Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/174 E. 2023/432 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/174 Esas – 2023/432
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/174 Esas
KARAR NO : 2023/432

HAKİM : ….
KATİP :….
DAVACI :….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 06/04/2023
KARAR TARİHİ : 13/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 06/04/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; … Grup’un; yöresel kahvaltılık gıda üretim tesislerinden perakende ve toptan satışa, spor
mağazalarından inşaat sektörüne uzanan çeşitliliği ile farklı sektörlere yayılan dev bir şirketler
topluluğu olduğunu, müvekkili şirketin “…” ibaresini fiilen 30 yıldan uzun süredir, tescilli olarak ise 2011
yılından beri markalarında kullandığını, ayırt edicilik kazandırdığını ve ticari
faaliyetleri çerçevesinde seri marka unsuru olarak da kullandığı “…” ibaresi
üzerinde kazanılmış hak sahibi olduğunu, fasılasız kullanarak öncelik hakkı kazanmış olup, 2011 yılından bu yana adına tescil
ettirdiği “…” ibareli markalarında da resmi olarak ayırt edicilik ve bilinirlik
kazandırmış olduğunu, müvekkili şirket sektörde
birçok seri markanın maliki olup, markalarını gerek yurtiçinde gerekse de yurtdışında
tescilli olarak uzun yıllardan beri yoğun ve ciddi surette kullanmakta olduğunu, müvekkili şirketin kurulduğu günden bu yana nizasız ve fasılasız surette kullanarak
ayırt edicilik kazandırdığı adına tescilli … esas unsurlu seri markaları huzurdaki
dava dosyasına arz edilen belge ve dokümanlar incelendiğinde görüleceği üzere, iyi
bilinen tanınmış bir marka haline gelmiş olduğunu, davalı şirketin, müvekkilinin … ibareli ve esas
unsurlu markalarının toplumda edindiği bilinirlikten haksız biçimde yararlanmaya
çalışmakta olduğunu, davalı adına tescili talep edilen “…” ibareli marka, müvekkili adına tescilli
“…” ibareli seri markalar ile benzer olup, davalı kurumun aksi yöndeki kararı son
derece hatalı olduğunu, karşı yan dava konusu markayı kötüniyetli olarak tescil ettirmekte olduğunu beyanla; müvekkili … A.Ş.’nin uzun
yıllardan beri nizasız ve fasılasız surette kullanmakla ayırt edicilik kazandırdığı “…” esas unsurlu
ve ibareli markalarının aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan davalı …. LTD.ŞTİ. adına diğer davalı … nezdinde 30.12.2021 tarih ve … no ile usul ve yasaya aykırı surette
tescil başvurusu yapılan “…” ibareli markaya yönelik itirazların reddine dair …. 02.02.2023 tarihli …. sayılı … kararının iptaline,
davalı adına diğer davalı … 30.12.2021 tarih ve … no
ile usul ve yasaya aykırı surette tescil başvurusu yapılan “…” ibareli marka karar tarihinde
tescil edilmiş ise hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 27/04/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin iddialarının aksine, diğer davalı şirkete ait …
başvuru sayılı marka ile davacı şirkete ait itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar görsel, işitsel, kavramsal ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımından benzer markalar olmadığını, dava konusu markaları gören ilgili tüketicilerin; markaları farklı ticari kaynaklardan
gelen birbirinden farklı markalar olarak algılayabilmekte olduklarını, diğer davalı şirkete ait başvuru
markası, davacı şirkete ait markaların seri markası olarak algılanmadığını, dava konusu markalar arasında karıştırılma/ilişkilendirme ihtimali
ortaya çıkmamakta olup kurul kararının 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesine uygun bir karar olduğunu, davacı vekilinin iddialarının aksine; Kurumları …’nin … sayılı
kararı, 6769 sayılı SMK’nun 6/5 maddesine de uygun bir karar olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili 22/05/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirket 28/04/2021 tarihinde … Ltd. Şti. bünyesinde bulunan markaları olan “….” markalarını bütün hakları ile birlikte devralmış olduğunu, müvekkili şirketin sahip olduğu markaların uzun yıllardır yurt içinde ve yurt dışında kullanıldığını, tanınır olduğunu, asıl marka olan …’in 1999 yılından itibaren tescilli olduğunu, kendisini çağrıştıran … gibi bir çok markanın da müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, müvekkiline ait markaların 1999 yılından beridir … markasını çok geniş bir şekilde gıda sektöründe kullanıldığı dikkate alındığında marka hakkına tecavüz edilenin müvekkili olduğunu, davacı şirketin ise bir harf atarak müvekkili markasına tecavüz ettiğinin çok açık olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, davacı şirketin kendi markalarını bir harf atarak tescil ettirdiği tarihlerde ve piyasaya yeni yeni adım attığı günlerde tedarikçi firma olan ve yurt dışı piyasada satışını sağlayan firma ile … markasının Dünya piyasasına arz edilmiş olduğunu, bütün bu delillerin incelemeye alındığında kötü niyetli olarak hareket edenin davacı şirketin olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı … Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Eldeki davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, davalı kurumun tesis ettiği … sayılı … kararının davacının itirazlarının reddine ilişkin kısmının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalı şirketin önceki tarihli markalardan kaynaklı olarak müktesep hakkının bulunup bulunmadığı, davacının gerçek hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı, davacıya ait markaların tanınmış olup olmadığı, davalı şirketin kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

G E R E K Ç E :
Somut olayda; davaya konu … sayılı … kararının, davacı marka vekili adına düzenlendiği anlaşılan …. sayılı evrakının, marka vekiline 03/02/2023 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 06/04/2023 tarihinde açıldığı tespit edilmiştir. Buna göre; iki aylık hak düşürücü sürenin son gününün 03/04/2023 gününe tekabül ettiği anlaşıldığından, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunması nedeni ile işin esasına geçilmeksizin ön inceleme duruşmasında … kararının iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, tescili halinde dava konusu … sayılı markanın hükümsüzlüğünü de talep etmiştir. Dava konusu markanın dava açılış tarihinde tescilli olmadığı, dava açıldıktan sonra 16.08.2023 tarihinde tescil edildiği tespit edilmiştir. …’nin 04.05.2010 tarih ve …., 14.05.2009 tarih ve …. ve 28.10.2009 tarih ve ….. sayılı kararlarında belirtildiği üzere … kararının iptali ile birlikte hükümsüzlük davası açılmasına bir engelin bulunmadığı, ancak davacı tarafın ikinci talebinin, ilk talebin kabulü halinde ve yargılama sırasında davalı şirket markasının tescil edilmesi halinde kabul edilecek bir talep olup, davacının ilk istemi olan … kararının iptali talebi hak düşürücü süre yönünden reddedildiğinden yargılama sırasında davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü istemi ile zamansız açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. …. ‘nin 17.02.2020 tarih …. sayılı kararı da aynı yöndedir.
Aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-… kararının iptali istemi bakımından; hak düşürücü süre noksanlığı nedeniyle DAVANIN REDDİNE,
2-Markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından; davanın 06/04/2023 tarihinde açıldığı, … sayılı markanın dava tarihinden sonra 16/08/2023 tarihinde tescil edildiği anlaşıldığından, zamansız açılan bu davanın USULDEN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 89,95 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7/2 hükümleri gereği hesaplanan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL başvurma harcı, 179,90 TL peşin harç, 51,20 TL vekalet harcı, 277,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 688,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … ŞİRKETİ tarafından yapılan 25,60 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … ŞİRKETİ’ne verilmesine,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekili, davalı şirket vekilinin yüzüne karşı HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2023

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza