Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/446 E. 2022/338 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/446 Esas – 2022/338
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/446 Esas
KARAR NO : 2022/338

DAVA : Marka Hakkı İhlali / Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkı İhlali / Haksız Rekabet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 29/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye başta olmak üzere, civar coğrafyalarda 450’ye yaklaşan tek marka satış noktalarıyla hazır giyim zincir mağazacılığı alanında ülkemizin en önde gelen şirketlerinden … Şirketler Grubu bünyesinde 2006 yılından beri faaliyet göstermekte olduğunu, vekil edenin, global markaları çeşitli coğrafyalarda ve farklı ürün gruplarında sektörünün en iyi temsilcileri ile bir araya getiren bir lisanslama şirketi olduğunu, vekil edenin faaliyet alanı başta hazır giyim moda sektörü olmakla beraber, mobilya, ev tekstillerinden sofra malzemelerine kadar genişleyen çeşitli sektörleri kapsamakta olduğunu, vekil edenin hak sahibi olduğu markalardan biri de dünya çapında üne sahip olan “…” markası olduğunu, vekil eden adına tescilli markaların tüketiciler nezdindeki çekim gücü ve güvenilir marka algısı nedeniyle kötü niyetli kişilerce vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikteki ürünlerin üretilmekte ve/veya satışa sunulmakta olduğunu, davalıya ait işletmede vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikteki ürünlerin satışa sunulduğu bilgisinin taraflarına ulaşması akabinde; taraflarınca ikame edilecek olan huzurdaki davada bu hususu delillendirmek amacıyla davalıya ait işletmeden taraflarınca 1 çift “…” marka ve logolu çorap satın alınmış olduğunu, taraflarınca satın alınan taklit nitelikteki çorap ve çoraba ait fişin dilekçe ekinde sunulmuş olduğunu, ürüne ait kredi kartı slibinde işletmenin yer aldığı adresin “…Ankara” olarak belirtilmiş olsa da taraflarınca alışveriş yapılan adresin “….Ankara” olarak tespit edilmiş olduğunu, dolayısıyla keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiş oldukları nokta olarak bu adresin belirtilmiş olduğunu beyanla; davanın mahiyeti gereği davalıya tebligat gönderilmeksizin; davalıya ait “…Ankara” adresinde yer alan “… GİYİM” ticaret unvanlı ve “… PAZARI” isimli/tabelalı işletmede hukukçu marka vekili unvanına sahip bilirkişi eşliğinde keşif yapılmasına, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesinde; vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikte ürünlerin satışa sunulup sunulmadığının tespitine, satışa sunulan ve/veya ticari amaçla elde bulundurulan taklit nitelikte ürünler mevcut ise; iş bu ürünlerin adetinin, fiyatının ve keşif tarihi öncesinde kaç adet satış gerçekleştiğinin tespitine, satışa ilişkin belge, fatura ve ayrıntılı ürün görsellerinin düzenlenecek olan bilirkişi raporuna eklenmesine, vekil edenin marka haklarına tecavüz teşkil eden satışa sunulan ve/veya ticari amaçla elde bulundurulan taklit nitelikteki ürünlerin muhafaza altına alınmasına, davalının eylemlerinin 6100 sayılı HMK’nın 106. maddesi ve 6769 sayılı SMK’nın 29 ve 149/1-a, TTK 55 vd. hükümleri uyarınca vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, 6769 sayılı SMK’nın 149/1-c hükmü uyarınca vekil edenin marka haklarına yönelik ihlalin ve haksız rekabetin durdurulmasına, 6769 sayılı SMK’nın 149/1-d hükmü uyarınca vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikteki ürünlere el konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili Av. …’ın mahkememize ibraz ettiği 29/11/2022 tarihli dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; davalı olarak “… GİYİM-… PAZARI YETKİLİSİ” şeklinde kayıt bulunduğu, bu kaydın gerçek veya tüzel bir kişiye tekabül etmediği, bir dava dilekçesinde davanın kim tarafından ve kime karşı açıldığının açıkça belli olması gerektiği, bu hususun dava dilekçesinin zorunlu unsurlarından olduğu ve hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerektiği, tarafın dava dilekçesinde belirlenmesinin davacıya ait bir görev olduğu ve hiçbir şekilde mahkemeye bırakılamayacağı, davalı gerçek kişi ise; gerçek kişilerin ad ve soyadlarının dilekçeye açıkça yazılması gerektiği, tüzel kişi ise; unvanına yer verilmesi gerektiği, somut olaydaki dava dilekçesinde davalının kim olduğunun açıkça belirli olmadığı tespit edilmiştir.
Söz konusu eksiklik; mahkememizin 30/11/2022 tarihli tensip zaptı ile tespit edilmiş olup, “Dava dilekçesi içeriğinde HMK m.119/1-b bendi uyarınca davalının “kim” olduğu hususunun eksik olduğunun tespitine, HMK m.119/2 hükmü uyarınca, davacı vekiline, davalının “kim” olduğu bilgisini mahkememize ibraz etmek üzere 1 (Bir) hafta kesin süre verilmesine, bu süre içeresinde belirtilen eksikliğin tamamlanmaması halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILACAĞINA karar verileceğinin TEBLİĞEN İHTARINA, bir haftalık kesin sürenin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlanmasına” şeklinde ara karar kurulmuştur.
Davacı vekili 06/12/2022 tarihli dilekçesi ile; Sincan Belediyesi ile yapılan şifahi görüşmede davaya konu işyerinin kayıtlı olmadığı, gerekli idari/hukuki tespit ve işlemlerin başlatılacağı yönünde taraflarına bilgi verildiğini, yapılan araştırmalara rağmen davalı/davalılara ait işyeri açık adres bilgisi haricinde kimlik tespiti yapılamadığını, bu nedenle davalıya ait işyerinde keşif yapılarak ve keşif esnasında işyeri yetkilisi/yetkililerinin tespit edilerek davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 07/12/2022 tarihli ara karar ile; Mahkememizin 30/11/2022 tarihli 1.tensip tutanağında izah edildiği üzere dava dilekçesinde davalının kimlik bilgilerini bildirme ödevinin davacı yanın üzerinde olduğu, mahkememizde açılmış olan bir davada re’sen davalı yanın kim/kimler olduğuna ilişkin araştırma yapılamayacağı anlaşıldığından davalı yanın kim/kimler olduğuna ilişkin keşif yapılması isteminin reddine, 1.tensip tutanağının davacı vekiline 05/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla; davacı yanın söz konusu tensip zaptında belirtilen eksikliği 12/12/2022 tarihi gün sonuna kadar yerine getirmediği takdirde müteakip işlemler için dosyanın hâkim huzuruna sunulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 30/11/2022 tarihli ihtaratlı tensip zaptı davacı vekiline 05/12/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, verilen bir haftalık kesin süre içinde davalının “kim” olduğuna ilişkin mahkememize somut beyanda bulunulmamıştır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 19/09/2022 tarih 2022/5230 Esas 2022/6001 Karar sayılı kararda da; davalının kimlik bilgilerini dava dosyasına ibraz etmediği gerekçesiyle davacı yanın açmış olduğu dava bakımından mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı tespitine karar verilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; somut uyuşmazlık bakımından; 6100 sayılı HMK m.119/2 hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-6100 sayılı HMK m.119/2 hükmü uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından harç ikmaline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 80,70 TL karar ve ilam harcı, 9,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 181,90 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/12/2022