Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/379 E. 2023/388 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/379 Esas – 2023/388
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/379 Esas
KARAR NO : 2023/388

DAVA : Telif Tazminatı – Manevi Tazminat – Elde edilen Kârın İade Edilmesi (FSEK’ten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2023
KARAR TARİHİ : 01/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/09/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Telif Tazminatı – Manevi Tazminat – Elde edilen Kârın İade Edilmesi (FSEK’ten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 23/08/2023 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin matematik öğretmeni olup, matematik soruları yazdığını ve aynı yıl … adı altında davalı … ile yaptığı sözleşme ile kitap basımı konusunda anlaştığını, davalının; …’ın sahibi olduğunu, bu nedenle söz konusu Yayıncılık’ın eylemlerinden kaynaklı olarak davalıya husumet yöneltildiğini, …’ın … “…” adlı kitabı bastığını, bu kitapta yer alan soruların, müvekkilinin yazdığı özgün sorular olup kopyalanmasına rağmen müvekkilinin adının geçmediğini, ayrıca herhangi bir ekonomik kazanımının bulunmadığını, müvekkilinin kendi düşüncesi ve bilgisiyle oluşturduğu matematik sorularının müvekkilinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat mahsulü olduğundan “eser” olarak nitelendirilmesi gerektiğini, eserden kaynaklı mali ve manevi hakların müvekkiline ait olduğunu, müvekkili ve davalı arasında 2021 yılında telif sözleşmesi yapılmış olup eserin basılması, çoğaltılması ve dağıtılmasına bir kitap açısından davalı yana izin verildiğini, yapılan sözleşmede eserin yayım haklarından tamamen feragat bulunmadığını, davalı yanın haksız bir şekilde … yılında basım yaptığını belirterek; FSEK m.68 hükmü uyarınca üç kat tazminat talebine karşılık şimdilik 1.000.000,00 TL’nin, FSEK m.70/1 hükmü uyarınca 1.000.000,00 TL manevi tazminatın ve davalının elde etmiş olduğu kârın; haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan tazmin edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı … eklenen m.5/A hükmüne göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6102 sayılı TTK m.4/1-a bendi gereği bu kanundan ve m.4-1-d bendi gereği fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Dava dilekçesi içeriğine göre; davacı taraf, eser sahipliğinden kaynaklı mali ve manevi haklarının davalı tarafından ihlal edildiğini belirterek; telif tazminatı, manevi tazminat ve elde edilen kârın iadesi istemlerinde bulunmuştur.
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A maddesine göre; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Somut olayda dava dilekçesine ekli olarak arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekiline söz konusu eksikliği yukarıda belirtildiği şekilde gidermek üzere ihtarat çıkartılmıtır.
Davacı vekili 31/08/2023 tarihli dilekçesi ile; İş bu davayı zorunlu arabuluculuk şartı gerçekleşmediğinden geri almak istediğini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 31/08/2023 tarihli dilekçesi incelendiğinde; İş bu dava açılmadan evvel, davacı ve davalı arasında, iş bu uyuşmazlığa konu tazminat istemleri bakımından zorunlu arabuluculuk görüşmesinin yapılmadığı tespit edilmiştir.
Davacı yan her ne kadar 31/08/2023 tarihli dilekçesi ile; iş bu davayı HMK m.123 hükmü uyarınca geri almak istediğini beyan etse de, davalının açık rızası bulunmadıkça; açılmış olan dava geri alınamaz. Dosya kapsamında; davalı yanın, davacı yanın “geri alma” talebine rıza gösterdiğine dair kayıt bulunmamaktadır. Bununla birlikte; dava şartları, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.6102 sayılı TTK m.4/1-d bendi gereği fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuattan kaynaklı davalar mutlak ticari davadır. Ancak herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü tazminat istemleri, davalının ticari şirket olduğu da gözetilerek ticari dava ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 01/01/2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru zorunludur. Bu durumda davanın niteliği gereği zorunlu arabulucu dava şartı olduğu halde arabulucuya başvurulmadan dava açıldığından dava şartı noksan olan davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-Dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın HMK m.115/2 uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatan 269,85 TL harcın alınması gereken karar ve ilam harcını karşıladığı tespit edildiğinden harç ikmali yapılmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 269,85 TL başvurma harcı, 269,85 TL peşin harç, 38,40 TL vekalet harcı, 10,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 549,70 TL yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.01/09/2023

Katip ….
E imzalı

Hakim …
E imzalı