Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/5 E. 2023/13 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/5 Esas – 2023/13
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/5 Esas
KARAR NO : 2023/13
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememizin 2021/219 Esas sayısına kaydedilen 02/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ekibinin kuruyemiş kavurma makinaları içinde şimdiye kadar piyasada hiç tasarlanmamış, özgün bir makina tasarlamış olduğunu, ilk defa müvekkili firma bünyesinde geliştirilerek tasarlanan yuvarlak formdaki makinanın 29/07/2020 tarih ve 2020/05322 tescil numarasıyla tescil edildiğini, müvekkilinin aynı zamanda bu tasarımı sayesinde sonsuz bant yöntemi sayesinde kavurma ve kurutma sisteminin tek bir şase gövde üzerinde topladığını, makina içerisindeki ısının homojen olarak dağılarak az enerji harcayan monoblok bir makina ürettiğini ve bu yenilikler için 13/10/2020 tarih, 2020/16352 başvuru numarasıyla Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuru yapılmış olduğunu, … Kuruyemiş Makinaları Limited Şirketi’nin ise 22/06/2020 tarihinde Homayoun Vatankhah Barazandeh tarafından kurulmuş olduğunu, kurulur kurulmaz ellerinde üretilmiş makina olmadığı için resmi internet sitelerinde müvekkili firmanın internet sitesinden aynen resimler alınarak kendi sitelerine direk olarak koymuş olduklarını, bu hususun Türkiye Noterler Birliği Bilişim sistemi kullanılarak 24/05/2021 tarihinde tespitinin yapılmış olduğunu ve … yevmiye numaralı evrağı ile tutanağa bağlanmış olduğunu, bu konunun da halen dava konusu olduğunu ….yeni kurulan … Kuruyemiş Makinaları Limited Şirketi’nin kurulur kurulmaz şimdiye kadar müvekkili şirketin ürettiği makina dışında hiç üretilmeyen bir makinayı tasarlamış olduğunu ve tescil ettirmiş olduğunu, noterce tespiti yapılan makinaları izinsiz olarak müvekkili firmanın internet sitesinden indirip direk kullanan, birbirinden ayırt edilemeyecek kadar benzer olan makinayı kendi tasarımlarıymış gibi ortaya koyup buna tasarım tescili alan … Kuruyemiş Makinaları Limited Şirketi yetkililerinin kötü niyetli olduğunu, davaya konu tasarım ile daha önceki tarihlerde müvekkili firma tarafından tasarımı tescil ettirilip kamuya sunulan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı gözünde belirgin bir farklılık bulunmadığını, görünümlerinin aynılığa yakın derecede benzer olduğunu, aralarında bulunan küçük değişikliklerin farklılaştırmaya yetmediğini, başvuru konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadıklarını beyan ederek; Türk Patent Enstitüsü Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı ret kararının iptaline, ilgili tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili mahkememizin 2021/219 Esas sayısına kaydedilen 14/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Başvuruya
konu tasarımların SMK m.56 ve m.57 hükümleri bağlamında yeni ve ayırt edici olduğunun anlaşılmakta olduğunu, 2020/07711 başvuru numaralı tasarım ile davacıya ait mesnet olduğu iddia
edilen tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklı olduğunu, benzer bir anlatımla davalı tasarımının davacının mesnet gösterdiği ürünlere ve tasarımlara nazaran yeni ve ayırt edici nitelikte olduğunu savunarak; Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline karar
verilmesi isteminin reddine; … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne yönelik istemin reddine;
davacının, aleyhlerine olan sâir tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Kuruyemiş Makinaları Limited Şirketi vekili mahkememizin 2021/219 Esas sayısına kaydedilen 13/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … Kuruyemiş Makinaları Ltd. Şti. kuruyemiş makinaları
sektöründe ticari faaliyetlerini sürdürmekte olup, 2020 yılında kurulmuş olduğunu, müvekkilinin daima en iyiyi hedefleyen bir firma olduğunu bu hedefini gerçekleştirmek adına
tasarladığı makinenin tescilini almak için …sıra numaralı tasarım tescil
başvurusunda bulunmuş olduğunu, davacı şirketin itiraza ve haksız davasına mesnet gösterdiği
tasarımların müvekkiline ait davaya konu tasarımlardan görsel, yapısal,
teknik bakımdan tamamen birbirinden farklı olduğunu, davacı tarafın
müvekkilinin tescilli tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfı
bulunmadığı yönündeki iddialarının reddi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirkete ait
tasarım ile davaya mesnet alınan tasarımların birbirinden tamamıyla
farklı olduğunu, bu şartlar altında değil bilgilenmiş kullanıcının ortalama
tüketicinin dahi iltibasa düşmeyeceğini, ürünlerin
tasarımının birbirinden oldukça farklı olması göz önünde
bulundurulduğunda tüketiciler nezdinde benzerliğin oluşmayacağını, ilgili tasarımın müvekkili şirkete ait ürünün yenilik vasfını kaldırmayacağının son derece açık olduğunu, söz
konusu tasarımların birbirinden tamamen farklı olduğunun bilirkişi
incelemesiyle de ortaya çıkacağını, hangi gerekçe ile tasarımların hangi kısımlarının ne açıdan
birbirine benzediğine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadan,
iki ürünün benzer olduğunun ileri sürülmesinin mesnetsiz bir iddiadan
öteye gitmeyeceğini savunarak; hak düşürücü süre içerisinde açılmamışsa huzurdaki davanın öncelikle usulden
reddine,
davacının işbu davaya konu esas taleplerinin ve davasının tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :
Mahkememizin 2021/219 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada, 13/04/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar ile; davacının, davalı TÜRKPATENT ile diğer davalı … Kuruyemiş Makinaları LTD ŞTİ’ye yönelttiği YİDK kararının iptali istemli davanın iş bu davadan tefrik edilmesine, ayırma masrafının gider avansından karşılanmasına, öncelikle başvurma ve peşin maktu harcın davacı tarafa tamamlattırılmasına, davacı vekiline 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin maktu harcı tefrik edilecek dava dosyasına ikmal etmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine, aksi halde Harçlar Kanunu m.30, m.32 ve HMK m.150 hükmü uyarınca tefrik edilecek dosyanın işlemden kaldırılacağı hususunun davacı vekiline ihtarına (BU DURUŞMA ZAPTININ TEBLİĞİ İLE BİRLİKTE İHTARIN YAPILMIŞ SAYILMASINA, KESİN SÜRENİN TEBLİĞ TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLAMIŞ SAYILMASINA), akabinde hak düşürücü süre noksanlığı nedeniyle davanın reddine ilişkin, tefrik edilen dosya üzerinden gerekçeli kararın tanzim edilmesine karar verildiği, bu karar uyarınca YİDK kararının iptali istemli davanın mahkememizin 2021/219 Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilerek 2022/123 esas sayılı dosyaya kaydının yapıldığı, eksik harçların ödenmesine ilişkin ihtaratlı duruşma zaptının 18/04/2022 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilinin kendisine verilen kesin süre içerisinde başvurma ve peşin harçları mahkeme veznesine yatırmadığından 6100 sayılı HMK m.150/1 hükmü uyarınca; 03/05/2022 tarihinde 2022/123 Esas sayılı dava dosyası işlemden kaldırılmıştır.
Mahkememizin 26/09/2022 tarih 2022/131 Esas 2022/130 Karar sayılı kararı ile; dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde davanın yenilenmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK m.150/5 hükmü uyarınca 08/09/2022 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Söz konusu hükme ilişkin olarak davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Ankara BAM 20. Hukuk Dairesi’nin 24.11.2022 tarih 2022/1972 Esas 2022/1498 Karar sayılı ilamı ile;
“Dava ilk olarak tasarım başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemiyle mahkemenin 2021/219 sayılı dava dosyasında açılmış, mahkemece 13/04/2022 tarihli celsede YİDK kararının iptali istemli davanın tefrikine karar verilerek tefrik edilen dava dosyası yönünden başvurma ve peşin harcın yatırılması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmiştir. İlk derece mahkemesine YİDK kararının iptali bakımından tefrik edilen dava, mahkemenin yukarıda belirtilen esasına kaydedilerek yapılan yargılamada, başvuruma ve peşin harcın verilen kesin sürede yatırılmadığı gerekçesiyle 03/05/2022 tarihinde dosyasının işlemden kaldırılmasına ve 3 aylık sürenin doluşuna müteakip davanın yenilenmesi talebinde bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de gerek davacı vekilinin istinaf dilekçesinde sunduğu tahsilat makbuzundan gerekse de uyap sisteminden yapılan incelemede davacı vekilinin tefrik edilen ve istinafa konu olan dava dosyası bakımından gerekli başvuru ve nispi harcı, mahkemece verilen kesin süre içerisinde 13/04/2022 tarihinde sehven mahkemenin 2021/219 esas sayılı dava dosyasına yatırdığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, ilk derece mahkemesince davacı tarafça işbu dava bakımından gerekli başvuru harcı ve nispi harcın verilen kesin sürede yatırıldığı gözetilip sehven mahkemenin 2021/219 sayılı dava dosyasına yatırılan başvuru ve nispi harcın işbu dava dosyasına aktarımı sağlanarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde tespitlerde bulunarak mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği ve yukarıda yazılı esasa kaydedildiği tespit edilmiştir. Davacı vekilinin her ne kadar mahkememizin 2022/131 Esas sayılı dava dosyası yerine sehven 2021/219 Esas sayılı dava dosyasına 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harç yatırdığı tespit edilmişse de, mahkememizce yapılan araştırmada, fiili olarak 2021/219 Esas sayılı dava dosyasına sehven yatırılan harcın mahkememizin iş bu esasa kayıtlı dava dosyasına aktarımı imkânı bulunmadığından ve yatırılan harcın kamu geliri olma vasfı gözetilerek esasen bu aktarımın harç ikmali bakımından zorunlu koşul olmadığı da dikkate alındığında, iş bu dava dosyası bakımından davacı yanın üzerine düşen harç sorumluluğunu yerine getirdiği kanaatine varılmıştır.
Somut olayda; iptali istenen YİDK kararının davacı tarafa 17.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 02.09.2021 tarihinde eldeki davanın açıldığı tespit edilmiştir. Buna göre; iki aylık hak düşürücü sürenin son gününün 17.08.2021 tarihine tekabül ettiği, bu tarihin 6100 sayılı HMK m.102 hükmüne göre adli tatil gününe denk geldiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 104. maddesi “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükmünü içermektedir. HMK’nın 104. maddesine göre bitmesi adli tatile rastlayan sürelerin bir hafta daha uzatılmış sayılması, sadece, adli tatilde bakılamayacak olan iş ve davalara ilişkin olup, HMK’nın tayin ettiği süreler içindir. Başka kanunların, özellikle maddi hukuka ilişkin kanunların tayin ettikleri hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin bitmesi adli tatile rastlarsa, bunların adli tatilin bitmesinden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılmasına imkân yoktur.(Bkz. Prof.Dr. Baki Kuru, “Hukuk Muhakemeleri Usulü” 6. Baskı Cilt: 5, sh. 5508 vd.) Bu durumda davacının YİDK kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren iki aylık hak düşürücü süre içerisinde söz konusu kararın iptali davasını açması gerekirdi. Hak düşürücü süre bakımından dava açma süresinin son gününün adli tatile denk gelmesi, davanın açılması bakımından davacı tarafa adli tatilin sona ermesinden itibaren bir haftalık ek süre verilmesini gerektirmez. Davacı vekilinin 2 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 02/09/2021 tarihinde söz konusu davayı açtığı anlaşıldığından hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunması nedeni ile işin esasına geçilmeksizin davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Hak düşürücü süre noksanlığı nedeniyle DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 91,50 TL tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 473,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.05/01/2023