Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/75 E. 2022/261 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/75 Esas – 2022/261
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/75 Esas
KARAR NO : 2022/261

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 03/03/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma tarafından …sıra numaralı tasarımların tescili için yapılan başvuruya davalı … Poliüretan Kauçuk San. ve Tic. A.Ş.’nin itiraz ettiğini, bu itirazın TÜRKPATENT YİDK tarafından … sayılı kararı ile kabul edilerek tescilin hükümsüzlüğüne karar verildiğini, davalı TÜRKPATENT’in itiraza konu …sıra numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen 2019 07459/5, 2019 07459/7, 2019 07459/8 sıra numaralı tasarımların genel izlenim itibarıyla yüksek oranda benzer olduğu kanaatine kesinlikle katılmadıklarını, kararın iptalini talep ettiklerini, tüm markalara ait sandaletlerin birbirleri ile yapısı gereği ortak yönlerinin olduğunu, davalı firmanın modeli ile müvekkiline ait modelin çıplak gözle bakıldığında dahi birbirini çağrıştırmadığını, bazı yönlerin birbirinden çok farklılık gösterdiğini, temin edilecek uzman görüşü ile de ortaya konacağı üzere tasarımın SMK m. 55/1-2 fıkralarında yer alan tanımlara uygun olduğu ve SMK m. 56 ve m. 57’de sayılan şartları taşıdığının anlaşılacağını, tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilen tasarımın saya modelinin atkı genişliği, konturpiye yüksekliği, arka atkı kavisi ve yanak yüksekliği açılarından bakıldığında karşılaştırılan iki modelin birbirine benzemediğini, taban tasarımı açısından bakıldığında, tabanın arka kavisi, ökçe yüksekliği ve burun yüksekliği açısından incelendiği zaman bahsi geçen iki modelin birbirine benzemediğini, iç kalıpların ökçe yükseklikleri farklı olduğu için konturpiye yüksekliklerinin farklı olduğunu, kullanılan malzeme açısından da modellerin birbirinden çok farklı olduğunu belirterek; … sayılı YİDK kararının iptaline, …sayılı tasarımların tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 10/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Tasarım tesciline esas olanın o tasarıma sahip olan ürünün kullanıcı üzerinde bıraktığı görsel izlenimin özgün olup olmadığı olduğunu, bir tasarımın yeni kabul edilebilmesi için onu daha önceki tasarımlara nazaran özgün kılacak bazı farklılıkları haiz olması gerekeceğini, Türk Hukukunda nitelikli yenilik kriterinin benimsendiğini, ayırt edicilik araştırması yapılırken tasarımın bilgilenmiş kullanıcıda bıraktığı genel izlenime bakıldığını, davacı vekilinin iddiasının aksine itiraza konu …sıra numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen 2019 07459/5, 2019 07459/7, 2019 07459/8 sıra numaralı tasarımların genel izlenim itibarıyla yüksek oranda benzer olduğu kanaatine ulaşıldığını ve bu kanaatin bugün için de geçerliliğini sürdürdüğünü belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Poliüretan Kauçuk San. ve Tic. A.Ş. vekili 17/03/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin temellerinin 1994 yılında atıldığını, İstanbul ili sınırları içerisinde 18.000 m2 kapalı alan içerisinde terlik ve ayakkabı üretimi yaptığını, … markasının bugün Türkiye’de sektörün lideri haline geldiğini, müvekkili şirketin ürünlerinin tasarımlarını kendisinin yaptığını, müvekkiline ait markanın tanınmış olduğunu ve buna ilişkin belgenin ekte sunulduğunu, 3 numaralı ayakkabı/sandalet bakımından davacı tarafından tescili yapılmak istenen cırt cırtlı üründe kayışların birbirine çapraz şekilde konumlandırılması ve arka bandın ayarlanabilir ve cırt cırtlı olmasının birebir aynı olduğunu, her iki ayakkabının da ön kısmının içe eğik biçimde büküldüğünü, her iki ayakkabının da tabanında kullanılan nokta şeklindeki deliklerin de bulunmasıyla birebir aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer bir tasarım olduğunu, 8 numaralı terlik bakımından her iki terliğin üst bandının şekli ve konumlandırılışının birebir aynı olduğunu, terliğin sol üst tarafında bulunan çentiğin her iki modelde de aynı şekilde ve oldukça benzer bir biçimde kullanıldığını, her ne kadar davacının tescilini talep ettiği terliğin çentik kısmında lastik olsa da tasarımın genel izlenimini değiştirmediğini, 8 numaralı terlik bakımından taraflarınca bilirkişi raporu alındığını, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş dosyası ile tespit konusu terliklerin müvekkilinin tescilli tasarımları ile birebir aynı, ayırt edilemeyecek derecede benzer ve tüketiciyi yanıltacak nitelikte olduğunun ve tasarım hakkına tecavüz ettiğinin tespitine karar verilmesinin talep edildiğini, bunun sonucunda aleyhine tespiti istenen … Ayakkabı ürünlerinin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebeple benzer olarak algılandıkları sonucuna varıldığını, bu hususa ilişkin Bakırköy 2. FSHHM … sayılı derdest hukuk dava dosyaları olduğunu, bu davranışların aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiğini, davacının dava dilekçe.sinde beyan ettiği tüm markalara ait sandaletlerin ortaklık gösteren yönleri olduğu şeklindeki açıklamanın kabul edilemeyeceğini, bahsedilenin sandaletin veya terliğin doğasına özgü olan benzerlik değil üzerine yapılan yeni ve ayırt edici şekil veya modeller olduğunu, davacı tarafın ürünleri karşılaştırırken kullandığı terimlerin Yargıtay içtihatlarında konu edilen ortalama tüketici bakış açısının tamamen dışında kaldığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2021 004222/3, 8 sıra numaralı tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadığı, tasarım koruması kapsamında kalıp kalmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 05.04.2021 tarihinde 2021 004222 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, Tasarımlar Dairesi Başkanlığı’nca başvuruda yer alan 1,5,6,7 no.lu tasarımların tescil talebinin re’sen reddedildiği, başvuruda tescili talep edilen diğer tasarımların 10.05.2021 tarih ve 364 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davalı şirketin 19.07.2021 tarihli, yayıma itiraz dilekçesi sunduğu, …sayılı tasarımların hükümsüz kılınmasını talep ettiği, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve 2021 004222/3,8 sıra numaralı tasarımların tescilinin hükümsüzlüğüne karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 07.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, Türkiye’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, hükümsüzlüğe mesnet gösterilen dokümanlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Somut olayda dava konusu tasarımlar; “sandalet”, “terlik” tasarımlarıdır. Terlikler ana yapıları itibari ile taban, ayak üstü atkı/bant, arka bant gibi bileşenlerden oluşmaktadır. Bu parçaların ayakkabı tabanını gövde ile birbirine bağlaması, ayağın içinden çıkmasını gerektiğinde engelleyebilmesi, modele göre ayağın şekline göre arka ve/veya ayak üstü bantların ayarlanabilir olması teknik zorunluluklar olarak sıralanabilir. Bunun yanında bilirkişi raporunda yer verilen örneklerden de görülebileceği gibi bahsi geçen bileşenlerin farklı biçimlendirilmeler ile tasarlanması, farklı konumlandırılmalar ile ana ürün üzerine yerleştirilmeleri ve sonuçta bütün olarak farklı tasarımlara ulaşılması mümkündür. Uyuşmazlık kapsamına konu edilen “terlik” ve “sandalet” ürünlerine ilişkin olarak seçenek özgürlüğü araştırmasına ilişkin örnekler bilirkişi raporunda sergilenmiştir.
Bilirkişi raporunda sergilenen ürün örnekleri incelendiğinde; ürünlerin, tabana, gövdeyi oluşturan ve kullanıcının ayağını saran atkı/bantlara, seçenek olarak ayağı arkadan tutan arka atkı/bantlara, sahip oldukları görülecektir. İşlevsel açıdan değerlendirildiğinde bu bileşenlerin varlığı, teknik bir zorunluluk olarak ele alınabilecekken, örneklerdeki ürünlerden de görülebileceği gibi ilgili bileşenlerin tasarımlarında, kullanılan malzemelerde, renklerde ve nihayetinde oluşturdukları bütünün görünümünde tasarımcının seçenek özgürlüğünün olduğu açıktır.
Dava konusu ürünlerin bilgilenmiş kullanıcısı; “sandalet” ve “terlik” kullanan toplumun her kesiminden kimseler olabileceği, bu kesimin söz konusu ürünleri satın almak amacıyla birkaç mağaza gezmiş veya ürün kataloğu incelemiş kimseler olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacıya ait 2021/004222-3 nolu tasarım ve davalıya ait 2019 07459-5 tescilli tasarım incelendiğinde; sayanın çapraz bant kullanıldığı, bant genişliklerinin ve kontrpiye mesafelerinin yakın olduğu, bu çapraz bantların ön taraflarındaki dönüşlerin benzer yuvarlaklıkta olduğu, dikiş tiplerinin benzediği, arka ayak bantı kullanıldığı ve burada birleştirme için cırt cırt kullanıldığı, ayağın bastığı zeminin ve üzerindeki deliklerin tabana yayılımının benzer olduğu, tabanda iki kat kullanılan parçaların renk kullanımı olarak da benzediği, ayak tabanı altına yerleştirilen tabana gömülü şeffaf bölgelerin iki sandalette de benzer şekilde kullanıldığı, iki tasarımda da benzer taban malzemesi ve yüksekliği kullanıldığı, ön ve arka kavisleri ve burun yüksekliklerinin benzer olduğu görülmüştür. Farklara geçildiğinde ise davacı tarafa ait 2021/004222-3 nolu tasarımda ayak üstünden geçen bandın üzerinde ek olarak ince bir bant daha kullanılmış, bu ince bant geniş olan alttaki banta iki uçtan dairesel bir zımba ile tutturulmuştur. Bu tasarımda firmaya ait logo ayak üstü bantının dış kısmına gelecek şekilde konumlandırılmıştır. Davalıya ait 2019 07459-5 nolu tescilli tasarımda ise logo arka ayak bantının dışa gelecek kısmına yerleştirilmiştir. Tespit edilmiş olan benzerlikler ve farklılıklar ve tasarımcının seçenek özgürlüğü göz önüne alındığında, tasarıma ana karakterini veren bantlar, taban, logo kullanımı, taban yüksekliği, kullanılan malzemeler ve bunların oransal ilişkilerinin benzerliği karşısında tespit edilmiş olan farkların detay seviyesinde kaldığı, farklardan kaynaklı olarak dava konusu tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik kriterlerini taşıdığından bahsedilebilecek olsa bile, bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik kriterlerini taşımadığı kanaatine varılmıştır.
Davacıya ait 2021/004222-8 nolu tasarım ve davalıya ait 2019 07459-7 nolu tescilli tasarım incelendiğinde; iki tasarımda da tek ve geniş bir bant kullanıldığı, bu bantların üzerindeki dikişlerin benzer olduğu, yine bu geniş bant üzerinde kullanılan “v” şeklindeki çentiğin büyüklük ve bant üzerindeki yerleşim seçimi açısından benzer olduğu, iki tasarımda da taban yüksekliklerinin benzer olduğu, burun ve arka kavislerinin benzer olduğu, kontrpiye mesafelerinin benzer olduğu tespit edilmiştir. Farklara geçildiğinde ise, 2021/004222-8 nolu tasarımda kullanılan çentiğin içine ayrıca bir lastik bant yerleştirildiği, parmakların üzerinden geçen boşluğun diğer tescilli tasarıma göre biraz daha büyük olduğu, davacı firmanın logosunu bu çentiğin dış-alt kısmına yerleştirdiği, ancak 2019 07459-7 nolu tescilli tasarımda logonun “v” çentiği sınırlayacak şekilde kullanıldığı ve çentiğin içinin lastiksiz bir şekilde boş kullanıldığı, her iki tasarımın ayağın bastığı zemindeki form ve delik dağılımının farklı olduğu görülmüştür. Tespit edilmiş olan benzerlikler ve farklılıklar ve tasarımcının seçenek özgürlüğü göz önüne alındığında, tasarıma ana karakterini veren bantlar, taban, logo kullanımı, taban yüksekliği, kullanılan malzemeler, taban ön ve arka kavisleri ve bunların oransal ilişkilerinin benzerliği karşısında tespit edilmiş olan farkların detay seviyesinde kaldığı, farklardan kaynaklı olarak dava konusu tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik kriterlerini taşıdığından bahsedilebilecek olsa bile, bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik kriterlerini taşımadığı kanaatine varılmıştır.
Davacıya ait 2021/004222-8 nolu tasarım ve davalıya ait 2019 07459-8 nolu tescilli tasarım incelendiğinde; iki tasarımda da tek ve geniş bir bant kullanıldığı, bu bantların üzerindeki dikişlerin benzer olduğu, yine bu geniş bant üzerinde kullanılan “v” şeklindeki çentiğin büyüklük ve bant üzerindeki yerleşim seçimi açısından benzer olduğu, iki tasarımda da taban yüksekliklerinin benzer olduğu, burun ve arka kavislerinin benzer olduğu, kontrpiye mesafelerinin benzer olduğu tespit edilmiştir. Farklara geçildiğinde ise, 2021/004222-8 nolu tasarımda kullanılan çentiğin içine ayrıca bir lastik bant yerleştirildiği, parmakların üzerinden geçen boşluğun diğer tescilli tasarıma göre biraz daha büyük olduğu, davacı firmanın logosunu bu çentiğin dış-alt kısmına yerleştirdiği, ancak 2019 07459-7 nolu tescilli tasarımda logonun “v” çentiği sınırlayacak şekilde kullanıldığı ve çentiğin içinin lastiksiz bir şekilde boş kullanıldığı, her iki tasarımın ayağın bastığı zemindeki form ve delik dağılımının farklı olduğu görülmüştür. Tespit edilmiş olan benzerlikler ve farklılıklar ve tasarımcının seçenek özgürlüğü göz önüne alındığında, tasarıma ana karakterini veren bantlar, taban, logo kullanımı, taban yüksekliği, kullanılan malzemeler, taban ön ve arka kavisleri ve bunların oransal ilişkilerinin benzerliği karşısında tespit edilmiş olan farkların detay seviyesinde kaldığı, farklardan kaynaklı olarak dava konusu tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik kriterlerini taşıdığından bahsedilebilecek olsa bile, bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilik kriterlerini taşımadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle tesis edilen YİDK kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 34,50 TL vekalet harcı, 137,50 TL posta, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.733,40 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Poliüretan Kauçuk San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan 34,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Poliüretan Kauçuk San. ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2022