Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/427 E. 2023/485 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/427 Esas
KARAR NO : 2023/485

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ OLDUĞUNU SÖYLEYEN : Av. … – ….
DAVALI : 1- … – ….
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : 2- … -….
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 20/09/2023
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili olduğunu söyleyen Av. … 20/09/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin 26.03.2021 tarih ve … başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun tescilini … nezdinde talep ettiğini, marka tescil başvurusuna 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde davalı … şirketi tarafından itirazda bulunulmuşsa da, ilgili itirazların … tarafından incelenerek haklı bulunmadığını ve reddedildiğini, davalı şirket tarafından itirazın reddi kararına karşı … nezdinde “başvurunun ….ibareli markalar gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi” istemiyle yeniden yeniden itirazda bulunulduğunu ve … tarafından 20.07.2023 tarihli ve … karar numaralı karar ile …. sayılı markalar dışında kalan başvuruların reddine, bu iki markaya yönelik olarak itirazların 6769 sayılı SMK’nın 6. maddesinin 1. ve 5. maddesi kapsamında kabulüne ve müvekkilinin başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkili firmanın 23.03.2010 tarihli …. başvuru numaralı başvuruyu …. yaptığını ve …. tescil numaralı başvurunun kabul edilerek 20.05.2011 tarihinde tescil edildiğini, kurum nezdinde de müvekkilinin markasının sicile kayıtlı başkaca bir marka ile iltibas oluşturacak bir marka olarak değerlendirilmediğini, davalı … şirketinin iddiasının müvekkiline ait … isimli marka ile kendi markasının ilişkilendirme ve karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabilmesi olduğunun görüldüğünü, markalar arasında görsel, işitsel ve bütünsel anlamda iltibas düzeyinde bir benzerlik bulunmadığını, markalar bir bütün halinde değerlendirildiğinde, … nezdindeki uygulamalar, …’ın yerleşik içtihatları ve uluslararası yargı kararları dikkate alındığında müvekkilinin başvuru yaptığı marka ile itiraz eden şirkete ait marka arasında iltibas bulunmadığını, aksinin kabulü halinde birbirleriyle hiçbir benzerlik içermemesine rağmen müvekkilinin markasının tescil edilmeme ve müvekkilinin hak kaybına uğrama tehlikesi ortaya çıkacağını belirterek; … …’nın 20.07.2023 tarih ve … sayılı “itirazın kabulüne ve başvurunun reddine” dair … kararının iptali ile müvekkiline ait başvurunun kabulü ile markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 04/10/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket vekili tarafından, müvekkili şirketin yapmış olduğu … sayılı ve “…” ibareli başvurunun, … ilanına diğer davalı şirketin markalarıyla karıştırılma ihtimali, eskiye dayalı kullanım, diğer fikri haklar, tanınmışlık ve kötü niyet gerekçeleriyle yaptığı itirazın … tarafından ret edilmesi üzerine, bu kez … yaptıkları itirazın nihai olarak … sayılı kurul kararıyla kabul edilerek başvurunun reddine ilişkin kararının iptaline karar verilmesi talebiyle mahkeme nezdinde açılmış bulunan iş bu davanın haksız ve mesnetsiz olup reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı …. Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … kararının iptali istemine ilişkindir.
GEREKÇE:
Davacı vekili olduğunu söyleyen Av. …’in mahkememize ibraz ettiği 20/09/2023 tarihli dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; davacı asıl tarafından kendisine verilmiş bir vekaletnamenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, UYAP ortamında yapılan incelemede; müşarünileyh tarafından 20/09/2023 havale tarihli ve “vekaletname” başlıklı bir evrakın dava dosyasına ibraz edildiği anlaşılmışsa da, bu evrak açıldığında; Av. …’in dava dışı … adına vekaletname ibraz ettiği tespit edilmiştir.
Vekâletnameye ilişkin eksiklik; mahkememizin 13/10/2023 tarihli ara kararı ile tespit edilmiş, ”HMK m.77 hükmü gereği Av….’in iki haftalık kesin süre içerisinde vekaletname ibraz etmek kaydı ile davacı vekili olarak dava ve duruşmalara kabulüne, verilen kesin süre içerisinde vekaletname ibraz edilmemesi ve bu süre içerisinde asıl tarafın da yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkememize bildirmemesi halinde gerçekleştirilen işlemlerin yapılmamış sayılmasına ve davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun Av. …’e tebliğen İHTARINA” şeklinde ara karar kurulmuştur.
Davacı vekili olduğunu söyleyen müşarünileyhe 13/10/2023 tarihi itibariyle vekaletname sunmak üzere iki hafta kesin süre verilmiş olması, bu süreye uyulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususu ihtar edilmiş olmasına rağmen, belirtilen süre içinde vekaletname mahkememize ibraz edilmemiştir.
6100 sayılı HMK m.77/1 hükmüne göre; Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
Yukarıda yer verilen emredici kanun hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere; Verilen kesin süre içinde vekaletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemi kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış sayılır (….).
Davacı vekilinin vekaletnamesinin dava dilekçesine ekli olmadığı fark edilmeden dava dilekçesi mahkemece kabul edilmiş ise, bunun fark edilmesi üzerine, mahkemenin, başkaca bir işlem yapmadan, vekaletnamesi olmayan vekile vekaletnamesini mahkemeye vermesi için kesin süre vermesi gerekir. Bu süre içinde vekaletname verilmez ve aynı süre içinde asıl kendisi adına dava açılmış olmasını kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmezse, vekaletnamesiz açılmış olan dava açılmamış sayılır (….).
Yukarıda yer verilen açıklamalara göre somut olayda yapılan incelemede; davacı vekili olduğunu söyleyen avukat …’e davacı tarafından kendisine verilmiş veya verilecek vekaletnameyi mahkememize ibraz etmek üzere iki haftalık kesin süre verilmiş olmasına rağmen, müşarünileyh, mahkememize vekaletname sunmamış olup, yine aynı süre içerisinde, davacı asıl da, avukat tarafından yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkememize bildirmemiştir. Bu nedenle, HMK m.77/1 hükmü uyarınca eldeki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HMK m.77/2 hükmü uyarınca; Vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen ancak haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. Bunu kötü niyetle yapan avukat aleyhine, ceza ve disiplin soruşturması açılmasını sağlamak üzere, …. ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına durum yazıyla bildirilir.
Yukarıda yer verilen emredici kanun hükmü uyarınca; Av. …’in, yargılama giderleri bakımından sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Müşarünileyhin kötü niyetli olarak vekaletnamesiz dava açtığına ilişkin delil bulunmadığından, ceza ve disiplin soruşturması bakımından, …. veya vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına bildirimde bulunulmamıştır.
HÜKÜM:
1-6100 sayılı HMK m.77/1 hükmü uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından harç ikmaline yer olmadığına,
3-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7/1 hükümleri uyarınca 12.750,00 TL vekalet ücretinin davacı vekili olduğunu söyleyen Av. …’den alınarak davalı …’e verilmesine,
4-HMK m.77/2 hükmü uyarınca; davacı vekili olduğunu söyleyen Av. … tarafından yapılan 269,85 TL başvurma harcı, 269,85 TL peşin harç, 38,40 TL vekalet harcı, 40,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 618,10 TL yargılama giderinin müşarünileyh üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/11/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı