zira; … sayılı markada bulunan ve markanın genel görünümü içinde somut ayırt edici niteliği haiz olan şekil unsuru ile benzerlik oluşturacak şekilde davalı markasal kullanımlarının bulunduğu, şekil unsuru ile birlikte “…” ibaresinin davalı yan tarafından markasal olarak kullanılması hususunun, davacıya ait yukarıda belirtilen markalar ile gerek işaret benzerliği, gerekse davalının faaliyetlerinin davacıya ait markaların kapsamlarında yer alan “Et, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri.” emtiaları kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davalının, davacıya ait …. sayılı marka haklarına tecavüz oluşturan eylemlerde bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davalı yan her ne kadar müvekkiline ait …. sayılı tescilli markasının bulunduğunu, bu marka hakkında ilk derece mahkemesince verilen kısmen hükümsüzlük kararının istinaf başvurusuna konu edildiğini ileri sürmüşse de 6769 sayılı SMK m.155 hükmü uyarınca; davalıya ait söz konusu marka hükümsüz kılınmasa bile davacıya ait önceki tarihli …. sayılı markalara karşı savunma argümanı olarak ileri sürülemez. Bu nedenle, davalıya ait tescilli marka bulunduğundan bahisle, davalı eyleminin hukuka uygun hale geldiği kabul edilemez.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın konusuz kaldığını, dava dilekçesi müvekkiline tebliğ edilmeden önce, müvekkilinin tecavüz iddiasına konu tüm hususları giderdiğini belirtmiştir. Davacı vekili ise replik dilekçesi ile; davalı yanın marka hakkına tecavüz oluşturan ihlalleri kaldırdığının görüldüğünü beyan ettiği, bu nedenle; eldeki uyuşmazlıkta; davalının tecavüz oluşturduğu iddia edilen eylemlerin, dava açıldıktan sonra davalı yanca kaldırıldığı, bu nedenle marka hakkına tecavüz oluşturan eylemlerin kaldırılması istemi bakımından iş bu davanın konusuz kaldığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, marka hakkına tecavüz oluşturan eylemlerin kaldırılması isteminin yanı sıra, davalı eylemlerinin, müvekkiline ait marka haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitini de talep etmiş olup, söz konusu tespit istemi bakımından dava konusuz kalmamıştır. Yukarıda ifade edildiği üzere; davalının, davacıya ait …. sayılı marka haklarına tecavüz oluşturan eylemlerde bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; davanın kabulü ile; davalının, davacıya ait …. sayılı marka haklarına tecavüz oluşturan eylemlerde bulunduğunun tespitine, davalının tecavüz oluşturan eylemlerinin kaldırılması istemi hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihi itibariyle davacı yanın haklı olduğu tespit edildiğinden yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; davalının, davacıya ait …. sayılı marka haklarına tecavüz oluşturan eylemlerde bulunduğunun TESPİTİNE, davalının tecavüz oluşturan eylemlerinin kaldırılması istemi hakkında dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile alınması gereken 89,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL başvurma harcı, 179,90 TL peşin harç, 25,60 TL vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 300,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.230,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 25,60 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza