Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/8 E. 2023/21 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/8 Esas
KARAR NO : 2023/21

DAVA : Eser Sahipliğinden Kaynaklı Mali ve Manevi Hakların İhlaline İlişkin Hukuki Korunma İstemi
DAVA TARİHİ : 10/01/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Eser Sahipliğinden Kaynaklı Mali ve Manevi Hakların İhlaline İlişkin Hukuki Korunma İstemi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili 10/01/2022 tarihli dava ve 27/02/2022 tarihli replik dilekçelerinde özetle; Müvekkillerinin merhum yazar …’ın mirasçıları olduklarını, murisin 2013 yılında vefat ettiğini, müvekkillerinin, miras bırakana ait oyunlarının çeşitli yerlerde oynandığı bilgisini edindiklerini, bu kapsamda yapılan araştırmalarda davalı …’in … isimli tiyatro oyununu … adı altında 2020 yılında sahneye koyduğunu öğrendiklerini, geçmişe yönelik defalarca oynandığını da tespit ettiklerini, arabuluculuk sürecine başlamadan önce davalı ile görüşme yapıldığını, gösterimlerini kabul ettiğini, ancak eksik bilgi verildiğini, oyunları gizlediğini, 100’e yakın oyun sahneye koyduğunu, yapılan araştırmalarda oyunun 500’ün üzerinde oynandığını, dava açmadan önce arabuluculuk sürecine gidildiğini, bu sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını, tiyatro oyununun sahneye konulmasının, oyunun çoğaltma hakkını ihlal ettiğini, davalı tarafın izinsiz ve sözleşmesiz bu oyunu yüzlerce kez kesintisiz sahneye koyarak müvekkillerinin mali haklarını ihlal ettiğini, yapılan araştırmalarda görüleceği üzere bu oyunun 37 kişilik oyuncu kadrosu ile daha sonra 24 kişilik oyuncu kadrosu ile oynandığını, oyunlar daha önce çeşitli sahnelerde (… ) sonra … Sahnesi, … sahnesi ve çeşitli belediyelerde oynandığını, oyunlarda … gibi şirketlerden bilet satıldığını, çoğunlukla gişede kayıt dışı satışlar yapıldığını, 550 kişilik salonlarda 18 kişinin olması, 37 oyuncu kadrosu olan oyunun 18 kişiye oynanması, üstelik sürekli oynanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, zarar etselerdi zaten oyunun oynanmayacağını, her ay 10 yılın üzerinde oyun oynanmasının salonların dolu olduğunu gösterdiğini, …. bu oyunun oynandığını, ayrıca davalı yanın mahkemeye sunduğu evrakta yer alan rakamların gerçekle bağdaşmadığını ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, en çok temsil
yaptıklarını (13 temsil) ve en çok hasılat elde ettiklerini (32.315 TL) iddia ettikleri
2020 yılının Şubat ayında bile bu hasılat ile, diğer işletme giderleri (yani oyuncu ücretleri, … primleri, muhasebeci ücreti, bina sigortası vs) bir yana, sadece kira
ve kiranın stopajı ile elektrik faturasını dahi karşılamalarının mümkün olmadığını, nitekim fotoğraflardan da görüleceği üzere dolu salonlara
oynamış olduklarını ve oyunun kesintisiz 11 sene devamlılığını sağlayabilmiş olduklarını, oyunun 11 sene kesintisiz sürdürülmesini sağlayabilecek asgari hasılat ve asgari
seyirci sayılarının mahkemenize gerçek veriler ile sunulabilmesi için davalı tarafın
son 10 yıllık yasal defterlerinin ve maliye bakanlığı ile …’ye verilen her türlü
beyanname ve diğer belgelerin mahkemenize sunmalarını, verdikleri dilekçe ve
sundukları bu evrak ile ilgili ilave görüşlerini beyan etme haklarının saklı kalmasını talep ettiklerini, bu defterlerde yer alan rakamlar ile başrol oyuncusunun beyanı ve …’ten
gelecek veriler ışığında hazırlayacakları “olması gereken asgari hasılat tutarı”
emsal oyun ve hesabının mahkemeye bilahare sunulacağını beyanla; açıklandığı üzere müvekkillerinin hak sahibi olduğu … isimli eserin davalı yanca 2008-2020 tarihleri arasında kesintisiz oynandığını, bu olayda muhtemel tecavüzün önlenmesini, 2008-2021 tarihleri arasında oyunların izinsiz ve sözleşmesiz oynanması nedeniyle her yıl için bedel belirlenerek her yıl için işleyecek avans faizi ile davalıdan şimdilik daha sonra arttırılmak kaydıyla FSEK 68 gereği 3 kat olarak 2.000.000,00TL tazminatın alınarak müvekkiline verilmesini, davalının eseri izinsiz şekilde umuma arz etmesi nedeni ile tecavüzün son bulduğu 2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 200.000,00 TL manevi tazminatın müvekkillerine verilmesini, muhtemel tecavüz talebine bağlı olarak … adlı eserin tekrar sahneye konmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, hükmün …’de yayın yapan en büyük gazetede yayınlanması, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı vekili 14/02/2022 tarihli cevap ve 18/03/2022 tarihli düplik dilekçelerinde özetle: Müvekkili …’in 2005-2008 yılları arasında …’nin … içerisinde bulunan … tiyatro kulübünde tiyatro oyunculuğu ve diksiyon eğitmenliği yaptığını, söz konusu amatör topluluğun daha sonra … adını aldığını, 2008 yılı Ağustos ayında … tiyatro kulübü ile faaliyetlerinin sona erdiğini, … konferans salonunun haftada bir gün olmak üzere kiralandığını, 215 kişilik kapasiteye sahip olduğunu, 30.10.2009-2011 Ekim tarihleri arasında haftada bir gün kiraladıklarını, 2011 Ekim-2013 Ekim tarihleri arasında haftada iki gün kiraladıklarını, gündüz saatlerinde öğrenci ekiplerine ücret karşılığı ders verdiklerini, akşam saatlerinde farklı tiyatro oyunları sahnelediklerini, müvekkili işyerinin ödeneksiz bir tiyatro olduğunu, tamamen kendi imkanları dahilinde tiyatrosunu idame ettirdiğini, … Sahnesinin açılmasıyla müvekkilinin … Sahnesinde sadece öğrenci eğitimleri vermeye devam ettiğini, oyun temsilinin … Sahnesinde yapıldığını, 10.10.2013 – 04.04.2014 tarihleri arasında her hafta cumartesi günleri haftada 1 temsil, 04.04.2014 – 05.12.2014 tarihleri arasında her hafta cuma ve cumartesi günleri haftada 2 temsil, 05.12.2014- dava tarihi arasında her hafta cuma, cumartesi ve pazar günleri olmak üzere haftada 3 kez temsil edildiğini, tiyatro bünyesinde ünlü ve popüler sanatçılar çalışmadığından seyirci çekemediğini, … tiyatrosunun hiçbir zaman düzenli ve yüksek sayılı seyircisi olmadığını, …’ın sağlığında davalı ile … faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olduğunu, 2016-2017 sezonunda da dava konusu oyunun hiç oynanmadığını, 2009 yılı Ekim ayı ile 2011 yılı Mayıs ayları, 11/02/2012-30/06/2012, 30/06/2012-23/11/2012, 23/11/2012-28/03/2013, 11/01/2014-20/06/2014, 20/06/2014-23/02/2015, 07/07/2015-26/02/2016, 28/02/2016-19/01/2018, 19/04/2018-03/05/2019, 12/05/2019-17/01/2020 tarihleri arasında oyun hiç temsil edilmediğinden iddiaları kabul anlamına gelmemek üzere davacının iddiaları itibariyle kesintisiz şekilde temsilden söz edilemediğini, davacının işbu arabuluculuğa başvurmuş olduğu 18/11/2021 tarihinden 10 yıldan öncesine dayanan tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 18/11/2021 tarihinden önceki taleplerin reddi gerektiğini, ihtiyati tedbir bakımından ağır ve acil bir ihtiyacın karşılanması koşulunun mevcut olmadığını, tedbir talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın sunduğu 01/10/2017 tarihli … eseri, 01/10/2016 tarihli … eseri, 01/10/2014 tarihli … eseri, 26/11/2013 tarihli … eseri, 24/01/2014 tarihli … eseri, 02/09/2019 tarihli … eseri, 10/08/2015 tarihli … eseri, 11/11/2015 tarihli … eseri sözleşmelerine ilişkin tüm belgeleri kapsayan sözleşme dosyalarının … istenilmesi taleplerini tekrarla söz konusu belgelerin mahkemece müzekkere yazılarak getirtilmesini, …’ne müzekkere yazılarak; davacı tarafın sunduğu 24.01.2014 tarihli … adlı eser, 02.09.2019 tarihli … adlı eser, 10.08.2015 tarihli … adlı eser sözleşmelerine ilişkin tüm belgeleri kapsayan sözleşme dosyalarının istenilmesini, …’ne müzekkere yazılarak; davacı tarafın sunduğu 11.11.2015 tarihli … adlı eserin sözleşmelerine ilişkin tüm belgeleri kapsayan sözleşme dosyalarının istenilmesini, davaya emsal teşkil etmesi açısından …’a (….) müzekkere yazılması taleplerini tekrarla; devlet tiyatroları, şehir(belediye) tiyatroları ve özel tiyatrolar için … gibi yerli yazar olan …’in … ve … ilişkin telif sözleşmeleri ile başka yerli-yabancı yazar eserlerine ilişkin yerli yazarlarla yapılmış sözleşme örneklerinin istenilmesini ve yerli yazarların oyunları bakımından yazarlara yapılan telif oranlarının sorulmasını, yargılamanın sonucunda ilk olarak zamanaşımı def’i nedeniyle davanın reddine karar verilmesini ve esas bakımından da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, Eser Sahipliğinden Kaynaklı Mali ve Manevi Hakların İhlaline İlişkin Hukuki Korunma istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacıların murisi …’a ait olduğu iddia edilen … isimli tiyatro oyununun eser mahiyetinde olup olmadığı, eser ise davalı yanın eser sahipliğinden kaynaklı mali ve manevi hakları ihlal eyleminde bulunup bulunmadığı, davalının 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin olarak ileri sürülen iddialar bakımından pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı, davacı yanın ileri sürdüğü tecavüzün önlenmesi, 2008-2021 yılları arasındaki döneme ilişkin telif tazminatı, manevi tazminat ve hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı, davalı yanca ileri sürülen zaman aşımı definin yerinde olup olmadığı, eldeki davanın açılmasında davacılar tarafının kötü niyetli olup olmadığı, davalı eylemlerinin FSEK m.33 kapsamında hukuka uygunluk sebebi barındırıp barındırmadığı, resen gözetilmesi gereken itiraz sebebi olarak sessiz kalma yoluyla hak kaybı koşulunun somut olayda oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı olarak tebliğ edilmiş, tarafların ibraz ettikleri deliller celp edilmiş, tarafların getirtilmesini istedikleri evrak ilgili kurum ve kuruluşlardan temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe veya arabuluculuğa teşvik edilmiş, bundan sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, tarafların bildirdikleri tanıkların beyanları alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek yargılamaya katılan taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafları iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri deliller, celp edilen evrak, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamında göre;
İlk olarak davalı yanın cevap dilekçesi ile telif tazminatı istemine ilişkin ileri sürdüğü zamanaşımı def’i değerlendirilmiştir. … sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5846 sayılı FSEK m.68’den kaynaklı tazminat isteminde zamanaşımı süresi 10 yıldır. Eldeki uyuşmazlıkta davacının 18/11/2021 tarihinde arabulucuya müracaat ettiği, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.16/2 ve m.18/A-15 hükümleri de dikkate alındığında, 18/11/2021 tarihinden 10 yıl önceki (18/11/2011 tarihinden önceki dönem) tiyatro temsillerine ilişkin telif tazminatı istemleri zamanaşımına uğramıştır.
….Noterliği’nin 21/10/2013 tarih … nolu mirasçılık belgesine göre; davacılar, müteveffa … …’ın mirasçılarıdır. … …’ın 28/09/2013 tarihinde vefat ettiği müşahede edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde yer alan el ilanı incelendiğinde; dava konusu “…” isimli tiyatro oyununun ilk olarak 6 Mayıs 2008 tarihinde … isimli yerde temsil edildiği, söz konusu temsilin davalı yönetiminde bulunan “…” tarafından icra edildiği anlaşılmaktadır. Davacı yan, söz konusu tiyatronun 2009, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2018, 2019, 2020 yıllarında çok sayıda sahnede davalı yönetiminde temsil edildiğine ilişkin haber ve tanıtım evrakı sunmuştur. Yine davacı yanın sunduğu 2019 yılına ait haberlerde; dava konusu oyunun davalı yönetiminde 11 yıldır temsil edildiği de (2019 yılı itibariyle 11 yıl) anlaşılmaktadır. Davacı yanın ibraz ettiği haber ve tanıtım dokümanına ve davalı yanın savunmalarına göre; dava konusu “…” isimli tiyatro oyununun eser sahibinin davacılar murisi … … olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı yan, dava konusu “…” isimli tiyatro oyununu, davacılar murisi … …’ın bilgisi, izni ve rızası ile sahneye koyduğunu ileri sürmüştür. Davalı yanın, davacılar murisi ile tanışık olduğuna ve dava konusu tiyatronun davacılar murisinin izni ve bilgisi dahilinde oynandığına ilişkin olarak 25/05/2022 tarihli delil dilekçesi ile iki adet kitap sunduğu, söz konusu kitaplar incelendiğinde; davacılar murisinin yazarı olduğu “…” isimli kitabın iç sayfasında “….” şeklinde imza bulunduğu, yine davacılar murisinin yazarı olduğu “… …” isimli kitabın iç sayfasında “….” şeklinde imza bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı vekili söz konusu imzaların davacılar murisine ait olduğunu ileri sürmüş, davacılar tarafı imza inkârında bulunmamıştır. Bu nedenle söz konusu imzaların davacılar murisine ait olduğu, davacılar murisinin yukarıda belirtilen kitapları davalı adına imzaladığı kanaatine varılmıştır. Bununla birlikte salt bu olgu, davacılar murisinin izni ile dava konusu tiyatro oyununun davalı tarafından sergilendiği anlamına da gelmemektedir. Ancak, en azından davacılar murisinin, “…” isimli bir oluşumdan haberdar olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte tanık olarak beyanı alınan … ve …’un davalı yönetiminde temsil edilen dava konusu oyunda oyuncu olarak görev aldıklarını, davacılar murisi ile temsil edilen oyun nedeniyle 2009 yılında tanıştıklarını, dava konusu tiyatronun temsil edilebileceği hususunda izninin bulunduğunu ifade ettikleri tespit edilmiştir. Davacı tanıkları … … ve …’ın da dava konusu tiyatroda oyuncu olarak görev aldıkları, ancak her iki tanığın da davalı ile sigorta ve işçilik alacaklarından kaynaklı davalarının bulunduğunu beyan ettikleri tespit edilmiştir. Söz konusu tanıkların davalı ile husumetli oldukları nazara alınarak davalı aleyhine verdikleri beyanlara ihtiyatlı yaklaşılması gerekmektedir. Bununla birlikte tanık …’ın davacılar murisini imza gününde görüp yanına gittiğini, dava konusu tiyatroda oyuncu olduğunu belirttiği, bunun üzerinde davacılar murisinin “…” şeklinde mukabelede bulunduğunu ifade ettiği hususu dikkate alındığında, davacılar murisinin, davalı yönetiminde dava konusu tiyatronun temsil edildiğinden haberdar olduğu, ancak buna rağmen, dava konusu tiyatronun temsil edilmesinin engellenmesi yönünde sağlığında herhangi bir aksiyon almadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; davalı yönetiminde dava konusu tiyatronun 2008 yılından bu yana temsil edildiği, davacılar murisinin sağlığında söz konusu tiyatronun davalı yönetiminde temsil edildiğinden haberdar olduğu, ancak buna rağmen söz konusu tiyatronun temsil edilmemesi hususunda herhangi bir hukuki aksiyonda bulunmadığı, davacılar murisinin 28/09/2013 tarihinde vefat ettiği, bu tarihten sonra da taraflar arasında arabuluculuk görüşmesinin başladığı 18/11/2021 tarihine kadar davacıların, davalıya karşı dava konusu tiyatronun temsil edilmemesi noktasında herhangi bir hukuki aksiyon almadıkları, dava konusu tiyatroya ilişkin çok sayıda basın haberinin bulunduğu, bilet satışlarının sanal ortamlarda yapıldığı, bu nedenle davacıların dava konusu tiyatronun temsil edildiğini bildikleri veya en azından bilmeleri gerektiği halde, 2008 yılından 18/11/2021 tarihine kadar geçen dönemde dava konusu tiyatronun davalı yönetiminde sergilenmesine ses çıkarmadıkları, bu nedenle somut olayda sessiz kalma yolu ile hak kaybı koşulunun oluştuğu, dolayısıyla davalı yan eylemlerinin hukuka aykırı bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı yan eylemleri hukuka aykırı bulunmadığından; tecavüzün önlenmesi, telif tazminatı, manevi tazminat ve hükmün ilanı istemleri yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 37.570,50 TL’den mahsubu ile artan 37.390,60 TL harcın talebi halinde davacılara iade edilmesine,
3-Tecavüzün önlenmesi ve hükmün ilanı istemi bakımından; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Telif tazminatı istemi bakımından; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13/4 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat istemi bakımından; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.10 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 179,90 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 23,00 TL vekalet harcı, 251,50 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 535,10 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalının yapmış olduğu 112,50 TL posta masrafı, 34,50 TL vekalet harç sarfiyatı ilişkin olmak üzere toplam 147,00 TL yargılama giderinin müteselsilen davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabulucu ücretinin müteselsilen davacılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacılar vekilinin ve Davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza