Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/59 E. 2023/33 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/59 Esas
KARAR NO : 2023/33

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı-birleşen davacı vekili 21/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın … markasının, müvekkili firmanın … markasının serisi/devamı imaji yaratacak düzeyde hatta tıpatıp aynısı olup, müvekkilinin faaliyet gösterdiği aynı sektörde yani 43.sınıf kapsamında tescil ettirmek isteyerek, müvekkili markasının seri imajı yaratarak haksız kazanç elde etmek istemekte olduğunu ve kötü niyetli olduğunu, davalı firmanın başvurusunu yapmış olduğu … markası tüketici nezdinde müvekkili firmanın … markasının bir uzantısı gibi düşünülecek ve tüketiciler, tanıdıkları şirketi marka ürünlerinin sanki devamı gibi davalı firmanın … markalı mallarından ve hizmetlerden bilinçsiz olarak faydalanacaklarını, müvekkili markalaşmaya önem veren bir firma olup daha önceki tarihlerde … markasını taklit eden benzer marka müracaatına kurum nezdinde itirazda bulunulmuş olduğunu ve müvekkili itirazları haklı bulunarak markalar ve kapsadığı mal ve hizmetlerin benzer görülmüş olduğunu, müvekkilline ait … markası ile itiraz edilen … markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarının sabit olduğunu, itiraza konu “…” markası, müvekkilinin tescilli “…” ibareli markası ile 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi kapsamında ilişkilendirme ihtimali yaratacak derecede benzer olup, bu marka başvurusunun, müvekkili markalarıyla kompozisyon itibariyle dahi son derece benzer olduğunu ve müvekkili markası ile çağrışım yaratacak nitelikte olduğunun açık olduğunu, ortalama seviyedeki bir tüketici, gerek görsel, gerekse işitsel olarak ayniyet derecesindeki bu benzerlik sebebiyle müvekkiline ait “…” ibareli markalarını içeren benzer ürünleri satın alabilecek veya her iki markanın da müvekkilinin birbirine benzer markaları olduğu şeklinde bir yanılgıya düşeceğini, dolayısıyla, SMK md. 6/1’in aradığı markaların benzerliği şartının gerçekleşmiş olduğunu, söz konusu “…” marka başvurusunun tescillenmesi durumunda; aynı sektörde, yani 43.sınıf kapsamındaki emtiaları ile, aynı iki markanın faaliyet gösterecek ve müvekkili firmanın bilinirliğe sahip “…” markalarının ve ticaret ünvanının serisi/devamı imajı yaratacağından muhatap kitleyi yanıltarak iltibas oluşturacağını beyanla; … 03.01.2022 tarih, … sayı … sayılı … kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı … vekili 11/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İş bu davanın konusu 6769 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında tesis edilmiş olan …
Kararının iptali talebi olup, nispi ret nedenlerine dayalı olarak tesis edilen işlemin iptali talebi ile
açılan iş bu davada başvuru sahibinin de hasım mevkiinde yer almasının gerekmekte olduğunu, bir başka ifade
ile başvuru sahibi ile Kurumları arasında 6100 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi kapsamında
mecburi dava arkadaşlığının mevcut olduğunu, bu kapsamda davaya konu başvuruda asli unsur … ibaresi iken
davacı adına kayıtlı markada ise asli unsurun “…” ibaresi olduğunu, bunun
yanında davacı markasında nispeten daha küçük puntoyla yazılmış ve benzer olduğu ileri sürülen
“…” ibaresi ile davaya konu başvuru arasında ilk harflerin farklılığı ve marka üzerindeki
etkileri gözetildiğinde; taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak SMK 6/1
anlamında karıştırılma ve iltibas ihtimaline sebebiyet verecek düzeyde benzerlik bulunmamakta olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 24/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu marka başvurusunun müvekkili adına değil, … adına kayıtlı olduğunu, mezkur durum davanın yanlış hasıma yöneltildiği anlamına geleceğinden hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple HMK m.124 ve devamı maddeleri uyarınca müvekkiline yöneltilen davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu marka başvurusu ile davacıya ait itiraza mesnet marka arasında iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzerlik bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davalı … vekili 30/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusuna davacı tarafından … nezdinde … sayılı “… … …” ibareli markası gerekçe gösterilerek itiraz edildiğini, … tarafından verilen başvurunun reddi kararına müvekkili tarafından itiraz edildiğini, müvekkili itirazının … kararı ile kabul edildiğini, söz konusu … kararının hukuka uygun olduğunu, müvekkiline ait marka ile davacıya ait itiraza mesnet marka arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi doğuracak derecede bir benzerlik bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
… ‘nin 06/05/2022 tarih …. sayılı birleştirme kararı ile mahkememize gönderilen dava dosyası, iş bu esasa kayıtlı dava dosyasının arasına alınarak yargılama birlikte yürütülmüştür.
Davalar, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı …’nin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davalı kurumun tesis ettiği … sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, birleşen davalı …’e ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait itiraza mesnet … sayılı “…+… … …” ibareli marka arasında 6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Birleşen davalı …’in 13.11.2020 tarihinde “…” ibareli … sayılı, 43/1, 43/2, 43/3 ve 43/4 alt sınıflarda yer alan hizmetlerin tescili amacıyla başvuruda bulunduğu, …’nca başvurunun 12.01.2021 tarih ve 364 sayılı …’nde yayımlandığı, davacı-birleşen davacının 26.01.2021 tarihinde SMK m.6/1 ve m.6/3 hükmü uyarınca … sayılı markayı mesnet göstererek yayına itiraz ettiği, birleşen davalının 26.03.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, yayına yapılan itiraz sonucu …’nca marka tescil başvurusunun SMK m.6/1 hükmü uyarınca reddine karar verildiği, bu karara karşı birleşen davalı tarafından 08.11.2021 tarihinde itirazda bulunulduğu, davacı-birleşen davacının 10.12.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, itirazı değerlendiren …’nun … sayılı … kararı ile; itirazın kabulüne ve başvuru hakkındaki ret kararının kaldırılmasına karar verdiği, bu kararın davacı-birleşen davacı marka vekiline 13.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet marka ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki;… ‘nun yerleşmiş uygulamasına göre (…) … kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (…) Eldeki talep de … kararının iptali istemini barındırdığından … karar tarihi olan 03.01.2022 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak … kararının iptali istemi değerlendirilmiştir.
Dava konusu … sayılı marka başvurusunun maliki birleşen davalı …’dir. Davalı …’nin söz konusu marka başvurusu üzerinde mülkiyet hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı …’ne yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dava konusu marka başvurusu kapmasında yer alıp eldeki davaya konu olan “43.SINIF:Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” hizmetleri, itiraza mesnet … sayılı marka kapsamında aynen yer almaktadır.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; “…” ibaresinden oluşan kelime markası olduğu tespit edilmiştir.
İtiraza mesnet marka incelendiğinde; kırmızı renkli bir çember içerisinde büyük puntolar ile “…” harflerine yer verildiği, bu harflerin üst kısmında nispeten küçük punto ile “…” ibaresine, bu harflerin alt kısmında nispeten küçük punto ile “…” ibaresine yer verildiği tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; her ne kadar kapsamlarındaki hizmetler aynı olsa da, markaları oluşturan işaretlerin görsel, işitsel ve kavramsal olarak birbirlerinden farklı olduğu, başvuru markasının esaslı unsurunun “…” kelimesi olduğu, davaya konu hizmetler bakımından somut ayırt edici niteliği haiz olduğu, itiraza mesnet markanın esaslı unsurunun “…” harfleri olduğu, itiraza mesnet markada her ne kadar “…” ibaresi bulunsa da, söz konusu sözcüğün erkek ismi olarak toplumda kullanılagelen bir sözcük olup tek başına ayırt ediciliğinin düşük olduğu, …’nin 12.10.2020 tarih … sayılı kararında belirtildiği üzere; zayıf markaların koruma kapsamı değerlendirilirken iltibas tehlikesinin yapılacak küçük bir değişiklik ile dahi bertaraf edilebileceğinin göz önüne alınması gerektiği, somut olayda da markaların genel görünümleri itibariyle birbirlerinden farklılaştıklarının söylenebileceği, başvuru markası ile itiraza mesnet markanın baş harflerinin farklı olduğu, bunun da ötesinde itiraza mesnet markada ayırt ediciliği sağlayan “…” harflerinin varlığı tahtında, daha önce itiraza mesnet markayı gören, bu markalı hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu marka başvurusunu, davaya konu hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı itiraza mesnet markadan farklı bir marka olarak algılayacağı gibi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı da kurmayacağı, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davalılar … ve …’e yöneltilen davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı …’ne yöneltilen davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalılar … ve …’e yöneltilen davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 161,40 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 18,50 TL’nin davacı-birleşen davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7/2 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-birleşen davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
5-Davalı … ve birleşen davalı … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-birleşen davacıdan alınarak davalı … ve birleşen davalı …’e eşit olarak verilmesine,
6-Davacı-birleşen davacı tarafından yapılan 161,40 TL peşin harç, 161,40 TL başvurma harcı, 23,00 TL vekalet harcı, 5,00 TL dosya kapağı masrafı, 230,50 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplam 581,30 TL yargılama giderinin davacı-birleşen davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Birleşen davalı … tarafından yapılan 23,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacı-birleşen davacıdan alınarak birleşen davalı …’e verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacı-birleşen davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı-birleşen davacı vekili, davalı … ve birleşen davalı … vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/01/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza