Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/91 E. 2023/156 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/91 Esas
KARAR NO : 2023/156

DAVA : Markaların Kullanmama Nedeni İle İptali
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Markaların Kullanmama Nedeni İle İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 16/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının …. sayılar ile tescilli “…” ibareli markalarını tescilli oldukları emtialarda kullanmıyor olmasına rağmen, bu markalarına dayalı olarak davacının … sayılı marka başvurusunun tesciline itiraz ettiğini, bu itirazın … tarafından reddedilmesi üzerine davalının bu karar aleyhine … esas nolu dosyası tahtında yargılaması süren bir dava ikame ettiğini, halbuki bu davaya konu edilen … kararında davalının söz konusu markalarını kullandığı hususunun yeterli delille ispat edilemediği yönünde isabetli bir tespit yapılmış olduğunu, nitekim davalının … esaslı bu dosyaya da markalarını ciddi biçimde kullandığına dair yeterli delil sunamamış olduğunu, davacının her gün milyonlarca İstanbulluya hizmet veren …’da yer alan “…”nin işletmecisi olduğunu, “…”li muhtelif markalarının … sayılar tahtında … nezdinde tescilli de olduğunu, dolayısıyla davacının huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki yararının bulunduğunu, davalının “…” ve “…” projelerinin başlangıçlarından itibaren 12 yıl geçmiş olmasına rağmen halen tamamlanmamış ve fiiliyatta kullanılmıyor olmasına rağmen bu markaların kullanıldığını iddia etmesinin haksız olduğunu iddia ederek, davalı adına tescilli … sayılı markaların kullanılmaması nedeniyle iptallerini ve sicilden terkinlerini talep ve dava etmiştir.
C E V A P :
Davalı vekili 15/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle usulen reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple davalı tarafından bu kararın iptali için açılmış olan davanın … esas nolu dosyası tahtında yargılamasının devam ettiğini, davalının söz konusu davaya mesnet aldığı markaları ile davacının … sayılı markasının iltibas yaratacak derecede benzediğini ve aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, huzurdaki davaya konu “…”li markalarının davacının iddialarının aksine davalı tarafça ciddi biçimde kullanılıyor olduğunu, nitekim “…” ibareli markanın halihazırda yaşamın devam ettiği …, … sitelerinin devam projelerinde bulunan özel hastanenin adı olduğunu, “…” ibareli markanın da aynı proje kapsamında faaliyet gösteren alışveriş merkezinin adı olduğunu, “…” projesinin de bu projenin son etabı olan 220 konuttan oluşan yatırım projesinin adı olduğunu ve anahtar teslimlerinin devam ettiğini, bu projenin adı/markası kapsamında “…” projesinin dışında tekrar reklam ve tanıtım yapılmamış olmasının hayatın olağan akışına uygun düştüğünü, nitekim, tarafları aynı olan ve davalı tarafından aynı markaların kullanımına ilişkin belgelerin sunulduğu … sayılı dosyasında inşa olunan kararda “…” markasının davalı tarafından davacıdan önce ihdas edilerek, inşaat hizmetleri bakımından fiili olarak kullandığının, davalının … da bu ismi/markayı taşıyan konut projeleri yaptığının yani markanın “inşaat hizmetleri” yönünen ciddi biçimde kullanıldığının hüküm altına alındığını, istinafa konu … sayılı dosyasında inşa olunan kararda da aynı sonuca varıldığını, davalının tamamlanmış olan ve içerisinde alışveriş merkezi, kolej, yurt, özel hastane, sosyal tesisler, çocuk oyun alanları, park ve konutlar bulunan “…” projesinin tüketiciler tarafından bilinirliğinin yüksek olduğunu, davalının bu proje kapsamında reklam, afiş, haber gibi birçok mecrada gerçekleştirdiği reklam ve tanıtım faaliyetlerinin, davalının huzurdaki davada kullanmama nedeniyle iptali talep edilen markalarını ciddi şekilde kullanıldığını ispatlar nitelikte olduğunu, davacının huzurdaki davayı ikame ederken kötü niyetli olduğunu, zira … İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile davalı arasında devam etmekte olan yedi adet derdest dava süreci de göz önüne alındığında ve davacının ticaret sicili kayıtlarından bu şirket ile aynı adreste faaliyet gösterdiği, kurucularının soy isimlerinin aynı olduğu ve grup şirketler olarak ticari hayatta yer aldıkları gerçekleri de gözetildiğinde, davacının bu dava süreçlerinden habersiz olmasının hukuken ve fiilen kabul edilebilir olmadığını, davacının sınırsız sayıda marka yaratma imkanı olduğu halde, davalıya ait markalar ile, tanımlayıcı ibareler çıkarılınca ayırt edilemeyecek derecede benzer bir marka oluşturmasının ve davalının tüketici kitlesindeki olumlu izleniminden faydalanma amacı gütmesinin kötü niyetli olduğunun açık bir göstergesi olduğunu, bu nedenlerle davadaki taleplerin reddinin gerektiğini savunmuştur.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı Kanun Geçici 4.madde, m.26 ve m.9 hükümlerine göre açılan markaların kullanılmaması nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalıya ait … sayılı markaların dava tarihinden önceki son 5 yıllık dönem içerisinde ciddi surette kullanılıp kullanılmadıkları, söz konusu markaların kullanılmama nedeniyle iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş,… Esas sayılı dosyaları UYAP üzerinden temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6769 sayılı SMK m.9 hükmüne göre; Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından …’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.
Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir:
a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması.
b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması.
Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.
SMK m.26/1-a hükmüne göre; 9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hâllerin mevcut olması halinde … tarafından markanın iptaline karar verillir.
SMK Geçici 4.madde hükmüne göre; 26 ncı madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır.
SMK m.192/1-a hükmü uyarınca, dava tarihi itibariyle SMK m.26 hükmü henüz yürürlüğe girmediğinden, markanın kullanmama nedeniyle iptali istemleri SMK Geçici 4.madde hükmüne göre mahkemelerce değerlendirilecektir.
Dava, davalı markalarının kullanılmama sebebiyle iptaline ilişkindir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 9/1.maddesinde yer alan “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından …’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” şeklindeki düzenleme ile kanun koyucunun …’ni kullanılmayan markalardan arındırma amacını güttüğü anlaşılmaktadır. Anılan yasal düzenlemeden önce, mülga 556 sayılı Marka KHK’nın 42/1-c ve 14.maddesinde de en az beş yıldır kullanılmayan markaların, hükümsüzlük/iptal davaları ile sona erdirilmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır. Mülga 556 sayılı KHK henüz yürürlükte iken, 42/1-c maddesinin …’nin 09.04.2014 ve … sayılı, 14.maddesinin ise 14.12.2016 tarih ve 2016/148 – 189 sayılı kararıyla iptal edildiği, ikincisinin Resmi Gazete’de yayın tarihinin 06.01.2017 olduğu ve bu tarih itibariyle kullanmama nedeniyle hükümsüzlük/iptal davalarına ilişkin mülga KHK’da yer alan yasal dayanak ortadan kalkmış ise de markanın son beş yıllık süre içerisinde kullanılmaması bu tarihten önce … tarafından kabul edilen 22.12.2016 tarihli 6769 sayılı SMK’nın 9, 19, 25, 26 ve 27.maddelerinde, iptal ve def’i sebebi olarak kabul edilmiştir. Kural olarak kanunlar geriye yürümez ve ileriye etkili olarak sonuç doğurur ise de, …’nin geçmişe etkili olacak şekilde kanun çıkarmasına da bir engel bulunmamaktadır. Her ne kadar 6769 sayılı SMK’da kullanmama nedeniyle iptal ve def’i haklarını düzenleyen Kanun maddelerinin yürürlük tarihi konusunda özel bir düzenleme yapılmadığı için Resmi Gazete’de yayını tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği anlaşılmakta ise de, Kanunun Resmi Gazetede yayın tarihinin 10.01.2017, kabul tarihinin ise 22.12.2016 olduğu dikkate alındığında, mülga 556 sayılı Marka KHK’nın 14.maddesinin iptaline dair … kararının 06.01.2017 tarihinde R.G.’de yayınlanması ve bu tarihte yürürlüğe girmesi nedeniyle, 14.maddenin bu tarihe kadar hukuki varlığını sürdürüyor olması karşısında, SMK’nin kabul tarihi konusunda kanun koyucunun iradesi 22.16.2016 tarihinde ortaya çıktığından, Kanun Koyucunun asıl amacının geçmişe etkili olacak şekilde kullanmama sebebiyle markanın iptalini öngördüğünün kabulünün gerektiği, Kanunun kabulünden sonra ve henüz yürürlüğe girmesinden önce, yürürlük konusunda öngörülemeyen … kararı ile ortaya çıkan kanun boşluğunun bu şekilde doldurulması gerektiği kabul edilmelidir. (…)
Yukarıda izah edilen gerekçeler ışığında somut olayda yapılan değerlendirmede;
İlk olarak belirtilmelidir ki; dava konusu uyuşmazlık niteliği gereği zamanaşımına tabi işlerden olmadığından davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i yerinde bulunmamıştır.
Davaya konu markaların tamamının, dava tarihi itibariyle 5 yılı aşkın süredir tescilli oldukları, bu markaların kullanılmamaları nedeniyle iptal edilmelerine yönelik istemde davacı yanın hukuki yararının bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök ve ek raporlarında yer verilen tespitler birlikte değerlendirildiğinde, dava tarihinden önceki son beş içindeki dönem incelendiğinde;
Davalıya ait … sayılı markaların tescilleri kapsamlarında yer alan emtialar bakımından ciddi surette kullanıldığı hususunun ispatlanamadığı, bu nedenle söz konusu markaların tescilli kapsamlarında yer alan tüm emtialar bakımından iptal edilmeleri koşullarının oluştuğu tespit edilmiştir.
Davalıya ait … sayılı markaların ise “İnşaat hizmetleri” ve “Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetler” dışında kalan hizmetlerde, 6769 sayılı SMK’nın 9. ve 26. maddeleri hükümlerine uygun olarak ciddi biçimde kullanıldığı hususunun yeterli nitelikte, nicelikte ve içerikte delil ile ispat edilemediği, dolayısıyla yukarıda belirtilen hizmetler dışında, söz konusu markaların kullanmama nedeniyle iptali koşullarının oluştuğu tespit edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A) …sayılı markanın kullanılmama nedeniyle İPTALİNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
B) … sayılı markanın “36.SINIF: Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gümrük müşavirliği hizmetleri. 37.SINIF: İnşaat araç, gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri. Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve yakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri.” bakımından kullanılmama nedeniyle İPTALİNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
C) … sayılı markanın “36.SINIF: Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gümrük müşavirliği hizmetleri. 37.SINIF: İnşaat araç, gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri. Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve yakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri.” bakımından kullanılmama nedeniyle İPTALİNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
D) … sayılı markanın “36.SINIF: Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gümrük müşavirliği hizmetleri. 37.SINIF: İnşaat araç – gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri. Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri.” bakımından kullanılmama nedeniyle İPTALİNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
E) … sayılı markanın kullanılmama nedeniyle İPTALİNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-6769 sayılı SMK Geçici m.4/3 hükmü gereği iptal kararları kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen …’e gönderilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile alınması gereken 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-… sayılı marka bakımından; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-… sayılı marka bakımından; davanın kabul edilen kısmına ilişkin olarak; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-… sayılı marka bakımından; davanın reddedilen kısmına ilişkin olarak; davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-… sayılı marka bakımından; davanın kabul edilen kısmına ilişkin olarak; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-… sayılı marka bakımından; davanın reddedilen kısmına ilişkin olarak; davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-… sayılı marka bakımından; davanın kabul edilen kısmına ilişkin olarak; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-… sayılı marka bakımından; davanın reddedilen kısmına ilişkin olarak; davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-… sayılı marka bakımından; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
13-Karar ve ilam harcının davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 80,70 TL peşin karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 174,00 TL posta tebligat masrafı olmak üzere toplam 311,62 TL yargılama giderinin 1/2’si olan 155,81 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye 155,81 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 62,70 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.062,70 TL yargılama giderinin 1/2’si olan 1.531,35 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye 1.531,35 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
16-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza