Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/412 Esas – 2023/459
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/412 Esas
KARAR NO : 2023/459
HAKİM :…..
KATİP : ….
DAVACI :….
VEKİLİ : Av. …
….
DAVALI : ….
DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklı Telif Tazminatı ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/09/2023
KARAR TARİHİ : 30/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklı Telif Tazminatı ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/09/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; …’nın yayımladığı “…..” (….) (Kitapta yazan yayıncı sertifika no:…) isimli kitabın çevirisinde, …’ndan 2017’de çıkan ve Ocak ile Ağustos aylarında olmak üzere iki baskı yapan aynı kitabın çevirisinden intihal yapılmış olduğunu, müvekkili …’ndan çıkan bu çeviride yarı oranda hak sahibi olduğunu, eserin … yayın hakları …’ndan davalının alt yayın kuruluşu olan …’na geçmiş olduğunu, kitabın … tarafından basılan çevirisi … ve müvekkili tarafından yapıldığından ve müvekkilinin bu çevirideki hak sahipliği devam ettiğinden, davalı kurum müvekkili ile iletişime geçmiş olduğunu, bu çeviriyi kullanmak istediklerini bildirmiş olduğunu ve müvekkile e-posta yoluyla bir sözleşme sunulmuş olduğunu, müvekkilinin kendisine sunulan şartları hakkaniyete uygun bulmadığından sözleşmede değişiklik yapılmasını istemişse de, kendisine bir süre sonra verilen cevapta başka bir çevirmenle anlaşacaklarının bildirilmiş olduğunu, müvekkili, çevirdiği “…” isimli kitabın …’ndan çıkan baskısını gördüğünde kendi çevirisinden intihal yapıldığını görmüş olduğunu, ilgili kurumla iletişime geçilip yapılan intihale ilişkin olarak anlaşma yoluna gidilmeye çalışılmış olduğunu, ancak karşılığında maalesef müvekkilinin işleme eserinin kötülenmesiyle karşılaşılmış olduğunu, müvekkilinin ihlal edilen mali ve manevi hakları dolayısıyla işbu davayı açmanın zaruri hale gelmiş olduğunu, yapılan intihalin boyutu göz önüne alındığında, intihal olmasaydı kitabın yayınlanması mümkün olmadığından değerlendirmenin ve hesaplanacak tazminatın bu doğrultuda yapılması gerekmekte olduğunu, bu doğrultuda, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL olarak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu madde 68 uyarınca müvekkilline sözleşme yapılmış olsaydı alacağı bedelin 3 katını talep etmekte olduklarını, müvekkilinin manevi haklarının da zedelenmiş olması nedeniyle ise 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi içeriğine göre davacı; işleme eser niteliğindeki tercüme kitabının davalıya ait yayınevinde izinsiz yayımlanmasından kaynaklı telif tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunmaktadır.
Davanın açılmasını müteakip 13/09/2023 tarihinde hazırlanan tensip tutanağı ile birlikte; davacının dava dilekçesine ekli olarak arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bulunmadığı anlaşılmakla; dava konusu istemlerine ilişkin olarak, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu nedenle kendisine son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren tensip tutanağı hazırlanarak 19/09/2023 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, yasal bir haftalık süre içerisinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize ibraz etmemiştir.
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A maddesine göre; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir. 6102 sayılı TTK m.4/1-d bendi gereği fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuattan kaynaklı davalar mutlak ticari davadır. Ancak herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. Davacı tarafın, davalı tacirden talep ettiği telif tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkin para alacakları davasının ticari dava ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 01/01/2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru zorunludur. Bu durumda davanın niteliği gereği zorunlu arabulucu dava şartı olduğu halde arabulucuya başvurulmadan dava açıldığından dava şartı noksan olan davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacının peşin yatırdığı harç karar ve ilam harcını karşıladığından bu hususta harç ikmaline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 269,85 TL başvurma harcı, 269,85 TL karar ve ilam harcı, 38,40 TL vekalet harcı, 10,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 588,10 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ….. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.30/10/2023
Katip….
E-imza
Hakim ….
E-imza