Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/82 E. 2022/268 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/82 Esas
KARAR NO : 2022/268

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) – Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) – Markanın Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 09/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava konusu “…” markasının, müvekkili adına tescilli ve müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu “…” markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, müvekkili şirket adına tescilli “…” markası, başta Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası anlaşma hükümleri, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) ve Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) ilgili maddeleri ile üçlü koruma altında olmasına rağmen, davalı şirketin 2020/33296 no.lu “…” ibaresini müvekkiline ait markanın kapsadığı aynı ve ilişkili malları kapsayacak şekilde TÜRKPATENT nezdinde haksız ve hukuka aykırı bir şekilde adına tescil etme girişiminde bulunmuş olduğunu, söz konusu markanın olası devri karşısında müvekkilinin ileride telafisi imkânsız zararlara maruz kalacağını ve haklarının zarar göreceği ihtimalinin oldukça kuvvetli olduğunu, sağlık hizmetleri alanında bir dünya lideri olan müvekkili … ve …da dahil olmak üzere bağlı şirketlerin, 140’ı aşkın ülkede ilaç sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, …. 1996 yılı sonunda birleşmesiyle doğan …in merkezinin İsviçre’nin Basel kentinde bulunmakta olduğunu, …Group, bağlı ve alt şirketleri de dahil olarak, bugün, birçok ürün ve hizmeti kapsayacak şekilde TPE nezdinde 5 ve 10. Sınıfları kapsayan yaklaşık 1000 tane markanın da sahibi olduğunu, bu markalar arasında 05. Sınıfta “Farmasötik müstahzarlar; tıbbi kullanıma mahsus besin takviyeleri; tıbbi kullanıma mahsus diyetetik maddeler.” mallarını kapsayan 2015 105341 numaralı “…” marka tescili de bulunmakta olup, “…” markasının pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de tescilli olduğunu, “…” markası müvekkiline bağlı şirketi tarafından ilk defa yaratılmış olup, yine müvekkilinin bağlı şirketi olan Sandoz tarafından ticarileştirilmekte ve pazara sunulmakta olduğunu, görüldüğü üzere “…” markası müvekkili şirket tarafından yaratılmış, müvekkilinin çok geniş bir coğrafyadaki tescil ve kullanımları sayesinde müvekkili ile özdeşleşmiş olduğunu, davaya konu “…” markasının müvekkilinin “…” markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve markalar arasında SMK 6/1 uyarınca karıştırılma ihtimali bulunmakta olduğunu, dolayısıyla, ilgili YİDK kararının iptaline ve dava konusu marka başvurusunun hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, davaya konu marka ile müvekkili markasının görsel, işitsel ve kavramsal olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, dava konusu marka, müvekkilinin hali hazırda tescil sahibi olduğunu ve ana faaliyet konusunu oluşturan 5. sınıfta yer alan mallar için tescil edilmek istenmekte olduğunu, YİDK kararının aksine, dava konusu marka ile müvekkili markası arasında karıştırılma ihtimali bulunmakta olduğunu, davalı başvuru sahibinin kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunmuş olduğunu, müvekkili şirketin “…” ve türevi markaları gerek Paris Sözleşmesi kapsamında gerekse de Kanunun 6/5 maddesi uyarınca tanınmış marka olduğunu, bu durumun markalar arasındaki karıştırılma ihtimalini arttırdığı dikkate alınmadan verilen YİDK kararının iptali gerektiğini beyanla; mevcut durumun muhafazası ve davanın etkinliğini sağlamak amacı ile duruşmasız, tebligatsız ve teminatsız olarak 2020/33296 başvuru no.lu “…” markasının 3. kişilere olası devrinin ve devrin sicile kaydının hüküm kesinleşinceye dek önlenmesi için 6769 Sayılı SMK’nın 159. maddesi ile HMK m.389 vd. maddeleri uyarınca, ilgili markanın sicil kaydına ihtiyati tedbir konulmasına ve bu hususun Türk Patent ve Marka Kurumu’na bildirilmesine, Türk Patent nezdinde 17.03.2020 tarihinde 2020/33296 no. ile gerçekleştirilen “…” ibareli marka başvurusuna karşı müvekkilce yapılan itirazın reddine ilişkin 07.01.2022 tarih ve … sayılı YİDK kararının iptaline, bu süreçte, 2020/33296 no.lu “…” markasının tescil edilmesi halinde markanın 6769 sayılı SMK’nın 25, 6/1, 6/4, 6/5, 6/9 ile TTK’nın 18. TMK’nın 2. maddesi uyarınca tescil edildiği tüm mallar bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 30/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda başvuru markasının ….ibaresinden oluştuğunu, davacının itirazına konu markasının ise … ibaresinden oluştuğunu, her ne kadar markalar arasında düşük düzeyde benzerlik bulunsa dahi, anılan
markaların 5. Sınıfta yer alan ilaç emtialarını kapsadığı göz önüne
alındığında, düşük düzeyli işaret benzerliğinin, bilinçli tüketici nezdinde
karıştırma ihtimaline yol açmayacağını, davacı vekili dava dilekçesinde markasının tanınmış olduğunu ve bu
nedenle de başvuru markasının tescil edilmemesi gerektiğini ileri sürmekte olduğunu, ancak davacı tarafından YİDK kararının verildiği tarihte tanınmışlığı ispat için yeterli delil sunulmamış olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 04/04/2022 tarihli dilekçesi ile; davayı kabul beyanında bulunmuştur.
G E R E K Ç E :
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği …. sayılı YİDK kararının davacının itirazlarının reddine ilişkin kısmının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait …. sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait itiraza mesnet … sayılı “…” ibareli marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davaya konu marka başvurusunun, davacıya ait markanın tanınmışlığından haksız avantaj elde etme, itibarını lekeleme ya da ayırt ediciliğini zedeleme risklerinden birini taşıyıp taşımadığı, SMK m.6/9 hükmü uyarınca davalı şirketin marka tescil başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, dava konusu marka başvurusunun hali hazırda geçerliliğini kaybettiği nazara alınarak markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından davanın konusuz kalmış olduğu, hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından davalı şirket vekilinin davayı kabul beyanı -dava konusuz kaldığından- hüküm ve sonuçlarını doğurmamıştır.
YİDK kararının iptali istemi bakımından davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, davalı şirket vekilinin tek başına davayı kabul beyanı, YİDK kararının iptali istemi bakımından hüküm ve sonuçlarını doğurmamıştır.
Mahkememizin 07/07/2022 tarihli ön inceleme duruşmasına davacı ile davalı şirket tarafların katılmadığı, davalı kurum vekilinin duruşmaya katıldığı, ancak davayı takip etmediklerini beyan ettiğinden 6100 sayılı HMK m.150/1 hükmü uyarınca; 07/07/2022 tarihinde dava dosyası işlemden kaldırılmıştır.
Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde yenilenme talebinde bulunulmaması nedeniyle 07/10/2022 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HMK m.331/3 hükmü gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-HMK m.150/5 hükmü gereği 07/10/2022 tarihi itibari ile DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Mahkememizin 14/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, bu hususta TÜRKPATENT’e müzekkere yazılmasına,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7 hükümleri uyarınca hesaplanan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 135,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 307,90 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.25/10/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza