Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/71 E. 2023/290 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/71 Esas
KARAR NO : 2023/290

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 13/02/2023
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 13/02/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … numaralı “…” ibareli markasının, davalı … ŞİRKETİ’nin “…” ibareli markasına benzerlik gösterip iltibasa neden olabilecek bir marka olmadığını, öncelikle müvekkili ile itiraz edenin farklı alanlarda faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkili markasının bir bütün olarak “…” şeklinde okunmakta olduğunu ve tanınmakta olduğunu ve ortalama tüketici nezdinde de bilinirliğinin bu şekilde olduğunu, müvekkilinin “…” markası ile tüketiciler nezdinde tanınır hale gelmiş ve markasına büyük yatırımlar yapmış olduğunu, müvekkilinin “…” markası üzerinde gerçek hak sahipliği sıfatını haiz olduğunu beyanla; ….’nin 29.12.2022 tarih ve … sayılı itirazın reddi yönündeki kararının iptali ile 18.08.2021 başvuru tarihli …. başvuru numaralı müvekkili markasının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 20/02/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu marka ile redde mesnet markaların aynı/aynı türden emtiaları içerdiklerini, markaların da iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğunu, davacı tarafın, markasını uzun süredir kullandığını, bu kullanım sonucu ibare ve marka
üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, bu kullanımlar nedeniyle de başvurunun reddine karar
verilemeyeceğini iddia etmekte olduğunu, bu iddiasının da isabetli olmadığını, davacı taraf dilekçesinin netice ve talep bölümünde, dava konusu
markanın kendisi adına tesciline karar verilmesini talep etmekte olduğunu, bu talebin de ayrıca ve açıkça
reddinin gerekli olduğunu beyanla; … (29.12.2022 tarih ve …. sayılı) sayılı kararının iptaline karar verilmesi isteminin reddine; …
başvuru numaralı davacı markasının tesciline karar verilmesi isteminin reddine; davacının,
aleyhlerine olan sâir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 23/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; …firması, gerek yurt dışında gerekse …’de özellikle son olarak geliştirdiği … projeleri ile tanınmış olduğunu, bilinirliği ve güvenirliği olan güçlü bir marka olduğunu, müvekkili şirketin …markasını 2006 yılından bu yana çeşitli alanlarda ve farklı şekillerde tescilli olarak kullandığını, davaya konu markaların ayırt edilemeyecek derecede benzemekte olduğunu, markalar arasında iltibas bulunduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı …. Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan… kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı… kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait …sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet …. sayılı “…” ibareli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı yanın gerçek hak sahipliği iddiasının nispi tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka başvuru dosyası ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 18.08.2021 tarihinde …sayılı “…” ibareli, 23 / 26 / 35.sınıfta bulunan mal ve hizmetleri içeren tescil başvurusunda bulunduğu, …’nca başvurunun 13.09.2021 tarih ve 380 sayılı …’nde yayınlandığı, söz konusu ilana karşı davalı şirketin 05.11.2021 tarihinde bir kısım markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1 hükmü kapsamında itirazda bulunduğu, davacı yanın 16.12.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, yapılan itirazın …’nca incelenmesi sonucunda marka tescil başvurusunun SMK m.6/1 hükmü uyarınca reddine karar verildiği, redde mesnet olarak …. sayılı markanın gösterildiği, davacı yanın 13.06.2022 tarihli karara itiraz dilekçesi ibraz ettiği, itirazı değerlendiren …’nun … sayılı… kararı ile itirazın ve başvurunun reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 30.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, … izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. … değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet marka ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; …. ‘nun yerleşmiş uygulamasına göre (…) …kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (….) Eldeki talep de… kararının iptali istemini barındırdığından… karar tarihi olan 29.12.2022 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak… kararının iptali istemi değerlendirilmiştir.
Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “23.SINIF: Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler. 26.SINIF:Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları, perçinler, yapışkan bantlar, bağlar, toplu iğneler, iğneler, dikiş iğneleri, dikiş makinesi iğneleri, tığlar ve örgü şişleri, iğne kutuları ve iğnelikler. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler. Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları, perçinler, yapışkan bantlar, bağlar, toplu iğneler, iğneler, dikiş iğneleri, dikiş makinesi iğneleri, tığlar ve örgü şişleri, iğne kutuları ve iğnelikler. Saç tokaları, saçı bağlamak için halkalar, taçlar, değerli metalden olmayan saç süsleri, takma saçlar, postişler, elektrikli veya elektriksiz bigudiler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetler, redde mesnet marka kapsamında bulunmaktadır.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; “…” ibaresinden oluştuğu, redde mesnet marka incelendiğinde; “…” ibaresinden oluştuğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları … olarak karşılaştırıldığında; markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin aynı olduğu, markaları oluşturan işaretlerin esas unsurlarının müşterek olarak “…” sözcüğünden oluştuğu, bu nedenle, davaya konu mal ve hizmetlerin hitap ettiği ilgili tüketici kesimi nezdinde, dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet marka arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak yüksek düzeyde benzerlik bulunduğu da dikkate alındığında, ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu, davacının dava konusu marka tescil başvuru tarihinden önce, söz konusu markayı tescilsiz olarak davaya konu mal ve hizmetlerde uzun süreli olacak şekilde redde mesnet marka ile barışçıl bir şekilde kullandığı hususunu ispatlayamadığı, bu nedenle eldeki uyuşmazlıkta “birlikte var olma” koşullarının da oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar gerçek hak sahipliği iddiasından kaynaklı olarak nispi tescil engelinin bertaraf edildiğini iddia etse de, davalı …’in SMK m.6/1 hükmü kapsamında ve nisbi tescil engeli bağlamında yaptığı değerlendirmede marka başvuru sahibinin gerçek hak sahibi olup olmadığını değerlendirme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davacının bu iddiası, redde mesnet markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından ileri sürülebilecek ve değerlendirilmesi gereken savlardandır. Bu nedenle, davacının gerçek hak sahibi olduğu iddiasından bahisle dava konusu marka başvurusu bakımından, SMK m.6/1 hükmünde düzenlenen nisbi tescil engelinin aşılacağından söz edilemez.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,

3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvurma harcı, 51,20 TL vekalet harcı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 201,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 657,42 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 51,20 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza