Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/246 E. 2023/486 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/246 Esas – 2023/486
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/246 Esas
KARAR NO : 2023/486

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
DAVALI : 1- ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 2-….

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 23/05/2023
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 23/05/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; … kararının yerinde olmadığını, davalı Kurumun kararı yerinde olmadığından, müvekkili itirazlarının reddine ilişkin 22.03.2073 tarihli ve …. sayılı … kararının iptal edilmesi ve davalıya ait … sayılı marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemli işbu davanın açılmasının zorunlu olmuş olduğunu, davaya konu başvurunun açık kötü niyetle yapılmış olması sebebiyle … kararının iptali ile dava konusu marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, davaya konu başvurunun SMK’nın 6/1. maddesi gereğince de tümden reddedilmesi gerekirken …’nın aksi yöndeki kararının hatalı olmuş olduğunu, davaya konu … sayılı “…” marka başvurusunun üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi hususunda takdiren teminatsız olarak, tensiple birlikte, ihtiyati tedbir kararı verilmesine, … 22.03.2023 tarihli ve…. sayılı kararının iptaline, davaya konu … sayılı “…” marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesinini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 06/06/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İtiraza mesnet markalarda yer alan “…” ibaresi ile başvuru markasında yer alan
“…” ibaresi arasında bazı harflerin ortak olması nedeniyle, markaların benzer olduğunun
ve karıştırılma ihtimali bulunduğunun kabulünün mümkün olmadığını, benzer olduğu iddia edilen
ibarelerin farklı yazılış ve okunuşa sahip olduğunu, ayrıca başvuru markasında “…” ibaresinin
önünde yer alan “…” ibaresi de başvuru markasına ayırt edicilik katmakta olduğunu, nitekim
…’de vurgunun ilk sözcük ya da hecede olduğu da göz önüne alındığında markaların
farklılaştığının anlaşılmakta olduğunu, bunun yanında karşılaştırılan markaların tasarım, sahip oldukları
kompozisyon, unsurlarının konumlandırılışı, ihtiva ettikleri farklı hece, kelime sayısı ve
dizilimi ve okunuşlarının farklılığı ile ihtiva ettikleri tüm unsurlar itibariyle benzerlik arz
etmedikleri ve belirgin şekilde farklı olduklarının açık olduğunu, bu kapsamda markaların bütüncül
olarak değerlendirilmesi sonucu bıraktığı genel izlenim itibariyle başvuru markasının itiraza
mesnet markalardan görsel, işitsel ve kavramsal olarak yeterli düzeyde ayırt edici niteliği haiz
olduğunu ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığının anlaşılmakta olduğunu, açıklanan hususlar çerçevesinde itiraza mesnet markalar yönünden 6769 sayılı
SMK’nın 6/1. madde hükmündeki hususların gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı açık olup,
davacı iddialarının reddi gerekmekte olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, dava dilekçesi kendisine tebliğ edilmesine rağmen yasal süre içinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden, HMK m.128 hükmü uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
GEREKÇE:
Mahkememizce ön inceleme aşaması tamamlanmadan evvel; davacı vekili 15/11/2023 tarihli dilekçesi ile; davaya konu … sayılı “…” marka başvurusunun davalı şirket tarafından tümden geri çekilmiş olduğundan huzurdaki talep ve sonuçtan tamamen ve gayri kabili rücu olarak kayıtsız şartsız müvekkili şirket adına vekaleten feragat ettiklerini, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu vekaletnamede açıkça feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK m.307) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ya da mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK m.309/2) Somut olayda davacı vekili dilekçe ile feragat beyanında bulunduğundan feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu m.22 hükmü gereği peşin alınan 179,90 TL’den alınması gereken 269,85/3*1=89,95 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 89,95 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, aksi halde hazineye irad kaydına,
3-Davalı … kendisini temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.6 hükümleri uyarınca 12.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL başvurma harcı, 89,95 TL karar ve ilam harcı, 25,60 TL vekalet harcı, 321,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 616,45 yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m.341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/11/2023

Katip ….
E-imza

Hakim ….
E-imza